Deep Red [15.Bölüm+Omake pt:6 ve KandaxAkane resimleri ^^] Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9 ... 31, 32, 33, Sonraki |
Yazar
Mesaj




Allen'in ergenlik şeylerine öldüm XD
Che demek..Chelemek...Cheeee XD
Haklısın bu bölümde pek bişey olmamış ama olsun gene vardı aralarda güzel bişiler
Mümkünse Akane iki erkeğe birden sarkmasın özel şey şşaapıyorum buradan
Yoksa vallaha 2 erkek bir kız durumları olursa okumam vallahada billahada okumam tiksiniyorum öyle şeylerden ya XD
Che demek..Chelemek...Cheeee XD
Haklısın bu bölümde pek bişey olmamış ama olsun gene vardı aralarda güzel bişiler



sağolun varolun da, tamam yahu bu ficte herkesin tek eşi var
(nası bi lafsa bu
) ya evet o Akane-Allen muhabbeti...ilginçti x'D şu Kanda'nın çıkardığı sesi de nası anlatıyım bilemiyorum ya!! o an yazarken bi cinnet anı geçirmiştim x'D


Arbeit macht frei.

Oyy... yeni bölüm... birden ilham geldi yazdım
biraz kısa bu da ama diğerinin aksina baya olay var sayılır
kanda'yı titreştirdim KraliçeArı
(off bu Kanda'yı titreştirdim lafından vazgeçmem gerekiyo...) whatever, haydi iyi okumalar
-------------------------------------------------------------------------------------
8.Bölüm; Kanda'nın titreşmesi (Y/N: yazar koyduğu başlık yüzünden gülmekten iptal olduğu için notu yazamıyor. lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.)
Havalı bir markanın reklam çekiminin olduğu yer (marka araştırmaya uğraşmadım. Tembelim.) Mola zamanı.
‘’Cidden. Çekimlerde çok sıkılıyorum. Bir dahakine bari Lavi gelsin.’’ Dedi Akane Kanda’ya köpek yavrusu gözleriyle bakarak. Yine bir çekime gidiyorlardı ve Akane Kanda’nın yanındayken ödev yapamadığını acı bir deneyimle öğrendikten sonra çekimlerde sıkılmaya başlamıştı. Halbuki Lavi varken baya eğleniyorlardı ama eğlenmek için yaptıkları şeyler genelde (tamam tamam her zaman) Kanda’yı hedef aldığı için Kanda Akane’nin isteğini kaale almıyordu. Aslında Kanda ne zaman Akane’nin herhangi bir isteğini kaale almıştı ki?
‘’Niye? Beni yine sinir edesiniz diye mi?’’ diye hırladı Kanda aklına gelen anılar yüzünden Mugen’i çıkarıp bir şeyleri (tercihen Akane’yi) parçalama isteği duyup. Akane ve Lavi’nin eğlence anlayışı Kanda’nın saçını örmece, Kanda’nın yanağını dürtmece, Kanda’nın saçına perma yapmaca, Kanda’nın saçına fön çekip çekmediğini öğrenmece, Kanda gıdıklamaca ve benzeri oyunlardı.
‘’Kızma hemen! Ama cidden sıkılıyorum bak ciiiiddeeeeen.’’ Dedi Akane sğa sola sallanarak.
‘’Annesine mızmızlanan üç yaşında bir çocuk gibisin.’’ Dedi Kanda gözlerini devirip.
‘’Bu durumda sen anne mi oluyorsun?’’ dedi Akane yüzüne kocaman bir sırıtmanın yayılmasına engel olamayıp.
‘’Tekrar. Söyle.’’
‘’K-Kanda c-cidden insanın savunmazsız bir kızın boynuna katana dayamasının yasal olduğunu sanmıyorum. Cidden.’’ Dedi Akane savunmasız kız moduna geçerek. Aslında Akane’nin görünüşü genel olarak ona savunbmasız havası veriyordu, dar omuzları, zayıf kol ve bacakları ve biraz fazla solgun teni ve gereğinden fazla büyük (Ah şu ingiliz genleri! Sizin de gözleriniz çekik olamaz mıydı?) parlak gözleri vardı. tüm bunları ayrı ayrı düşününce pek çekici gelmiyordu ama bütün olarak sevimli sayılabilecek bir kızdı.
Aslında baya sevimli.
Az. Önce. Bunu. DÜŞÜNMEDİM.
O sevimsiz, sinir bozucu bir VELET.
VELET.
SEVİMSİZ.
Aptal , güçsüz bir koruma.
Daha fazlası değil.
Kesinlikle.
‘’Kanda! Hey! İyi misin! Aptal tavşanınla ilgili müstehcen hayaller mi kuruyordun ha~?’’
Kanda düşüncelerinden sıyrılıp suratının dibindeki Akane’nin parlak gözlerine baktı.’’
‘’Ne?’’
‘’Ah, dediklerimi duymadın mı?’’ dedi Akane şaşkın şaşkın.
‘’Hayır düşünüyordum. Bazılarının aksine düşünme fonksiyonuna sahip bir beynim var çünkü.’’
‘’Ah, acıttı Kanda. Acıttı. Bu söz kalbimde o kadar derin bir yara açtı ki.’’ Dedi Akane elini kalbindeki hayali yaranın üstüne koyup hayali gözyaşlarını gözlerinden silerek.
Kanda Akane’nin yüz ifadesini görmek için biraz eğildi, çünkü bu cümleyi söylerken Akane’nin mor-mavi gözlerini pahalı lambadan gelen ışık altında koyu kırmızı tonlarında parlayan siyah saçları örtüyordu.
‘’Yok ya şaka! Alıştım artık!’’ dedi Akane sırıtıp birden başını kaldırarak. ‘’Bir dakika… düşünürken söylediklerimi de duymadın yani değil mi?’’
‘’Hayır.’’ Dedi Kanda. İnce siyah kaşlarından birini kaldırıp Akane’nin yüzüne yaklaşarak;
‘’’Yine ne saçmaladın velet?’’ dedi tehlikeli derecede sakin bir tonda.
‘’Hiçbir şe~y’’ dedi Akane gözlerini rahatsız edici derecede yakın Kanda’dan uzağa çevirip beceriksizce ıslık çalarak.
‘’Ufff lütfen ıslık çalma!’’ dedi Kanda elini Akane’nin ağzına kapatıp. Evet Akane’nin çaldığı ıslık Kanda’ya lütfen dedirtecek kadar kötüydü. Düşünün artık.
‘’Hapıfamhpff!!!’’ dedi Akane Kanda’nın elinin Akane’nin çoğu insandan küçük sayılabilecek suratının baya bir bölümünü kapladığını ifade etmeye çalışarak. Buna burnu da dahildi ve Akane nefes alamıyordu.
‘’İğrenç velet!!!’’ diye bağırdı Kanda Akane’nin son çare olarak yaladığı elini çabucak çekip pantolonuna silmeye başlayarak.
‘’Bu pantolon senden daha değerliydi!!!’’
‘’Ben mi sana elini marka pantolonuna silmeni söyledim?!’’
‘’Hayır ama elimi yaladın lanet olası!!!’’
‘’İnan bana, ben de istediğimden elini yalamadım!! Öyle fantezilerim yok!! Nefes alamıyordum!!’’
Kanda Akane’nin küçük,kızgın ve çok sevimli-NE!!!??-ehem-hayır, velet yüzüne baktı. (velet yüz… çok yaratıcı bir sıfat olmuş Kanda…)
‘’Özür dilememi bekleme.’’
‘’Senden asla öyle bir şey beklemem zaten Kanda.’’ Dedi Akane dobra dobra. Kanda şaşırmıştı.
Benim ciddi ciddi o kadar pislik biri olduğumu mu düşünüyor?... Tamam asla kibar biri olmadım ama…
İnsanın her zaman tam bir pislik gibi davrandığını anladığı an pek hoş bir an değildir. Yani Kanda pek hoş bir an geçirmiyordu.
‘’Kanda?! İyi misin? öyle dehşet içinde bakıyordun ki?...’’ dedi Akane Kanda’nın yanağına dokunup.
Kanda’nın yanağına dokunup.
KANDA’NIN yanağına dokunup.
Kanda’nın YANAĞINA dokunup.
Kanda’nın yanağına DOKUNUP.
KANDA’NIN YANAĞINA DOKUNUP.
Kanda Akane’nin ince parmaklı küçük elini yanağında hissettiği an transtan çıkıp şokla Akane’ye baktı. Akane’nin durumu da ondan iyi değildi.
‘’UAH! Pardon! Ben…!’’ jet hızıyla elini çekip ayağa kalkıp, gitmek bir bahane bulmak için o an kafası iyi beynini kurcaladı.
‘’Tuvalete gitmem lazım!’’ diye vikledi tuvaletlerin olduğu tarafın tersi yönünde hızlı bir koşu tutturarak.
‘’Mola bitti!’’ diye bağrdı çalışanlardan biri. Kanda şoktan çıkıp sandalyeden kalktı.
-------------------------------------------------------------------------------------
bu smileyi koymaktan başka söyliycek bi şeyim yok cidden.




-------------------------------------------------------------------------------------
8.Bölüm; Kanda'nın titreşmesi (Y/N: yazar koyduğu başlık yüzünden gülmekten iptal olduğu için notu yazamıyor. lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.)
Havalı bir markanın reklam çekiminin olduğu yer (marka araştırmaya uğraşmadım. Tembelim.) Mola zamanı.
‘’Cidden. Çekimlerde çok sıkılıyorum. Bir dahakine bari Lavi gelsin.’’ Dedi Akane Kanda’ya köpek yavrusu gözleriyle bakarak. Yine bir çekime gidiyorlardı ve Akane Kanda’nın yanındayken ödev yapamadığını acı bir deneyimle öğrendikten sonra çekimlerde sıkılmaya başlamıştı. Halbuki Lavi varken baya eğleniyorlardı ama eğlenmek için yaptıkları şeyler genelde (tamam tamam her zaman) Kanda’yı hedef aldığı için Kanda Akane’nin isteğini kaale almıyordu. Aslında Kanda ne zaman Akane’nin herhangi bir isteğini kaale almıştı ki?
‘’Niye? Beni yine sinir edesiniz diye mi?’’ diye hırladı Kanda aklına gelen anılar yüzünden Mugen’i çıkarıp bir şeyleri (tercihen Akane’yi) parçalama isteği duyup. Akane ve Lavi’nin eğlence anlayışı Kanda’nın saçını örmece, Kanda’nın yanağını dürtmece, Kanda’nın saçına perma yapmaca, Kanda’nın saçına fön çekip çekmediğini öğrenmece, Kanda gıdıklamaca ve benzeri oyunlardı.
‘’Kızma hemen! Ama cidden sıkılıyorum bak ciiiiddeeeeen.’’ Dedi Akane sğa sola sallanarak.
‘’Annesine mızmızlanan üç yaşında bir çocuk gibisin.’’ Dedi Kanda gözlerini devirip.
‘’Bu durumda sen anne mi oluyorsun?’’ dedi Akane yüzüne kocaman bir sırıtmanın yayılmasına engel olamayıp.
‘’Tekrar. Söyle.’’
‘’K-Kanda c-cidden insanın savunmazsız bir kızın boynuna katana dayamasının yasal olduğunu sanmıyorum. Cidden.’’ Dedi Akane savunmasız kız moduna geçerek. Aslında Akane’nin görünüşü genel olarak ona savunbmasız havası veriyordu, dar omuzları, zayıf kol ve bacakları ve biraz fazla solgun teni ve gereğinden fazla büyük (Ah şu ingiliz genleri! Sizin de gözleriniz çekik olamaz mıydı?) parlak gözleri vardı. tüm bunları ayrı ayrı düşününce pek çekici gelmiyordu ama bütün olarak sevimli sayılabilecek bir kızdı.
Aslında baya sevimli.
Az. Önce. Bunu. DÜŞÜNMEDİM.
O sevimsiz, sinir bozucu bir VELET.
VELET.
SEVİMSİZ.
Aptal , güçsüz bir koruma.
Daha fazlası değil.
Kesinlikle.
‘’Kanda! Hey! İyi misin! Aptal tavşanınla ilgili müstehcen hayaller mi kuruyordun ha~?’’
Kanda düşüncelerinden sıyrılıp suratının dibindeki Akane’nin parlak gözlerine baktı.’’
‘’Ne?’’
‘’Ah, dediklerimi duymadın mı?’’ dedi Akane şaşkın şaşkın.
‘’Hayır düşünüyordum. Bazılarının aksine düşünme fonksiyonuna sahip bir beynim var çünkü.’’
‘’Ah, acıttı Kanda. Acıttı. Bu söz kalbimde o kadar derin bir yara açtı ki.’’ Dedi Akane elini kalbindeki hayali yaranın üstüne koyup hayali gözyaşlarını gözlerinden silerek.
Kanda Akane’nin yüz ifadesini görmek için biraz eğildi, çünkü bu cümleyi söylerken Akane’nin mor-mavi gözlerini pahalı lambadan gelen ışık altında koyu kırmızı tonlarında parlayan siyah saçları örtüyordu.
‘’Yok ya şaka! Alıştım artık!’’ dedi Akane sırıtıp birden başını kaldırarak. ‘’Bir dakika… düşünürken söylediklerimi de duymadın yani değil mi?’’
‘’Hayır.’’ Dedi Kanda. İnce siyah kaşlarından birini kaldırıp Akane’nin yüzüne yaklaşarak;
‘’’Yine ne saçmaladın velet?’’ dedi tehlikeli derecede sakin bir tonda.
‘’Hiçbir şe~y’’ dedi Akane gözlerini rahatsız edici derecede yakın Kanda’dan uzağa çevirip beceriksizce ıslık çalarak.
‘’Ufff lütfen ıslık çalma!’’ dedi Kanda elini Akane’nin ağzına kapatıp. Evet Akane’nin çaldığı ıslık Kanda’ya lütfen dedirtecek kadar kötüydü. Düşünün artık.
‘’Hapıfamhpff!!!’’ dedi Akane Kanda’nın elinin Akane’nin çoğu insandan küçük sayılabilecek suratının baya bir bölümünü kapladığını ifade etmeye çalışarak. Buna burnu da dahildi ve Akane nefes alamıyordu.
‘’İğrenç velet!!!’’ diye bağırdı Kanda Akane’nin son çare olarak yaladığı elini çabucak çekip pantolonuna silmeye başlayarak.
‘’Bu pantolon senden daha değerliydi!!!’’
‘’Ben mi sana elini marka pantolonuna silmeni söyledim?!’’
‘’Hayır ama elimi yaladın lanet olası!!!’’
‘’İnan bana, ben de istediğimden elini yalamadım!! Öyle fantezilerim yok!! Nefes alamıyordum!!’’
Kanda Akane’nin küçük,kızgın ve çok sevimli-NE!!!??-ehem-hayır, velet yüzüne baktı. (velet yüz… çok yaratıcı bir sıfat olmuş Kanda…)
‘’Özür dilememi bekleme.’’
‘’Senden asla öyle bir şey beklemem zaten Kanda.’’ Dedi Akane dobra dobra. Kanda şaşırmıştı.
Benim ciddi ciddi o kadar pislik biri olduğumu mu düşünüyor?... Tamam asla kibar biri olmadım ama…
İnsanın her zaman tam bir pislik gibi davrandığını anladığı an pek hoş bir an değildir. Yani Kanda pek hoş bir an geçirmiyordu.
‘’Kanda?! İyi misin? öyle dehşet içinde bakıyordun ki?...’’ dedi Akane Kanda’nın yanağına dokunup.
Kanda’nın yanağına dokunup.
KANDA’NIN yanağına dokunup.
Kanda’nın YANAĞINA dokunup.
Kanda’nın yanağına DOKUNUP.
KANDA’NIN YANAĞINA DOKUNUP.
Kanda Akane’nin ince parmaklı küçük elini yanağında hissettiği an transtan çıkıp şokla Akane’ye baktı. Akane’nin durumu da ondan iyi değildi.
‘’UAH! Pardon! Ben…!’’ jet hızıyla elini çekip ayağa kalkıp, gitmek bir bahane bulmak için o an kafası iyi beynini kurcaladı.
‘’Tuvalete gitmem lazım!’’ diye vikledi tuvaletlerin olduğu tarafın tersi yönünde hızlı bir koşu tutturarak.
‘’Mola bitti!’’ diye bağrdı çalışanlardan biri. Kanda şoktan çıkıp sandalyeden kalktı.
-------------------------------------------------------------------------------------

Arbeit macht frei.




8. sayfa (Toplam 33 sayfa) [ 325 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |