Light mı L mi? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 28, 29, 30 ... 46, 47, 48, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
kesinlikle L. light bence de kendini kandırıyor.ki onun ''bu dünyayı temizleyip mutluluğu ve huzuru getireceği'' insanları da pek umursadığını sanmıyorum. umursasaydı böyle davranmazdı. o daha çok kral olmakla, Tanrı olmakla ilgileniyor. güç istiyor. ki bu da çok asilce bir amaç değil kanımca lightın nedenlerinin bir insanın ölmesini haklı kılamayacağını düşünüyorum. bu dünyanın düzenine insanlar kendileri karar vermeye kalksa olacak şey düzen değil kaos olurdu bence
sırf watari ölmek üzereyken ekranı kapatıp, L'i tehklieye karşı uyardığı anda çocuk gibi ve pişmanlıkla "Watari!" diye bağırdığı için, oyum L'e.
L de çok beyaz sayılmaz, aslında Light ile karakterleri benzeşiyor, ikisi de adalet arayışında. L de çok mutlu sayılmaz adalet sisteminden, ama Light, çocuksu bir ruh haliyle -ki L de bundan bahsediyordu zaten- adaleti kendince sağlamaya çalıştığı için suçlu. belki çok fazla kişininin bir araya gelerek oluşturduğu kanunlarla adaleti sağlamaya çalışmak çok zor ve de saçma (bkz: nerde çokluk orda..) ancak adaleti tek bir kişi sağlamaya çalışırsa, bu tiranlığa girer ve o kişinin bakıç açısından olaylar inceleneceği için -ne kadar objektif olunmaya çalışılsa da- yargı tek bir yöne bağlı kalacaktır. bu durumda adaletten bahsedebilir miyiz? hayır tabi ki..
ayrıca, en başta light'ı sevsem de -adaleti sağlama çabasından dolayı- ilerleyen bölümlerde soğudum kendisinden, iğrendim hatta, gücü eline geçirince artan diktatörlük ruhundan ve megalomanisinden. kibirli ve kötü karakterleri severim aslında , ancak Light'ın gittikçe dengesizleşmesi, defteri amaçları uğruna kullanmaya başlaması -"ne amacı?" derseniz, adaleti sağlayacağım, derken naomi'yi öldürdü, onu diyorum.. nıç nıç nıç, ki asıl amacı da "yakalanmıyim"di, hiç de adalet, hakkaniyet vs. vs. diye gelmesin bana!- tiksindirtti açıkçası. zekasına lafım yok, ancak kendi üstünlüğünden gözü kör olmasaydı, yakalanmazdı. ayrıca herkeste güven uyandırdığını ve kimsenin sözünden çıkmayacağını düşünmeseydi, insanların "kendi iradeleri"nin olduğuna kör kalmasaydı, yaşardı. teru mikami örneğini verebilirim bu konuda. teru kendi iradesiyle davranmasaydı, near defteri ele geçiremezdi. l ise teru'nun sadece kendisi gibi düşünebilecek şekilde programlanmış bir bilgisayar gibi olduğunu düşündü, hata etti.
l ise, yavrum yazık, geeklerin geek'i.. ama öyle göründüğü gibi saf, masum felan değil haa! o da yeri gelince kuralları çiğnemeyi biliyor. ama adalet duygusu da güçlü. ayrıca l öleceğini zaten biliyordu, boşuna kasmayın "light l'i ne güzel öldürdü! herkesi yendi!" , diye. 25. bölümün başında l ile watari'nin karşılıklı duruşunu hatırlayın, ikisi de light'ın kira olduğunu çok önceden anlamışlardı ve bugünün geleceğini biliyorlardı. l'in tek suçu, light'ı arkadaşı olarak görmesi oldu. ki aslında zannetmiyordum da gene arkadaşı olarak gördüğünü ama, bence bu kadar büyük bir zeka sahibinin, üstelik de adalet duygusu güçlü bir insanın, insanları vahşice ölümlerde harcayabilecek kadar cani olabileceği ihtimalini düşünmek istemedi -bir an- ve bu da ölümüne neden oldu.. bu bakımdan l'e kızıyor muyum? e evet.. ama bir işe yarıyor mu, hayır! *efkarlanır ve kendisine bir kadeh aslan sütü koyar*
L de çok beyaz sayılmaz, aslında Light ile karakterleri benzeşiyor, ikisi de adalet arayışında. L de çok mutlu sayılmaz adalet sisteminden, ama Light, çocuksu bir ruh haliyle -ki L de bundan bahsediyordu zaten- adaleti kendince sağlamaya çalıştığı için suçlu. belki çok fazla kişininin bir araya gelerek oluşturduğu kanunlarla adaleti sağlamaya çalışmak çok zor ve de saçma (bkz: nerde çokluk orda..) ancak adaleti tek bir kişi sağlamaya çalışırsa, bu tiranlığa girer ve o kişinin bakıç açısından olaylar inceleneceği için -ne kadar objektif olunmaya çalışılsa da- yargı tek bir yöne bağlı kalacaktır. bu durumda adaletten bahsedebilir miyiz? hayır tabi ki..
ayrıca, en başta light'ı sevsem de -adaleti sağlama çabasından dolayı- ilerleyen bölümlerde soğudum kendisinden, iğrendim hatta, gücü eline geçirince artan diktatörlük ruhundan ve megalomanisinden. kibirli ve kötü karakterleri severim aslında , ancak Light'ın gittikçe dengesizleşmesi, defteri amaçları uğruna kullanmaya başlaması -"ne amacı?" derseniz, adaleti sağlayacağım, derken naomi'yi öldürdü, onu diyorum.. nıç nıç nıç, ki asıl amacı da "yakalanmıyim"di, hiç de adalet, hakkaniyet vs. vs. diye gelmesin bana!- tiksindirtti açıkçası. zekasına lafım yok, ancak kendi üstünlüğünden gözü kör olmasaydı, yakalanmazdı. ayrıca herkeste güven uyandırdığını ve kimsenin sözünden çıkmayacağını düşünmeseydi, insanların "kendi iradeleri"nin olduğuna kör kalmasaydı, yaşardı. teru mikami örneğini verebilirim bu konuda. teru kendi iradesiyle davranmasaydı, near defteri ele geçiremezdi. l ise teru'nun sadece kendisi gibi düşünebilecek şekilde programlanmış bir bilgisayar gibi olduğunu düşündü, hata etti.
l ise, yavrum yazık, geeklerin geek'i.. ama öyle göründüğü gibi saf, masum felan değil haa! o da yeri gelince kuralları çiğnemeyi biliyor. ama adalet duygusu da güçlü. ayrıca l öleceğini zaten biliyordu, boşuna kasmayın "light l'i ne güzel öldürdü! herkesi yendi!" , diye. 25. bölümün başında l ile watari'nin karşılıklı duruşunu hatırlayın, ikisi de light'ın kira olduğunu çok önceden anlamışlardı ve bugünün geleceğini biliyorlardı. l'in tek suçu, light'ı arkadaşı olarak görmesi oldu. ki aslında zannetmiyordum da gene arkadaşı olarak gördüğünü ama, bence bu kadar büyük bir zeka sahibinin, üstelik de adalet duygusu güçlü bir insanın, insanları vahşice ölümlerde harcayabilecek kadar cani olabileceği ihtimalini düşünmek istemedi -bir an- ve bu da ölümüne neden oldu.. bu bakımdan l'e kızıyor muyum? e evet.. ama bir işe yarıyor mu, hayır! *efkarlanır ve kendisine bir kadeh aslan sütü koyar*
16 Arl 2009 14:58
Manowar yazmış:
ya iyi de, çoktan biliyordu ki kira'nın light olduğunu. ha kanıt gerekirse diye bunu yapmış olabilir, ama bu da l'in suçu değil zaten, kanıt olmazsa suçu belgeleyemez. kusursuz cinayet diye bir film vardı o geldi aklıma
suçlunun light olduğu belli, cinayeti nasıl işlediği de belli, ama kanıt yok.. tam light'lık iş. hangi mahkeme olursa olsun, bir suçu kesin kanıtlarla ortaya koymadıkça ve/ve ya suçlu itiraf etmediği sürece, yapan kişiyi suçlayamaz. hatta kişi itiraf etse bile suçunu, eğer delil yetersizliği varsa, gene de suçlanmayabilir, örnekleri var bunun. tabi her şeyin birincisi light da kesin yalamış yutmuştur hukuk kitaplarını, hıh!
16 Arl 2009 16:08
L ölüceğini zaten anlamıştı.. Yagami'nin de kira olduğunu başından beri biliyordu fakat delil işte.. Yagami çok profesyonel davrandı hiç açık bırakmadı..
Light,"Ne yapıyorsun Ryuzaki?"
L,"Önemli bir şey değil.Sadece çanlar..."
Light,"Çanlar mı?"
L,"Evet,çanların sesi bu gün çok yüksek.
Light,"Ben hiç bir şey duymuyorum."
L,"Gerçekten mi?Koşullar o kadar müsait ki onları duymamazlıktan gelemezsin."
Bu konuşmayı çok beğenmiştim.
Light,"Ne yapıyorsun Ryuzaki?"
L,"Önemli bir şey değil.Sadece çanlar..."
Light,"Çanlar mı?"
L,"Evet,çanların sesi bu gün çok yüksek.
Light,"Ben hiç bir şey duymuyorum."
L,"Gerçekten mi?Koşullar o kadar müsait ki onları duymamazlıktan gelemezsin."
Bu konuşmayı çok beğenmiştim.
29. sayfa (Toplam 48 sayfa) [ 473 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |