___Işığın Kalbi___ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8 ... 11, 12, 13, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
İşte yeni bölüm
aslında düz yazmıştım ama koymak bugune nasip oldu
******************************
--Merhaba ben Kont Leonard...Ama bana kısaca Leo diyebilirsiniz..
--Tanıştığımıza sevindim ben Suzaku..
--Merhaba ben Rosemary..Çok müteşekkir oldum..
--Ben Misty..
--Ve bende Aliceee aramızda olmanızdan çok memnunuz öyle değilmi??
Bütün klüp üyeleri kafalarıyla onayladılar..Aura ve erkekler ise hala şaşkındılar..Acaba bütün İngilizler böylemiydi?Amas birden Aura'nın beyninde şimşekler çaktı..Rosemary denilen kızın yanına gitti ve şöyle dedi..
--Soyadınızın Melinda olma olasılığı yok öyle değilmi?
Rose şaşırmıştı..
--Nereden bildiniz?
Aura'nın gözleri birden doldu ve dudaklarını ısırarak gülümsedi..
--Artık eski dostlarını hatırlayamıyormusun yoksa Rose? Tamam en son 2 yıl önce mektuplaştık ama olsun...
İşte o anda Rosemary ayağa kalktı ve sordu..
--Chrystna Aura Li Lumieré?
Aura evet manasında kafasını salladı birdenbire birbirlerine saırldılar..Leonard ise gülmekten ölüyordu..
--Ne biçim bir isim bu böyle.Hahahahahahhahaha
Ama Aura öyle mutluyduki onu duymadı bile..Eski mektup arkadaşıyla İngiltere2de bu şekilde buluşacakları kimin aklına gelirdiki?
Aura şu anda kullanılamaz durumda olduğundan Leo'yu erkekler yanıtladı..
Keiji;
--İsimlerle dalga geçmeden önce bir kere daha düşünmeni öneririz..
Kari;
--Chrstna,Cennetten çıkmış bir güzellik demektir..
Tiran;
--Aura,hava kadar nazik olan demektir..
Zencer;
--Li Lumiere,ışık gibi parlayan demektir..
Hiro & Riko;
--Aura'nın ismi aynen onu yansıtmaktadır
Hepsi birlikte:
--ANLADINMI BİZİ!!!!!
Leonard tırsıp büzülmüştü..
--Tamam bişey demedik ..Ne kadarda alınganız böyle..
Şovalyeler gülmeye başladılar..
Evet Aura ve Rose eski dostlardı...Aura'ya mektup atan kişi Rose olmuştu..Rose çocukken oldukça yanlız bir çocuktu..Bu nedenle tek eğlencesi buydu..Bir gün annesinin yaptırdığı gül bahçesinde dolaşırken garip bir karaltı görmüştü..Oraya gittiğinde sadece eyrde bir parça kağıt bulmuştu ve üzerindede adres yazılıydı..Rose,bu adresede mektup göndemrekten birşey çıkmaz demişti ve böylelikle farkında olmadan dünyadaki en yakın arkadaşını bulmuştu...
Aura ve Rose birbirlerinden ayrıldıktan sonra Alice yanlarına geldi..
--Heyyy ne konuşuyorsunuz...Rose bu senin vefasız mektup arkadaşınmı yoksa? Söyle bakiim niçin kıza kaç senedir mektup atmıyorsun burada kahrından ölüyorduda ben kurtardımmm..
Aura birden bu tepkiye şaşırmıştı...Rose ise onu susturmaya çalışıyordu...
Aura sonudan cevap verebildi..
--İyide..Mektubuma cevap vermeyen sendin..En son ben mektup yazdım..
Birdenbire farketmişlerdi..Son mektuplar birbirlerine asla ulaşamamıştı...Ne kadarda üzülmüşlerdi birbirlerini kırdıklarını düşününce..
Aura bu ufak yanlış anlaşılmayı düzelttikten sonra etrafı,daha doğrusu klüp üyelerini incelemeye başladı..
İlk olarak Rose,sevgili mektup arkadaşı..Çok garip,küçüklüğüne dair hatırladığı tek birşey varsa oda Rose'la gelip giden mektuplarıydı..Onun dışında herşey karanlıktı..Yada aydınlıkmı denilmeliydi..
Rose beline kadar uzanan kahve rengi saçlara ve masmavi gözlere sahip olan oldukça sevimli bir kızdı...Anlaşılan üzere biraz utangaçtı ama sevgi doluydu...
Sıra Alice'deydi..Alice'le zaten kapıda iyice tnaışmışlardı bu nedenle Aura biraz önceki ani çıkışına fazla şaşırmamalıydı ama bu doğrusu Aura'yı birazcık kırmıştı...Uzun yine beline kadar saçları olan mavi gözlü bir kızdı Alice'de...
Misty...Geldiklerinden eri fazla konuşmamızştı ama sürekli kendilerini izliyordu..Aura bunun farkındaydı..kahverengi saçlıydı bu kız ama saçları diğerlerinin aksine biraz daha kısaydı...Aura ona her baktığında içinde garip bişeylerin olduğunu hissediyordu ama bunlara bir türlü anlam vermeiyordu..Üstüne üstlük Aura kıza her baktığında göz göze geliyorlardı ve buna rağmen kız o garip bakışlarını Aura'nın üstünden çekmiyordu...
Aura en sonunda Suzaku'ya döndü...Gözlerinin yeşili ormanlar kadar güzeldi..Saçları kahverengi ve kısaydı..Oldukça nazik bir beyefendiye benziyordu...Neden bilmiyordu ama Aura,Suzaku'ya her baktığında aklına Riko geliyordu...
Ve sıra Leonard'daydı..Arkaları omuzlarına kadar gelen önleri kısa siyah saçlı,ela gözlü uzun boylu bir çocuk ama gelin görünki kazanova'nın teki..Tam Aura leonard'ı incelerken Leonard'ında Aura'yı görmesi kötü bir ortam yaratmıştı...Lelonard çapkınca bakarak
--Ne o prenses? Fikrinimi değiştirdin..Yoksa bu lezzetli pastadan bir dilim istediğine mi karar verdin...
Aura anında kafasını çevirdi ve eline geçen ilk yastığı Leo'nun kafasına geçirdi..
--Tamam tamam kızma şaka yaptım..
--Aklına gelen ilk şeyi söylemesen iyi olur bundan sonra Bay Kazanova!!!!
Bu yorum herkesi kahkalara boğmuştu özellikle Suzaku ve Alice'i
--Kazanova hahahhahaa buda yein çıktı yeni lakabını sevdinmi Leo..
--Kesin gülmeyii Size diyorum kesin...
Ama çok daha fazla gülmeye başlamışlardı...Gülmekten yerlere yattıklarında gözlerindeki yaşları silip ayağa kalktılar..Suzaku,Aura'nın yanına gitti ve;
--Galiba seninle çok iyi anlaşacağız..
dedi..
--Evet...Galiba öyle...
Leo küsmüş,koltukta ters oturuyordu..
Aura'da onun bu haline gülünce daha fazla birşey yapamadı..Birdenbire herkes çok iyi anlaşmıştı...Herkesin birbirleyile konuşacak bişeyi vardı...Alice sağolsun aradaki bütün buzları kırmıştı..Ama Misty hala köşeden Aura'yı izliyordu..Aura bundan sıkılmıştı..Yanına gitti ve konuşmaya başladı..
--Hey söylesene..Neden beni göz hapsine aldın..Bu çok sinir bozucu..
Misty gözlerini Aura'nın madalyonuna kaydırdı..
--Şu madalyonu nereden buldun?
--Bu mu? Bu madalyon..Beni koruyup Hiro ve Riko'nun bana sonsuza kadar bağlı olduğunu sembolize etmekle görevli..
--Anlıyorum...
--Her neyse..Sen niçin bize katılmıyorsun?
--Ben uzaktan izler ve denetlerim...
--Offf biraz daha canlı biri olmayı denedinmi hiç?
--Herkes kendi işine baksın..
kafasını kaldırdı ve Aura'nın gözlerinin içine bakarak şöyle dedi
--Prenses...
Aura omuz silkti..Bu onun için önemli değildi..
--Pekala sen bilirsin..Ama haberin olsun her zamna böyle olmasını sevmem...
göz kırptı ve diğerlerne katıldı...Birşeyler yiyip içeceklerini içtiler..Aura tam gazozunu yudumlayacakken Kari ve Tiran yanıan geldiler
--HAYIR İÇMEEE!!!!!!
Aura şaşkınlıkla onlara baktı...
--İyi ama neden?
İkisininde gözünde şeytanca bir ifade belirmişti..
--Gazozu sana Leo denilen o çcuk verdi öyle değilmi?
--Eeee? Ne olmuş?
Tiran çok gizli bir şey dermiş gibi Aura'ya yaklaştı..Kari'de Tiran ne derse kafasıyla onaylıyordu...
--Bunu bir filmde görmüştüm..Bir adam kızın gazozuna ilaç atıyordu sonraa..
--Sonra?
--Sonrası kötü bu nedenle müsade et senden önce biz deneyelim..
dedi gazozu kafalarına diktikleri gibi içtiler..Aura'nın kafasında damlacıklar çıkmıştı..
--Eğer gazoz istediyseniz şu dolabta bir sürü vardı neden böyle oyun oynuyorsunuzki?
Kari ve Tiran yanaklarını Aura'nın yanaklarıyla birleştirdiler
--Ama prenses senin malın hepsinden daha tatlı oluyorr
ve kahkaha atarak oradan uzaklaştılar..Aura ise boş şişeyi atarak başka bir şişe aldı..
--Ah şu çocuklar...


******************************
--Merhaba ben Kont Leonard...Ama bana kısaca Leo diyebilirsiniz..
--Tanıştığımıza sevindim ben Suzaku..
--Merhaba ben Rosemary..Çok müteşekkir oldum..
--Ben Misty..
--Ve bende Aliceee aramızda olmanızdan çok memnunuz öyle değilmi??
Bütün klüp üyeleri kafalarıyla onayladılar..Aura ve erkekler ise hala şaşkındılar..Acaba bütün İngilizler böylemiydi?Amas birden Aura'nın beyninde şimşekler çaktı..Rosemary denilen kızın yanına gitti ve şöyle dedi..
--Soyadınızın Melinda olma olasılığı yok öyle değilmi?
Rose şaşırmıştı..
--Nereden bildiniz?
Aura'nın gözleri birden doldu ve dudaklarını ısırarak gülümsedi..
--Artık eski dostlarını hatırlayamıyormusun yoksa Rose? Tamam en son 2 yıl önce mektuplaştık ama olsun...
İşte o anda Rosemary ayağa kalktı ve sordu..
--Chrystna Aura Li Lumieré?
Aura evet manasında kafasını salladı birdenbire birbirlerine saırldılar..Leonard ise gülmekten ölüyordu..
--Ne biçim bir isim bu böyle.Hahahahahahhahaha
Ama Aura öyle mutluyduki onu duymadı bile..Eski mektup arkadaşıyla İngiltere2de bu şekilde buluşacakları kimin aklına gelirdiki?
Aura şu anda kullanılamaz durumda olduğundan Leo'yu erkekler yanıtladı..
Keiji;
--İsimlerle dalga geçmeden önce bir kere daha düşünmeni öneririz..
Kari;
--Chrstna,Cennetten çıkmış bir güzellik demektir..
Tiran;
--Aura,hava kadar nazik olan demektir..
Zencer;
--Li Lumiere,ışık gibi parlayan demektir..
Hiro & Riko;
--Aura'nın ismi aynen onu yansıtmaktadır
Hepsi birlikte:
--ANLADINMI BİZİ!!!!!
Leonard tırsıp büzülmüştü..
--Tamam bişey demedik ..Ne kadarda alınganız böyle..
Şovalyeler gülmeye başladılar..
Evet Aura ve Rose eski dostlardı...Aura'ya mektup atan kişi Rose olmuştu..Rose çocukken oldukça yanlız bir çocuktu..Bu nedenle tek eğlencesi buydu..Bir gün annesinin yaptırdığı gül bahçesinde dolaşırken garip bir karaltı görmüştü..Oraya gittiğinde sadece eyrde bir parça kağıt bulmuştu ve üzerindede adres yazılıydı..Rose,bu adresede mektup göndemrekten birşey çıkmaz demişti ve böylelikle farkında olmadan dünyadaki en yakın arkadaşını bulmuştu...
Aura ve Rose birbirlerinden ayrıldıktan sonra Alice yanlarına geldi..
--Heyyy ne konuşuyorsunuz...Rose bu senin vefasız mektup arkadaşınmı yoksa? Söyle bakiim niçin kıza kaç senedir mektup atmıyorsun burada kahrından ölüyorduda ben kurtardımmm..
Aura birden bu tepkiye şaşırmıştı...Rose ise onu susturmaya çalışıyordu...
Aura sonudan cevap verebildi..
--İyide..Mektubuma cevap vermeyen sendin..En son ben mektup yazdım..
Birdenbire farketmişlerdi..Son mektuplar birbirlerine asla ulaşamamıştı...Ne kadarda üzülmüşlerdi birbirlerini kırdıklarını düşününce..
Aura bu ufak yanlış anlaşılmayı düzelttikten sonra etrafı,daha doğrusu klüp üyelerini incelemeye başladı..
İlk olarak Rose,sevgili mektup arkadaşı..Çok garip,küçüklüğüne dair hatırladığı tek birşey varsa oda Rose'la gelip giden mektuplarıydı..Onun dışında herşey karanlıktı..Yada aydınlıkmı denilmeliydi..
Rose beline kadar uzanan kahve rengi saçlara ve masmavi gözlere sahip olan oldukça sevimli bir kızdı...Anlaşılan üzere biraz utangaçtı ama sevgi doluydu...
Sıra Alice'deydi..Alice'le zaten kapıda iyice tnaışmışlardı bu nedenle Aura biraz önceki ani çıkışına fazla şaşırmamalıydı ama bu doğrusu Aura'yı birazcık kırmıştı...Uzun yine beline kadar saçları olan mavi gözlü bir kızdı Alice'de...
Misty...Geldiklerinden eri fazla konuşmamızştı ama sürekli kendilerini izliyordu..Aura bunun farkındaydı..kahverengi saçlıydı bu kız ama saçları diğerlerinin aksine biraz daha kısaydı...Aura ona her baktığında içinde garip bişeylerin olduğunu hissediyordu ama bunlara bir türlü anlam vermeiyordu..Üstüne üstlük Aura kıza her baktığında göz göze geliyorlardı ve buna rağmen kız o garip bakışlarını Aura'nın üstünden çekmiyordu...
Aura en sonunda Suzaku'ya döndü...Gözlerinin yeşili ormanlar kadar güzeldi..Saçları kahverengi ve kısaydı..Oldukça nazik bir beyefendiye benziyordu...Neden bilmiyordu ama Aura,Suzaku'ya her baktığında aklına Riko geliyordu...
Ve sıra Leonard'daydı..Arkaları omuzlarına kadar gelen önleri kısa siyah saçlı,ela gözlü uzun boylu bir çocuk ama gelin görünki kazanova'nın teki..Tam Aura leonard'ı incelerken Leonard'ında Aura'yı görmesi kötü bir ortam yaratmıştı...Lelonard çapkınca bakarak
--Ne o prenses? Fikrinimi değiştirdin..Yoksa bu lezzetli pastadan bir dilim istediğine mi karar verdin...
Aura anında kafasını çevirdi ve eline geçen ilk yastığı Leo'nun kafasına geçirdi..
--Tamam tamam kızma şaka yaptım..
--Aklına gelen ilk şeyi söylemesen iyi olur bundan sonra Bay Kazanova!!!!
Bu yorum herkesi kahkalara boğmuştu özellikle Suzaku ve Alice'i
--Kazanova hahahhahaa buda yein çıktı yeni lakabını sevdinmi Leo..
--Kesin gülmeyii Size diyorum kesin...
Ama çok daha fazla gülmeye başlamışlardı...Gülmekten yerlere yattıklarında gözlerindeki yaşları silip ayağa kalktılar..Suzaku,Aura'nın yanına gitti ve;
--Galiba seninle çok iyi anlaşacağız..
dedi..
--Evet...Galiba öyle...
Leo küsmüş,koltukta ters oturuyordu..
Aura'da onun bu haline gülünce daha fazla birşey yapamadı..Birdenbire herkes çok iyi anlaşmıştı...Herkesin birbirleyile konuşacak bişeyi vardı...Alice sağolsun aradaki bütün buzları kırmıştı..Ama Misty hala köşeden Aura'yı izliyordu..Aura bundan sıkılmıştı..Yanına gitti ve konuşmaya başladı..
--Hey söylesene..Neden beni göz hapsine aldın..Bu çok sinir bozucu..
Misty gözlerini Aura'nın madalyonuna kaydırdı..
--Şu madalyonu nereden buldun?
--Bu mu? Bu madalyon..Beni koruyup Hiro ve Riko'nun bana sonsuza kadar bağlı olduğunu sembolize etmekle görevli..
--Anlıyorum...
--Her neyse..Sen niçin bize katılmıyorsun?
--Ben uzaktan izler ve denetlerim...
--Offf biraz daha canlı biri olmayı denedinmi hiç?
--Herkes kendi işine baksın..
kafasını kaldırdı ve Aura'nın gözlerinin içine bakarak şöyle dedi
--Prenses...
Aura omuz silkti..Bu onun için önemli değildi..
--Pekala sen bilirsin..Ama haberin olsun her zamna böyle olmasını sevmem...
göz kırptı ve diğerlerne katıldı...Birşeyler yiyip içeceklerini içtiler..Aura tam gazozunu yudumlayacakken Kari ve Tiran yanıan geldiler
--HAYIR İÇMEEE!!!!!!
Aura şaşkınlıkla onlara baktı...
--İyi ama neden?
İkisininde gözünde şeytanca bir ifade belirmişti..
--Gazozu sana Leo denilen o çcuk verdi öyle değilmi?
--Eeee? Ne olmuş?
Tiran çok gizli bir şey dermiş gibi Aura'ya yaklaştı..Kari'de Tiran ne derse kafasıyla onaylıyordu...
--Bunu bir filmde görmüştüm..Bir adam kızın gazozuna ilaç atıyordu sonraa..
--Sonra?
--Sonrası kötü bu nedenle müsade et senden önce biz deneyelim..
dedi gazozu kafalarına diktikleri gibi içtiler..Aura'nın kafasında damlacıklar çıkmıştı..
--Eğer gazoz istediyseniz şu dolabta bir sürü vardı neden böyle oyun oynuyorsunuzki?
Kari ve Tiran yanaklarını Aura'nın yanaklarıyla birleştirdiler
--Ama prenses senin malın hepsinden daha tatlı oluyorr
ve kahkaha atarak oradan uzaklaştılar..Aura ise boş şişeyi atarak başka bir şişe aldı..
--Ah şu çocuklar...



İşte uzuuuuuun bir bölüm
*******************
--Heyyy siz kimsiniz ve burada ne arıyorsunuz?
Aura ve Keiji arkalarını döndüler ve garip garip bakmaya başladılar
--Doğru soru şöyle olacaktı..Sen kimsin ve burada ne yapıyorsun?
O sırada birden Rose'un saati ötmeye başladı..
--Aman tanrım klüp çalışmasına geç kalcağım..Neyse sonra görüşürüz nede olsa bütün bir sene buradasınız..
dedi ve Aura'nın şaşkın bakışları arasında kapıdan çıktı...Keiji şaşkınlıkla sordu
--O nereye gidiyor?
Alice Aura'nın sırtına atlayarak cevap verdi
--Nereye olacak Aşçılık Klübüne...Orası onun klübü Burasıda bizim..
İçeri giren çocuk o sırada Leo ile konuşuyordu..Leo iyi bir açıklama yapmış olacakki çocuk arkasını döndü ve gülümsedi..
--Demek Japon arkadaşlarımız sizsiniz hoşgeldiniz bizim okulumuza...
Aura parmağıyla çocugu gösterip Alice'e sordu
--Dur tahmin edeyim bu 5. üyenizmi ?
--Yep..5. üye..Lucifer...Ama kısaca Lulu...
--Tanıştığımıza sevindim dostlar.
dedi sempatik bir edayla Lucifer,orta boylu,ince yapılı ve yeşil saçlıydı..Gözleride kahverengiydi ve saçlarını dikmişti..
--Bizde öyle..
dedi ve el sıkıştı Tiran..Daha sonrada Aura'nın yanına gitti
--Prensesss...Sence sen ve ben..
--Bana bir şişe gazoz borçlusun..
Tiran'ın kafasında damlacıklar çıktı..
--Ama sen zaten içmiştin bir tane..
--Seni Hiro ve Riko'ya şikayet etmemi mi istersin?
--Tamam tamam senin dediğin gibi olsun..
--Her zamanki gibi..
dedi ve havalı bir edayla duvara yaslanmış kendilerini izleyen ikizlerin yanına gitti Aura
--Hey beyler..İngiltere size yaramadı herhalde hiç konuşmuyorsunuz...
--Belkied buraya senin zorunla getirildiğimiz içindir..
--Aaa yapma Hiro sende çok eğleceksin buna eminim...Hem belkide burada hayatının aşkıyla tanışacaksın..
Hiro yarım ağızla güldü ve birden kafasını kaldırarak Aura'nın tam gözlerinin ortasına odaklandı
--Benim aşkım kılıcım ve onu adadığım kimsedir Aura..Bunu unutma...
--O bir aşk değildir Hiro...Sadece sen seversin...Koruduğun kişinin sevmesine izin vermessin..
--Evet..Çünkü benim yüzümden acı çekmesini istemem...
Aura Hiro'ya sarıldı..Hiro birden ne odluğunu anlayamamıştı...
--Eğer benim sevmeme izin vermeyeceksen...Lütfen...Başka biri sevsin seni..Sana değer veren birini görmezden gelme lütfen..
--Aura....Anlamıyorsun..
--Evet anlıyorum ve korkuyorum Hiro..Sana göre bir kere seversin ve onu sonsuza kadar seversin ancak bir samurayın görevi ölmektir...Ben bunu istemiyorum Hiro..Emin ol bein korurken ölürsen çok daha fazla üzülürdüm ama böyle birşey olmayacak çünkü beni gerçekten koruman gereken bir durum asla olmayacak...Sakin olmayı öğrenmelisin...Ve birinin seni sevmesine izin vermelisin..
--Bu kişinin sen olmasına izin vermeyeceğim Aura..
--İyi ama neden?Bunu sana aşık olduğumdan dolayı değil,sana değer verdiğim için soruyorum...Seni sevmeme neden izin vermek istemiyorsun neden?neden?neden?
İşte tam o sırada Hiro'nun gömleğinin içinden bir şey parlamaya başladı...Aura korkup geri çekildi ve aralarına Riko girdi..Riko madalyona dokundu ve kendi boynundaki madalyonu onunla birleştirdi..
Parlak ışık birden yok olmuştu...Aura ise hiçbirşey anlamamıştı..Riko ise kendini açıklamak zorunda hissediyordu..
--Aura..Sana birşey anlatmalıyız...Bak..Hiro ve benim..arip bir yanımız var ve Hiro bunu görmeni istemiyor..Bu nedenle bu kadar mesafeli...Ve lütfen bunu daha fazla kurcalama olurmu ?
Aura tamam manasında kafasını salladı ve geri çekildi..Bu sırada odanın diğer tarafında başka bir konu konuşuluyordu..
--Nasıl yani..Müzik yarışmasımı?
--Evet..Bu aralar bunun üzerinde çalışıyoruz öğrencielrin motivasonunu yükseltmek bizim görevimizdir..
dedi ve gülümsedi Alice..
--Ne dersiniz sizde katılmak istermisiniz?
--Neden olmasın?Hem böylelikle eğleniriz öyle değilmi Aura...
--Tabiki..Müzik her zaman iyidir..
diyerek kafa salladı Aura ama aklı Hiro'daydı..Garip çocuk...Aura ne zaman ona yaklaşmaya çalışsa dahada yükseltiyordu duvarlarını ama Riko öyle değildi..O,yaşanılması çok daha kolay biriydi..
--Ne o prenses..Pek sevinmedin galiba..
--ne?ah hayır ben iyim..gerçekten...
******************
--İşte burasıda kalacağınız yer..
--İyi ama biz otelde kalacaktık...
--Saçmalamayın lütfen..Okulumuzun onur öğrencileri için bir evi var..
dedi ve okulun biraz ilerisindeki muhteşem 3 katlı villayı gösterdi..Leo ise gülümsemeye çalışıyordu
--Yani benim evim..
Leo,okulun onur öğrencisiydi ve oldukça zeki bir çocuktu..Ailesi Hiro ve Riko gibi bir kazaya kurban gitmişti...Suzaku'da aynı durumdaydı ve Leo ile birlikte o konakta kalıyorlardı..
--Hadi eve gidelim...Okuldan kurtulmak için can atıyorum zaten...
--Evet buna eminim..
--Hey prenses neşelen biraz..
Aura gözlerini kıstı ve Leo'ya baktı
--Bana prenses demekten vazgeçin bay kazanova...
--Evet haklısın o lakabın bir sahibi var..Üstelik senin kadar kaba olmayan biri..Değilmi Mary?
Birden bütün gözler Rose'un üzerinde toplanmıştı..
--Şey..Bana prenses derlerde..
--Neden acaba?
dedi Zencer ve Aura'nın yanına gitti...
--Aura çok gergin görünüyorsun...İyimisin..
--Evet iyiyim Zencer 11. kez söylüyorum hiçbirşeyim yok...
--Ama ben sadece
--Evet biliyorum Zencer iyi olduğumdan emin olmak istiyorsun...
Zencer gülümsedi ve Aura'nın koluna girdi..Aura şaşırmıştı..
--Ne yapıyorsun?
--Eğer iyi olsaydın sağ sola yalpalayıp durmazdın...Ve gözlerimin tam ortasına bakarak konuşurdun ama şu anda oldukça dengesiz duruyorsun..İstersen seni kucağımdada taşıyabilirim...
Aura kıpkırmızı olmuştu ve kafasını yan tarafa çevirdi..
--Bebek gibi muameleye ihtiyacım yok hıhh...
--Ama bebek gibi davranıyorsun
--ZENCERR!!!!
ve Aura Zencer'ı iteyim derken ayağı burkuldu...Birden yere çöktü..Hiro ve Riko yanına koştular..
--AURA!!!Sen iyimisin?
Msity hemen eğilip Aura'nın ayağını kavramıştı..
--Birşey yok sadece biraz azımış o kadar..
--Yürüyebilecek misin?
--Acıyormu?
--Hastaneye gidelim mi?
--Kendini tuhaf hissediyormusun?
Bütün Japon takımı Aura'nın başında ağıt tutuyordu Alice ve diğerlerinin kafasında ise damlacıklar vardı..Leo güldü ve kalabalığı yararak Aura'nın yanına eğilrek onu kucağına alarak yürümeye başladı
Aura çırpınıyordu
--Hey bırak beni..Pis kazanova indir beni aşağı ben yürüyebilirim..
--Ama o zaman şvoalyeleriniz bir türlü kendilerine gelemezlerdi herhalde
dedi ve bir kahkaha patlarak yürümeye devam etti Aura...Tiran ve Kari ise arkada kös kös düşünüyorlardı
--Bu neden bizim aklımıza gelmediki ?
Aura'nın çırpınışları ve Leo nun kahkaları arasında yeni evlerine doğru yola çıktılar...
****************************
--İşte burasıda bizim nacizade evimiz ve aynı şekilde klüp toplantılarını yaptığımız yer...
--Oldukça büyük bir yermiş..
--Eh.. Öyledir benim konağım...
--Leo..
--Efendim Aura?
--Bu yükü tek başına taşımak çok zor olmuyormu?
--Hangi yükten bahsediyorsun?
--Hani şu her zaman yanında taşıdığın dev gibi egondan bahsediyorum..
Ve bir kahkaha tufanı..
--Ooo prenses..Tahmin dahi edemessiniz bu çok büyük bir yük ama görüyorumki sizin egonuzu taşımak için yanınızda olan 6 güçlü erkek var..Anca yetiyordur tabi..
Ve birbirlerine gönderilen sinirli bakışlar...
Erkekler Aura'nın artık bir işe karışmayın mesajından sonra hemen herşeye atlamıyorlardı..Ama genede bazıları bir şeyleri sıkıyordu...
--Herneyse prenses..Bir cevap gelmediğine göre odanız yukarıdaki sağdan 3. oda..Rahat olmanız dileklerimle ve beyler...Hizmetçim sizlere odalarınızı gösterecektir...
--Biz gidiyoruz arkadaşlar...Yarın görüşrüüz tnaıştığımıza tekrar çok sevindim hoşçakalın..
dedi ve Rose'u kolundan çekerek dışarıya götürdü Alice.Misty ise birdenbire ortadan kaybolmuştu...
Aura kıpkırmızı bir yüzle sinirli adımlarla odasına çıktı ve kocaman bir "PAATTTTT" sesiyle kapıyı kapattı...Kapı kapanır kapanmaz ilk defa Leo'nun boynuna yapışan Hiro ve Riko olmamıştı...
--O kızla bu şekilde konuşmayacaksın..
--Ne yapacaksın Keiji?Beni dövecekmisin?
Zencer hemen arkasında bitmişti..
--Hayır ama emin ol bundan çok daha kötülerini yapabiliriz..
--Bana bakın bu kız size ne yaptı bilmiyorum ama kendinize gelin.Onun diğer kızlardan ne farkı varki?Bütün kızlar aynıdır..Bizim ykaışıklı yüzümüzü görünce suları koyverirler..Bir günlük dolaşma için belkide bir öpücük için herşeylerini önümüze sererler...Bu onlara kendilerini iyi hissettir....
--Onun farkı ne mi? Sana verdiği cevaplardan anlayamadınmı hala?
--Onun gözleri diğer tüm fan kızlardan farklı bakar..
--Onun konuşması ruhu dinlendirir..
--O her zaman iyilik düşünür..
Erkekler Leo'ya Aura'dan bahsederken Aura'da doasında yastıkları yumrukluyordu
-IIIII APTAL APTAL APTALLLLL
Suzaku kapıyı tıklattı
--Aura? Girebilirmiyim?
Aura şaşırmıştı
--Ahh tabi gel müsaitim..
Ve Suzaku içeriye girdi..
--İyimisin?
yüzünde tatlı bir gülümseme vardı...
--Evet teşekkür ederim sadece biraz sinirlendim..
Suzaku garip garip sağ sola fırlatılmış yastıklara ve uçuşan tüylere baktı..
--Belli oluyor...
Aura utanarak kafasını eğdi
--Genelde böyle biri olmadığımı bilmeni isterim ama kontrolümü kaybettim galiba..
--Leo her zaman böyledir...Bütün kzıların aynı olduğuna ve aşk diye bişeyin varolmadığına inanır...
Aura dalacı bir edayla gülümsedi
--Ama sen öyle değilsin..Biricik dostum Rose'a aşıksın öyle değilmi..
SUzaku gülümsedi
--Evet...Ona aşığım ve gözüm başkasını görmüyor..
Aura ayağa kalktı ve Suzaku'nun yanına yürüdü..
--Neden bilmiyorum ama birdenbire bütün sinirim gitti..Sakinleştim..
Suzaku göz kırptı..
--Bu benim yeteneğim..İnsanlarla konuşmam onları rahatlatıyormuş..Yani Misty öyle söyledi...
--Misty..O nasıl biri?
--Oldukça gizemli,sessiz ve mitolojiyle aşırı dereceden kafayı bozmuş biri..Boş zamanlarında antik kitaplar ve tarih kitaplarıyla ilgilenir...
--Anlıyorum...
--Odanı begendinmi?
Aura arkasını dönüp şöyle bir göz attı etrafa
--Oldukça güzel döşenmiş..
--Tasarımcımız Alice'dir..Genelde bütün tasarımları o yapar...Annesinin yolundan gidiyor..
--Evet..Öyle olmalı...
--Her neyse..Ben aşağıya inmeliyim...Yemek bir saat sonra...Kıyafetlerin otelden getirildi ve dolaplarına yereştirildi..Keyfine bak..
dedi ve kapıya yöneldi Suzaku..Aura ise arkasından bağırdı
--Hey Suzaku?
--Evet?
--Teşekkür ederim ve biliyormusun galiba Riko ile oldukça iyi anlaşacaksınız..
--Sahimi?Neden?
--Çünkü oda aynı senin gibi biri...
dedi ve göz kırparak Suzkau'nun odadan çıkmasını izledi...
******************************
--Eeeee...Sıkıldım ama beklemekten nerede kaldı bu kız gene ölüyorum açıktan
--İşte ona hiç süphem yok Tiran sen her zaman açsın zaten..
--Yaaa bu garip kıyafetler beni çok kaşındırıyor
--Mızmızlanmayı kes...Onların kültür ve geleneklerine uymalıyız..Bizde kimono giyiyoruz nede olsa..
--Kendi adına konuş ben yarı Fransız kanı taşıyorum..
--Tiran sıkmaya başladın ama...
--Üf iyi tamam ne haliniz varsa görün..Bir gün beni çok arayacaksınız ama ben çoktan gitmiş olacağım hıhh..
--Yaa yaa buna eminim zaten..
Leo ve Suzaku geleneklere bağlı insanlardı..Uzun konuşmalar sonucu Suzaku'nun yarı Japon olduğu ortaya çıkmıştı..Ama genede İngiliz geleneklerine uyuyordu..Akşamları yemek yerken eskiden beyfendilerin giyindiği şekilde giyiniyorlardı..Boyunlarında boyunlukları,kaftanları,kısa,dar pantolonlar ve sivri burunlu ayakkabılar..İşin garibi misafirlerinide böyle giyinmeye zorlamıştı hizmetçi kızlar..Giyinme kabinlerinede girmeye çalıştıklarında beyler onları odalardan atmıştı..
Saçlarınıda arkadan bir küçük kurdeleyle tutturunca tam ingilizlere benzemişlerdi..
--Ah işte bakın Bayan Lumieré de geliyor...
dedi Suzaku hiçbir zaman bozmadığı huzur veren gülümsemesiyle..
Birden herkes merdivenlere baktı..Aura tam bir hanımefendi edasıyla iniyordu merdivenleri..Saçlarını ufak bir topuz yapmıştı ve beline gelecek şekilde geri kalan bukleli kısmı salmıştı..Uzun kabarık elbisesi çok hoş görünüyordu...
--Ah..Beklettiğim için özür dilerim doğrusu bu kıyafeti giymek oldukça zaman aldı ama çok şükür ki yardımcılar çok yardımcı oldular..Ay ne dedim ben..Kusura bakmayın işte geciktim..
Bütün herkes büyülenmişcesine Aura'ya bakıyorlardı..Tiran masaya vurup kalktı
--Yeter artık ya oynamıyorum ben artık yaaa...Neden ne giyse yakışıyor bu kıza uf yaaa...
Birden herkes gülmeye başlamışlardı ama bugun Keiji'nin dalga geçme günüydü..
--Ne o Tiran?Kıskandınmı?İstersen sanada alalım bu kıyafetlerden..
Ve bir kahkaha seli daha...Tiran küsüp yerine oturdu..Kafasında damlacıklar çıkmıştı..
Aura ufak bir tebessümle yerine oturdu..
--Ee.Kadro tamam olduğuna göre artık yemeğe başlayabiliriz...Yemek servisi lütfen..
dedi Leonard..Aura'yı masanın başına oturtmuşlardı..Öbür baştada Suzaku ve Leonard oturuyordu..Yemekler oldukça lezzetliydi ama misafirler pek tatmin olmuş gibi görünmüyorlardı..
--Ne oldu?Yoksa begenmedinizmi?
--Doğrusunu söylemek gerekirse mükemmel tadın nasıl birşey olduğunu bildiğimizden böyle güzel yiyecekler bizi etkileyemiyor artık..
--Öylemi?Ah evet haklısınız Japonya'da canlı canlı kalamar yediğinizi duymuştum enfes bir tat olmalı..
--Öggg iğrençsin Leo..Onlara canlı canlı kalamar yedirtmediğimi bilmeni isterim...Yemeklerini bizzat ben yapıyorum ama abartıyorlar o kadar mükemmel değiller..
--Dalgamı geçiyorsun sen?Aura mükemmel bir aşçıdır..Ona yemek yapsın diye yalvarıyoruz bazen..
--Öylemii?? Birgün bizede yaparsınız umarım Bayan Lumieré.
--Pekala Leo yaparım ama böyle konuşmanın nedenini hala anlayabilmiş değilim..Bana kısaca Aura diyebilirsin..
--Ah hayır bu çok daha iyi..Sonuçta birilerinin boğazıma kılıç dayama riski yok
dedi Leo gözlerini Hiro ve Riko'ya kaçırarak..Ama Aura bu son söylediklerini ikizler kadar net duyamamıştı..
Yemekten sonra herkes odalarına çekilmişti..Aura hemen yatmak istemedi..Yinede ipek askılı,beyaz geceliğnii üzerine geçirdi ve balkona çıktı...Oradaki koltukta eline bir kitap aldı ve okumaya başladı...Hava gerçekten çok mükemmeldi..Hafif bir rüzgar vardı ve rüzgar Aura'nın saçlarını dalgalandırıyordu..Dizlerine kadar olan eteğin havalanmasından korktuğundan dolayı kendini daha düzgün bir pozisyona soktu ve saçlarını kocaman bir topuz yaparak kitabını okumaya devam etti..Birdenbire Aura birşey hissetti ve etrafına bakındı..Ama etrafta hiçbirşey yoktu...Tekrar kitabına döndüğünde gelen bir sesle irkildi..
--Gece ne kadarda mükemmel öyle değilmi?
Leo,yan balkonda durmuş gökyüzündeki büyük aya bakıyordu..
--Böyle geceler içimi her zaman huzurla doldurur...
Sonrada Aura'ya döndü ve sevimli bir şekilde gülümsedi
--Tabi manzara güzel olunca gecenin rengi dahada bir güzelleşiyor..
Aura ona sadece ufak bir tebessümle karşılık verdi..Şu anda onunla laf dalaşına girecek durumda değildi..Ama anlaşılan Leo'nunda susmaya niyeti yoktu..
--Hep böylemisin?
--Ne açıdan?
--Nasıl desem..Farklı...
--Farklı mı?
Aura kafasını kaldırdığı kitabına geri döndü ve konuşmasına o şekilde devam etti
--Benim farklı olduğumu algılayabilecek kadar iyi tanımıyorsun beni..
Leo ise aldırmaz bir edayla demirlere yaslandı..
--Küçük arkadaşların saolsun seni artık çok iyi tanıyorum..Hakkında herşeyi anlattılar..Aura mükemmeldir,Aura şöyledi Aura böyledir..
Aura kafasını kaldırdı ve ayağa kalktı..İçeriye girmeye hazırlanıyordu..
--Beni onların tarif etmesinden çok senin tanıman çok daha iyidir buna emin ol..
dedi ve gülümsedi..Belkide Leo o kadarda kötü biri değildi ama Leo,bu düşüncelerini alt üst etti..Yüzünde gene o çapkınca ifade belirmişti..
--Ne dersin? Bu odaya gel ve birbirimizi çok daha iyi tanıyalım...
"PATTTTT!!!!!"
Aura balkonun kapısını hızlıca kapatmıştı ve perdeleride ışık hızında çekmişti..Gene içeride yastıkları yumrukluyordu..
--Pis Kazanova Pis Kazanovaa!!!!
Leo ise bu gürültüden sorna omuz silkerek içeri girmişti..Yüzünde gene o gülümseme vardı ama içeri girince o ifade soldu ve sesice yatağına girdi..Birden gözleri Morlaşmaya başlamıştı..Ama birden kendini sıktı ve gözleri gene maviye dönüştü...Bu akşam gezinti yapmaya hiç niyeti yoktu...
*****************
--Günaydınnnn ilk geceniz nasıl geçti? Leo yaramazlık yapmaya kalkışmadı değilmi..
Bu son soruyu fısıldayarak sormuştu Alice..Aura gülümsedi
--Kalkıştı ama karşılık alamayınca vazgeçti galiba..
--Ah alışacaksın o hep böyledir..Ona hayır diyecek bir kzıın olduğuna inanmıyor..
--İnansa iyi olur çünkü bana oldukça itici geliyor..
--Günaydın kızlarr..
--Günaydın Rose..Nasılsın?
--Oldukça iyiyim..Gece güzel bir rüya gördüm...Heryer pamukşekerdi ve hepsini yememe izin veriyorlardı...
--Aç gözlü..Aklına hiç gelmedik değilmi onları mideye indirirken..
--Aliceee!!! Çok kötüsün..
--Hayır şekerim açık sözlüyüm..Hımmm ben rüyamda çok ünlü bir müzik klübünde bateri çalıyordum harikaydı ahhh ahh...Sen ne gördün Aura?
--Ah..Ben..Hiç rüya görmedim..
Ama yalan söylediği çok belli oluyordu..Sonuçta bütün gece boyunca Leonard'ın kollarından kaçtığını söylesen Allah bilir nasıl bir tepki verirlerdi.."Aşağılık sapık Kazanova" dedi içinden ve aniden yanında beliren Misty'ye baktı..
--Ben gece rüyamda bir mezarlıkta dolaşıyordum..Hairkaydı galiba bir çeşit mısır piramitiydi..Tam mumyalardan birinden örnek alacaktımki uyandım..
Misty rüyanın bitmesine oldukça üzülmüş görüüyordu.Alica,Rose ve Aura'nın kafasında damlacıklar çıkmıştı ve tırsmışlardı...Bu kız gerçekten garipti ama şu anda sahip oldukları yüz ifadesi çok daha garipti..
--Neyse canım önemli olan bu gece hepimizin mutlu olmasıydı öyle değilmi?
dediler ve okulun içine doğru yürümeye başladılar..

*******************
--Heyyy siz kimsiniz ve burada ne arıyorsunuz?
Aura ve Keiji arkalarını döndüler ve garip garip bakmaya başladılar
--Doğru soru şöyle olacaktı..Sen kimsin ve burada ne yapıyorsun?
O sırada birden Rose'un saati ötmeye başladı..
--Aman tanrım klüp çalışmasına geç kalcağım..Neyse sonra görüşürüz nede olsa bütün bir sene buradasınız..
dedi ve Aura'nın şaşkın bakışları arasında kapıdan çıktı...Keiji şaşkınlıkla sordu
--O nereye gidiyor?
Alice Aura'nın sırtına atlayarak cevap verdi
--Nereye olacak Aşçılık Klübüne...Orası onun klübü Burasıda bizim..
İçeri giren çocuk o sırada Leo ile konuşuyordu..Leo iyi bir açıklama yapmış olacakki çocuk arkasını döndü ve gülümsedi..
--Demek Japon arkadaşlarımız sizsiniz hoşgeldiniz bizim okulumuza...
Aura parmağıyla çocugu gösterip Alice'e sordu
--Dur tahmin edeyim bu 5. üyenizmi ?
--Yep..5. üye..Lucifer...Ama kısaca Lulu...
--Tanıştığımıza sevindim dostlar.
dedi sempatik bir edayla Lucifer,orta boylu,ince yapılı ve yeşil saçlıydı..Gözleride kahverengiydi ve saçlarını dikmişti..
--Bizde öyle..
dedi ve el sıkıştı Tiran..Daha sonrada Aura'nın yanına gitti
--Prensesss...Sence sen ve ben..
--Bana bir şişe gazoz borçlusun..
Tiran'ın kafasında damlacıklar çıktı..
--Ama sen zaten içmiştin bir tane..
--Seni Hiro ve Riko'ya şikayet etmemi mi istersin?
--Tamam tamam senin dediğin gibi olsun..
--Her zamanki gibi..
dedi ve havalı bir edayla duvara yaslanmış kendilerini izleyen ikizlerin yanına gitti Aura
--Hey beyler..İngiltere size yaramadı herhalde hiç konuşmuyorsunuz...
--Belkied buraya senin zorunla getirildiğimiz içindir..
--Aaa yapma Hiro sende çok eğleceksin buna eminim...Hem belkide burada hayatının aşkıyla tanışacaksın..
Hiro yarım ağızla güldü ve birden kafasını kaldırarak Aura'nın tam gözlerinin ortasına odaklandı
--Benim aşkım kılıcım ve onu adadığım kimsedir Aura..Bunu unutma...
--O bir aşk değildir Hiro...Sadece sen seversin...Koruduğun kişinin sevmesine izin vermessin..
--Evet..Çünkü benim yüzümden acı çekmesini istemem...
Aura Hiro'ya sarıldı..Hiro birden ne odluğunu anlayamamıştı...
--Eğer benim sevmeme izin vermeyeceksen...Lütfen...Başka biri sevsin seni..Sana değer veren birini görmezden gelme lütfen..
--Aura....Anlamıyorsun..
--Evet anlıyorum ve korkuyorum Hiro..Sana göre bir kere seversin ve onu sonsuza kadar seversin ancak bir samurayın görevi ölmektir...Ben bunu istemiyorum Hiro..Emin ol bein korurken ölürsen çok daha fazla üzülürdüm ama böyle birşey olmayacak çünkü beni gerçekten koruman gereken bir durum asla olmayacak...Sakin olmayı öğrenmelisin...Ve birinin seni sevmesine izin vermelisin..
--Bu kişinin sen olmasına izin vermeyeceğim Aura..
--İyi ama neden?Bunu sana aşık olduğumdan dolayı değil,sana değer verdiğim için soruyorum...Seni sevmeme neden izin vermek istemiyorsun neden?neden?neden?
İşte tam o sırada Hiro'nun gömleğinin içinden bir şey parlamaya başladı...Aura korkup geri çekildi ve aralarına Riko girdi..Riko madalyona dokundu ve kendi boynundaki madalyonu onunla birleştirdi..
Parlak ışık birden yok olmuştu...Aura ise hiçbirşey anlamamıştı..Riko ise kendini açıklamak zorunda hissediyordu..
--Aura..Sana birşey anlatmalıyız...Bak..Hiro ve benim..arip bir yanımız var ve Hiro bunu görmeni istemiyor..Bu nedenle bu kadar mesafeli...Ve lütfen bunu daha fazla kurcalama olurmu ?
Aura tamam manasında kafasını salladı ve geri çekildi..Bu sırada odanın diğer tarafında başka bir konu konuşuluyordu..
--Nasıl yani..Müzik yarışmasımı?
--Evet..Bu aralar bunun üzerinde çalışıyoruz öğrencielrin motivasonunu yükseltmek bizim görevimizdir..
dedi ve gülümsedi Alice..
--Ne dersiniz sizde katılmak istermisiniz?
--Neden olmasın?Hem böylelikle eğleniriz öyle değilmi Aura...
--Tabiki..Müzik her zaman iyidir..
diyerek kafa salladı Aura ama aklı Hiro'daydı..Garip çocuk...Aura ne zaman ona yaklaşmaya çalışsa dahada yükseltiyordu duvarlarını ama Riko öyle değildi..O,yaşanılması çok daha kolay biriydi..
--Ne o prenses..Pek sevinmedin galiba..
--ne?ah hayır ben iyim..gerçekten...
******************
--İşte burasıda kalacağınız yer..
--İyi ama biz otelde kalacaktık...
--Saçmalamayın lütfen..Okulumuzun onur öğrencileri için bir evi var..
dedi ve okulun biraz ilerisindeki muhteşem 3 katlı villayı gösterdi..Leo ise gülümsemeye çalışıyordu
--Yani benim evim..
Leo,okulun onur öğrencisiydi ve oldukça zeki bir çocuktu..Ailesi Hiro ve Riko gibi bir kazaya kurban gitmişti...Suzaku'da aynı durumdaydı ve Leo ile birlikte o konakta kalıyorlardı..
--Hadi eve gidelim...Okuldan kurtulmak için can atıyorum zaten...
--Evet buna eminim..
--Hey prenses neşelen biraz..
Aura gözlerini kıstı ve Leo'ya baktı
--Bana prenses demekten vazgeçin bay kazanova...
--Evet haklısın o lakabın bir sahibi var..Üstelik senin kadar kaba olmayan biri..Değilmi Mary?
Birden bütün gözler Rose'un üzerinde toplanmıştı..
--Şey..Bana prenses derlerde..
--Neden acaba?
dedi Zencer ve Aura'nın yanına gitti...
--Aura çok gergin görünüyorsun...İyimisin..
--Evet iyiyim Zencer 11. kez söylüyorum hiçbirşeyim yok...
--Ama ben sadece
--Evet biliyorum Zencer iyi olduğumdan emin olmak istiyorsun...
Zencer gülümsedi ve Aura'nın koluna girdi..Aura şaşırmıştı..
--Ne yapıyorsun?
--Eğer iyi olsaydın sağ sola yalpalayıp durmazdın...Ve gözlerimin tam ortasına bakarak konuşurdun ama şu anda oldukça dengesiz duruyorsun..İstersen seni kucağımdada taşıyabilirim...
Aura kıpkırmızı olmuştu ve kafasını yan tarafa çevirdi..
--Bebek gibi muameleye ihtiyacım yok hıhh...
--Ama bebek gibi davranıyorsun
--ZENCERR!!!!
ve Aura Zencer'ı iteyim derken ayağı burkuldu...Birden yere çöktü..Hiro ve Riko yanına koştular..
--AURA!!!Sen iyimisin?
Msity hemen eğilip Aura'nın ayağını kavramıştı..
--Birşey yok sadece biraz azımış o kadar..
--Yürüyebilecek misin?
--Acıyormu?
--Hastaneye gidelim mi?
--Kendini tuhaf hissediyormusun?
Bütün Japon takımı Aura'nın başında ağıt tutuyordu Alice ve diğerlerinin kafasında ise damlacıklar vardı..Leo güldü ve kalabalığı yararak Aura'nın yanına eğilrek onu kucağına alarak yürümeye başladı
Aura çırpınıyordu
--Hey bırak beni..Pis kazanova indir beni aşağı ben yürüyebilirim..
--Ama o zaman şvoalyeleriniz bir türlü kendilerine gelemezlerdi herhalde
dedi ve bir kahkaha patlarak yürümeye devam etti Aura...Tiran ve Kari ise arkada kös kös düşünüyorlardı
--Bu neden bizim aklımıza gelmediki ?
Aura'nın çırpınışları ve Leo nun kahkaları arasında yeni evlerine doğru yola çıktılar...
****************************
--İşte burasıda bizim nacizade evimiz ve aynı şekilde klüp toplantılarını yaptığımız yer...
--Oldukça büyük bir yermiş..
--Eh.. Öyledir benim konağım...
--Leo..
--Efendim Aura?
--Bu yükü tek başına taşımak çok zor olmuyormu?
--Hangi yükten bahsediyorsun?
--Hani şu her zaman yanında taşıdığın dev gibi egondan bahsediyorum..
Ve bir kahkaha tufanı..
--Ooo prenses..Tahmin dahi edemessiniz bu çok büyük bir yük ama görüyorumki sizin egonuzu taşımak için yanınızda olan 6 güçlü erkek var..Anca yetiyordur tabi..
Ve birbirlerine gönderilen sinirli bakışlar...
Erkekler Aura'nın artık bir işe karışmayın mesajından sonra hemen herşeye atlamıyorlardı..Ama genede bazıları bir şeyleri sıkıyordu...
--Herneyse prenses..Bir cevap gelmediğine göre odanız yukarıdaki sağdan 3. oda..Rahat olmanız dileklerimle ve beyler...Hizmetçim sizlere odalarınızı gösterecektir...
--Biz gidiyoruz arkadaşlar...Yarın görüşrüüz tnaıştığımıza tekrar çok sevindim hoşçakalın..
dedi ve Rose'u kolundan çekerek dışarıya götürdü Alice.Misty ise birdenbire ortadan kaybolmuştu...
Aura kıpkırmızı bir yüzle sinirli adımlarla odasına çıktı ve kocaman bir "PAATTTTT" sesiyle kapıyı kapattı...Kapı kapanır kapanmaz ilk defa Leo'nun boynuna yapışan Hiro ve Riko olmamıştı...
--O kızla bu şekilde konuşmayacaksın..
--Ne yapacaksın Keiji?Beni dövecekmisin?
Zencer hemen arkasında bitmişti..
--Hayır ama emin ol bundan çok daha kötülerini yapabiliriz..
--Bana bakın bu kız size ne yaptı bilmiyorum ama kendinize gelin.Onun diğer kızlardan ne farkı varki?Bütün kızlar aynıdır..Bizim ykaışıklı yüzümüzü görünce suları koyverirler..Bir günlük dolaşma için belkide bir öpücük için herşeylerini önümüze sererler...Bu onlara kendilerini iyi hissettir....
--Onun farkı ne mi? Sana verdiği cevaplardan anlayamadınmı hala?
--Onun gözleri diğer tüm fan kızlardan farklı bakar..
--Onun konuşması ruhu dinlendirir..
--O her zaman iyilik düşünür..
Erkekler Leo'ya Aura'dan bahsederken Aura'da doasında yastıkları yumrukluyordu
-IIIII APTAL APTAL APTALLLLL
Suzaku kapıyı tıklattı
--Aura? Girebilirmiyim?
Aura şaşırmıştı
--Ahh tabi gel müsaitim..
Ve Suzaku içeriye girdi..
--İyimisin?
yüzünde tatlı bir gülümseme vardı...
--Evet teşekkür ederim sadece biraz sinirlendim..
Suzaku garip garip sağ sola fırlatılmış yastıklara ve uçuşan tüylere baktı..
--Belli oluyor...
Aura utanarak kafasını eğdi
--Genelde böyle biri olmadığımı bilmeni isterim ama kontrolümü kaybettim galiba..
--Leo her zaman böyledir...Bütün kzıların aynı olduğuna ve aşk diye bişeyin varolmadığına inanır...
Aura dalacı bir edayla gülümsedi
--Ama sen öyle değilsin..Biricik dostum Rose'a aşıksın öyle değilmi..
SUzaku gülümsedi
--Evet...Ona aşığım ve gözüm başkasını görmüyor..
Aura ayağa kalktı ve Suzaku'nun yanına yürüdü..
--Neden bilmiyorum ama birdenbire bütün sinirim gitti..Sakinleştim..
Suzaku göz kırptı..
--Bu benim yeteneğim..İnsanlarla konuşmam onları rahatlatıyormuş..Yani Misty öyle söyledi...
--Misty..O nasıl biri?
--Oldukça gizemli,sessiz ve mitolojiyle aşırı dereceden kafayı bozmuş biri..Boş zamanlarında antik kitaplar ve tarih kitaplarıyla ilgilenir...
--Anlıyorum...
--Odanı begendinmi?
Aura arkasını dönüp şöyle bir göz attı etrafa
--Oldukça güzel döşenmiş..
--Tasarımcımız Alice'dir..Genelde bütün tasarımları o yapar...Annesinin yolundan gidiyor..
--Evet..Öyle olmalı...
--Her neyse..Ben aşağıya inmeliyim...Yemek bir saat sonra...Kıyafetlerin otelden getirildi ve dolaplarına yereştirildi..Keyfine bak..
dedi ve kapıya yöneldi Suzaku..Aura ise arkasından bağırdı
--Hey Suzaku?
--Evet?
--Teşekkür ederim ve biliyormusun galiba Riko ile oldukça iyi anlaşacaksınız..
--Sahimi?Neden?
--Çünkü oda aynı senin gibi biri...
dedi ve göz kırparak Suzkau'nun odadan çıkmasını izledi...
******************************
--Eeeee...Sıkıldım ama beklemekten nerede kaldı bu kız gene ölüyorum açıktan
--İşte ona hiç süphem yok Tiran sen her zaman açsın zaten..
--Yaaa bu garip kıyafetler beni çok kaşındırıyor
--Mızmızlanmayı kes...Onların kültür ve geleneklerine uymalıyız..Bizde kimono giyiyoruz nede olsa..
--Kendi adına konuş ben yarı Fransız kanı taşıyorum..
--Tiran sıkmaya başladın ama...
--Üf iyi tamam ne haliniz varsa görün..Bir gün beni çok arayacaksınız ama ben çoktan gitmiş olacağım hıhh..
--Yaa yaa buna eminim zaten..
Leo ve Suzaku geleneklere bağlı insanlardı..Uzun konuşmalar sonucu Suzaku'nun yarı Japon olduğu ortaya çıkmıştı..Ama genede İngiliz geleneklerine uyuyordu..Akşamları yemek yerken eskiden beyfendilerin giyindiği şekilde giyiniyorlardı..Boyunlarında boyunlukları,kaftanları,kısa,dar pantolonlar ve sivri burunlu ayakkabılar..İşin garibi misafirlerinide böyle giyinmeye zorlamıştı hizmetçi kızlar..Giyinme kabinlerinede girmeye çalıştıklarında beyler onları odalardan atmıştı..
Saçlarınıda arkadan bir küçük kurdeleyle tutturunca tam ingilizlere benzemişlerdi..
--Ah işte bakın Bayan Lumieré de geliyor...
dedi Suzaku hiçbir zaman bozmadığı huzur veren gülümsemesiyle..
Birden herkes merdivenlere baktı..Aura tam bir hanımefendi edasıyla iniyordu merdivenleri..Saçlarını ufak bir topuz yapmıştı ve beline gelecek şekilde geri kalan bukleli kısmı salmıştı..Uzun kabarık elbisesi çok hoş görünüyordu...
--Ah..Beklettiğim için özür dilerim doğrusu bu kıyafeti giymek oldukça zaman aldı ama çok şükür ki yardımcılar çok yardımcı oldular..Ay ne dedim ben..Kusura bakmayın işte geciktim..
Bütün herkes büyülenmişcesine Aura'ya bakıyorlardı..Tiran masaya vurup kalktı
--Yeter artık ya oynamıyorum ben artık yaaa...Neden ne giyse yakışıyor bu kıza uf yaaa...
Birden herkes gülmeye başlamışlardı ama bugun Keiji'nin dalga geçme günüydü..
--Ne o Tiran?Kıskandınmı?İstersen sanada alalım bu kıyafetlerden..
Ve bir kahkaha seli daha...Tiran küsüp yerine oturdu..Kafasında damlacıklar çıkmıştı..
Aura ufak bir tebessümle yerine oturdu..
--Ee.Kadro tamam olduğuna göre artık yemeğe başlayabiliriz...Yemek servisi lütfen..
dedi Leonard..Aura'yı masanın başına oturtmuşlardı..Öbür baştada Suzaku ve Leonard oturuyordu..Yemekler oldukça lezzetliydi ama misafirler pek tatmin olmuş gibi görünmüyorlardı..
--Ne oldu?Yoksa begenmedinizmi?
--Doğrusunu söylemek gerekirse mükemmel tadın nasıl birşey olduğunu bildiğimizden böyle güzel yiyecekler bizi etkileyemiyor artık..
--Öylemi?Ah evet haklısınız Japonya'da canlı canlı kalamar yediğinizi duymuştum enfes bir tat olmalı..
--Öggg iğrençsin Leo..Onlara canlı canlı kalamar yedirtmediğimi bilmeni isterim...Yemeklerini bizzat ben yapıyorum ama abartıyorlar o kadar mükemmel değiller..
--Dalgamı geçiyorsun sen?Aura mükemmel bir aşçıdır..Ona yemek yapsın diye yalvarıyoruz bazen..
--Öylemii?? Birgün bizede yaparsınız umarım Bayan Lumieré.
--Pekala Leo yaparım ama böyle konuşmanın nedenini hala anlayabilmiş değilim..Bana kısaca Aura diyebilirsin..
--Ah hayır bu çok daha iyi..Sonuçta birilerinin boğazıma kılıç dayama riski yok
dedi Leo gözlerini Hiro ve Riko'ya kaçırarak..Ama Aura bu son söylediklerini ikizler kadar net duyamamıştı..
Yemekten sonra herkes odalarına çekilmişti..Aura hemen yatmak istemedi..Yinede ipek askılı,beyaz geceliğnii üzerine geçirdi ve balkona çıktı...Oradaki koltukta eline bir kitap aldı ve okumaya başladı...Hava gerçekten çok mükemmeldi..Hafif bir rüzgar vardı ve rüzgar Aura'nın saçlarını dalgalandırıyordu..Dizlerine kadar olan eteğin havalanmasından korktuğundan dolayı kendini daha düzgün bir pozisyona soktu ve saçlarını kocaman bir topuz yaparak kitabını okumaya devam etti..Birdenbire Aura birşey hissetti ve etrafına bakındı..Ama etrafta hiçbirşey yoktu...Tekrar kitabına döndüğünde gelen bir sesle irkildi..
--Gece ne kadarda mükemmel öyle değilmi?
Leo,yan balkonda durmuş gökyüzündeki büyük aya bakıyordu..
--Böyle geceler içimi her zaman huzurla doldurur...
Sonrada Aura'ya döndü ve sevimli bir şekilde gülümsedi
--Tabi manzara güzel olunca gecenin rengi dahada bir güzelleşiyor..
Aura ona sadece ufak bir tebessümle karşılık verdi..Şu anda onunla laf dalaşına girecek durumda değildi..Ama anlaşılan Leo'nunda susmaya niyeti yoktu..
--Hep böylemisin?
--Ne açıdan?
--Nasıl desem..Farklı...
--Farklı mı?
Aura kafasını kaldırdığı kitabına geri döndü ve konuşmasına o şekilde devam etti
--Benim farklı olduğumu algılayabilecek kadar iyi tanımıyorsun beni..
Leo ise aldırmaz bir edayla demirlere yaslandı..
--Küçük arkadaşların saolsun seni artık çok iyi tanıyorum..Hakkında herşeyi anlattılar..Aura mükemmeldir,Aura şöyledi Aura böyledir..
Aura kafasını kaldırdı ve ayağa kalktı..İçeriye girmeye hazırlanıyordu..
--Beni onların tarif etmesinden çok senin tanıman çok daha iyidir buna emin ol..
dedi ve gülümsedi..Belkide Leo o kadarda kötü biri değildi ama Leo,bu düşüncelerini alt üst etti..Yüzünde gene o çapkınca ifade belirmişti..
--Ne dersin? Bu odaya gel ve birbirimizi çok daha iyi tanıyalım...
"PATTTTT!!!!!"
Aura balkonun kapısını hızlıca kapatmıştı ve perdeleride ışık hızında çekmişti..Gene içeride yastıkları yumrukluyordu..
--Pis Kazanova Pis Kazanovaa!!!!
Leo ise bu gürültüden sorna omuz silkerek içeri girmişti..Yüzünde gene o gülümseme vardı ama içeri girince o ifade soldu ve sesice yatağına girdi..Birden gözleri Morlaşmaya başlamıştı..Ama birden kendini sıktı ve gözleri gene maviye dönüştü...Bu akşam gezinti yapmaya hiç niyeti yoktu...
*****************
--Günaydınnnn ilk geceniz nasıl geçti? Leo yaramazlık yapmaya kalkışmadı değilmi..
Bu son soruyu fısıldayarak sormuştu Alice..Aura gülümsedi
--Kalkıştı ama karşılık alamayınca vazgeçti galiba..
--Ah alışacaksın o hep böyledir..Ona hayır diyecek bir kzıın olduğuna inanmıyor..
--İnansa iyi olur çünkü bana oldukça itici geliyor..
--Günaydın kızlarr..
--Günaydın Rose..Nasılsın?
--Oldukça iyiyim..Gece güzel bir rüya gördüm...Heryer pamukşekerdi ve hepsini yememe izin veriyorlardı...
--Aç gözlü..Aklına hiç gelmedik değilmi onları mideye indirirken..
--Aliceee!!! Çok kötüsün..
--Hayır şekerim açık sözlüyüm..Hımmm ben rüyamda çok ünlü bir müzik klübünde bateri çalıyordum harikaydı ahhh ahh...Sen ne gördün Aura?
--Ah..Ben..Hiç rüya görmedim..
Ama yalan söylediği çok belli oluyordu..Sonuçta bütün gece boyunca Leonard'ın kollarından kaçtığını söylesen Allah bilir nasıl bir tepki verirlerdi.."Aşağılık sapık Kazanova" dedi içinden ve aniden yanında beliren Misty'ye baktı..
--Ben gece rüyamda bir mezarlıkta dolaşıyordum..Hairkaydı galiba bir çeşit mısır piramitiydi..Tam mumyalardan birinden örnek alacaktımki uyandım..
Misty rüyanın bitmesine oldukça üzülmüş görüüyordu.Alica,Rose ve Aura'nın kafasında damlacıklar çıkmıştı ve tırsmışlardı...Bu kız gerçekten garipti ama şu anda sahip oldukları yüz ifadesi çok daha garipti..
--Neyse canım önemli olan bu gece hepimizin mutlu olmasıydı öyle değilmi?
dediler ve okulun içine doğru yürümeye başladılar..



İçeri girdiklerinde bütün erkekler büyük panonun önünde birşeylere bakıyorlardı...Aura,Alice,Rose ve Msity'nin geldiğnii görünce hemen seslendiler..
--Hey Aura bak şuna bak!!!
Aura panonun önüne geldiğinde herkes önünden çekilmişti..Aslında Zencer ve Keiji onları itmişti..Panoda bir çeşit afiş vardı...Müzik festivali olacağını anlatıyordu..Aura arkasını döndü
--Eee?Ne olmuş ki?
--Ne olmuşumu var sen hala şarkımızı hatırlıyormusun onu söyle?
--Hatırlıyorsam ne olacak?
--Festivale katılyıoruz ve sende şarkı söyleyeceksen olacak olan şey bu Aura..
Bunu öyle bir şekilde söylemişlerdiki birdenbire Aura yumruklarını sıkmaya başladı...Kafasını öne eğmişti gözleri görülmüyordu..
--Bak katılım formunu senin için hazırladık bile tek yapman gereken imza atmak..Çok harika olacak..Gene harikalar yaratacağız..
İşte o sırada Aura,kafasını hızla kaldırdı..Gözleri bu defa kıpkırmızıydı..
--BANA EMİR VEREMESSİNİZ!!!KÜÇÜK FESTİVALİNZE KENDİNİZ KATILIN BEN SİZİNLE OLMAYACAĞIM!!!!
Ve saçlarını öyle bir hızla çevirdiki uzun at kuyruğu yaptığı saçları bir "ŞAKKK" sesiyle Tiran'ın yüzüne çarptı...Hızlı ve kızgın adımlarla sınıfa doğru yürümeye başlamıştı..Alice ve Rose arkasından koşuyorlardı..Ama Misty olduğu yerde duruyordu...Yarım bir tebessüm etti
--Tam tahmin ettiğim gibi...
*******************
Aura sınıfa girdiğinde gözleri hala kırmızıydı...Dokunsan patlayacak gibiydi..
--Aura sen iyimisin?
--Hayır Alice hiç iyi değilim....Bana birşey sormadan benim yerime karar verme hakkını onlara kim veriyor anlayamıyorum..
--Sencede biraz aşırı tepki göstermedinmi?
--Bir şikayetinmi vardı Rose?
dedi ve hala kıpkırmızı olan gözleriyle Rose'a korkunç bakışlar fırlattı Aura..
--Hya!!!Hayır hayır hiçbir şey demedim ben size kolay gelsin ben sırama geçiyroum..
dedi ve koşarak sırasına geçti Rose..Alice ise Aura'yı sakinleştirmeye kararlıydı.
--Bak Aura biraz sakin ol tamamı? Onlar senin arkadaşın ve senin iyiliğini istemişler..Anlaşılan oki yeteneklisin ve bu yeteneği kaybetmek istemediler..
Aura'nın gözleri hala kıpkırmızıydı ama birden yüzüne bir gülümseme belirmişti..
--Alice...Bu festival ne zaman?
--2 gün sonra nedenki?
Aura'nın yüzündeki gülümseme biraz daha şeytanca bir ifadeyle yer değiştirmişti..İşte şimdi gerçek bir ölüm tanrıçası gibi duruyordu..
--Bir planım var..
****************************
--Ama Aura daha önce hiç sahnede çalmadım..
--Evet ya heyecanlanırsam..
--Üstelik henüz hiç provamız yok..
--Burada prova yapmak için varız..
Tenefüs zili çaldığında Aura aynı sınıfta olduğu Tiran,Riko,Hiro,Suzaku ve Leo'nun yüzüne dahi bakmadan Misty,Rose ve Alice'i kolundan çekerek Müzik Odasına götürmüştü..Şanslarına burası boştu...Alice'i kolundan çekerek Bateri'nin tepesine oturtmuştu..Rose'un eline bir gitar ve mikrofon vermişti..Mist'nin eline ise bi gitar tutuşturmuştu..Kendiside bir gitar ve uzun mikrofonlardan alarak sahnenin ortasına geçmişti..Kızlar hala şaşkındılar ama Aura ne yaptığından oldukça emin görünüyordu..
--Bunu yapabilrisiniz kızlar..Oldukça basit..Önümüzde koskocaman iki günümüz var..Erkeklere tek başımıza ne yapabileceğimizi göstermeliyiz..
Alice gözlerini kaçırıp baterinin üzerine serildi..
--Hiçbirşey..
--ALİCE!!!
--İyi iyi tamam bir deneriz ama olmassa hemen bırakırım..
--İyi ama hangi şarkıyı çalacağız?
Aura biraz düşündü..Erkeklere bişeyler kanıtlama isteği duyuyordu içinde...Durdu ve parmaklarını şaklatarak şöyle dedi..
--God Know's u çalacağız..Böylelikle onlardan çok daha iyi olduğumuzu kanıtlayabiliriz..
--Bu harika...Bu şarkıyı biliyorum...
--Ama ben bilmiyorum..
--Merak etme öğretiriz..
*****************************
Aura son derece etkileyici görünüyordu ama içine iblis kaçmış gibi davranıyordu..2 gün geçmiş olmasına rağmen gözleri hala kıpkırmızıydı...Bütün erkeklerden özelliklede Riko ve Suzaku'dan kaçıyordu..Neden bilmiyordu ama galiba hala onların kalbini kırmak istemiyordu..Yada ortada başka bişey vardı..2 gündür evede gitmiyordu Rose'larla kalıyordu...Hatta Alice'de onlara katılmıştı ama Misty eve gitmekte inat etmişti..
Zencer dahi Aura'ya yaklaşmaya kalkışsa Aura birdenbire ortadan kayboluyordu...Leo ise hiçbirşey demeden uzaktan izliyordu ortadaki durumu..Bazende gülümsüyordu ama o zaman yanına gelen kızlaradn birinin beline elini atarak kantine götürüyordu kızları...Yada diğerleri öyle sanıyordu..Yada umuyorlardı...
*****************************
Aura o kadar abartmıştıki Rose'u dahi Suzaku ile görüştürmüyordu ama Rose bundan hiç şikayetçi görünmüyordu...Sanki Aura'nın gözleri büyülüydü ve ona bakan herkes ondan birşeyler alıyordu...Misty ise Aura'nın gözlerine bakmatan en çok hoşlanan kişiydi belkide...
--Kızlar hazırmısınız...Biz çıkacağız birazdan sahneye..
--Ama Aura herşey o kadar ani olduki..
--Kokrmayın kızlar bakın ben varım yanınızda..Herşey mükemmel olacak ve onlarda neye uğradıklarını şaşıracaklar..
Aura onlardan düşmanlarıymış gibi bahsediyordu..Sanki birlikte yaşadıkları o güzel şeylerin hepsini unutmuştu..Üstelik her fırsatta onları eziyordu ve onlarda o kadar üzgündüler ki hiçbirşey diyemiyorlardı..Sadece hüzünlü bakışlar...Her ne zaman üzgün olduklarını söylemeye kalkışsalar bir engel çıkıyordu karşılarına...O kadar hüzünlüydülerki Aura'nın haksız olduğunu göremiyorlardı..Tamam kendilerindede hata vardı ama Aura biraz fazla abartmıştı bu mevzuyu...
--Sıra sizde kızlar çıkarın artık şu pelerinleri üzerinizden..
Yavaşça sahneye çıktılar ve herkes garip garip onlara bakmaya başladı..Bu grup sadece kızlaradn oluşuyordu ve Aura'nın eski sevimli halinden eser kalmadığıda bir gerçekti doğrusu...Az daha güzel upuzun saçlarını kesecektide Rose ve Alie son anda yetişip onu durdurmuşlardı...
--Ve işte karşınızda, Angels of the Dark..
--Hey bu isimde nereden çıktı?
--Siz sadece çalmanıza bakın dostlar gerisi zaten gelir..
Ve müzik başladı...
Müzik bittiğinde herkes oldukça mutlu görünüyordu...Aura'nın gözleri ise bir grubu arıyordu..Onların yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyordu..Bu onun egosunu kesinlikle tatmin edecekti..Büyük ödülü kazandığında,yarışmayı kazanmalarının ne seçtikleri müzikle nede kendileriyle ilgili olmadığını göreceklerdi...Şarkı bittiğinde oldukç mutlu bir şekiled sahneden indiler..Alice,Rose ve hatta Misty bile oldukça mutluydu...Sahneden iner inmez hepsi birbirlerine sarıldılar..Gerçekten muhteşemdiler ve seyirciler kendilerine bayılmıştı..Eee böyle güzeller güzeli yetenekli 4 kıza bayılmamak elde değildi zaten ama Misty Aura'nın gözlerine baktığında biraz fazla abartmış olabileceini düşündü..Çünkü içinde alevler yanıyordu sanki..Ama Aura hala yarışmacılar arasında erkekleri arıyordu..Ama fazla aramasına gerek kalmamıştı çünkü sıra zaten onlardaydı...
************************
NOTTT:Sakınnn Aura'nın tavşan kıyafeti giydiğini düşünmeyin XD
************************
Sahnede oldukça kalabalık duruyorlardı...Zencer,Hiro,Riko,Tiran,Keiji,Suzaku,Kari..
Zencer hemen baterinin başına geçmişti..Tiran,eline bir keman almıştı ki bu Aura'yı çok şaşırtmıştı..Keiji ve Hiro hemen boyunları gitarlarını takmışlardı..Suzaku ve Riko ise ellerine mikrofonu almışlardı ve Karî'de piyanonun başına geçmişti..Bu günler için Tiran'dan dersler almıştı birkaç kez..Aura düşmanca hepsine tek bir bakış attı..Ama onlar hiçbirşey yapmayıp sadece yavaşça çalmaya başladılar..
Aura ağzı açık onları izliyordu...Bu şarkıyı..Kendisi için söylüyorlardı..Zaten Riko ve Suzaku'nun sesini duyar duymaz beyinden vurulmuşa dönmüştü ve müziğin ritminin tam yükseldiği yerde Aura bayılacak gibi oldu ve Alice'in üzerine düştü..Ama Alice onu yaklamayı başarmıştı...Aura kendisine gelsin diye onu birkaç kez tokatladı ve Aura birdenbire gözlerini açtı..Gözleri yine masmavi olmuştu...Hemen ayağa kalktı ve sahneye yapıştı...O sırada Riko onu gördü ve gülümsedi..Aura ise hiçbirşey demedi..
Şarkı bittiğidne tam sahneden iniyorlardıki birdenbire şaşırdılar..Aura ikisinin boynuna atlamıştı...Ağlıyordu..
--Beni affedebilecekmisiniz?
Riko gülümsedi..
--Sence?
Ve Aura dahada gömüldü Riko ve Suzaku'ya...Aura'nın gözleri maviye dönüşmüştü..Bu artık kesin bir şekilde görünüyordu...Rose'da gözlerin etkisinden çıkmış bir şekilde Suzaku'nun boynuna atladı.
--Seni çok özledim...
--Bende öyle tatlım..
Aura genç aşıklara baktı ve gülümsedi..Daha sonrada bütün arkadaşlarına doya doya sarıldı..Ama bir kişi eksikti..Leonard ortalarda yoktu...
--Hey arkadaşlar Leo nerede?Yoksa gene bir haytalıkmı düşünüyor..
--Ona biraz daha iyi davranmalısın Aura..Bizi toparlayan oydu..
Aura'nın yüzündeki şaşkınlık ifadesi inanlmayacak derecede büyüktü..
--Ne?
--Senin bize öyle davranmandan sonra tam anlamıyla yıkılmıştık ancak o bize kendimize gelmemizi ve böyle birşey yapmamızı söyledi..Görüldüğü üzere işede yaradı..
Aura Keiji'nin boynuna bir kere daha atladı..Oldukça mutluydu..Leonard ada sarılmak istiyordu ama onu bir türlü etrafta bulamıyordu...Ama galiba Leonard'ın Aura'ya çok daha farklı bir süprizi vardı..Aura,sahneye çıkan kişinin Leonard olduğunu görünce çok şaşırmıştı..
Şarkı bittiğinde Aura delirmek üzereydi..Leonard bu şarkıyı kendisi için söylüyordu..
--Aaaaaaaaaaaa onu elime geçirsem öldüreceğimmmmm!!!!!!Bırak beni Tiran!!!!!!!
--Sakin ol Aura..Sakin ol...
O sırada Leonard sahneden aşağı inmişti..Kıs kıs gülüyordu..
--Ne o prenses?Size adadığım şarkı hoşunuza gitmedimi yoksa..
--SENİ KÜÇÜK...
gerisini söyleyemeden Tiran Aura'nın ağzını eliyle kapatmıştı...Leonard ise kahkaha atıyordu..Aura'yı ondan uzaklaştırmanın en iyi yol olduğunu gören Zencer onu sahnenin başka bir tarafına götürdü..Leonard ise artık gülmüyordu..Aksine oldukça üzgün görünüyordu...Suzaku Leonard'ın yanına geldi..
--Söylesene bunu enden yaptın?Senden nefret etmeyebilridi artık..
--Ama etmeli..Onunda diğer kızlar gibi kendini kandırmasını istemiyorum..Beni bilirsin asla aşık olmam ve eğer o bana aşık olursa kalbini kırarım ki bunu istemiyorum..
--Böyle güzel bir kızı elde etmek istemiyorsun..Aksine sen onu..
--Evet Suzaku..Ben onu kendimden koruyorum...
ardından gülümsedi ve yürümeye başladı
--Hadi gel sonuçlar açıklanmak üzere
***********************
--Şunu söylemeliyimki bu sene grupların hepsi birbirinden mükemmeldi..Özellikle son 3e kalnaları belirlerken çok zorlandığımızı kabul etmeliyiz...Ama işte şimdi karşınızda kazananlar...
3.sırada bize oldukça değişik bir şarkı sunan Leonard bulunmakta..
Ve büyük bir alkış yığını...
--2.sırada Japonya'dan gelen dostlarımız ve onlara eşlik eden dostumuz Suzaku'nun şarkıları bulunmakta..
Çok büyük bir alkış yığını daha kopmuştu..Onlar bunu haketmişlerdi..Sıra büyük ödüldeydi..
--Ve işte bu dönemin müzik festivalinin 1. leri..Aura,Alice,Misty ve Rose..
Ve etrafa atılan büyük konfetiler,çığlıklar,tebrikler,alkışlar..Herşey mükemmeldi..Kızlar sevinçten çıldırmış gibiydiler..
--Çok teşekkürler çok mutluyuz Çok saolun..
**********************
Ödülü aldıktan sonra sahneden aşağı indiler..Bütün grubun boynunda altın madalyalar vardı ama kızlar erkekleri eziyorlardı..
--Biz kazandık işte..
Ama Aura sevimli bir gülümsemeyle sözünü değiştirdi.
--Siz olmasaydınız asla kazanamazdık çocuklar..Bu nedenle büyük ödül her neyse onu sizinle paylaşmak istiyoruz öyle değilmi kızlar?
--Evett!!!!
--Hadi o zaman grup kucaklaşmasıııı
dedi Tiran ve gidip Alice'e sarıldı..
--Tiran!!!!
--Tamam tamam sulanmayacağım sözz...
Ve büyük bir kahkaha tufanı..Leonard ise gene o muzip bakışlarıyla Aura'yı süzüyordu..
--Ne var? Gene neye bakıyorsun?
--Bu kıyafetin bacaklarınızı çok güzel gösterdiğini vurgulamalıyım küçük hanım..
Aura bacaklarına baktı..Gerçekten çok kısa bir mini etek giymişti ve bacakları çok göze çarpıyordu..Aura birden bir çığlık attı ve elleriyle bacaklarını örtmeye çalıştı..Çok utanmış ve kıpkırmızı olmuştu...
--Sahneden ne yaptım acaba???
dedi kıpkırmızı olarak Leonard ise güldü
--Eteğin altındaki siyah taytı en ön sıradakiler haricinde kimse görmedi emin ol..
dedi ve kahkaha atarak uzaklaştı..Keiji ve Kari'de en önde olduklarından kızarmışlardı..Aura ise biraz daha dikkatl ibakınca aslında pantolon etek giydiğini gördü...İyide Leonard niçin böyle birşey demiştiki?Yani gerçekten altına bakmamıştı ama öyle demişti..Aura'nın aklı çok karışıktı ama bütün bunları Riko'nun yanında bitmesiyle bir kenara itti
--Çok iyidin prenses..
--Öylemi dersin?Sen olmasaydın pek öyle olacağını sanmıyorum..Neden bilmiyorum ama beni sakinleştiriyorsun Riko...
--Bence sizi sakinleştiren güzel anılarımız prenses..
--Öylemi dersin?
Ama Aura'nın aklı hala Leonard'daydı..
--Tanrım ne kadarda tuhaf bir çocuk....
*************************
--Hadi ama çocuklarr..Alışverişe gitmeliyiz harika indirimler var etrafta...
--Ama Alice ben yürümeyi sevmiyorum..
--Rose ne kadarda miskinsin..Baaakk seni kolundan sürükleyerek oraya götürmek istemiyorum bu nedenle ayağını denk al..
--Ama Alice baskı kullanıyorsun..
Alice saçlarını arkaya savurdu ve gülmeye başladı..
--Tabikide öyle yapıyorum..
Alice'in bu ikna edici konuşmasından sonra zaten kimse sesini çıkaramamıştı..Ama asıl vaziyet şimdi başlıyordu..
--Hayırdır kızzzlarrr ? Nereye gidiyoruz acaba ?
--Bizmi?Pardon ama sadece ben,Alice,Rose ve Misty gidiyoruz..
--Ne?Bendemi geleceğim..
--Tabikide geleceksin..
Aura onların bu garip haline gülmemek için kendini zor tutuyordu ama şu anda sorun Kari'ydi..
--Bizi almadan şuradan şuraya gidemessiniz..
Aura tek kaşını kaldırarak Kari'ye baktı...
--Pardon? Ne dediğini duyamadım Kari? Beni tehdit mi ediyorsun ?
Aura Kari'nın üzerine doğru yürümeye başlamıştı...Gözleri oldukça soğuk bakıyordu..Birden Kari'nın ağzı burnu yamulmuştu..Yere düştü Aura hala üzerine geliyordu..Ama Kari o sırada güldü..
--HİRO!ZENCER!KEİJİ! AURA SİZDEN HABERSİZ BİR YERLERE GİTMEK İSTİYORMUŞŞŞ!!!
İşet o anda Aura'nın yüz ifadesid değişti tam kaçıyorduki arkasından bir ses duydu..
--Hanımefendi nereye gidiyorlarmış acaba?
--Bu kadar çabuk nasıl geldiniz siz yaa..
--İspiyon hızında hareket ettik diyelim..Her neyse nereye gidiyormuşsunuz küçük hanım..
--Biz düşündükki..Kızlarla birlikte bir alışveriş merkezine gidelim yani..Tabi sizde mazur görürseniz..
--Hayır!!!
Aura birden arkasını döndü..Gözleri tekrar kızarıyordu..Ve çok korkunç görünüyordu..
--Bişeymi dediniz?
Zencer ve Keiji geri geri çekildiler..Aura'nın sakinleşmesi gerektiğini biliyorlardı..Ama Hiro pek hevesli görünmüyodu..
--Bizsiz hiçbir yere gidemessin Aura ve o kırmızı gözlerinde beni korkutamaz..
dedi ve Aura'nın bileğini sıktı..İşte o anda belkide hayatının en büyük hatasını yapmıştı...Aura onun bileğinden tuttu gibi havaya kaldırdı ve ters bir takla attırarak"KÜTTTT" sesiyle yere yapıştırdı...
Kızlar ve erkekler şok olmuşlardı...Hiro ise yerde yatıyordu..Canı yanmıştı...Gözlerini açtı ve Aura'ya baktı..Bu Aura değildi..
--Hadi bir daha söyle...
--AURA!!!!!
Riko arkadan yetişip belkide tam vaktinde durdurmuştu Aura'yı..Aura'nın gözleri tekrar maviye döndü..Birden silkelendi ve kendine gelirmiş gibi başına vurdu...Hiro'nun yerde yattığını görünce ise çok şaşırdı ve yanına eğilip onu kaldırdı..
--Sen iyimisin Hiro..Ne oldu ayağınmı kaydı?
Hiro ise Aura'ya gari pgarip bakıyordu..
--Sen hiçbirşey hatırlamıyormusun Aura ?Hani sen Hiro'yu...
sözünün devamını getiremeden Hiro,Kari'nın sözlerini kesti
--Benden izin almak istiyordun alışveriş merkezine gidebilmek için..Bende senin yanına gelirken yerdeki bişeye takıldım ve düştüm..Şimdi iyiyim merak etme..
--Ahh buna çok sevindim
dedi Aura ve gülümsemeye başladı...
Herkes şok durumdaydı evet ama herkes bir şekilde kıvırmıştı..Aura'ya neler oluyordu böyle? Sürekli kendinden geçip birşeyler yapıyordu..İstemediği şeyler..
*************************
Uzun yalvarmalar sonucunda kızlar tek başlarına gidebilmişlerdi alışveriş merkezine..Yada onlar öyle zannediyorlardı çünkü arkalarında uzun kapşonlu,şapkalı,gözlüklü insanlar vardı..Gizlenerek gidiyorlar ve onları nereye gitseler takip ediyorlardı..Tabikide bunlar çok iyi tanıdıkları dostlarıydı..Ama maalesef takip edildiklerinin dahi farkında değillerdi..
Kızlar enreye girseler oradan ellerinede bir sürü poşetlerle çıkıyorlardı ve onları nereye koyacaklarını bilemiyorlardı..Poşetleri taşımaktan yorulmuş bir şekilde merkezin tam ortasındaki büyük koltuklara oturdular...
--Ayyhh çok yoruldum..Neden herşey bu kadar güzel olmak zorundaki sanki??
--Ay evet keşke beyler burada olsaydı..
Aura biraz kafasını çevirdi ve tam o sırada gözlüklüler bir yerin arkasına saklandılar..aura yarım ağız gülümsedi.
--Galiba dileğimiz gerçekleşti..Çocuklar bizi takip ettiğinizi biliyorum gelin artık buraya..
Suçlu çocuklar gibi saklandıkları yerden çıktılar...Kızlar neredeyse gülmekten öleceklerdi çünkü tipleri gerçekten çok komikti..Poşetlerin hepsini erkeklere yüklediler ve mağzadan mağzaya koşmaya devam ettiler..Beğendikleri ne varsa hepsini alıyorlardı ceza olarkata erkeklere taşıtıyorlardı...Artık zavallılar önlerini göremez olmuşlardı...Ama sonra başka bişey oldu..Alice kredi kartlarının ve paralarının içinde oluğu cüzdanını kasada unuttuğunu farketti
--Siz devam edin ben hemen geliyorum..
dedi ve çıktıkları mağazadan içeri geri girdiler..Cüzdanı buldu ama tam kapıdan çıkarken birden iki tane kol onun beline sarıldı ve kendine çekti.
--Sürüden ayrılan kuzuyu kurt kapar derler küçük kuzucuk..Sabahtan beri sizi takip ediyorum ama sonunda bir kuzu ykaladım.
--BIRAK BENİ...İMDATT!!!
--Seni kisme duymaz küçük kız şimdi uslu kız ol ve benimle gel..İşim bitince gidebilirsin..
--Bırak beni!!!Lütfen!!!
--Yakarışların yararsız..
--Hayır bence oldukça yerinde
dedi ve kızı adamın elinden çekip adamın kafasına bir tekme indirdi Zencer...Adam birden baygınlık geçirir gibi odlu ama birden Zencer'a hançer çekti..Zencer Alice'in önüne geçti..Alice yalvarıyordu..
--Zencer allahaşkına bırak gidelim..
--Sonrada senin gibi masum kızlaramı bulaşsın?Hiçsanmıyorum..
dedi Zencer ve adama doğru bir hamle yaptı...adamın hareketleri zayıf ve alakasızdı ama Zencer dövüş konusunda bir uzmandı..Alice şaşkınlıkla onu izliyordu...Adamı şaşırtıp arkasından indirdiği bir tekmeyle adam yere yığılmıştı...
Alice kendine geldiğinde Zencer'ın boynuna atladı ve kolalrını boynuna doladı..
--Çok teşekkürler Zencer sen olmasan ben ne yapardım
--Rica ederim...Vazifemizdi..
dedi ve birden ikiside birbirlerinin gözlerine odaklandılar..Sanki zaman durmuştu...Alice oldukça tatlı bakıyordu ve Zencer'ında bakışları çok etkileyiciydiBirdenbire arkalarından gelen bir sesle ikiside kızararak birbirlerinden hızlıca ayrıldılar..
--Siz iyimisiniz!!!
--Evet hemen polisi arayında şu serseriyi alsın götürsünler..Zencer benim hayatımı kurtardı...
Aura,önce Alice'e sarıldı..Sonrada Zencer'ın yanına gitti..
--Oooo gördüğüm üzere kızın kalbini çaldın..
Zencer birdenbire kıpkırmızı olmuştu..Acaba biraz önceki durumlarını görmüşlermiydi?
--Bunuda nereden çıakrdın..
Aura gülümsedi...
--Filmlerden...Kahraman genç adam genç kızı kurtarır ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar..
Zencer Aura'nın saçlarını bir abi şefkatiyle okşadı..
--O dediğin sadece filmlerde olur..
Aura ise o çocuksu şirinliğini bırakarak bütün cazibesiyle
--Öylemi dersin? Dedi ve kahkaha atarak diğerlerinin yanına gitti..Alice ise göz ucuyla Zener'ı izliyordu..Polislerin birkaç sorusundan sonrada Zencer'ın fırlatıp attığı poşetleride toplayarak evlerine doğru yola çıktılar..Bugün bazıları için çok karlı bir gündü..Ve karları sadece yein kıyafetler ve yeni eşyalar değildi sanki...
****************
Aura,her gün öğlen paydoslarında arkadaşlarına kendi yağtığı yemekleri yediriyordu..Bu nedenle okula gelmelerie baya bir süre geçmiş olmasına rağmen hala okulun yemek hanesinin neye benzediğini bilmiyordu.İşte bugün Aura yemekhaneye gitmeye karar vermişti..Yoksa diğerleri onun etrafa göz atmasına başka türlü izin vermeyecekti..
Kantinin kapısını açar açmaz birden bütün gözler onlara çevrilmişti..Herkes şaşkınlık içindeydi..Kızlar erkeklere bakmaktan gözlerini alamıyorlardı ama erkeklerin durumu daha komikti..Aura'ya bakmaktan ya ayakları takılıp düşüyorlardı,yada kendilerini yemeklerin içinde buluyorlardı..Keiji Aura'ya eğildi
--İşte bu yüzden insan içine çıkmanı istemiyoruz fazla güzelsin..
Aura Keiji'ye çapkınca baktı..
--Tanrının bana verdiği oyuncak sayesinde başkalarınada oyun oynayabiliyorum öyle değilmi?
Keijii kafasını salladı ve geri çekildi...Aura biraz daha yürüdü ama asıl ilginç olan beylerin nereye giderse gitsin peşinden gelmesiydi..Aura arkasını döndü ve onları parmaklarıyla işaret etti
--Tamam anladım Hiro ve Riko bein korumaya yemin ettiler ama size ne oluyor?
--Heyyy bizde senin güvenliğini istiyoruz...Bu aslında vatandaşlık görevimiz..
--Öylemi neymiş bu vatandaşlık görevi?
Zencer gülümsedi ve şöyle dedi
--Doğal güzelliklerin korunması..
Aura şirin şirin gülümsedi ve kafasını iki yana umutsuz dercesine salladı ve önüne geri döndü..Daha sonra karşısındaki masada Alice,Rose,Misty,Suzaku ve Leonard oturuyordu..
--Hey Aura!!Buradayız!!
Zencer ve Keiji hemen masaları birleştirdi..Tiran ise tam bir beyefendi edasıyla Aura'nın sandalyesini çekti..Aura oturduktan sonrada öne iteledi..Kari Aura'nın boynuna kumaş peçeteyi yerleştirmişti..Riko ise elinde yemek tabağıyla gelip Aura'nın önüne nazikçe bırakmıştı onu..
Herkes şaşkınca onlara bakıyordu..Aura'nın ise kafasında damlacıklar çıkmıştı..
--Çocuklar burası bir yemekhane 5 yıldızlı bir restorant değil...
--Prenseslerin nerede yemek yediği önemli değildir...
Aura itiraz etmenin faydasız olacağını biliyordu...Sessizce yemeğini yemeğe başladı..
--E nasıl gidiyor çocuklar?Bu aralar bişeyler yapmayı planlıyormuyuz?Doğrusu kaç haftadır okuldan eve gitmekten sıkıldım..
Leonard gülümsedi..
--Heyecanlı birşeyler yapmak istersen ben hep buralardayım prenses..
Aura muhattabım değilsin dercesine kafasını Suzaku ve Rose'a çevirdi..
--Buralarda bir kutlama varmış doğrumu?
--Evet..Sevgililer günü kutlaması..Doğrusu bunun bütün dünyada kutlandığını sanıyorum..
--Evet öyle..Peki burada nasıl etkinlikler yapılacak?
--Kasabada bir çeşit panayır kurulacak...Orada oldukça eğlenceli etkinlikler yapılacak..Her yer pembe ve kırmızı olacak..Bu gerçekten harika..
--Evet..Gecenin sonundada maskeli balo yapılacak ve en iyi çift seçilecek..Ama kimse kimin kim olduğunu bilmeyecek...
--Bu harika!!!
--Kesinlikle!!!Ayyy acaba ne giysemmm...Kedi kız kostümü oldukça güzel durabilir üstümde öyle değilmi????
Alice bunu söylerken sandalyenin üzerine çıkmıştı...Aura gülmemek için kendini zor tutuyordu ama buna cevap veren kişinin Zencer olması herkesi çok şaşırtmıştı..
--Buna hiçbir şüphe yok Bayan Alice ama belkide çok daha kapalı birşeyler giymeyi tercih edersiniz..
Bunu söylerken mendili ile ağzını nazikçe siliyordu...Alice birdenbire neye uğradığını şaşırmıştı ama Zencer'ın kendisine dönüp
--Öyle değilmi?
demesiyle kıpkırmızı olup yaramazlık yapmış suçlu çocuklar gibi kızararak yerine oturtması çok daha garipti..Kimse bişey anlamamıştı ama Aura sinsice gülümsüyordu...
--Siz ne dersiniz küçük hanım?
--Banamı diyorsun Leonard?
--Evet..Ben şahsen size tavşan kız kostümünün çok yakışacağını düşünmekteyim...Bu güzel bacaklar ve fizğiniz tam tamamlar..
--Seni küçük!!!!
Aura'nın tek bir el hareketiyle ayağa kalkan bütün erkekler yerlerine oturmak zorunda kaldırlar..
--Evet olabilir ama size Kazanova kostümünün cuk oturacağına eminim..Onun ruh ikizisiniz nede olsa..
Leonard tam birşey diyecektiki yanına gelen bir kız lafını böldü..
--Geliyormusun Leonard?
Leonard kafasını kaldırdı..Bu oldukça mahçup görünüşlü garipce bir kızdı...Leonard ayağa kalktı ve
--Bir dahaki sefere prenses..
diyerek kızı kolundan tutarak yemekhaneden çıktılar..Aura nedne bişlmiyordu ama birden çok sinirlenmişti..Tabağındaki patates püresinin cıvığı çıkmıştı artık
--Gerizekalı aptall!!!!!Hem nereye gidiyor o pis kazanova?O kızda kimdi?
Misty gairpbir şekilde gülümsedi
--Leonard'ın tuzağına düşen piliçlerden biridir herhalde...
İşte o anda Aura'nın gözler gidip geldi..Alice oldukça üzgün bir şekilde oturuyordu..Rose ve Suzaku'da durmuştu..
Aura hiçbirşey demeden yerinden kalktı..Sessizce kapıya doğru ilerlemeye başladı..Erkekler peşidnen gelmeye yeltelendiler ama Aura'nın tek bir lafıyla oturmak zorundalar..
--Sakın peşimden gelmeyin..Sadece hava alacağım ve bazılarınızın duymak istediği söz buysa evet...Bu bir emirdir...
Ve yemekhanedne çıktı..Heryer oldukça gürültülüydü..Ama Aura'nın beyni çok daha gürültülüydü..Bu kızlar nasıl bu kadar salak olabiliyordu?Hepsi Leonard'ın nasıl biri olduğunu biliyordu...Ve buna rağmen onunla...
--Ahhh bu iğrenç bişey..
diye bağırdı Aura ve bir kapıya ayandı..Onun neresinden hoşlanıyorlardıki?Tamam yakışıklıydı ama karakter denilen hiçbirşey yoktuki onda..Üstelik kızlarla sadece oyun oynadığını bütün kızlar konuşuyordu..Alice'in dediğine göre neredyese okuldaki bütün kızlarla çıkmıştı yemekhaneden dışarıya..Aura'nın başındaki sesler dayanılmaz bir hal almıştı şimdi..Sessiz bir yerelre gitmeliydi...Evet kütüphane!!Hemen koştu ve kütüphanenin büyük kapısından içeriye girdi.Burası dev ibi bir eyrdi..İnsan içinde kolaylıkla kaybolabilirdi..Görevli bayandan ne isteyeceğini bilmiyordu...O anda aklına gelen garip bir kitap ismini söyledi..Sonra o kitabı aldı ve masalardan birine oturdu ama kitabı okuyamıyordu bile..Kitapta sadece Leonard'ı ve onun tuzağına düşürdüğü o kızları görüyordu
--Ah tanrımm neler oluyor bana böyle!!!
Kitabı yerine koydu ve kapıya doğru yönelecekti ama kapı yoktu...Herhalde yolunu şaşırmıştı..Tam başka bir koridora geçecektiki birilerinin sesini duydu..
--Ama Leonard Bu benim için geçrekten çok zor anlamalısın?
--Peki bana neden zor gelimoyr?Üstelik senden bir yaş küçüğüm..
Aura parmağını ısırdı...
--Alçak Kazanova..
Ama İşler çok daha farklı ilerliyordu
--Bak şimdi tekrar anlatıyorum x A'dan B'ye bir fonksiyonsa..
Aura şaşırmıştı "Ne?Matematik mi?"
Aura rafların arasında baktı ve şok oldu..
Leonard ,gözlük takmıştı ve önlerinde bir sürü kitaplar kağtlar vardı..Leonard o kıza ders çalıştırıyordu..
--Nasıl yani??????
Aura birdenbire kütüphanedne dışarıya doğru koştu..Koştu ve koştu...Hiçbirşey düşündüğü gibi değilmiydi acaba?Ama..Neden Leonard böyle birşey demiştiki...Herşey gerçekten çok karışmıştı...
--Allahım bana yardım et lütfen...
Ve birdenbire Aura'nın madalyonunda bir taş daha ortaya çıktı..Siyah,ama bir o kadarda parlak bir taş...
--Hey Aura bak şuna bak!!!
Aura panonun önüne geldiğinde herkes önünden çekilmişti..Aslında Zencer ve Keiji onları itmişti..Panoda bir çeşit afiş vardı...Müzik festivali olacağını anlatıyordu..Aura arkasını döndü
--Eee?Ne olmuş ki?
--Ne olmuşumu var sen hala şarkımızı hatırlıyormusun onu söyle?
--Hatırlıyorsam ne olacak?
--Festivale katılyıoruz ve sende şarkı söyleyeceksen olacak olan şey bu Aura..
Bunu öyle bir şekilde söylemişlerdiki birdenbire Aura yumruklarını sıkmaya başladı...Kafasını öne eğmişti gözleri görülmüyordu..
--Bak katılım formunu senin için hazırladık bile tek yapman gereken imza atmak..Çok harika olacak..Gene harikalar yaratacağız..
İşte o sırada Aura,kafasını hızla kaldırdı..Gözleri bu defa kıpkırmızıydı..
--BANA EMİR VEREMESSİNİZ!!!KÜÇÜK FESTİVALİNZE KENDİNİZ KATILIN BEN SİZİNLE OLMAYACAĞIM!!!!
Ve saçlarını öyle bir hızla çevirdiki uzun at kuyruğu yaptığı saçları bir "ŞAKKK" sesiyle Tiran'ın yüzüne çarptı...Hızlı ve kızgın adımlarla sınıfa doğru yürümeye başlamıştı..Alice ve Rose arkasından koşuyorlardı..Ama Misty olduğu yerde duruyordu...Yarım bir tebessüm etti
--Tam tahmin ettiğim gibi...
*******************
Aura sınıfa girdiğinde gözleri hala kırmızıydı...Dokunsan patlayacak gibiydi..
--Aura sen iyimisin?
--Hayır Alice hiç iyi değilim....Bana birşey sormadan benim yerime karar verme hakkını onlara kim veriyor anlayamıyorum..
--Sencede biraz aşırı tepki göstermedinmi?
--Bir şikayetinmi vardı Rose?
dedi ve hala kıpkırmızı olan gözleriyle Rose'a korkunç bakışlar fırlattı Aura..
--Hya!!!Hayır hayır hiçbir şey demedim ben size kolay gelsin ben sırama geçiyroum..
dedi ve koşarak sırasına geçti Rose..Alice ise Aura'yı sakinleştirmeye kararlıydı.
--Bak Aura biraz sakin ol tamamı? Onlar senin arkadaşın ve senin iyiliğini istemişler..Anlaşılan oki yeteneklisin ve bu yeteneği kaybetmek istemediler..
Aura'nın gözleri hala kıpkırmızıydı ama birden yüzüne bir gülümseme belirmişti..
--Alice...Bu festival ne zaman?
--2 gün sonra nedenki?
Aura'nın yüzündeki gülümseme biraz daha şeytanca bir ifadeyle yer değiştirmişti..İşte şimdi gerçek bir ölüm tanrıçası gibi duruyordu..
--Bir planım var..
****************************
--Ama Aura daha önce hiç sahnede çalmadım..
--Evet ya heyecanlanırsam..
--Üstelik henüz hiç provamız yok..
--Burada prova yapmak için varız..
Tenefüs zili çaldığında Aura aynı sınıfta olduğu Tiran,Riko,Hiro,Suzaku ve Leo'nun yüzüne dahi bakmadan Misty,Rose ve Alice'i kolundan çekerek Müzik Odasına götürmüştü..Şanslarına burası boştu...Alice'i kolundan çekerek Bateri'nin tepesine oturtmuştu..Rose'un eline bir gitar ve mikrofon vermişti..Mist'nin eline ise bi gitar tutuşturmuştu..Kendiside bir gitar ve uzun mikrofonlardan alarak sahnenin ortasına geçmişti..Kızlar hala şaşkındılar ama Aura ne yaptığından oldukça emin görünüyordu..
--Bunu yapabilrisiniz kızlar..Oldukça basit..Önümüzde koskocaman iki günümüz var..Erkeklere tek başımıza ne yapabileceğimizi göstermeliyiz..
Alice gözlerini kaçırıp baterinin üzerine serildi..
--Hiçbirşey..
--ALİCE!!!
--İyi iyi tamam bir deneriz ama olmassa hemen bırakırım..
--İyi ama hangi şarkıyı çalacağız?
Aura biraz düşündü..Erkeklere bişeyler kanıtlama isteği duyuyordu içinde...Durdu ve parmaklarını şaklatarak şöyle dedi..
--God Know's u çalacağız..Böylelikle onlardan çok daha iyi olduğumuzu kanıtlayabiliriz..
--Bu harika...Bu şarkıyı biliyorum...
--Ama ben bilmiyorum..
--Merak etme öğretiriz..
*****************************
Aura son derece etkileyici görünüyordu ama içine iblis kaçmış gibi davranıyordu..2 gün geçmiş olmasına rağmen gözleri hala kıpkırmızıydı...Bütün erkeklerden özelliklede Riko ve Suzaku'dan kaçıyordu..Neden bilmiyordu ama galiba hala onların kalbini kırmak istemiyordu..Yada ortada başka bişey vardı..2 gündür evede gitmiyordu Rose'larla kalıyordu...Hatta Alice'de onlara katılmıştı ama Misty eve gitmekte inat etmişti..
Zencer dahi Aura'ya yaklaşmaya kalkışsa Aura birdenbire ortadan kayboluyordu...Leo ise hiçbirşey demeden uzaktan izliyordu ortadaki durumu..Bazende gülümsüyordu ama o zaman yanına gelen kızlaradn birinin beline elini atarak kantine götürüyordu kızları...Yada diğerleri öyle sanıyordu..Yada umuyorlardı...
*****************************
Aura o kadar abartmıştıki Rose'u dahi Suzaku ile görüştürmüyordu ama Rose bundan hiç şikayetçi görünmüyordu...Sanki Aura'nın gözleri büyülüydü ve ona bakan herkes ondan birşeyler alıyordu...Misty ise Aura'nın gözlerine bakmatan en çok hoşlanan kişiydi belkide...
--Kızlar hazırmısınız...Biz çıkacağız birazdan sahneye..
--Ama Aura herşey o kadar ani olduki..
--Kokrmayın kızlar bakın ben varım yanınızda..Herşey mükemmel olacak ve onlarda neye uğradıklarını şaşıracaklar..
Aura onlardan düşmanlarıymış gibi bahsediyordu..Sanki birlikte yaşadıkları o güzel şeylerin hepsini unutmuştu..Üstelik her fırsatta onları eziyordu ve onlarda o kadar üzgündüler ki hiçbirşey diyemiyorlardı..Sadece hüzünlü bakışlar...Her ne zaman üzgün olduklarını söylemeye kalkışsalar bir engel çıkıyordu karşılarına...O kadar hüzünlüydülerki Aura'nın haksız olduğunu göremiyorlardı..Tamam kendilerindede hata vardı ama Aura biraz fazla abartmıştı bu mevzuyu...
--Sıra sizde kızlar çıkarın artık şu pelerinleri üzerinizden..
Yavaşça sahneye çıktılar ve herkes garip garip onlara bakmaya başladı..Bu grup sadece kızlaradn oluşuyordu ve Aura'nın eski sevimli halinden eser kalmadığıda bir gerçekti doğrusu...Az daha güzel upuzun saçlarını kesecektide Rose ve Alie son anda yetişip onu durdurmuşlardı...
--Ve işte karşınızda, Angels of the Dark..
--Hey bu isimde nereden çıktı?
--Siz sadece çalmanıza bakın dostlar gerisi zaten gelir..
Ve müzik başladı...
Müzik bittiğinde herkes oldukça mutlu görünüyordu...Aura'nın gözleri ise bir grubu arıyordu..Onların yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyordu..Bu onun egosunu kesinlikle tatmin edecekti..Büyük ödülü kazandığında,yarışmayı kazanmalarının ne seçtikleri müzikle nede kendileriyle ilgili olmadığını göreceklerdi...Şarkı bittiğinde oldukç mutlu bir şekiled sahneden indiler..Alice,Rose ve hatta Misty bile oldukça mutluydu...Sahneden iner inmez hepsi birbirlerine sarıldılar..Gerçekten muhteşemdiler ve seyirciler kendilerine bayılmıştı..Eee böyle güzeller güzeli yetenekli 4 kıza bayılmamak elde değildi zaten ama Misty Aura'nın gözlerine baktığında biraz fazla abartmış olabileceini düşündü..Çünkü içinde alevler yanıyordu sanki..Ama Aura hala yarışmacılar arasında erkekleri arıyordu..Ama fazla aramasına gerek kalmamıştı çünkü sıra zaten onlardaydı...
************************
NOTTT:Sakınnn Aura'nın tavşan kıyafeti giydiğini düşünmeyin XD
************************
Sahnede oldukça kalabalık duruyorlardı...Zencer,Hiro,Riko,Tiran,Keiji,Suzaku,Kari..
Zencer hemen baterinin başına geçmişti..Tiran,eline bir keman almıştı ki bu Aura'yı çok şaşırtmıştı..Keiji ve Hiro hemen boyunları gitarlarını takmışlardı..Suzaku ve Riko ise ellerine mikrofonu almışlardı ve Karî'de piyanonun başına geçmişti..Bu günler için Tiran'dan dersler almıştı birkaç kez..Aura düşmanca hepsine tek bir bakış attı..Ama onlar hiçbirşey yapmayıp sadece yavaşça çalmaya başladılar..
Aura ağzı açık onları izliyordu...Bu şarkıyı..Kendisi için söylüyorlardı..Zaten Riko ve Suzaku'nun sesini duyar duymaz beyinden vurulmuşa dönmüştü ve müziğin ritminin tam yükseldiği yerde Aura bayılacak gibi oldu ve Alice'in üzerine düştü..Ama Alice onu yaklamayı başarmıştı...Aura kendisine gelsin diye onu birkaç kez tokatladı ve Aura birdenbire gözlerini açtı..Gözleri yine masmavi olmuştu...Hemen ayağa kalktı ve sahneye yapıştı...O sırada Riko onu gördü ve gülümsedi..Aura ise hiçbirşey demedi..
Şarkı bittiğidne tam sahneden iniyorlardıki birdenbire şaşırdılar..Aura ikisinin boynuna atlamıştı...Ağlıyordu..
--Beni affedebilecekmisiniz?
Riko gülümsedi..
--Sence?
Ve Aura dahada gömüldü Riko ve Suzaku'ya...Aura'nın gözleri maviye dönüşmüştü..Bu artık kesin bir şekilde görünüyordu...Rose'da gözlerin etkisinden çıkmış bir şekilde Suzaku'nun boynuna atladı.
--Seni çok özledim...
--Bende öyle tatlım..
Aura genç aşıklara baktı ve gülümsedi..Daha sonrada bütün arkadaşlarına doya doya sarıldı..Ama bir kişi eksikti..Leonard ortalarda yoktu...
--Hey arkadaşlar Leo nerede?Yoksa gene bir haytalıkmı düşünüyor..
--Ona biraz daha iyi davranmalısın Aura..Bizi toparlayan oydu..
Aura'nın yüzündeki şaşkınlık ifadesi inanlmayacak derecede büyüktü..
--Ne?
--Senin bize öyle davranmandan sonra tam anlamıyla yıkılmıştık ancak o bize kendimize gelmemizi ve böyle birşey yapmamızı söyledi..Görüldüğü üzere işede yaradı..
Aura Keiji'nin boynuna bir kere daha atladı..Oldukça mutluydu..Leonard ada sarılmak istiyordu ama onu bir türlü etrafta bulamıyordu...Ama galiba Leonard'ın Aura'ya çok daha farklı bir süprizi vardı..Aura,sahneye çıkan kişinin Leonard olduğunu görünce çok şaşırmıştı..
Şarkı bittiğinde Aura delirmek üzereydi..Leonard bu şarkıyı kendisi için söylüyordu..
--Aaaaaaaaaaaa onu elime geçirsem öldüreceğimmmmm!!!!!!Bırak beni Tiran!!!!!!!
--Sakin ol Aura..Sakin ol...
O sırada Leonard sahneden aşağı inmişti..Kıs kıs gülüyordu..
--Ne o prenses?Size adadığım şarkı hoşunuza gitmedimi yoksa..
--SENİ KÜÇÜK...
gerisini söyleyemeden Tiran Aura'nın ağzını eliyle kapatmıştı...Leonard ise kahkaha atıyordu..Aura'yı ondan uzaklaştırmanın en iyi yol olduğunu gören Zencer onu sahnenin başka bir tarafına götürdü..Leonard ise artık gülmüyordu..Aksine oldukça üzgün görünüyordu...Suzaku Leonard'ın yanına geldi..
--Söylesene bunu enden yaptın?Senden nefret etmeyebilridi artık..
--Ama etmeli..Onunda diğer kızlar gibi kendini kandırmasını istemiyorum..Beni bilirsin asla aşık olmam ve eğer o bana aşık olursa kalbini kırarım ki bunu istemiyorum..
--Böyle güzel bir kızı elde etmek istemiyorsun..Aksine sen onu..
--Evet Suzaku..Ben onu kendimden koruyorum...
ardından gülümsedi ve yürümeye başladı
--Hadi gel sonuçlar açıklanmak üzere
***********************
--Şunu söylemeliyimki bu sene grupların hepsi birbirinden mükemmeldi..Özellikle son 3e kalnaları belirlerken çok zorlandığımızı kabul etmeliyiz...Ama işte şimdi karşınızda kazananlar...
3.sırada bize oldukça değişik bir şarkı sunan Leonard bulunmakta..
Ve büyük bir alkış yığını...
--2.sırada Japonya'dan gelen dostlarımız ve onlara eşlik eden dostumuz Suzaku'nun şarkıları bulunmakta..
Çok büyük bir alkış yığını daha kopmuştu..Onlar bunu haketmişlerdi..Sıra büyük ödüldeydi..
--Ve işte bu dönemin müzik festivalinin 1. leri..Aura,Alice,Misty ve Rose..
Ve etrafa atılan büyük konfetiler,çığlıklar,tebrikler,alkışlar..Herşey mükemmeldi..Kızlar sevinçten çıldırmış gibiydiler..
--Çok teşekkürler çok mutluyuz Çok saolun..
**********************
Ödülü aldıktan sonra sahneden aşağı indiler..Bütün grubun boynunda altın madalyalar vardı ama kızlar erkekleri eziyorlardı..
--Biz kazandık işte..
Ama Aura sevimli bir gülümsemeyle sözünü değiştirdi.
--Siz olmasaydınız asla kazanamazdık çocuklar..Bu nedenle büyük ödül her neyse onu sizinle paylaşmak istiyoruz öyle değilmi kızlar?
--Evett!!!!
--Hadi o zaman grup kucaklaşmasıııı
dedi Tiran ve gidip Alice'e sarıldı..
--Tiran!!!!
--Tamam tamam sulanmayacağım sözz...
Ve büyük bir kahkaha tufanı..Leonard ise gene o muzip bakışlarıyla Aura'yı süzüyordu..
--Ne var? Gene neye bakıyorsun?
--Bu kıyafetin bacaklarınızı çok güzel gösterdiğini vurgulamalıyım küçük hanım..
Aura bacaklarına baktı..Gerçekten çok kısa bir mini etek giymişti ve bacakları çok göze çarpıyordu..Aura birden bir çığlık attı ve elleriyle bacaklarını örtmeye çalıştı..Çok utanmış ve kıpkırmızı olmuştu...
--Sahneden ne yaptım acaba???
dedi kıpkırmızı olarak Leonard ise güldü
--Eteğin altındaki siyah taytı en ön sıradakiler haricinde kimse görmedi emin ol..
dedi ve kahkaha atarak uzaklaştı..Keiji ve Kari'de en önde olduklarından kızarmışlardı..Aura ise biraz daha dikkatl ibakınca aslında pantolon etek giydiğini gördü...İyide Leonard niçin böyle birşey demiştiki?Yani gerçekten altına bakmamıştı ama öyle demişti..Aura'nın aklı çok karışıktı ama bütün bunları Riko'nun yanında bitmesiyle bir kenara itti
--Çok iyidin prenses..
--Öylemi dersin?Sen olmasaydın pek öyle olacağını sanmıyorum..Neden bilmiyorum ama beni sakinleştiriyorsun Riko...
--Bence sizi sakinleştiren güzel anılarımız prenses..
--Öylemi dersin?
Ama Aura'nın aklı hala Leonard'daydı..
--Tanrım ne kadarda tuhaf bir çocuk....
*************************
--Hadi ama çocuklarr..Alışverişe gitmeliyiz harika indirimler var etrafta...
--Ama Alice ben yürümeyi sevmiyorum..
--Rose ne kadarda miskinsin..Baaakk seni kolundan sürükleyerek oraya götürmek istemiyorum bu nedenle ayağını denk al..
--Ama Alice baskı kullanıyorsun..
Alice saçlarını arkaya savurdu ve gülmeye başladı..
--Tabikide öyle yapıyorum..
Alice'in bu ikna edici konuşmasından sonra zaten kimse sesini çıkaramamıştı..Ama asıl vaziyet şimdi başlıyordu..
--Hayırdır kızzzlarrr ? Nereye gidiyoruz acaba ?
--Bizmi?Pardon ama sadece ben,Alice,Rose ve Misty gidiyoruz..
--Ne?Bendemi geleceğim..
--Tabikide geleceksin..
Aura onların bu garip haline gülmemek için kendini zor tutuyordu ama şu anda sorun Kari'ydi..
--Bizi almadan şuradan şuraya gidemessiniz..
Aura tek kaşını kaldırarak Kari'ye baktı...
--Pardon? Ne dediğini duyamadım Kari? Beni tehdit mi ediyorsun ?
Aura Kari'nın üzerine doğru yürümeye başlamıştı...Gözleri oldukça soğuk bakıyordu..Birden Kari'nın ağzı burnu yamulmuştu..Yere düştü Aura hala üzerine geliyordu..Ama Kari o sırada güldü..
--HİRO!ZENCER!KEİJİ! AURA SİZDEN HABERSİZ BİR YERLERE GİTMEK İSTİYORMUŞŞŞ!!!
İşet o anda Aura'nın yüz ifadesid değişti tam kaçıyorduki arkasından bir ses duydu..
--Hanımefendi nereye gidiyorlarmış acaba?
--Bu kadar çabuk nasıl geldiniz siz yaa..
--İspiyon hızında hareket ettik diyelim..Her neyse nereye gidiyormuşsunuz küçük hanım..
--Biz düşündükki..Kızlarla birlikte bir alışveriş merkezine gidelim yani..Tabi sizde mazur görürseniz..
--Hayır!!!
Aura birden arkasını döndü..Gözleri tekrar kızarıyordu..Ve çok korkunç görünüyordu..
--Bişeymi dediniz?
Zencer ve Keiji geri geri çekildiler..Aura'nın sakinleşmesi gerektiğini biliyorlardı..Ama Hiro pek hevesli görünmüyodu..
--Bizsiz hiçbir yere gidemessin Aura ve o kırmızı gözlerinde beni korkutamaz..
dedi ve Aura'nın bileğini sıktı..İşte o anda belkide hayatının en büyük hatasını yapmıştı...Aura onun bileğinden tuttu gibi havaya kaldırdı ve ters bir takla attırarak"KÜTTTT" sesiyle yere yapıştırdı...
Kızlar ve erkekler şok olmuşlardı...Hiro ise yerde yatıyordu..Canı yanmıştı...Gözlerini açtı ve Aura'ya baktı..Bu Aura değildi..
--Hadi bir daha söyle...
--AURA!!!!!
Riko arkadan yetişip belkide tam vaktinde durdurmuştu Aura'yı..Aura'nın gözleri tekrar maviye döndü..Birden silkelendi ve kendine gelirmiş gibi başına vurdu...Hiro'nun yerde yattığını görünce ise çok şaşırdı ve yanına eğilip onu kaldırdı..
--Sen iyimisin Hiro..Ne oldu ayağınmı kaydı?
Hiro ise Aura'ya gari pgarip bakıyordu..
--Sen hiçbirşey hatırlamıyormusun Aura ?Hani sen Hiro'yu...
sözünün devamını getiremeden Hiro,Kari'nın sözlerini kesti
--Benden izin almak istiyordun alışveriş merkezine gidebilmek için..Bende senin yanına gelirken yerdeki bişeye takıldım ve düştüm..Şimdi iyiyim merak etme..
--Ahh buna çok sevindim
dedi Aura ve gülümsemeye başladı...
Herkes şok durumdaydı evet ama herkes bir şekilde kıvırmıştı..Aura'ya neler oluyordu böyle? Sürekli kendinden geçip birşeyler yapıyordu..İstemediği şeyler..
*************************
Uzun yalvarmalar sonucunda kızlar tek başlarına gidebilmişlerdi alışveriş merkezine..Yada onlar öyle zannediyorlardı çünkü arkalarında uzun kapşonlu,şapkalı,gözlüklü insanlar vardı..Gizlenerek gidiyorlar ve onları nereye gitseler takip ediyorlardı..Tabikide bunlar çok iyi tanıdıkları dostlarıydı..Ama maalesef takip edildiklerinin dahi farkında değillerdi..
Kızlar enreye girseler oradan ellerinede bir sürü poşetlerle çıkıyorlardı ve onları nereye koyacaklarını bilemiyorlardı..Poşetleri taşımaktan yorulmuş bir şekilde merkezin tam ortasındaki büyük koltuklara oturdular...
--Ayyhh çok yoruldum..Neden herşey bu kadar güzel olmak zorundaki sanki??
--Ay evet keşke beyler burada olsaydı..
Aura biraz kafasını çevirdi ve tam o sırada gözlüklüler bir yerin arkasına saklandılar..aura yarım ağız gülümsedi.
--Galiba dileğimiz gerçekleşti..Çocuklar bizi takip ettiğinizi biliyorum gelin artık buraya..
Suçlu çocuklar gibi saklandıkları yerden çıktılar...Kızlar neredeyse gülmekten öleceklerdi çünkü tipleri gerçekten çok komikti..Poşetlerin hepsini erkeklere yüklediler ve mağzadan mağzaya koşmaya devam ettiler..Beğendikleri ne varsa hepsini alıyorlardı ceza olarkata erkeklere taşıtıyorlardı...Artık zavallılar önlerini göremez olmuşlardı...Ama sonra başka bişey oldu..Alice kredi kartlarının ve paralarının içinde oluğu cüzdanını kasada unuttuğunu farketti
--Siz devam edin ben hemen geliyorum..
dedi ve çıktıkları mağazadan içeri geri girdiler..Cüzdanı buldu ama tam kapıdan çıkarken birden iki tane kol onun beline sarıldı ve kendine çekti.
--Sürüden ayrılan kuzuyu kurt kapar derler küçük kuzucuk..Sabahtan beri sizi takip ediyorum ama sonunda bir kuzu ykaladım.
--BIRAK BENİ...İMDATT!!!
--Seni kisme duymaz küçük kız şimdi uslu kız ol ve benimle gel..İşim bitince gidebilirsin..
--Bırak beni!!!Lütfen!!!
--Yakarışların yararsız..
--Hayır bence oldukça yerinde
dedi ve kızı adamın elinden çekip adamın kafasına bir tekme indirdi Zencer...Adam birden baygınlık geçirir gibi odlu ama birden Zencer'a hançer çekti..Zencer Alice'in önüne geçti..Alice yalvarıyordu..
--Zencer allahaşkına bırak gidelim..
--Sonrada senin gibi masum kızlaramı bulaşsın?Hiçsanmıyorum..
dedi Zencer ve adama doğru bir hamle yaptı...adamın hareketleri zayıf ve alakasızdı ama Zencer dövüş konusunda bir uzmandı..Alice şaşkınlıkla onu izliyordu...Adamı şaşırtıp arkasından indirdiği bir tekmeyle adam yere yığılmıştı...
Alice kendine geldiğinde Zencer'ın boynuna atladı ve kolalrını boynuna doladı..
--Çok teşekkürler Zencer sen olmasan ben ne yapardım
--Rica ederim...Vazifemizdi..
dedi ve birden ikiside birbirlerinin gözlerine odaklandılar..Sanki zaman durmuştu...Alice oldukça tatlı bakıyordu ve Zencer'ında bakışları çok etkileyiciydiBirdenbire arkalarından gelen bir sesle ikiside kızararak birbirlerinden hızlıca ayrıldılar..
--Siz iyimisiniz!!!
--Evet hemen polisi arayında şu serseriyi alsın götürsünler..Zencer benim hayatımı kurtardı...
Aura,önce Alice'e sarıldı..Sonrada Zencer'ın yanına gitti..
--Oooo gördüğüm üzere kızın kalbini çaldın..
Zencer birdenbire kıpkırmızı olmuştu..Acaba biraz önceki durumlarını görmüşlermiydi?
--Bunuda nereden çıakrdın..
Aura gülümsedi...
--Filmlerden...Kahraman genç adam genç kızı kurtarır ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar..
Zencer Aura'nın saçlarını bir abi şefkatiyle okşadı..
--O dediğin sadece filmlerde olur..
Aura ise o çocuksu şirinliğini bırakarak bütün cazibesiyle
--Öylemi dersin? Dedi ve kahkaha atarak diğerlerinin yanına gitti..Alice ise göz ucuyla Zener'ı izliyordu..Polislerin birkaç sorusundan sonrada Zencer'ın fırlatıp attığı poşetleride toplayarak evlerine doğru yola çıktılar..Bugün bazıları için çok karlı bir gündü..Ve karları sadece yein kıyafetler ve yeni eşyalar değildi sanki...
****************
Aura,her gün öğlen paydoslarında arkadaşlarına kendi yağtığı yemekleri yediriyordu..Bu nedenle okula gelmelerie baya bir süre geçmiş olmasına rağmen hala okulun yemek hanesinin neye benzediğini bilmiyordu.İşte bugün Aura yemekhaneye gitmeye karar vermişti..Yoksa diğerleri onun etrafa göz atmasına başka türlü izin vermeyecekti..
Kantinin kapısını açar açmaz birden bütün gözler onlara çevrilmişti..Herkes şaşkınlık içindeydi..Kızlar erkeklere bakmaktan gözlerini alamıyorlardı ama erkeklerin durumu daha komikti..Aura'ya bakmaktan ya ayakları takılıp düşüyorlardı,yada kendilerini yemeklerin içinde buluyorlardı..Keiji Aura'ya eğildi
--İşte bu yüzden insan içine çıkmanı istemiyoruz fazla güzelsin..
Aura Keiji'ye çapkınca baktı..
--Tanrının bana verdiği oyuncak sayesinde başkalarınada oyun oynayabiliyorum öyle değilmi?
Keijii kafasını salladı ve geri çekildi...Aura biraz daha yürüdü ama asıl ilginç olan beylerin nereye giderse gitsin peşinden gelmesiydi..Aura arkasını döndü ve onları parmaklarıyla işaret etti
--Tamam anladım Hiro ve Riko bein korumaya yemin ettiler ama size ne oluyor?
--Heyyy bizde senin güvenliğini istiyoruz...Bu aslında vatandaşlık görevimiz..
--Öylemi neymiş bu vatandaşlık görevi?
Zencer gülümsedi ve şöyle dedi
--Doğal güzelliklerin korunması..
Aura şirin şirin gülümsedi ve kafasını iki yana umutsuz dercesine salladı ve önüne geri döndü..Daha sonra karşısındaki masada Alice,Rose,Misty,Suzaku ve Leonard oturuyordu..
--Hey Aura!!Buradayız!!
Zencer ve Keiji hemen masaları birleştirdi..Tiran ise tam bir beyefendi edasıyla Aura'nın sandalyesini çekti..Aura oturduktan sonrada öne iteledi..Kari Aura'nın boynuna kumaş peçeteyi yerleştirmişti..Riko ise elinde yemek tabağıyla gelip Aura'nın önüne nazikçe bırakmıştı onu..
Herkes şaşkınca onlara bakıyordu..Aura'nın ise kafasında damlacıklar çıkmıştı..
--Çocuklar burası bir yemekhane 5 yıldızlı bir restorant değil...
--Prenseslerin nerede yemek yediği önemli değildir...
Aura itiraz etmenin faydasız olacağını biliyordu...Sessizce yemeğini yemeğe başladı..
--E nasıl gidiyor çocuklar?Bu aralar bişeyler yapmayı planlıyormuyuz?Doğrusu kaç haftadır okuldan eve gitmekten sıkıldım..
Leonard gülümsedi..
--Heyecanlı birşeyler yapmak istersen ben hep buralardayım prenses..
Aura muhattabım değilsin dercesine kafasını Suzaku ve Rose'a çevirdi..
--Buralarda bir kutlama varmış doğrumu?
--Evet..Sevgililer günü kutlaması..Doğrusu bunun bütün dünyada kutlandığını sanıyorum..
--Evet öyle..Peki burada nasıl etkinlikler yapılacak?
--Kasabada bir çeşit panayır kurulacak...Orada oldukça eğlenceli etkinlikler yapılacak..Her yer pembe ve kırmızı olacak..Bu gerçekten harika..
--Evet..Gecenin sonundada maskeli balo yapılacak ve en iyi çift seçilecek..Ama kimse kimin kim olduğunu bilmeyecek...
--Bu harika!!!
--Kesinlikle!!!Ayyy acaba ne giysemmm...Kedi kız kostümü oldukça güzel durabilir üstümde öyle değilmi????
Alice bunu söylerken sandalyenin üzerine çıkmıştı...Aura gülmemek için kendini zor tutuyordu ama buna cevap veren kişinin Zencer olması herkesi çok şaşırtmıştı..
--Buna hiçbir şüphe yok Bayan Alice ama belkide çok daha kapalı birşeyler giymeyi tercih edersiniz..
Bunu söylerken mendili ile ağzını nazikçe siliyordu...Alice birdenbire neye uğradığını şaşırmıştı ama Zencer'ın kendisine dönüp
--Öyle değilmi?
demesiyle kıpkırmızı olup yaramazlık yapmış suçlu çocuklar gibi kızararak yerine oturtması çok daha garipti..Kimse bişey anlamamıştı ama Aura sinsice gülümsüyordu...
--Siz ne dersiniz küçük hanım?
--Banamı diyorsun Leonard?
--Evet..Ben şahsen size tavşan kız kostümünün çok yakışacağını düşünmekteyim...Bu güzel bacaklar ve fizğiniz tam tamamlar..
--Seni küçük!!!!
Aura'nın tek bir el hareketiyle ayağa kalkan bütün erkekler yerlerine oturmak zorunda kaldırlar..
--Evet olabilir ama size Kazanova kostümünün cuk oturacağına eminim..Onun ruh ikizisiniz nede olsa..
Leonard tam birşey diyecektiki yanına gelen bir kız lafını böldü..
--Geliyormusun Leonard?
Leonard kafasını kaldırdı..Bu oldukça mahçup görünüşlü garipce bir kızdı...Leonard ayağa kalktı ve
--Bir dahaki sefere prenses..
diyerek kızı kolundan tutarak yemekhaneden çıktılar..Aura nedne bişlmiyordu ama birden çok sinirlenmişti..Tabağındaki patates püresinin cıvığı çıkmıştı artık
--Gerizekalı aptall!!!!!Hem nereye gidiyor o pis kazanova?O kızda kimdi?
Misty gairpbir şekilde gülümsedi
--Leonard'ın tuzağına düşen piliçlerden biridir herhalde...
İşte o anda Aura'nın gözler gidip geldi..Alice oldukça üzgün bir şekilde oturuyordu..Rose ve Suzaku'da durmuştu..
Aura hiçbirşey demeden yerinden kalktı..Sessizce kapıya doğru ilerlemeye başladı..Erkekler peşidnen gelmeye yeltelendiler ama Aura'nın tek bir lafıyla oturmak zorundalar..
--Sakın peşimden gelmeyin..Sadece hava alacağım ve bazılarınızın duymak istediği söz buysa evet...Bu bir emirdir...
Ve yemekhanedne çıktı..Heryer oldukça gürültülüydü..Ama Aura'nın beyni çok daha gürültülüydü..Bu kızlar nasıl bu kadar salak olabiliyordu?Hepsi Leonard'ın nasıl biri olduğunu biliyordu...Ve buna rağmen onunla...
--Ahhh bu iğrenç bişey..
diye bağırdı Aura ve bir kapıya ayandı..Onun neresinden hoşlanıyorlardıki?Tamam yakışıklıydı ama karakter denilen hiçbirşey yoktuki onda..Üstelik kızlarla sadece oyun oynadığını bütün kızlar konuşuyordu..Alice'in dediğine göre neredyese okuldaki bütün kızlarla çıkmıştı yemekhaneden dışarıya..Aura'nın başındaki sesler dayanılmaz bir hal almıştı şimdi..Sessiz bir yerelre gitmeliydi...Evet kütüphane!!Hemen koştu ve kütüphanenin büyük kapısından içeriye girdi.Burası dev ibi bir eyrdi..İnsan içinde kolaylıkla kaybolabilirdi..Görevli bayandan ne isteyeceğini bilmiyordu...O anda aklına gelen garip bir kitap ismini söyledi..Sonra o kitabı aldı ve masalardan birine oturdu ama kitabı okuyamıyordu bile..Kitapta sadece Leonard'ı ve onun tuzağına düşürdüğü o kızları görüyordu
--Ah tanrımm neler oluyor bana böyle!!!
Kitabı yerine koydu ve kapıya doğru yönelecekti ama kapı yoktu...Herhalde yolunu şaşırmıştı..Tam başka bir koridora geçecektiki birilerinin sesini duydu..
--Ama Leonard Bu benim için geçrekten çok zor anlamalısın?
--Peki bana neden zor gelimoyr?Üstelik senden bir yaş küçüğüm..
Aura parmağını ısırdı...
--Alçak Kazanova..
Ama İşler çok daha farklı ilerliyordu
--Bak şimdi tekrar anlatıyorum x A'dan B'ye bir fonksiyonsa..
Aura şaşırmıştı "Ne?Matematik mi?"
Aura rafların arasında baktı ve şok oldu..
Leonard ,gözlük takmıştı ve önlerinde bir sürü kitaplar kağtlar vardı..Leonard o kıza ders çalıştırıyordu..
--Nasıl yani??????
Aura birdenbire kütüphanedne dışarıya doğru koştu..Koştu ve koştu...Hiçbirşey düşündüğü gibi değilmiydi acaba?Ama..Neden Leonard böyle birşey demiştiki...Herşey gerçekten çok karışmıştı...
--Allahım bana yardım et lütfen...
Ve birdenbire Aura'nın madalyonunda bir taş daha ortaya çıktı..Siyah,ama bir o kadarda parlak bir taş...




7. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 125 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |