Bloodline-EK BÖLÜM Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9 ... 14, 15, 16, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
01 Mar 2009 11:42

BÖLÜM 1:SAHİPSİZ
Mai abisine seslendi:
"Haru!".Haru isteksizce arkasına döndü ve kısık sesle:
"Ne var!?" dedi.Mai titreyerek:
"Lütfen Haru,Lütfen burda kalmayalım!" dedi.Sesi duvarlarında kan izleri ve mermilerin açtığı delikler olan boş fabrikada yankılandı.Haru sessizce:
"Ya,evet,sanki başka kalacak yerimiz varmış gibi..." dedi.Mai üzülmüştü.Siyah gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
"Ama Haru!Korkuyorum!Baksana burası çok ürkütücü,duvarlarında kan izleri var ve delikler,sonra bahçede iki tane mezar var!" dedi Mai titreyerek,burnunu çekti ve devam etti:
"Kim bilir burada neler oldu,buranın eski sahibini rahatsız mı etmek istiyorsun?"Haru kızmıştı.Bağırarak:
"Eğer bu lanet şehirde kalabileceğimiz tek yer burası ise evet!Eğer bize yardımcı olacak anne ve babamız yoksa evet!Eğer amcam bile bize ancak yukarıdan bakabilecekse evet!Buranın eski sahibini rahatsız etmek istiyorum!" dedi.Mai'nin ağlaması şiddetlendi.Haru kardeşine baktı.Mai'ye doğru yürümeye başladı.Ona sarıldı.Sessizce:
"Keşke sana her şey geçecek diyebilseydim,ama halimizi biliyorsun..." dedi.Mai'nin kızıl saçlarını okşadı.Kokusunu sonuna kadar içine çekti.Mai'de ona sımsıkı sarıldı.Burnunu çeke çeke:
"Özür dilerim Haru,ben...ben sadece böyle uğursuz bir yerde kalmak istememiştim." dedi.Haru isteksizce:
"Biliyorsun,bir tezgahtar bana tezgahının başında durmam için para veriyor.Biraz para biriktiririz.Sonra da küçük bir otel odası buluruz,o zaman bu pis yerden de kurtulmuş oluruz..." dedi.Mai abisine baktı.Haru,Mai için her türlü fedakarlıkta bulunacağına söz verir gibi ona baktı.Mai gülümsedi.Haru da zevkle:
"İşte senin en çok bu yanını seviyorum,Her durumda gülümseyebiliyorsun ve gülümsemen etrafındakilere de neşe veriyor." dedi.
1.Bölüm sessiz sakin olsun istedim.Hemen aksiyona gerek yok bence
Mai abisine seslendi:
"Haru!".Haru isteksizce arkasına döndü ve kısık sesle:
"Ne var!?" dedi.Mai titreyerek:
"Lütfen Haru,Lütfen burda kalmayalım!" dedi.Sesi duvarlarında kan izleri ve mermilerin açtığı delikler olan boş fabrikada yankılandı.Haru sessizce:
"Ya,evet,sanki başka kalacak yerimiz varmış gibi..." dedi.Mai üzülmüştü.Siyah gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
"Ama Haru!Korkuyorum!Baksana burası çok ürkütücü,duvarlarında kan izleri var ve delikler,sonra bahçede iki tane mezar var!" dedi Mai titreyerek,burnunu çekti ve devam etti:
"Kim bilir burada neler oldu,buranın eski sahibini rahatsız mı etmek istiyorsun?"Haru kızmıştı.Bağırarak:
"Eğer bu lanet şehirde kalabileceğimiz tek yer burası ise evet!Eğer bize yardımcı olacak anne ve babamız yoksa evet!Eğer amcam bile bize ancak yukarıdan bakabilecekse evet!Buranın eski sahibini rahatsız etmek istiyorum!" dedi.Mai'nin ağlaması şiddetlendi.Haru kardeşine baktı.Mai'ye doğru yürümeye başladı.Ona sarıldı.Sessizce:
"Keşke sana her şey geçecek diyebilseydim,ama halimizi biliyorsun..." dedi.Mai'nin kızıl saçlarını okşadı.Kokusunu sonuna kadar içine çekti.Mai'de ona sımsıkı sarıldı.Burnunu çeke çeke:
"Özür dilerim Haru,ben...ben sadece böyle uğursuz bir yerde kalmak istememiştim." dedi.Haru isteksizce:
"Biliyorsun,bir tezgahtar bana tezgahının başında durmam için para veriyor.Biraz para biriktiririz.Sonra da küçük bir otel odası buluruz,o zaman bu pis yerden de kurtulmuş oluruz..." dedi.Mai abisine baktı.Haru,Mai için her türlü fedakarlıkta bulunacağına söz verir gibi ona baktı.Mai gülümsedi.Haru da zevkle:
"İşte senin en çok bu yanını seviyorum,Her durumda gülümseyebiliyorsun ve gülümsemen etrafındakilere de neşe veriyor." dedi.
1.Bölüm sessiz sakin olsun istedim.Hemen aksiyona gerek yok bence

01 Mar 2009 19:48

01 Mar 2009 20:53

01 Mar 2009 20:56

Ya artık haftaiçleri yazamıcam.Sebebine gelince:
-Foruma hikaye yazmam yüzünden ödevlerimi yapmamam-ki böyle bir şey asla yok sadece din ödevlerimi yapmadım o da gereksiz ödevler olduğundan.
- haftaiçi bilgisayar zaten yasaktı artık hikayem için bile açamıyorum

-Foruma hikaye yazmam yüzünden ödevlerimi yapmamam-ki böyle bir şey asla yok sadece din ödevlerimi yapmadım o da gereksiz ödevler olduğundan.






01 Mar 2009 23:10

Şimdi önceki bölümde kahramanımızın soğukkanlılığına hayran kaldığımı belirterek söze başlamak isterim ( Umm bu baya resmi oldu sanırım
)
Dışarda kaç tane eli silahlı, dehşet kurt adamları öldürmek için can atarken kahramanımız sırıtarak dışarıya çıkıyor. Bir yandan da düşünüyorum, hiç korkmuyor mu? Hiç kendini yalnız hissetmiyor mu? Bu kadar acımasız nasıl olabiliyor?
Son bölüme gelince, çok tatlıydı. Hiç beklemiyordum bu kadar sıcak ve samimi duygulara bölümlerde yer vereceğine
Öyle alışmıştım ki acımasızlığa, birden tatlı ve şirin iki kardeşin sıcak ve tatlı bağlarını görmek şaşırttı ki!!! Özellikle kızıl küçüğe bayıldım (bkz. ben kızıl kafayımdır ordan yakın buldum
)

Dışarda kaç tane eli silahlı, dehşet kurt adamları öldürmek için can atarken kahramanımız sırıtarak dışarıya çıkıyor. Bir yandan da düşünüyorum, hiç korkmuyor mu? Hiç kendini yalnız hissetmiyor mu? Bu kadar acımasız nasıl olabiliyor?
Son bölüme gelince, çok tatlıydı. Hiç beklemiyordum bu kadar sıcak ve samimi duygulara bölümlerde yer vereceğine


Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥







02 Mar 2009 19:31

BÖLÜM 2:TEZGAHTAR
Haru şevkle işyerine doğru yürüdü.Dükkan ona cennet gibi geliyordu.Bir burası bir de Mai'nin yanı.Mai hep abisine destek olmuştu.Zor zamanlarında ona arka çıkmıştı.Eğer Haru'ya bir haksızlık yapılırsa Mai çoğunlukla saniyeler içinde orada biter abisini sonuna kadar savunurdu.Haru ise daha sessiz bir çocuktu.Mai'den 2 yaş büyük olmasına rağmen o Mai'yi değil Mai onu savunurdu hep.Haru bunları düşününce gözleri yaşardı."Ona iyi bi abi olamadım!" diye mırıldandı."Sanki ben onun küçük kardeşiymişim gibi hep o beni savundu!Bense hep oturup öylece onu izledim!" diye homurdandı.Kendine sinirle söz verdi:
"Bu işte çalışıp para kazanıcam,Mai'ye daha rahat bir ev ve daha kaliteli yiyecekler verebilecem o zaman!Ona en beğendiği giysileri alıcam!O bunu hak ediyor!".Haru iş yerine vardığında patronu güleryüzle kapıda onu bekliyordu.Haru gülümseyerek ona selam verdi.Bu formaliteden bir gülümseme değildi.Bu adama hemen kanı ısınmıştı.Adam da aynı şeyleri Haru için düşünüyordu ki gülerek Harunun sırtını sıvazladı ve neşeyle:
"Eee genç adam.Bu gün işte ilk günün!Neler hissediyordun?" diye sordu.Haru heyecanla:
"Çok heyecanlıyım ve mutluyum!Sonunda kardeşime daha güzel bir hayat sunabileceğim!" dedİ.Adam gülerek:
"Umarım bunu başarabilirsin." dedi sonra da:
"Neler yapman gerektiğini biliyorsun,değil mi?" diye ekledi.Haru ilkokulda şiir ezberlemiş çocuklar gibi bir ses tonu ve heyecanla:
"1-)Müşterilere karşı hep güleryüzlü davranacağım
2-)Patronumu üzmeyeceğim,maaşımı erken istemeyeceğim
3-)Eğer bir müşteri bir ürünün özelliğini sorarsa yalan söylemeyeceğim sadece gerçeği biraz(!) süsleyeceğim.
4-)Müşteri isteksizse ona beğenebileceği başka bir ürün önereceğim"
dedi.Patron kahkaha attı.Ve sevecen bir sestonuyla:
"Bu tezgah daha önce hiç senin gibi çalışkan bir tezgahtar görmedi!Baksana,sana söylediğim kuralları madde madde söylmeni bıraktım maddelerin yerleri bile aynı!" dedi.Haru gülümsedi:
"Dersime çalıştım efendim!" dedi.Patronu:
"Şimdi hemen işinin başına!" dedi arkasından ekledi:
"Benim 1-2 saatlik bir işim var,teazgah sana emanet." dedi.Haru neşeyle işinin başına gitti.Aradan bir kaç saat geçtikten sonra dükkana bir grup genç girdi.Haru onları çaktırmadan süzdü.İçinden:
"14-15 yaşlarında olmalılar" diye geçirdi.Aralarından biri:
"Bakar mısın tezgahtar çocuk?" diye sordu.Haru ilk kez bu kadar isteksizce:
"Evet efendim." dedi.Çocuk:
"Efendim mi?Biraz rahat ol dostum!" dedi.Haru içinden:
"Belalı tipler" diye geçirdi.Çocuk sırıtarak:
"Neyse" dedi "Bana şu telefon kabını uzatır mısın?" diye sordu.Haru kabı almak için arkasına döndü.Kap yüksekteydi.Almak için parmak uçlarına yükseldi.Kabı alıp arkasına döndüğünde çocuklar yoktu ve kasa açık ve içiboş bir şekilde onu bekliyordu...
Haru şevkle işyerine doğru yürüdü.Dükkan ona cennet gibi geliyordu.Bir burası bir de Mai'nin yanı.Mai hep abisine destek olmuştu.Zor zamanlarında ona arka çıkmıştı.Eğer Haru'ya bir haksızlık yapılırsa Mai çoğunlukla saniyeler içinde orada biter abisini sonuna kadar savunurdu.Haru ise daha sessiz bir çocuktu.Mai'den 2 yaş büyük olmasına rağmen o Mai'yi değil Mai onu savunurdu hep.Haru bunları düşününce gözleri yaşardı."Ona iyi bi abi olamadım!" diye mırıldandı."Sanki ben onun küçük kardeşiymişim gibi hep o beni savundu!Bense hep oturup öylece onu izledim!" diye homurdandı.Kendine sinirle söz verdi:
"Bu işte çalışıp para kazanıcam,Mai'ye daha rahat bir ev ve daha kaliteli yiyecekler verebilecem o zaman!Ona en beğendiği giysileri alıcam!O bunu hak ediyor!".Haru iş yerine vardığında patronu güleryüzle kapıda onu bekliyordu.Haru gülümseyerek ona selam verdi.Bu formaliteden bir gülümseme değildi.Bu adama hemen kanı ısınmıştı.Adam da aynı şeyleri Haru için düşünüyordu ki gülerek Harunun sırtını sıvazladı ve neşeyle:
"Eee genç adam.Bu gün işte ilk günün!Neler hissediyordun?" diye sordu.Haru heyecanla:
"Çok heyecanlıyım ve mutluyum!Sonunda kardeşime daha güzel bir hayat sunabileceğim!" dedİ.Adam gülerek:
"Umarım bunu başarabilirsin." dedi sonra da:
"Neler yapman gerektiğini biliyorsun,değil mi?" diye ekledi.Haru ilkokulda şiir ezberlemiş çocuklar gibi bir ses tonu ve heyecanla:
"1-)Müşterilere karşı hep güleryüzlü davranacağım
2-)Patronumu üzmeyeceğim,maaşımı erken istemeyeceğim
3-)Eğer bir müşteri bir ürünün özelliğini sorarsa yalan söylemeyeceğim sadece gerçeği biraz(!) süsleyeceğim.
4-)Müşteri isteksizse ona beğenebileceği başka bir ürün önereceğim"
dedi.Patron kahkaha attı.Ve sevecen bir sestonuyla:
"Bu tezgah daha önce hiç senin gibi çalışkan bir tezgahtar görmedi!Baksana,sana söylediğim kuralları madde madde söylmeni bıraktım maddelerin yerleri bile aynı!" dedi.Haru gülümsedi:
"Dersime çalıştım efendim!" dedi.Patronu:
"Şimdi hemen işinin başına!" dedi arkasından ekledi:
"Benim 1-2 saatlik bir işim var,teazgah sana emanet." dedi.Haru neşeyle işinin başına gitti.Aradan bir kaç saat geçtikten sonra dükkana bir grup genç girdi.Haru onları çaktırmadan süzdü.İçinden:
"14-15 yaşlarında olmalılar" diye geçirdi.Aralarından biri:
"Bakar mısın tezgahtar çocuk?" diye sordu.Haru ilk kez bu kadar isteksizce:
"Evet efendim." dedi.Çocuk:
"Efendim mi?Biraz rahat ol dostum!" dedi.Haru içinden:
"Belalı tipler" diye geçirdi.Çocuk sırıtarak:
"Neyse" dedi "Bana şu telefon kabını uzatır mısın?" diye sordu.Haru kabı almak için arkasına döndü.Kap yüksekteydi.Almak için parmak uçlarına yükseldi.Kabı alıp arkasına döndüğünde çocuklar yoktu ve kasa açık ve içiboş bir şekilde onu bekliyordu...
02 Mar 2009 20:04



BÖLÜM 3:KAN KOKUSU
Haru patronundan bi güzel azar işiteceğini düşünüştü.Fakat patronu ona yine sevecen davranmıştı.Her zamanki gibi...Haru o gün başından geçenleri düşünerek yürüyordu.Sonra kendini düşüncelerden sıyıran ve gerçek hayata dönmesini sağlayan bir korna sesiyle beraber yolda yayalar için kırmızı ışık yanarken karşıya geçmeye çalışırken buldu.Hemen geri adım attı.Kendini kaldırıma fırlattı.Yere düştü.Elleri kanamaya başladı.Sonra kendini toparladı.Ayağa kalktı.Onun hareketlenmesiyle beraber eli kanamaya başladığından beri onu izleyen gençler de hareketlendi.Onu takip etmeye başladılar.Haru takip edildiğinin farkında bile değildi.Sonra fabrikaya yaklaşınca bunu fark etti.Önce adımlarını sıklaştırdı bunun işe yaramadığını görünce koşmaya başladı.Fabrikanın bahçesine girdiğinde gençler de onunla beraber bahçeye girdi.Haru kardeşini de belaya sokmamak için arkasını döndü ve gençlere:
"Ne istiyorsunuz!" diye bağırdı.İçlerinden biri:
"Kanını,seni şapşal!" dedi ve hepsi gülmeye başladı.Sonra onları çaktırmadan hem izleyip hem de dinleyen Mai ağlayarak dışarı çıktı.Haru telaşla:
"Mai!" diye bağırdı ve:
"Hemen geri git!" diye ekledi.Mai:
"Olmaz!" dedi.Hemen koşarak Harunun yanına gitti.Ağlayarak:
"Lütfen abime bir şey yapmayın!Benim kanımı emin!" dedi.Haru kardeşine ilk kez bu kadar sert davranacaktı.Çünkü Mai saçlarını arkaya attı ve boynunu eğdi.Kanının emilmesini ister gibiydi.Haru:
"Hayır!" diye bağırdı.Kardeşini sertçe itti.Sonra gençlerden biri:
"Ben çok susadım.Sizin aile dramınızı daha fazla izleyemeyeceğim!" dedi ve koşmaya başladı.Haru'yu kenara itti.Ve mai ye doğru yürümeye başladı.Mai kaçadı.Gencin:
"Sen daha leziz görünüyorsun!" demesine aldırmadı ve yine boynunu ortaya çıkardı.İsimsiz mezarın üzerinde duruyordu.Boynunu açmış vahşeti bekliyordu.Genç Mainin boynunu ısırdı.Büyük bir zevkle kanı emmeye başladı ve yere damlayan kanlara aldıemadı bile.Halbuki aldırması gerekirdi.Çünkü yere akan her kan damlası toprakla beraber Bloodline'nın cesedine gidiyor ve onu besliyordu.En sonunda gücüne kavuşan Bloodline mezarından çıktı.Sırıtarak:
"Teşekkürler küçük kız!" dedi.Sonra diğer gençlerin hepsini yok etti.Ve kanlarını içti.Eski gücüne kavuşmuştu.Haru'ya dehşet veren bakışlar attı.Haru kardeşinin sessizce can çekişen bedenine bakıyordu.Bloodline ciddi bir ses tonuyla:
"Çocuk!?Kardeşinin yaşama dönmesini ister misin?" dedi.Haru heyecanla kafasını evet anlamında salladı.Bloodline sinsice gülerek Mai'ye doğru yürümeye başladı.Ve Haru'ya:
"Fakat kardeşin eskisi gibi olmayacak!" dedi.Mai'yi kaldırdı.Ve boynundan ısırdı.Bir kaç dakikda boyunca kanını emdi.Sonra Mai'yi kucağında taşıyıp fabrikadaki yatağa yatırdı.Haru'ya:
"bir kaç saate uyanıribenim beslenmem lazım,geri gelicem..."
03 Mar 2009 21:01

8. sayfa (Toplam 16 sayfa) [ 151 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |