AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! pisiiiiiiimmm dehşet bişi bu yaaw!!!! yine döktürmüşün hani üstat olman bi yana tarzlarımız çok uyuyo ....GOTHIIIIIIIICCCC.... yine salyalarıma kova tutacağım bir ff .... teprikler devamını sabırsızlıkla bekliorum
sevgiler...
PSICO

NOT: elektrikli sandalye ve mor çatı gitti ama bn döndüm HERKES DUYSUUUNN PSICO GERİ DÖNDÜÜÜÜÜ.... YİHAAAAA!!!!!

Mairus, Kıtlık var haklısın *-* Ama her şey oluna girecek U_U Emin ol buna *-*

Suikastçı kim bilmiyorum Gerçekten gerçeketen :yaa:
Çok teşekkür ederim Marius.


Klutz, iğrençliklerin için saol U_U (Kibar bir vatandaş olduğum için böyle dedim, söyleyecek başka bir şey bulamadım XP )

Saigoo *-*
Diğerlerini de devam edecem ben *-* Seni her daim duyuyorum ben *-*

Çok teşekkür ederim *-*

Haddim olmayarak ta ne demek U_U Her şeyi diyebilceğni herkes biliyor burada *-* Kurbanların acılaırnı detaylandıracğıma emin olabilirsin

Tehlikeli insan psico :ahaa:

Seni görmek ne kadar da güzel *-* Ölzlettin kendini U_U Çok teşekkür ederim *-*
He bir de buradaki üstat sensin ve gödnüşünle benim yolumuz yazmka konusundan aydınlatacağını umuyorum *-*

Way way way way way... Kimleri görüyorum!

Dur, Prenses! Yoruma geçmeden önce bu uyarıyı borçlusun!
Ehm; içsesim doğru söylüyor... Vicdan olsa gerek naparsın Neysem tekrar homurdanmadan öncelikle belirteyim; efem ben sanırım eski ben değilim! Bunu sizlere borçluyum, açıklamak zorundayım. Kara kedim bilir belki beni, ama bi değişiklik hissediyorum. Foruma uğrama aramdan mıdır nedir, yoksa araya rağmen yazma takıntısı bende harbi harbi çarpıntı mı yaptı bilemem... Yeni prensesi de sever misiniz, yoksa eskisini mi özlersiniz orası da size kalmış. Belki de, forumun kasvetli özlemi geçici ters tepki yaptı, bir kaç güne iyileşirim. Ama sanki eski mizahi uzun yorumlarımı yapamayacakmışım gibi geliyor. Ben hiç bir zaman somurtuk ve aşırı ciddibiri olmadım, şimdi de bu denli olmaz. Ama eskisi kadar güldür müyüm sizi yorumlarımla, bundan şüpheliyim. Ama içimde bişi var yorumlayamadığım, lütfen bunun destani yorumunu da siz yapmaya çalışın.Neysem, görücez bakalım...


Evet... Kara kedimin dönüşü mükemmel oldu. Hep birlikte kutlama yapıyoruz. Yaz sezonumuz hayırlı uğurlu olsun...

Harika başlamışsın canikom benim. Ya böyle sanki bu sende çığır açacak bir ilk gibi geliyor bana. Eşsiz insan psicom da döndüğüne göre; telepatik güçleriylen bi bakıversin: dönüm noktasındasın sen kaara pisim. (bu arada ;hayırlı uğurlu olsun, gözlerinden öpüyorum onu da ) İçime doğdu, walla bak. İçerikte, sanki şiir okuyor, sanki biri şarkı söylüyor gibi bi gizem hissettim. Gerçi senin her fanın gizemli oluyor ama, bu daha bi başka başlamış... Neden bilmiyorum, ama bu fanın arkasından yeteneğinle ilgili olumlu yönlü bişeyler olacakmış gibi hissediyorum. (bi medyumluğum kaldıydı yapılmadık yani )

İçerik... Dediğim gibi harika başladı. Dewamını dörtgözle beklememin ayrı bir sebebi...
İmla ve cümlelerin; o konuya artık değinmesek de olur. Mükemmelliğini tüm dünya biliyor. Hep söylerim ve yine söylüyorum. Senin cümlelerinde ayrı bi sihir, ayrı bi güzellik gizli. Yalınlığıyla beraber büyülüyo insanı. Kim bilir, belki bu fanda daha bi açığa çıkar sihrinin mucizesi

Ve ve ve ve... Artık kabul ediyorum. Kısalığı uzunluğu fark etmez. Anladım ki sen bu şekilde daha rahat yazıyorsun, kendini daha iyi veriyorsun. Ne kadar ısarar etsek de dilimizde tüy bitse de, sen uzun bölümlerinle bizi sıktığını düşünüyorsun. Bize de sabırla, kısa bile olsa yazılarının devamını beklemek ve bu mahremiyetine saygı göstermek düşer. Diğer arkadaşlar kabullenir mi bilmem, ama ben artık "kısa bölümlerin" konusunda yorum yapmayacağım. Tek kusurun buydu bence, ve o da kusur sayılırsa... Daha çok teknik arızaları andırıyor da bana ya, neyse.Geriye kalan usta kaleminde kapatıyor zaten bunu. Tadı damağımda kalıpta devamını istesem de, alışacağım artık.

Kısa olacağını da bilsem, tatmin olmayacağımı da belirtsem, yeteneğine ve doğaüstü hayal gücüne hayranlığımla, her zaman devamını bekliyorum pisicim. Yalnız değilsin, belki uzakta ama, bir kelebek burada bir yerde seni daima bekliyor...

Cok güsel olmus nan x) Yani en azından içindeki sadisti ortaya çıkartmayı başarmışım Yanlız senden bi isteğim olacak bu hikayeye benm cinlerimide koy xD kırılırlar bak ^^

Şaka bi yana direk daldıydım konuya baktım okudum güsel yazmış dedim... Sondada cadı ? Ne ? Cadımı bi baktım kim yazmış kara kedi

gerçekten güsel olmuş bu ilk bölüm... Hafif merak uyandırıyor acaba napcak o kızla gibisinden ^^

gözümde canlanan o muhteşem manzaranın sonunda böyle bir vahşet..tuhaf ama güzel olmuşş ve her zaman ki gibi farklı tebrik ederim canım ^^

Prensesim senin yorumuna her zamanki gibi bayıldım *-* Beni çok mutlu ettin *-* Çok teşekkür ederim *-*

Cehennem Nehri U_U Çok teşekkür ederim bu güzel yorumun için *-*

Saygı değer şairim çok teşekkür ederim *-*


Yorumlarınızdan gaza ggeldim yazdım ikinci bölümü *-* Bana heves verdiğini için çok teşekkür ederim *-*

Eveeet ikinci bölümde tamamlandıktan sonra koyamayı kendime görev bildim ^^. Flood için özür dilerim ^_^'


Birinci Bölüm~Liliam Ve Patlak Göz~


Bir zamanlar bir kız vardı, on dokuz yaşında. Yaşardı derin bir ormanda, yaşlı teyzeyle… güzeldi her şey; hayat, kendisi, ormanı ve elbette küçük kulübesi. Yaşlı teyze dışında. Ondan yıllar almıştı güzelliğini, gençliğini.
Yaşlı kadın kimdi tam olarak? Bu işte genç kızın beraber yaşamalarına rağmen cevap veremeyeceği bir soruydu ki öğrenmek te istemiyordu; Kadının gizemi onu çok sevmesinde oynayan küçük bir etkendi. Gerçeklerden korktuğu da pekâlâ doğruydu.
Genç kız ise bazılarının üşütük diyeceği derecede romantikti. Yaşlı kadın bile uyuduğunda -ki kitap okumaktan uyumaya pek vakit bulamazdı- o ay ışığında dans eder, çiçekleri kar beyazı elleriyle okşardı. Ayakları uyuşmaya başladığında evinin yanındaki göle gider, kendi yansımasını izlerdi. Saatlerce. Durmadan. Tapardı kendisine; güzeldi. Çok güzel. Simsiyah yumuşacık saçları vardı. Bembeyaz bir teni, küçük şekilli bir burnu, koyu kırmızı gül dudakları, koyu mavi gözleri ve yumuşak yüz hatları vardı. Vücudu ise… O kadar narindi ki, o kadar güzeldi ki… O kadar orantılıydı ki kusursuzluğu başlı başına bir kusur olmuştu; güzelliği ruhunu öldürüyordu.
***
-Liliam!
Tek kelime ile iğrenç bir ses onun o güzel ismini ağzına alıyordu! Eve gelir gelmez! Tanrı aşkına, zorunda mıydı yaşlı Patlak Göz onu bu kadar yormak?
-Neeee?
Sesi istediğinden daha edepsiz çıkmıştı. Saray hizmetçisi başlığını gördüğü ilk masaya bırakırken, hızlı adımlarla kadına doğru ilerliyordu.
-Anlat hadi anlat!
Sesindeki heyecan… Güven… Lanet olsun büyük ihtimalle hayatı acıdan geçilmeyecek birisi nasıl bu kadar umutlu oluyordu?
Kendisini kadının yanına, pis yatağa bırakı verdi. Hüzünle bir iç çekti.
-Olmadı hiçbir şey!
Sesi hayata karşı olan nefretini olduğundan daha az gösterse de şiddetliydi. Yaşlı kadın hüzünlü gözlerle kızın yüzüne baktı. Sessizliği gene genç kız, Liliam bozdu.
-Anlamıyorum… AN-LA-MI-YOR-UM!. Bana daha geçen hafta lanet olsun geçen hafta evlenme teklifi etti! Şimdi ise, ahıra-yanına gittiğimde yüzüme bile bakmıyor! Bana söylediği tek şey ….
Gözleri dolmuş, boğazı düğümlenmişti. Kısa bir müddet sonra gözyaşlarına boğuldu.
-Onu seviyor muydun? Seviyor musun?
Diye cesurca sordu Patlak Göz. Oysa o kızın güzel gözyaşlarının kırılan gururuna, kıymetli egosuna olduğuna emindi.
-Hayır… Nefret ediyorum
-Emin misin?
-Evet…
Dedi, yüzünü sakladığı ellerinin arasından. Kafasını kaldırdı daha sonra, soran gözlerle kadına baktı. Kadın ise onu görmezden gelerek ayağa kalktı ve topallayarak ilerledi. Bir yandan da “Demek öyle” diyor, bir papağan gibi aynı kendini tekrar ediyordu.

Çok mu uzun oldu ne

Evet, fazla ara olmadan yeni bölümü görmek gerçekten çok hoş *__*

Ve bakıyorum sözümü de dinlemişsin, aferin sana Pisi'ciğim diyaloglar az da olsa hiç yoktan başlaman bile bir başarıydı ki bu daha ikinci bölüm. Hikayenin başlarında kaliteli diyaloglar oluşturmanın zorluğu hiç kimse tarafından yadsınamaz zannımca ^^

Bölüme gelirsek benim teorime gelirsek Liliam adlı kızımız hizmetçiye bağırıp çağıran egosu yüksek olan arkadaşımızdı. Ama cadıya ne oldu ne bitti onu anlamadım. Kız erkek arkadaşıyla konuşmaya gitmiş, diğer cadımızda bir kızı öldürüp ayin yapıyordu.

Acaba bu iki arkadaşın hayatları nasıl ve neden kesişecek?..

Hikayen gerçekten güzel, yalın, duru filan ama daha çok kelime oyunu yapman gerekiyor. İnsan betimlemelerini çok seviyorum, kızların narinliğini, güzelliğini sanki dokunacakmışım gibi hissedebiliyorum.

Buna aynı şekilde duyguları da ekleyebiliriz. Ama dediğim gibi daha süslü bir anlatım ortaya koysan, zannımca hepimiz açısından iyi olabilir.

Güzel bir bölüm olmuş, devamını en kısa zamanda bekliyorum *___*

Oh Mon Dieu! naptın ya!? damardan direk oha!kelime!kelime yok ki bunu anlatacak!"nayır!olamaz!" kelime grubu bile yetersiz tek söyleyebileceğim "yeni bölüm" herhalde!