Şimdi burada bir kere kavramları karıştırma var. Biz Bleach'i eleştirirken neyini eleştiririz; Bleach evreninde anlatılan bir olgunun yanlışlığını göstermek için yaparız. Yani dediğimi açacak olursam; eğer Kubo, Bleach'te önceden anlattığı bir olguyu ilerde değiştirir ve mantık hatasına sebebiyet verirse, onu eleştirir ve bunun bir hata olduğunu söyleyebiliriz. Burada yanlış yaptı deriz. Ama seninkisi bu mantık hatası olmamasına rağmen yapılan bir sorgulamadır. Çünkü burada sen kendi ölçütlerini devreye sokuyorsun. Yani Kubo'nun hayal gücünü ve hikayesinin gidişatını beğenmeme var. En önemliside bunun yanlış olduğunu ifade etme var. Ben Naruto örneklerinide bu yüzden verdim.

Olay nasıl başladı... Hemen irdeleyelim Zerinda...

Senin ilk yorumunda kullandığın şöyle bir cümle vardı.



Ben bunu kabul etmediğimi örneklerle birlikte açıkladım ve söylediğin kanunu çürüttüm. Senin anlattığın gibi, İchigo asla kaybetmez ve bu bir kanundur şeklinde bir anlatım Bleach'te yoktur.

Sonraki yorumunda "asla" değilde "çok zor diyelim" diyerek düzelttin. Yani benim dediğim gibi hikaye açısından kazanması gereken dövüşleri İchigo kaybetmiyor ve kazanıyor olgusunu kabul ettin. Ha birde İchigo'nun yeni gücü belirsiz demişsin. Bunuda anlayamadım. Neresi belirsizki!?

Sonrasında ise yorumlarımız devam etti ve sen şunu dedin;

Beni rahatsız eden şey İchigo'nun kazanması değildir asıl rahatsız eden kazanma şeklidir... Yani ilk yorumundaki "asla" ve "kanun" kelimelerini kullanırken, son yorumlarına doğru ichigo'nun kazanma şekli olarak değişime uğradı. Hatta son yorumunda İchigo'nun kurtarılması ve Ulqi'nin ölümü ile ilgili durumu bile Kubo'nun mantıksızlığı olarak nitelemişsin. Yada kendi ölçütlerine göre mantıksız... Mangakalar(sanatçılar) başkalarının ölçütlerine göre eserlerini şekillendirmezler Zerinda... Kendi ölçütlerini kullanırlar ve ortaya çıkan eseri sen ister beğenirsin ister beğenmezsin.

Şimdi bu dediklerinden bir başlayalım. Bakalım Kubo'nun hayal gücünü sorgulama ile onun anlattığı olayları sorgulama arasında nasıl bir fark varmış sana anlatmaya çalışayım.

İlk önce hatırlarsan shirosaki İchigo'ya birşeyler söylemişti. Hani iç dünyasında İchigo onu mağlup edince... Neydi o söyledikleri... "Eğer benim gücümü gerçekten kontrol etmek istiyorsan ben ortaya çıkmadan önce ölmediğinden emin ol". Yani dikkatli ol diyordu. Zaten bu cümlenin ardından ister istemez bir beklenti içine girdim. Çünkü bendeki bu beklentiyi Kubo oluşturdu. Doğal bir durum. Ki bu beklenti başkalarında da oluşmuş olmalıdır. Ben İchigo'nun hollow gücünün bu kadar olmadığını ve bir nevi patlamaya hazır volkan gibi ilerde çıkacağını düşünmeye başladım. Çünkü bu cümlenin karşılığını Kubo mutlaka göstermeliydi. Ayrıca Shirosaki'nin de "eğer sen ölürsen bu benim için bir sorun yaratır" lafınıda dikkate alırsak, İchigo'nun Ulqi karşısında hollowa dönüşmesini neden garipseyeyimki? Mantıksız bir nokta yok ve ayrıca bu sevilen bir konsept. Bir çok Bleach sever shirosaki yada hollowlaşmış ichigoyu görmeken mutluluk duyuyor. Yalan mı? Herkes senin mantık ve insaf ölçütlerine göre bakmıyor. Kimileri shirosaki yada hollowlaşmayı görmek istiyor. Bu sebeple İchigo'nun böyle kazanmasını isteyenlerde oluyordur.

Sonrasında; son yorumunda İchigo'yu başkaları gelip kurtarsaydı diyorsun. Afedersin ama Ulqi'nin cero oscuras ile açtığı o deliği iyileştirecek biri varmıydı Hueco Mundo da? Eğer senin dediğin gibi Kenpachi Byakuya Unohana gelseydiler bile, İchigo'yu nasıl kurtaracaklardı. Orihime bile iyileştiremiyor o yarayı. Bunun dışında Byakuya Kenpachi gibi adamlar böyle bir Ulqi karşısında ne kadar dayanabilirdi? Mesela Kenpachi, Lanza del relampagoyu tek eliyle durdurabilirmiydi? Peki Byakuya bankaisi ile Ulqi'ye ne kadar zarar verebilirdi? Yani İchigo'nun göğüsündeki o deliğin kapanarak hayata dönebilmesi için, mutlaka ama mutlaka hollowa dönüşmesi gerekiyordu? O deliği başka türlü kapatamazsın. Alçıylada kapatacak değiliz herhalde... Bana kalırsa çok iyi bir kurgulama yapmıştır Kubo. Kenpachi zaten İchigo'yu Nnoitra ve Tesla gibi heriflerin elinden ölmekten kurtarmış. Sonrasında İchigo'yu Yammy'nin elinden Byakuya ve Kenpachi kurtarmış. Mayuri gargantayı açmış ve Unohana'da garganta içinde İchigo'nun reiatsusunu onarmış. İşte kaptanların İchigo'ya epey bir yardımı dokunmuş. Daha ne olsun. Kubo epey güzel bir biçimde olayları bağlamış. Bana kalırsa İchigo-Ulqi dövüşünün başlamasından bitişine kadarki anlatılan herşey gayet başarılı ve mantıklı bir şekilde anlatıldı. Herkeste oynaması gerektiği rolü iyi oynamış. Öyle değilmi Zerinda?

Sen İchigo'nun bu kazanma şeklinin tepki aldığını söylemişsin ve %80 lik bir oran vermişsin. Bu oran nereden çıktı. Bu siteyi bilmemde, bleach ağırlıklı yabancı forumlarda bu derece bir tepkinin olduğunu hiç sanmıyorum. Aksine hichigo konsepti geneli itibariyle hoşlanılan bir durumdur. İchigo eğer shirosakiyi tamamiyle bastırsa ve bir daha hiç görünmese, eminim bu birçok kişinin hoşuna gitmeyecektir. Bu sefer Kubo'ya yine yüklenecekler. Niye shirosaki yada hollowa dönüşmeyi göremiyoruz diye? Ayrıca hiç merak etme Kubo bu tarz tepkilere alışkın sayılır. Hellworld arkadaşımızın siteye eklediği twitter mesajlarında da, Rukia sever bir kişinin; Orihime'nin hueco mundo arcında öne çıkması nedeniyle Kubo'nun hikayesinin kötüleştiğini belirtmişti. Kubo'nun da bu kişiye cevabı: "daha iyisini yapabiliyorsan yazda görelim yada beğenmiyorsan takip etmezsin" şeklinde olmuştur. Kubo'nun neden böyle tepki verdiğini anlayabildinmi Zerinda? Ve umarım benim anlatmaya çalıştığım hayal gücünü sorgulama işini bu örnekle dahada iyi açabilmişimdir?

Yani burada Kubo yanlış yapıyor ve hikaye bence falanca filanca şekilde olsa daha iyi olurdu dersek, o zamanda bir başkası çıkacak diyecekki; yok canım benim mantık ve insaf ölçütlerime göre olay böyle olmalıydı. Sonra başka biri daha diyecekki; sizin ikinizinde mantığı yanlış, bence olaylar benim mantık ölçütlerime göre gelişseydi, Kubo daha doğru yapmış olurdu diyebilir. Bu durum tam bir keşmekeş... Ulqi ölmeseydi yada İchigo'yu başkaları kurtarsaydı da İchigo hollowa dönüşmeden kazansaydı gibi... Yani burada eleştiri yok. Hikayeyi ve dolayısıyla Kubo'nun hayal gücünü sorgulama var. Ha biz, eğer Kubo'nun Bleach dünyasında anlatmış olduğu bir olgunun ilerde farklılaştığını görürsek, bunu sorgular, eleştirir ve hatta mantıksızlıkla Kubo'yu da suçlarız. Hikayedeki bu tarz, tutarsız ve saçma durumları ifade ederiz. Bunun anlamı Kubo'nun hayal gücünü sorgulama yada zevkini tartışma değildir. Ama Ulqi olayında böyle bir durum yok. Mesela sen Picasso'nun resimlerine bakınca; "ya Picasso ossan bu yaptığın resimdeki kadının gözünü yanlış yere çizmişsin, bence onun yeri şurası olmalıydı, çünkü bu benim mantık ölçütüme göre daha doğru ve herkeste böyle beğenir" diyebilirmisin? Dersen bu neyi ifade eder? Yoksa Picasso da senin dediğin gibi hayal gücünü kullanırken birazda mantığını kullanmayı unutan birimi olur? Kubo'nun zevk anlayışını garip buluyorum demişsin. Ah ah! Bazılarıda arabesk dinleyenlerin zevklerini garip buluyor biliyormusun Zerinda. Ama zevkler ve renkler tartışılmaz da deniyor. Nasıl çözeceğiz bu düğümü Tartışırsak sonuç alabilirmiyiz.

Bu kadar şey yazdıktan sonra diyorumki;

Kubo'nun hikayesinin temellerini oluşturan hayal gücü ve zevk anlayışını sorgulamakla, hikayesinde geçen Bleach evrenine göre mantık dışı olan bir olayı sorgulamak arasında fark var. Yani İchigo'nun böyle kazanması ve Ulqi'nin ölmesi durumu, Bleach'te anlatılanlara ve açıklananlara göre mantığa aykırı bir durum teşkil etmiyor. Aksine genel hatlarıyla mantıklı ve hikaye açısından olumlu bir anlatımdır. Ama sen, bu olay benim mantık ve insaf çerçeveme uymuyor dersen, işte bu Kubo'nun hayal gücünü ve hikayesini sorgulamaya girer. Bu arada İchigo'da sürekli zıplayan bir çekirge değildir. Öyle olmadığını çok iyi biliyorsun Zerinda. Ulqi öldü diyede travmaya girecek bir durum yok. Böyle fanlık eksenlerinden Kubo'ya yüklenmek ne kadar doğrudur bilmiyorum. Biri gider başkası gelir. Önemli olan hikayedir. Baş karakterde hikayenin pusulasıdır.

Ben de alakasız yerleri spoilere alayım.

Kanun ve asla yazan cümledeki kaybetmeze ölmez diyebiliriz tamam, onu zaten kabul ettim kendimi ifade edememişim iyi olabilir böyle şeyler.
Tabii ki herkes benim insaf ölçütüme göre bakmıyor, lakin birdenbire hollow çıkması... Hani en azından akılsız bir vasto lorde değil kahkahalar atan bir Vasto Lorde Shirosaki çıksaydı!.. Maskenin arkasından o çıksa da, iki karakteri bağdaştıramadım: o andaki VL ve Shirosaki. Kesinlikle bağdaştıramadım.
İlla ki Byakuya gelmek zorunda değil onu rastgele dedim! Orihime'nin iyileştirmesine de bir şey demedim. Dedim ki, onu başkası o dövüş içinde kurtarsaydı. Yani mesela ben Unohana'nın çok fena bir gücü olduğuna inanıyorum. Belki yoktur bilemem. Ama mesela onun gücü ortaya konulsaydı, başarısız olsa bile zaman kazandırsaydı. O zaman Shirosaki'nin çıkması daha anlamlı olabilirdi.
Bu arada en sondaki şu cümlene takıldım;
"Bu arada İchigo'da sürekli zıplayan bir çekirge değildir."
Evet, çekirge değil, kertenkele. Zıplamayı bile bilmiyor daha.
Zıplamadığını iyi biliyor muyum? Ben Ichigo'da şunu anlamıyorum. Nasıl anlatsam... Hatta anlatmaya bile çabalamayayım. Çünkü sonuç olarak hikaye böyle ilerlemiş yapacak bir şey yok, ama çocuk her şeyi çok çabuk atlatıyor.
Atlatmakla kastım, power-uplar da mesela benim hep içime batar. Kisuke'nin yöntemiyle BanKai açması gerekliydi... Bunu anlarım. Tamam hollowlaşma vs. vs. her şey anormal potansiyeli ve kendisini zorlaması sayesinde gerçekleşti.
Ama başka kimde böyle garip bir anormal potansiyel var? Herkesin yıllarca çalışarak kazandığı gücü onun anormal bir potansiyel diretmesiyle kazanması beni rahatsız ediyor. Sırf ana karakter olduğu için mi, böyle garip bir potansiyeli var? Yama-Jii'nin 1000 yılda sahip olduğu -muhtemelen güçlenmesi durmuyordur mutlaka tecrübe sürekli bişeyler öğretir- güce o birkaç yılda çabucak yaklaştı.
Hadi bin yıl olmasın, 500 yılda sahip olunacak bir güce çok çabuk yaklaştı.
Bu potansiyel beni rahatsız ediyor, aslında bu görüşümde de yanlış olduğumu zannetmiyorum.
Ulqui'yi yenme şeklini hala mantıklı bulamıyorum. Ulqui'nin aşırı fanı olduğumdan değil, artık ölümü fikrine alıştım ama hala mantıklı bulamıyorum.
Ya bu Ulq, Stark, Hallibel, Barragan takımı da VL değil miydi?!
Ichigo'nun VL'si daha henüz toy olmalıydı, böyle müthiş bir güç farkı olmamalıydı.
Haydi ondan geçtim bari VL'si ile Ulquiorra uzun uzun güzelce kapışsalardı.
Tabii Tite Kubo yazıyor bunu ben yazmıyorum ama, yine de...
Ana karakterin kayırıldığını düşünüyorum. TABİİ Kİ gücünün her türlü mantıklı açıklaması var. Potansiyel meselesi. Ama ana karakter diye bu kadar potansiyel yüklenmemeliydi bence. BENCE. Ama yüklemiş!
İşte bu yüzden içim içimi yiyor, sevilebilecek bir karakter olan Ichigo'yu boğasım geliyor. Tite Kubo'yu da öyle.
İnsaf anlayışımda da yalnız olduğumu düşünmüyorum, anlatmak istediğimi de tam olarak anlatabildiğimi düşünmüyorum.
Ama mesela, hikayede mantıklı gelmeyen ve aydınlatılmayan noktalar hala var. Ha ileride aydınlatılırsa bilemem.
Muhtemelen hala derdimi anlatamadım, ama mesela Kubo'nun hayal gücüne göre, Ichigo'nun anormal potansiyele sahip olması hoş değil bence, diğer karakterlere haksızlık biraz sanki, o anormal potansiyelin getirileri de göze batıyor haliyle, bendeki tepkinin sebebi de bu.
(Anormal potansiyelle kastım; çok hızlı BanKai açabilecek potansiyeli olması ya da güçlerini çabucak geri kazanması ya da üç ayda Mugetsu seviyesine gelmesi, sadece çalışma değil bu, hiçbirimiz reddedemeyiz ki büyük potansiyelinin etkisi var.)
Umarım anlatabilmişimdir.
Ha nedir Kubo böyle yapmış benim elimden bişey gelmez. Ama yine de, bence rahatsız edici.