Neyse ortalık kızışmadan yeni bölümde gelsin bakalım, bu arada seras sanırım orada cinsiyet ayrımcılığını bizlerin kendimizi gösterdiğimiz en iyi alanın edebiyat olmadığını söyledi.Umarım pot kırmadım -__-'

BÖLÜM 7:SAF VE BERRAK

Mai kızarmış gözlerini adama doğru çevirdi.İçinden "İnanılmaz yakışıklı!" dedi ve adama:
"Ah,sorun..Ailevi!Evet,evet ailevi..." dedi.Adam da soğukkanlı bir yüzle:
"Sen bir vampirsin değil mi..." dedi.Mai önce sustu sonra gülerek:
"Ah,yapma ama!Bana vampirlere inandığını söyleme sakın!" dedi.Adam:
"Sen kesinlikle bir vampirsin,hissediyorum,çünkü ben de bir vampirim bak." dedi.Ve ağzını açtı.Birden köpek dişleri uzayıp sivrileşti.Sonra sevecen bir suratla Mai'ye:
"Korkmana gerek yok!" dedi.Mai içinden "Vay be!Dişlerini istediği zaman uzatıp kısaltabiliyor...Eminim bunu Alexander da yapabiliyordu.Ama bu adam Alexander'dan da yakışıklı ve kibar...Alexander hiç bir zaman bana bu kadar kibar davranmadı...Bu adam tam bir beyefendi..." diye geçirdi.Elini uzattı.Sevinçle:
"Merhaba ben Mai!" dedi.Adamda Mai'yi elinden tutup ayağa kaldırdı ve gülümseyerek:
"Merhaba,ben de Senichi." dedi.Mai heyecanla:
"Heeey!Sen de mi japonsun?" dedi.Seichi'de gülerek:
"Sayılır,yarı ingiliz yarı japon da denilebilir annem japondu,babamsa ingiliz asıllı bir tüccar ^^" dedi.Mai merakını tutamadı ve sordu:
"Sen safkan bir vampir misin?" dedi.Seichi de:
"Evet,aslında japonyada da çok büyük şanım vardır vampirler arasında." dedi.Mai'nin gözleri parladı.Merakla:
"Ya!Gerçi adını hiç duymadım.Gerçi ben buraya 4 yaşındayken geldim...Annem ve babamın ölümü yüzünden...O yüzden japonyay'la ilgili bir çok şeyi tam bilmiyorum T...T He!Bu arada bildiğim kadarıyla önemli vamprilerin lakapları oluyor...Seninki ne!?" dedi.Seichi biraz ken küm ettikten sonra:
"Benim lakabım Samurai...Neyse....Bi' fincan kahve ister misin?" dedi...


Kısa bir bölüm...Bu bölüm de seras'a gitsin

arigatooooo ahimett ayyy sevinçten gözlerim dolduuuuu

çok sevindimmm yaaa hiç beklemiyordum öyle ben samurai deyince resmen yıkıldım.Sandalyeden düştüm borda sevinçten O-o

Çayırlan savunun biz geliyoruzzz.Eyytt be kim tutar bizi.
Hem hassas hem kibar hem yakışıklı çekilin yoldan üstüne atliyim yakışıklımın

Resmen şok olmuş durumdayım
Bu arada anlatımın birinci sezona göre çok daha güzelleşmiş ve etkileyici bir hal almaya başlamış

Bölümler minicik ve arasıra ayağım boşluğa denk geliyor.Hakim olamıyorum konuya.

sağol seras Lelouch Lamperouge üzgünüm ama anlamadım özellikle şu kısmı:

mecazla aram iyi değildir pardon (gerisini anladım ) daha açık bir şekilde anlatırsan kendimi o yöne veririm ama konu bütünlüğü yok demek istiosan orda biliyorum hiç beceremem onu zaten -__-' şu aralar bunun üzerinde çalışıyorum desem yine de sağol

Yani mekanlar zaman üzerinde çok çalışmadığın için bölüm aralarında mesela bi anda ne oldu diyorum nerden nereye geçtiler mecazda şöyle anlatmak istedim.

Senin alternatif evrenine gidiyorum samuraiyi görüyorum sonra bi anda başka bi zamana başka bi mekana çok keskin bir geçiş yaşıyorum ayağımın altındaki hikaye dünyası uçuyor bende düşüyorum.

he,şimdi anladım ya ben oraları ilerki bölümlerde anlatıcaktım nası olduunu samurai'nin nası bi anda geri geldiğini falan. o planlandı yani.Ama anladığım kadarıyla bu bir örnek sadece ilerki bölümlerde halletmeye çalışırım sağol ^^

Sen anlamadın bak misal şöyle
Birşey anlatıyorsun ama hiç birşey belli değil karakterler harici hiç bir bilgi üzerinde durmuyorsun bu şekilde 2000 bölüm yazsan okumam yani içine çekmiyorki bu.

mekanı mı tanıtmıyorum?pardon,bu gün saflığım üzerimde hastayım da...

Neyi açıklayamadım anlamadım kaç satır yazı yazdım.OLaya hakim olamıyorum O_L_A_M_I_Y_O_R_U_M.Çocuk hikayesi gibi o oldu bu bitti tarzı yazmışsın bu yüzden okuyucu de içinde kan içeren terim olmasa ayşegül serisi zannedecek.Olay mekan zaman hepsi bilgisayar başına oturduğunda zamanın varsa uzun yoksa kısa yazarmış gibi.Planın Yok!