Haha.

Hemen

Ahaha adını da "Zerinda" ya da "Aurena" koy noolur noolur lütfeeeen... *Gözyaşlarına boğularak yalvarır*

Grimm'İmi kimseye veremem ama paylaşabiliriz

Aslında Bleach'i izlemeye başladığımdan beri kendime bir karakter oluşturmuştum ( aslında başlayalı 1 buçuk hafta oldu ama 186. bölümdeyim )
karakterimin dış görünüşü gerçekten sade bir lise 1 öğrencisi gibi olurdu uzun açık kahverengi iki yandan toplanmış saçlar nari bir vücut yapısı direk olarak ''ruh Kralı'' mıydı onun soyundan olmak isterdim özellikle aizen in olduğu bölümlerde orata çıkmayı falan Ichigo'yla aynı okula gitmeyi isterdim rukia orihime falan deli dolu çok enerjik ama yalnız bir karakter olurdum ( şu anda öyleyim kendimden koydum biraz ) soyum shinigamilerden üstün olduğu için zanpaktou'munda olmasını ama onu farklı şekillere ( örn: kolye bilezik çanta aksesuarı) gibi olmasını sağlayabilmek isterdim böylece kimse tam olarak ne olduğumu anlayamazdı Waizardlar gibi Hollow maskeminde olmasını isterdim ( çok şey istiyorum ) büyük ihtimalle zanpaktou mun ismi angell olurdu baska bi cisim şeklindeyken normal haline dönmesi için ''uyanma vakti angel'' diye fısıldardım hem bu işe gizemde katar ayrıca aşk konusunda imkansızda olsa Grimmjow a aşık olmayı isterdim aizeni takmayan asi bir şey olurdum heralde kıyafetim mini bir elbise ve altına platformlu topuklu olurdu ( çünkü gerçekten zarif biri olmasını istiyorum ) zanpaktounun salma şeklimde sanırım ''yan cehennem çiçeği'' gibi bir şey olurdu ve vampire knighttaki bir şey olurdu Bayaa uzun oldu ama istediğimi tam anlatamadım bile

Ya ben başlığı görünce bi anda gözümün önünde yıldırımlar falan çaktı xD Shunpoyla daldım xD =3 Karakterime gelincee;

Kesinlikle bir shinigami daikou olurdum.Urahara'nın Ichigo'dan önceki öğrencisi xD İsmim Meigetsu olurdu tahminimce.soyadım için ilerki bölümlerde Kurosaki'yi düşünüyorum^^ Ama şimdilik Saishuubi olsun.

Açıkken omuzumun biraz daha aşağısına kadar gelen kahverengi saçlarım ve yine kahverengi gözlerim olurdu.yüzüme düşen perçemlerim arada sırada gözlerimi yarı yarıya kapatan çapraz kahküllerim olurdu.Saçlarımı kafamın üzerinde dağınık bir şekilde topuz yapar ve parlak kırmızı Grell Sutcliff inkini andıran(ama kordonu olmiycak)bi gözlük takardım.Ichigo'nun omzundan biraz daha uzun olurdum.Ten rengim çok açık olurdu.Rukia'nınkinden bile xD İnce ve zarif bi fiziğim olurdu.Okul kıyafetini biraz kendime göre değiştirirdim.Mesela kırmızı kurdele yerine kırmızı kravat takardım xD Ayağımda bağcıkları asla bağlanmıyan botlar olurdu. siyah diz altı çoraplarım olurdu ama Rukia'nınkiler gibi düzgün durmaz gevşek bi şekilde ayak bileklerimin üstünde dururdu .Ve bir bileğimde rengarenk bir sürü örgü bileklik olurdu.

Biraz karakter olarak Senna'yı andırırdım.Hani çocuksu,eğlenceli ,çılgınlıklar yapmayı seven,arkadaşları yanında olduktan sonra hiçbişiden korkmıycak bi tip.Kız erkek ilişkilerine fazla gelemeyen,çok çabuk sıkılan (ama mashiro gibi mızmızlanmadan!).Biraz dikkafalıca knuşan ve umulmadık hareketler yapan birisi olurdum.Karakterimin geçmişte yaşadığı olaylar onu çocukça davranmaya itmiş.İnsanlardan sakladığı kendini korumaya aldığı bir kabuk gibi Meigetsu için çocukça davranmak.Üzüntülerini dışa vurmayı sevmez.

Zampakutou'mun adI, Kurai Otome olurdu Materyal hali beyaz tenli yeşil gözlü ve kızıl dalgalı uzun saçları olan bi ortaçağ leydisi.Hatta işi abartıp Camelot stili bişi dicem xD uzun siyah yırtık tüller ve dantellerle kaplı bir elbisesi var. Ichigo'nun Zangetsu'sununki gibi elbisenin tülleri ve saçları uçuşuyo.Kafasında Kırık gümüş,Üzeri taş kakmalı ve işlemeli bir miğfer duruyor.Ulquiorranın maskesinin miğfer olanını düşünün.Kırılma şekli ve miğferin duruşu öyle. Shikai hali ise,ağır gümüş, kabzasında değerli mücevherlerin bulunduğu bir şövalye kılıcı.Excalibur'u andırıyo desem sanırım gözünüzde canlandırabilirsiniz Komut ise Sabaku,yani hüküm ver...

bankai hali ise, Okaruta No Otome .Zanpakutoumu Bankai haline geçrğimde saçlarım uzayıp beyaza dönüyo ve üzerimde Kurai Otomenin elbisesi beliriyo.Bir elimde ise yine gümüşten bi eldiven beliriyo.Göz rengim ise kırmızıya dönüyo. ama öyle egzantrik bi saldırı şyi yok.Ichigo'nunki gibi genel olarak güçleim artıyo ve siyah reihatsu (ooo yees! xD ) yaymaya başlıyorum.bi de hinamorinin shikai halinde ateş topu fırlattığı gibi ben de siyah Uta No Naito isimli bir saldırı yapıyorum.

Animeye giriş yaptığım ilk bölümde;

Karakura Lisesi,Ichigo'ların olduğu sınıf.Ders başlamış öğretmen tahtada bişiler anlatıyo,O esnada kapı zaaank diye açılıp Meigetsu içeri dalıyo.

G-Geç kaldığım için özür dilerim! Sınıfları düzenlemede biraz problem yaşandı!Çok afedersiniiiz! Öğretmen dumur olmuş halde bakar.Ichigo'yla Rukia, Rukia'nın resimleri konusunda kavga etmektedirler.Rukia hıh!Der ve Ichigo'nun kafasına yumruğu geçirip arkadaki başka bi sıraya gider.

Meigetsu - yani ben - ise tahtanın önünde ne yapacağımı bilemeden dikiliyo.Öğretmen 'e,Ettoo,o zamaaan, bize kendini tanıtır mısın?'
'anooo,Watasiva Saishuubi (no) Meigetsu !Yoroshuku onegai shimaaas!

Bunu çaok şirin bi sesle söyler x3 Neyse işte öğretmen etrafa bakar ve Ichigo'nun yanını boş görünce Meigetsu'yu -Yani benii ^^- Ichigo'nun yanına oturtuuur! Ders devam eder .

Tenefüste Kiego,Asano,Ichigo,Ishida,Rukia,Sado,Tatsuki ve Orihime -- ile konuşur.Gülüşürler falan.Günün ilerleyen saatlerinde dersesnasında -matematik- Meigetsumatematik dersinde uyuyakalır.O esnada Ichigo'nun Rozetinde Hollow sinyali belirmiştir.Tam bu anda Meigetsu birden bire uyanır,çantasını karıştırmaya başlar.Çantasının içinde rozetini kontrol eder.

Ağğğh!Yine mi siz lanet olası Hollowlar diye mırıldanır.

Ichigo Meigetsu'nun Hollow sinyaliyle aynı anda uyandığını farkedip irkilmiştir ama kurubtu yaptığını düşünür.Ishida ve Rukia'ya bakar. Bir anda Meigetsu ayağa fırlar ve 'Revire gitmem gerekiyor.Çok özür dileim.'Diye sınıftan koşarak çıkar.Aynı esnada sıranın altına eğilip gikongan'ı yutan Ichigo,sınıftan shinigami formunda çıkar.

Meigetsu'ya döner kamera.-Bildiğin senaryo yazıyorum yaa xD - Onun koşan yüzüne ve uçuşan kahküllerinin arasından görünen nefretle ksılmış Kahverengi gür kirpikli gözlerine yaklaşır.O esnada Flashback girer.

Bir çocuk parkı,İki küçük kız çocuğu oturmuş konuşuyor ve gülüyorlar.Kamera biraz yaklaşınca,kızlardan birinin Meigetsu diğerininse bir hayalet olduğunu görürüz.Hayalet olan kız gülerken birden bire durgunlaşır.

Meigetsu ''Ne oldu?Seni üzücek bişiy mi söyledim? ''

Hayalet ''hayır,Sadece senden başka kişilerle de konuşabilmek isterdim Sen eve gittiğin zaman yanlız kalıyorum.Buradaki tek çocuk benim.Ve bazen...Sesler duyuyorum ,haykırışlar ! canavarlar var! Burası geceleri çok korkutucu oluyor Yanlız kalmayı sevmiyorum...''

Meigetsu ''o zaman sen de benimle gel,ben de çok yanlızım.Senden başka hiç arkadaşım yok.Seni göremedikleri içinbeni kendikendime konuşuyo sanıyolar.Benden korkuyolar şeey o yüzdeen, benimle gelirsen memnun olurum!

Hayalet ''Gerçeği mi söylüyorsun! Teşekkür ederim Mei-Chaan! ÇOK TEŞEKKÜR EDERİİM!!! ''

Eve gittiklerinde yemek yenir vs.sonra Meigetsu'nun odasına çıkarlar.Aradan geçen kısa sürenin sonunda.Hayalet biden çığlık atıp ağlamaya başlar.Meigetsu tam ne olduğunu sorucakken korkunç bir ö,çığlık duyulur ve kulaklarını kapatarak yere çöker.Aşağı kattan çığlıklar geliyordur.

İkisi koşarak aşağı indiklerinde,Salonu kan içinde bulurlar.Duvarlardan biri yıkılmıştır.Meigetsu'nun babası yerde yatıyodur.kıyafetkeri kan içinde ve gözlüğü parçalanmıştır.Boynunun ters bi açıyla durmasından ölü olduğu anlarız.Ardından, annesi ve kız kardeşini görürüz.Bir hollowun elinde duruyolardır.Hollow, kafasını Meigetsuya çevirir.

''Mmmmmmh!Anlıyorum.hıhhhhahhhahha...Bu Leziz Reihatsunun kaynağı sendin demek! Bunlarla fazla uğraşmamam iyi olmuş...

Annesini ve kız kardeşini duvara fırlatır.Sıryan kan Meigetsu'ya gelir.Gözlüklerini lekeler.Buna rağmen hiçbirşey yapamamaktadır.Sadece Hollow'a boş gözlerle bakar.Hollow gülerek ona doğru yaklaşır.

DIRINININ NINIIIIIIIN!
Tam o anda Urahara Kisuke elinde Benihime'yle içeri dalar ve Hollow'u tek darbede keser.

''Rezil yaratık..''Yüzünde bir tiksinti ifadesi vardır. Sonra Meigetsuya döner ve yüzünde acı bir ifadeyle '' Bu kadar geç kaldığım için lütfen affet beni...''

Hayalete döner, yavaşça onun yanına gelir ve Konsoh yapar.Ardından tekrar Meigetsuya döner ve ;

''Üzgünüm,ama senin için yapabileceğim hiçbir şey yok . Sana bu yaşadıklarını unutturabilirim.Ama senin bu yeteneğin bir gün mutlaka karşına çıkacak. Benim sana bu yaşananları unutturmam sadece işleri daha fazla zorlaştırır. İlk bir kaç yıl canın yanıcak, ama sonra ,inan bana, sonra herşeyi anlayacaksın.''

Kızın yüzüne sıçramış olan kanları siler.Tam o esnada polis sirenleri duyulur.Kisuke bir anda Meigetsu'nun önünden kaybolur.

Polisler içeri girdiğinde Meigetsu'yu yerde oturmuş,Kucağında Küçük kızkardeşinin cesediyle ağlar halde bulurlar.

Flashbackten çıkarız.

''Hala anlayamadım Urahara-San, Ama aynı şeye tekrar izin vermeyeceğim.Bir başkasının bunları yaşamasına asla izin vermeyeceğim...''

Koşarak bi tuvalete girip kapıyı kapar.Rozetle Shinigami haline geçip Hollowun göründüğü yere gier.

Karakura kentinin 3 km yukarısı.bir Garganta açılmış,bir sürü hollow dışarı çıkmaktadır.Ichigo nefes nefesedir.

'Kusooo!Çok fazlalar.Ne kadar öldürürsem öldürüyim gelmeye devam ediyolar!''

Ichigo mekandaki ''Acayip'' Reihatsu artışını farkeder ve Meigetsu'nun geldiği tarafa doğru bakar.

''Yok artık!''

İkili dumur olmuş gibi birbirine bakmaktadır.
''Ama sen?Bugünkü yeni kızsın!Derste öye fırladığında anlamalıydım!''
''Hey!Heey!Bana laf edene bak!Sen de pek kendini belli ediyor diğildin Turuncu!''
''Naapmamı bekliyordun ki?Sınıfa yeni gelmiş kızın tekine 'Meraba Ben Kurosaki Ichigo,Karakuracho'nun Shinigami daikou'suyum mu diyecektim!Sen salak falan mısın!Hey bi dakka yaa sen kime Turuncu diyorsun!!!''
''Bu kadar kaba olman gerekmez!Ayrıca sana daha önce ne kadar kibirli biri olduğunu söyleyen oldu mu?''
''Seni küçük..''
Bunlar kavga ederken Hollow'un teki cero'yu patlatır.zor kurtulurlar.Meigetsu hollowa dönüp:
''Asabımı bozmaya başladın!''der.Sonra Ichigo'ya hitap ederek;
''baksana?Kavga ve hakaretleşmelerimize şu hollowları biçtikten sonra devam etmeye ne dersin?Burda açık hedef olarak durmak hoşuna gidiyorsa bilemem tabii u_u''
''Seni var yaa... ''Kılpayı kendisini ıskalayan ikinci bir cerodan sonra Ichigo:
''Pekala,pekala!Senin dediğin gibi olsun! ''
İkisi aynı anda karşılarındaki orduya dalar.
''GETSUGA TENSHOOOOOUUUU!''
''SABAKU..., KURAI OTOME!;
''UTA NO NAITOOO!''

Biraz kaptırdım mı kendimi ne? xD

Yeni bir üye olarak ilk mesajımın eski bir konuyu canlandırması sizleri rahatsız ederse özür dilerim. Sadece başlığı görür görmez işte benim gibi birileri diyerek konuya daldığım ve gerçekten benim gibi hayal gücü geniş kimselerin çok güzel hikayeler yazdığını gördüğüm anda kesinlikle ben de kendi hayalimi bu insanlarla paylaşmalıyım dediğim için bun yaptım.
Ben de hep bu animenin bir karakteri olmak istedim. Kendi hayali karaterimi yarattım ve hikayesini kurguladım. Ama benimkinin hikayesi çok uzun bu yüzden sadece ilk kısmını yazacağım burada... Umarım beğenirsiniz...


------------------------
Karakterim dizide ilk olarak 5. takım 3. asistanı olarak hikayeye giriyor.
Adım Kizoku Ha. Japoncam isim uyduracak kadar iyi olmadığı için böle saçma bişi oldu Kizoku Asilzade demek, Ha Yaprak demek

Girdiği sahne Utanç Tapınağı’nın önünde Byakuya Ganju’yu senbonzakura’yla saldırmadan hemen önce….
Rukia, Ganju’ya bağırır;
-Nigero.. (Kaç..)
Byakuya: Çire, Senbonzokura.
Bir anlığına senbonzakuranın rüzgarıyla kaplanan sahnede bir ağız görülür..
-Mamoru(Koru), Fenikkusuemerarudo (Zümrüdü Anka) (Nasıl bir isim seçmişim ben ya...)
Rüzgar kaybolunca Ganju’nun etrafını 5 yönden (sağ, sol, ön, arka, üst) çevrelemiş 5 farklı renkte (sarı, mavi, kırmızı, mor, yeşil) kuşun senbonzakuranın parçalarını kanatlarıyla tuttuğu görülür. Ama tabi anında kuşlar yok olur ve senbonzakura’nın parçaları da yere dağılır. (Garibim zaar Byakuya karşısında çok bir şansı yoktu zaten.). Byakuya şaşırmıştır. Ağzından tek kelime çıkar;
-Naze? (Neden?)
Ben: Özür dilerim, Kuchiki Taicho. Kabalığımı mazur görün ama emirler ryokaların yakalanması yönündeydi. Bu yüzden onları öldürmenize izin veremezdim.
Byakuya: Kissama (sen) beni şaşırttın. Teğmeninizin (gerizakalı, bir ölemedi gitti.) yaptıklarından sonra 5. takımın ryokaları öldürme konusunda en istekli takım olacağını sanıyordum. Katilinin ryokalar olduğu düşünülüyor. (Bu adam ömründe hiç bu kadar uzun cümle kurmuş muydu ki?)
Ben: Katilin ryokalar olduğu kesinleşmedi. Durumun netliğe kavuşması için onları canlı ele geçirmemiz gerekir. Sarani (ayrıca)…
Gözlerim dolar, başımı eğerim.

-Flashback-
Nefes nefese koşmaktayımdır. Teğmenimizin saldığı zampaktousu tobiume’nin reiatsusunu hissettiğimde doğruca olay yerine koşmuşumdur. Bir an götürülen teğmenimizin sesini duyarım ‘Aizen Taicho’ gözgöze geliriz. Ağladığını gördüğüm anda sesleri duyarım. Kafamı seslere çevirdiğimde Aizen’in cesedinin indirilmeden hemen önceki anını görürüm.
-Flashback-

Ben: Sarani… Aizen Taicho’nun reiatsuları bu kadar düşük ryokalar tarafından öldürülmesi mümkün değildi.

Ukitake Taicho gelir ve olay animedeki gibi ilerler. İchigo’nun gelişiyle donakalırım. İchigo Rukia ile tartışmasını bitirdiği sırada Byakuya’ya dönmeden hemen önce konuşmaya başlarım;
-Omae… (sen), Aizen Taicho’yu sen mi öldürdün?
Gözlerimden alev çıkmaktadır. İchigo şaşırır. Ağzını açacağı sırada Byakuya bana cevabımı verir;
-Demek Aizen Taicho’n bu sefil insan tarafından öldürülebilecek biriydi.
Ben donakalarım. İchigo;
-Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum ama beni de alakadar eden bir şey olmadığı kesin, der ve bölümün geri kalanı animedeki gibi devam eder.

Benim Soul Society’deki hikayem…
Bundan 25 yıl önce gözlerimi bir kulubede. Yanı başımda birkaç insan vardı.
Ben: Neredeyim ben?
Etrafımdakilerden biri: Kuzey Rukongai 6. bölgesindesin.
Ben: Neresi???
Diğer adam: Seni buraya abin getirdi. Kendisi yorgun görünüyordu. Bizden shinigami arkadaşlarına haber vermemizi istedi. Shingamilere haber vermeye gittik. Ancak döndüğümüzde burada yoktu.
Ben Kuzey Rukongai mi? Abim mi? Shinigami mi? Neler söylüyorsunuz siz?
2. adam bana döner ve: Kizoku-san hala kendinize gelemediniz sanırım, der.
Bense şaşkın şaşkın bakmaktayımdır. O sırada odanın karanlıktaki gölgesinden kolları açıkta siyah kimono giyen katanalı (kılıçtan daha karizmatik yahu katana) biri birkaç adım atar ve belirginleşir. (Sanırsam ki kim olduğunu çıkardınız ama…)
Hisagi: Adın ne?
Ben:…..
Hisagi: Yahari (tabii ya) hatırlamıyorsun değil mi? Adını bile..
Ben:…. (Şoktayım.. Hisagi’nin yakışıklılığından mı, sahneye havalı girişinden mi yoksa yaşadığım şoktan mı daha mangakalar bile karar verememiş olaya )
Hisagi: Ben Hisagi Shunsei. 13 koruyucu takımdan 9. takım teğmeniyim. Bugün 5. asistanımız Kizoku’nun eşgalini veren bu odadaki üç kişi, seretei’ye geldi ve….
Ben: Yeter. Ne dediğini anlamıyorum. Nerdeyim ben? Burada neler oluyor?
….
Ben: 13 koruyucu takım ne?
Hisagi: Shinigamilerin yaşayanların ve ölülerin ruhunu korumak için oluşturduğu organizasyon.
Ben: seretei ne?
Hisagi: Shinigamilerin yaşadığı yer.
Ben ve Hisagi arasında bu shinigamiler, rukongai muhabbeti uzar gider.. Bir süre sonra:
Hisagi: Abini tanırdım. Sessiz ve içine kapanık biriydi. Özel hayatından ve geçmişinden hiç söz etmezdi. Ama cesur biri olduğunu söyleyebilirim. İyi kalpli ve yardımsever. Her neredeyse eminim senin için bir şeyler yapmaya çalışıyordur.
Ben başım önde sessizce duruyorum.
Hisagi: Hatırladığın bir şeyler var mı?
Ben tam konuşacağım anda Hisagi irkilir ve ayaklanır..
Hisagi: Hollow ka?
Etraftan çığlıklar duyulur. Hemen ardından bir uluma sesi bir şeylerin yıkıldığı sesleri. Hisagi’nin ardından ben de kapıya koşarım. (Hollow’un daha ne olduğunu bilmiyorum safım ya işte cahil cesareti…)
Bir hollow kasabaya saldırmıştır. Hisagi-san o müthüş kılıç ustalığıyla hollowu mahveder ancak bir anda etrafta 5 ayrı hollow daha belirir.
Hisagi: Yabe (eyvah)… Kono mamaca (bu gidişle)…
Durur ve sol eliyle sağ kolunu tutar sağ elinin avuç içini hollowlara çevirir ve (en güçlü olanı ortadaki) diye düşünür sonra da devam eder:
-Bakudo no san ju san : Sou-kat-sui
Ortadaki hollow olduğu yerde dona kalır. Diğerleri kolay olduğundan Hisagi onlarla ilgilenir. Ancak ortadaki hollow bir şekilde onu çevreleyen kidou’dan kurtulur ve Hisagi’nin de boşluğundan faydalanarak köydekilere doğru hızla ilerler. O ana kadar donuk halde olayları izleyen ben Hollowun korkudan tir tir titreyen çocuklara doğru gittiğini görünce ben çığlıklarla çocuklara doğru koşarım. İçimde tek bir duygu vardır, çocukları korumak… Ne olursa olsun çocukların incinmesine izin vermemek. Bir anda vücudumdaki bütün enerji çekilir dizlerimin üstüne çökerim ve ben daha ne olduğunu anlamadan hollowun pençesi çocukların olduğu yere büyük bir toz çıkararak iner. Toz dağıldığında zayıf beyaz renk bir ışığın hollowun pençesini tuttuğu görülür. Çocuklar güvendedir. Kuşun görüntüsü yok olur ve birden hollowun bedeni sağdan sola çapraz bir şekilde ikiye ayrılır. Hollow yok olur ve arkasından Hisagi kılıcıyla belirir. O koca hollowu tek bir harekette yok etmiştir. Ben o kuş silüetinin, o hollowun ve Hisagi-san’ın artistik bir şekilde hollowu öldürüşünün (yok anacım tite kubo inatla belirsiz çiftler yapmaya devam ediyor) şokunda yere yığılmışımdır.
Hisagi herkesin iyi olup olmadığına bakarken. Yerde yatan beni görür. Yanıma gelir ve sorar:
-Daicobu ka? (İyi misin?)
Zorlukla ayağa kalkarım ve:
-Evet. Neden anlamadım ama bir anda enerjim çekildi.
Hisagi: Görünüşe göre sen de yoğun miktarda reiatsu var. Elinde zampaktoun olmadan bir hollowu engelleyebildin.
Benim şaşkın suratım üzerine Hisagi;
-Reiatsu bizlerin hollowlarla savaşmak için kullandığımız güç türüdür. Yalnızca ona sahip olanlar hollowlara karşı savaşabilir. Zampaktou ise Hollowlara karşı kullandığımız reiatsumuzla güçlenen özel katanalardır. 13 koruyucu takımda olmadığına eminim. Olsan abin aracılığıyla senden haberimiz olurdu, der düşünceli bir şekilde…


1. bölümün sonu