İkizlere bayıldım ^^ hele hele şu hi hiii diye kıkırdayıp durana Vay be kız da baya fesat ders verme diyince direk aklına tecavüz geliyor Ne yani kanda nın çoktan bir sevgilisi var mı? O zaman şimdi benim nefret-aşk teorim suya mı düştü?
Devamını merakla bekliyorum... Çok sevdim.

çok güzeldi kanda ve akane atışmaları çok güzeldi ve lelanee kandanın sevgilisimi asla olamaz bu ben akaneyle yakıştırmıştım kandayı tabi ilerleyen bölümlerde ne olur bilmiyom merakla beklemekteyim yeni bölümü

tabiiki de aşk nefret teorisi yanlış değil >D merak etmeyin ben lenalee'yi aradan çıkarmasını bilirim Bu arada Akane'nin kişiliği benim kişiliğimin hafifletilmiş hali. (hafifletilmemiş olsa bu fanficte öyle muhabbetler olurdu ki banlanırdım x'D)

Beşinci *esner* bölüm...*esner* uykum... *esner* var... *esner* yorum... *esner* yapın... iyi... *esner* okumalar...*esner...*
-----------------------------------------------------------------------------------
5. Bölüm

Tokyo sokakları (nda rüzgaar aklımda aşk vaaaar -ugh! siz beni takmayın, uykum var diye saçmalıyorum)

Auh! Kanda’nın sevgilisi var. Auh! Paten sürmeye odaklan. Auh! Bu acı ne?... Kanda’nın sevgilisi olduğunu nasıl unuturum. Auch! Iyy ne bu şimdi aşk acısı mı? Klişe. Tabii ki de Lenalee Lee’yle çıkar. Kız benden 21 santim uzun bir kere. Sürekli muhteşem bacaklarını sergilemek için ayakkabı reklamlarına çıkıyor ve ultra kısa etekler giyiyor. Ayrıca benim aksime kısa saçı küt ve düzenli ve yine benim aksime saçında aptal bir anteni yok! Ugh!

Akane paten sürmeye odaklandı. Birkaç sokak sonra Starbucks. Saçı her zamanki dağınıklığının da ötesinde yirmi dakikadır uçuşması yüzünden daha da dağılmıştı.
-------------------------------------------------------------------------------------
Starbucks'ın önü


‘’Off… o pislik… yüzünden… bu kadar… a…cele…huh..’’ Akane nefes nefese patenlerini çıkarıp çantasına tıkıp botlaını giydi. Neden kendisi de bilmiyordu ama her mevsimde dizaltı botlar giyerdi.
Hah, belki de Lenalee Lee kadar uzuuuun ve güzeeeel bacaklarım olmadığı içindir. Diye düşündü. öfkeli öfkeli botunun bağcığını bağlarken.
İçeri girdiğinde Kanda’yı Miranda’ya beceriksizliği yüzünden bağırırken buldu. Miranda omuzlarına kadar kahverengi kıvırcık saçları ve koyu renk gözleri olan kendine güveni sıfırın altında eksilerde dolaşan (Y/N: biliyorum sıfırın altındaysa zaten eksidir. Mutlu oldunuz mu birşeyleri düzeltme saplantısı olanlar?!), zayıf, yirmi altı yaşında Alman bir kadındı. Akane o an boyuyla ilgili bir kriz anı yaşadığından zihninin kenarına Miranda’nın ondan yirmi üç santim uzun olduğunu not etti.
‘’Özür dilerim özür dilerim özür dilerim!!’’ diye histerikçe af diliyordu Miranda.
‘’Boşver Miranda, Kanda herkese böyle kaba davranır. ’’ dedi Kanda ve Miranda’nın yanına kadar gelmiş olan Akane bıkkın bıkkın.
‘’Bu kadın kahvemi tatlı yapmış! Tatlı!’’
‘’Tatlılarla nasıl dehşet verici bir deneyim yaşadın bilmiyorum ama neden bu kadar olay yapıyorsun ki?’’ Akane Kanda’yı masaya sürükleyip oturttu ve kendine sipariş vermeye gitti.
‘’Bir küçük boy vanilyalı frappucino. Miranda-san üzünlme, o her zaman böyle, cidden.’’
İçeceğinin üstüne tarçın ve çikolata döküp kamışı hırsla –hala aklında Lenalee Lee vardı- bardağa soktuktan sonra Kanda’nın yanına gitti.
‘’Her yerde olay çıkarmak zorunda mısın?’’
‘’Che. Üniformanı niye giymedin aptal?’’
‘’Okuldan direk buraya geldim. Bir dakika- neden illa üniformamı giymem gerekiyor?’’
‘’İnanılmaz derecede safsın.’’
‘’Ha o yüzden mi üniforma giymem gerekiyor?’’ dedi Akane alaycı alaycı.
‘’Hayır aptal, eğer giymezsen korumam olduğunu nerden bilecekler? Üzerine alınma ama – yada vazgeçtim üzerine ALIN, sende pek koruma olacak tip yok. Daha çok az gelişmiş sinir bozucu bir velet tipi var.’’
Akane frappucino’sunu içerken tıkandı.
‘’E-e-eğer *öhhö öhö* k-koruman olduğumu *ÖHHEÖÖÖUUUUVV* anlamazlarsa *öhö höğğgk* seninle *ehheeğğğm glup* (burda Akane’nin nefes borusuna takılan vanilyalı sıvıyla olan mücadeleyi sonunda bitirdiğini anlıyoruz) ne yaptığımı sanacaklar?‘’
‘’Muhtemelen sevgili olduğumuzu.’’ Dedi Kanda kuru kuru.
‘’Bunu içiyor olsaydım (Akane frappucino bardağını Kanda’nın gözüne soktu) şuan ikinci kez ölüm kalım tehlikesi geçiriyor olurdum! Şöyle şok edici şeyleri alıştıra alıştıra söylesen?’’
‘’Che.’’
‘’Niye dışarıya çıkmak istedin ki?’’
‘’Baka Usagi bir haftadır onunla buluşmam için başımın etini yiyor. Sadece bir ay japonya’da olacakmış vıdı vıdı.’’ Vıdı vıdı bölümünde kanda eline ağız şekli verip Lavi’nin ne kadar fazla konuştuğunu daha da belli etmek istercesine açıp kapadı. (Y/N: Kanda’nın böyle bir hareket yaptığını gözünüzde canlandırsanıza? Bir deneyin, baya komik oluyor x’D)
‘’Ha…’’ dedi Akane anime-ter-düşmesiyle. (a.k.a. şu smiley; )
‘’Haydi! Yarım saate usagi’yle buluşmamız lazım.’’
‘’Ay savaşçısı olan mı?’’
Kanda ona bakışlar öldürebilseydi Akane’nin en acılı ve uzun ölümü alacağı bir bakış attı.
‘’Ha tamam. Öyle bakma ya şakaydı!! Ayrıca şu adama tavşan demek nasıl bir olaydır ya? Ne kadar gay duyulduğunun farkında mısın?’’ Akane Kanda’dan yükselen karanlık aura’nın farkında olmadan devam etti (Y/N: Skin Bolic’le savaşmadan önce Allen’ı Lavi’yi falan kışkışlarkenki aura var ya, o) ; ‘’Yani tavşan?! Şu sadece yatakta kullanılması gereken isimlerden biri gibi duruyor.’’ Dedi Akane ders verme moduna girerek.
‘’Bir daha benimle o aptalı-ya da benimle herhangi bir erkeğin ismini o tarz bir cümlede kullanırsan.’’ Kanda’nın cümleye başlamadan önce çıkarıp Akane’nin yanağından bir milimetre uzakta tuttuğu kılıcın soğuk ucu Akane’nin yanağına değdi. ‘’Seni öldürürüm.’’
‘’İiiik! P-p-p-p-peki!’’ diye vikledi Akane kılıçtan kendini uzaklaştırmak için acınası bir girişimde bulunarak. Ne yazık ki Akane’nin sırtı sokaktaki duvara dayalıydı, yanağının bir yanında kılıç, kaçmak istediği yönde ise kandanın kaçamasın diye duvara koyduğu eli vardı.
‘’K-K-Kanda?’’ dedi Akane iyice tırsıp hafifçe titremeye başlayarak. (Y/N: anime stili tabii, öyle ciddi olanlar dan değil. Skin’le savaşmadan önce Kanda Mugen’le Allen’ın saçına dokunduğunda Allen’ın tırsması var ya? Aynı o işte.)
‘’Che. Gel şuraya.’’ Dedi Kanda insanların onlara bakıp birbirlerine ‘Bu Kanda Yuu mu? İmza istemeli miyim? Yanındaki dağınık saçlı kız da kim böyle? Kanda Yuu Lenalee Lee’yle çıkıyor sanıyordum! Hani şu şirin Çinli model …’ gibi şeyler fısıldadıklarını farketti. Ancak son cümlenin Akane’nin kaşının seğirmesine sebep olduğunu fark etmedi.
Lavi’yle buluşacakları yere gitmek için Akane’nin ince bileğini tutup onu yarı-sürüklemeye başladı.
Sonrada; ‘’NE VAR!?’’ diye bağırdı karşıdan karşıya geçerken onlara korna çalan bir arabaya hareket çekip.
Klasik Kanda Yuu.
-------------------------------------------------------------------------------------
...
Akane: *klavyeye salya akıtan Rhea'yı işaret ederek* sanırım uyudu...
uyumadan önceki son isteği ise okuduktan yorum bırakmanız ve bölümün kısalığı için onu affetmenizdi BÖHÜÜÜÜÜÜ! *duygusal patlamadan dolayı koşarak uzaklaşır*
Kanda:... Bide uykulu olduğu için saçmalıklarını affetmenizi istemişti... yani bizim yanında olduğumuz hayalini görecek kadar uykuluydu... -___-'''


----------uslu bir çocuk olursanız birgün dgm triosunu görebilirsiniz!---------

yine çok güzel olmuş canım. Knda Akane tartışmalarına iyiden iyiye sardırdım ben( biliyorum kızcaksın ama lütfen yeni bölümü hızlı yaz )

nayııııır!! olum dün sen yine bna yeni blüm yeni bölüm deme diye acele acele bu bölümü yazdım yinede yeni bolum diosun ya x'D off sırf yorum geldi mi bakmak için kahvaltı falan etmeden direk bilgisayara girdim asdasdfa allahtan evde kimse yok

Bu bölüm de süper eğlencelik olmuş yav *-* Miranda'yı katmışsın iyi ki XD Kanda-Akane diyalogları yine güzel, asdfdg hele usagi ile ilgili yorumlarına koptum =D Sonraki bölüm Lavi de var o yea

Güzel olmuş beğendim.

teşekkürler off yeni bölümün daha yarısındayım -__- neyse bugün 4'e kadar falan bilgisayardayım şansım varsa annem gelmezse yani o zaman koyarım yeni bölümü