yeni bölümü az önce okudum,süpermiş

Beğenmenize çoook sevidnim işte uzun uzun yeni bölümler ^^
************************
Aura'nın yemekhaneye dönmeye hiç niyeti yoktu..Bir süre yürüdü ama içinde bir sıkıntının sürekli büyüdüğünü hissediyordu.Nefes alamıyordu..Birdenbire bütün dünya etrafında dönmeye başladı sanki..Bir sütuna dayandı ama oda onu kesmedi..Birdenbire yere çömdü ve kafasını duvara yasladı..Gözlerini kapattı..Çünkü zaten herşeyi simsiyah görüyordu...İşte tam gözlerini kapatmışken birdenbire gözünün önüne bir sahne geldi...4 tane şovalye bir çeşit ışığın önünde eğiliyorlardı ve sonra ışık ikiye ayrılıyordu...Daha sonrada bir ışık gibi parlayan şovalyeler sönüyorlardı ve yere düşüp ,esen bir rüzgarla yok oluyorlardı..Işıklar ise etrafa dağılıyordu..Oldukça güzel bir gösteri gibi gözüksede acı yüklü bir sahneydi bu...Aura'nın gözleri dolmuştu..Ama buda enreden çıkmıştıki şimdi?Işıklar yok olduktan sonra şovalyelerden biri tekrar oluşmuştu gözünün önünde..Aura onların yüzünü göremiyordu..Şovalye tam arkasını dönüyorduki Aura bir sesle uyandı..
--Aura uyan hadi kendine gel Aura..
Aura gözlerini açtı ve şaşkınca etrafına bakındı..Karşısında Leonard duruyordu..Aura'nın gözlerini açtığını görünce derin bir nefes aldı ve yere oturdu..Oldukça garip görünüyordu..Aura kendine gelmeye başlayınca Leonard'a baktı..Hafif bir tebessümle
--Korkmuş görünüyorsun..
dedi..Leonard ise kafasını kaldırarak Aura'ya baktı..
--Evet küçük hanım beni çok korkuttunuz..Söylesene senin buralarda tek başına ne işin var?
--Ahh endense bütün bunlar hep ben yanlızken başıma geliyor ama çok şükürki her seferinde yardımıma bir melek ulaşıyor..
Leonard ksıık gözlerle uzaklara baktı ve güldü..
--Maalesef seni bu sefer bir melek değil iblis kurtardı...
Leonard ayağa kalktı ve Aura'nında kalkmasına yarıdm etti.Daha sornada arkasına bakmadan çekip gitti..
--Bundan kimseye bahsetme prenses..Ben saygınlığımı kaybederim sende özgürülüğünü..
--Saygınlığını enden kaybedersen anlayamadım..
Leonard durdu..Ama arkasını dönmedi..
--Benimde kurduğum bir otorite var ve sana yardım etmek bütün bunu alt üst eder..Birgün anlayacaksın prenses..
dedi ve oradan uzaklaştı...
****************
Gecenin karanlığında Aura pencereden dışarıya bakıyordu..Saçlarını açmıştı bu nedenle tüylü yumuşak halının üzerine düşmüştü saçları..Aura gittikten birkaç santim sonra yetişiyordu saçları kendisine...Gece güzel ve serindi...Ama Aura'nın düşüneceği çok şey vardı...Birkaç gün sonra Sevgililer günü kutlaması vardı ve onun aklı her zamankinden çok daha karışıktı...Daha birkaç gün önce pis kazanova diye hitap ettiği kişinin bambaşka bir kişiliğini öğrenmişti...Neden kendi karakterinden bu kadar farklı davranıyordu ki?
Birkaç gündür Leonard ile ilgili bazı ufak geçrekleri öğrenmişti Aura..Aslında onu gizlice takip etmişti..Paydoslarda kütüphanelere gidip bazı zeki olmayan kızlara ders çalıştırdığını,okuldan sonra bazı bakım evlerine gittiğini,öğretmenlerine ve kızlara akrşı çok nazik olduğunu görmüştü...Bir tek şey grmemişti..Oda sapıklığı...Sadece Aura'ya öyle davranıyordu..
--Bu saçmalık...
Dedi ve odasının içinde bir tur attı...Ama dolaşamıyorduki..Sadece Leonard'ı düşünüyordu..Kafasındaki düşünceler onu iyice zorluyordu..Tek çözüm yüzyüze konuşmaktı..
Aniden üzerine sabahlığını geçirdi..Oldukça uzundu ve saçları gibi oda arkasından sürünerek geliyordu.Saçalrını toplamamıştı bile ve uzun yandan kahkülleri yüzünü kapatıyordu...Hemen yan odanın kapısının önüne geçti ve kapıyı tıklattı...Ses gelmemişti..Ama Aura çok kararlıydı..Kapıyı tekrar çaldı.Uykulu gözlerle kapıyı Leonard açtı..
--Hey prenses saatin kaç olduğundan haberin varmı?
Ama Aura kapıyı ardına kadar açtı ve içeriye geçti..
--E içeri girseydin?
--Leonard konuşmamız lazım..
--Bu saatte?
--Eğer konuşmassak huzura eremeyeceğim..
Leonard önü açılmış olan Aura'ya baktı ve kafasını çaktırmadan başka yöne çevirdi..Sesi biraz titredi ama konuşmaya başladı..
--Profilinizde çok güzel bayan Aura..Yoksa buraya benimle biraz yaramazlık yapmayamı geldiniz?
Aura bu sfer hiçbirşey demedi..Gidip Leonard'ın yatağının üzerine oturdu ve üzerinden sabahlığını çıkardı..
--Evet..Hadi biraz yaramazlık yapalım..
dedi Aura gayette cüretkar bir tavırla..Leonard şok olmuştu...Kıpkırmızıydı ve gözlerini sürekli Aura'dan kaçırıyordu...Ama Aura hiçte şaşkın değildi..Kalktı ve Leonard'ın yanına gitti..Onun çenesinden tuttu ve yüzünü kendine doğru çevirdi..
--Ne oldu Leo?Yoksa aslında böyle demek istememişmiydin?
Leonard Aura'ya baktı...Ama Aura sadece gülümsedi ve üzerine sabahlığını geçirdi..
--Senin aslında böyle biri olmadığını biliyorum ama neden bana böyle davrandığını anlamıyorum..
Leonard döndü ve gülümsedi..
--Gerçeği mi istiyorsun..İşte gerçek prenses...Bana aşık olmanı istemiyorum çünkü ben aşkın ne odluğunu bilmiyorum kızlarla çıkarım şu ana kadar bir sürü sevgilim oldu ama hepsini birkaç kereden sorna bıraktım ve sanada aynı şeyi yapacağımdan korkuyorum...
--Senden nefret edersem senden soğumam Leonard..Sana isteeden daha çok yaklaşırım..
dedi ve Leonard'a göz kırparak odasına geçti Aura..Artık nedenini biliyordu..Leonard gerçektende iyi biriydi..Artık uyuyabilirdi...
*******************
Aura sınıfa girdiğinde oldukça neşeliydi..Gözleri enerji ile parlıyordu...
--Günaydın dostlar!!!
dedi ve gidip kollarını Riko'nun boynuna doladı
--Söyle bakalım zeki çocuk ne ile uğraşıyorsun?
Riko gülümsedi
--Proje ödevi olabilirimi?
--O 2 ay sonra teslim edilecekti öyle değilmi?
--Evet..
Aura'nın kafasında damlacıklar çıktı ve Hiro'ya doğru ilerledi..Şimdide onun yanına eğilmişti
--Sen ne yapyıorsun kaprisli beyfendi?
--Sen ve beyfendi öylemi..
--Hiro!!!!!
--Tamam tamam kızma hemen sadece kitap okuyorum beni sakinleştiriyormuş Riko öyle söyledi..
dedi Hiro parmağıyla Riko yu işaret ederek Aura tam gülmeye başlamıştıki uykudan gözkapakları yerlere değmekte olan Leonard sınıfa girdi..Aura bugün ehrekse sataşma havasındaydı..
--Beyfendi uyuyamadılar herhalde bugün..
Leonard kafasını kaldırdı ve karşısında Aura'yı görünce hiçbirşey demeden hızlı adımlarla sırasına geçti..Kıpkırmızı olmuştu...Ama Aura ısrar edecekti
--Konuşmayacakmısın?
--Dün bana dediklerinden sonramı?
Aura Leonard'ın sırasının üzerine oturdu ve bacak bacak üstüne attı..
--Evet..Asıl şimdi konuşmalıyız..
Leonard huzursa yerinde kıpırdandı ama Aura birdenbire kendini Leonard'a dahada yakınlaştırdı..Şimdi gözleri tam Leo'nun gözlerinin içine bakıyordu...Leo bu sefer soğuk terler dökmeye başlamıştı..
--Ne oldu yakışıklı beyfendi?Yoksa senin kızlara bıraktığın etkinin aynısınıda benmi sana bıraktım şimdi?
Bu sefer sadece gözlerini kaçırmakla yetindi ama Aura şimdi oldukça nazik ve yumuşaktı..
--Seninle uğraşmayı seviyorum ve sende bunu seviyorsun..Bunu biliyorum ama artık rica ediyorum şu sapıklığı bir kenara bırak..Sana söz veriyorum sana aşık olmayacağım..Ama lütfen..Artık seninle arkadaş olmak istiyorum ama şu anki tavırlarınla bu çok zor..
Leo Aura'ya öyle bir döndüki..Bakışları o kadar etkileyiciydiki..Sabit,kararlı ve vahşi..Aura birden doğruldu ama Leonard gülümseyerek devam etti
--Pekala küçük hanım bunu deneyebilriiz galiba..
--Değişebileceğine eminmisin?
Leonard güldü..
--Evet..Aslında..Gerçek karkaterime dönebileceğime eminim..Bu oyun sıkmaya başlamıştı...
--Pekala beyefendi o zaman bundan sonra aramızda beyaz bayrak var tamam mı?
Ve elini uzattı Aura...Leonard ise gülümsedi ve Aura'nın elini sıktı
--Anlaştık...
**********************
Aura odasında üstünü giyiniyorduki birdenbire kapı bir PATTT sesiyle açıldı
--Aura!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Kapıyı açan Alice'di..
--Ne oldu Alice ne bu heyecan böyle?
Alice geldi ve Aura'nın omzundan tutup onu sarsmaya başladı
--Aura çabuk söyle bana ne yapıcam ben ne yapıcamm!!!!!
--Hangi konuda sevgili Alice?
Alice biraz kızardı ve mırın kırın etti ama sonra Aura'nın kulağına eğildi ve bişeyler fısıldadı..
--Ne!!!????? Gerçektenmi?
Alice mahçup bir şekilde kafasını salladı..Kıpkırmızı olmuştu...Aura ise çok şşakındı
--Ne zaman?Nasıl oldu bu?
--Ya bırak şimdi bunu odlu işte sen ne yapacağımı söyle..Benden hoşlanması için ne yapmalıyımmm???
Aura elini yanağına götürdü ve gülümsedi
--Aynen devam ett..Zencer,doğal olan kızlardan hoşlanır..En azından ben öyle biliyorum...
Aura gittikçe daha derin düşünmeye başlamıştı
--Aslında bilmiyorum onun daha öcne hiç sevgilisi oldu mu acaba?Ama aslında olsaydı bana söylerdi ama galiba olmadı..Ama ya olduysa?Ya onu hala unutamadıysa..Yada en kötüsü ya hala çıktığı biri varsa!!!!
--AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
İkiside çığlık atıp oradan oraya koşurmya başladılar..Odanın her tarafında bilinçsizce kşuyrolardı birden koşaren karşı karşıya geldiler ve bir süre birbirlerine bakıp kahkaha atmaya başladılar...O kadar çok gülmüşlerdiki yerlere yatmışlardı artık..
--Pekala gidip ona soracağım..Belkide yarın akşamki partiye benimle gelmek ister..
Aura'nın kafasında damlacıklar çıktı
--Ama kimse kimin kim olduğunu bilmeyecek diye biliyordum ben..
--Evet öyle...Ama çiftler birlikte girebilecekelr..Rose ve Suzaku bunun için hazırlanıyorlar sabahtan beri..
--Zavallı Suzaku...Rose onu kılıktan kılığa sokmuştur şimdi
--Orası ne şüphe..
İkisininde kafasında damlacıklar çıkmıştı...Çünkü Rose'un küçük kuzu ve çoban kıyafetleriyle ilgili birşeyler dediğini duymuşlardı..
****************
Akşamleyin Aura gülmekten ölmek üzereydi çünkü Alice ne zaman Zencer'ın yakınlarından geçse dili tutulacakmış gibi oluyordu...En sonunda Aura Zencer'a bağırmıştı
--Zencer galiba Alice benimle baloya gelirmisin diye sormak istiyor!!!!
Alice Aura'ya ölümcül bakışlar atmıştı ama Zencer sadece gülümsemişti..
--Sizin gibi güzel bir bayana başka tekliflerin geldiğini sanmıştım..Yoksa ben sizden önce davranıp bunu sorardım bayan Alice..İnanın bana...
Aura gülmmek için kendini o akdar tutuyorduki artık bu acıtmaya başlamıştı...Odadan çıktı ve kapıda kahkalar atmaya başladı ama birden susup kapıyı dinledi..
--Çok teşekürler Bay zencer..Bu büyük bir şereftir..
--Rica ederim güzel bayan...Bu şeref bana aittir..
Şimdide damlacıklar Aura'nın kafasında çıkmıştı..."Bunlar hala birbirlerine bay ve bayan diye hitap ediyorlar" diye düşündükten sonra omuz silkti ve saate baktı..Saat gecenin 2 siydi..Oldukça uykusu gelmişti..Aura gülümsedi
--Bugün sevgililer günü..Acaba balodaki eşim kim olacak..
dedi ve gülümseyerek odasına geçti..Ama onu hiçte rahat bir gece beklemiyordu...
***************************
--İmdat!!Lütfen yardım edin bana!!!!
Aura korkunç bir kabus görüyordu..Her yer karanlıktı ve ortaya ne zaman bir ışık çıksa cezalandırılıyordu...Etraf korkunç yaratıklarla kaplıydı..Aura uyanmak istiyordu ama başaramıyordu...Gecenin karanlığı Aura'yı kendisine çekiyordu...Büyük bir boşluk..Evet olan tek şet buydu..Kendisine eşlik eden tek şey...Birdenbire Aura'nın gözünün önüne bazı sahneler gelmeye başladı..Kırmızı sahneler...Aura ilk önce bunun ne olduğunu anlayamadı ama görüntüler netleştikçe Aura çığlık atmaya başladı..Etrafı cesetlerle doluydu...Kafası,bacağı ve nice organları vahşice koparılmış cesetler...Etraftaki iğrenç koku dayanılamaz derecedeydi..
--Eğer bu geçrek olmasaydı bunu hissedemezdim!!!!
dedi Aura ve gene çığlık atmaya başladı...Birdenbire sanki bir el onun ağzını tıkadı...Nefes alamıyordu..Birşeyler bunları başkasına anlatmasını istemezcesine kendine çekiyordu Aura'yı...En sonunda dayanamayıp bıraktı kendini Aura...Direnemedi daha fazla..Bunun bir rüya olmadığını biliyordu...Etrafta karnalık birşeyler vardı ve çırpınmak faydasızdı...Eğer burada ölürse,gerçek hayattada ölürdü belki...Peki ya dostları?Onlar ne derdi bu işe ? Günlerce ağlarlarmıydı arkasından Aura'nın...Yada hemen unutulup gidermiydi bir rüzgar gibi...Neden hiçkimse yoktu etrafında?Neden kimse ona yardım etmiyordu bu zor anında? Neredeydi Hiro?Neredeydi Riko?Neredeydi şovalyelerim diye hitap ettiği kişiler şimdi?
--Bunları düşünmek faydasız!!!!
diye soğuk bir ses duydu Aura..Ama bu ses dışarıdan gelmiyordu..İçinden,gizli kalmış bir yerlerden,kendinden geliyordu bu ses..."Artık umut yok..Işık yok..."
********************************
Aura boşlukta süzülürken gittikçe saydamlaşmaya başlamıştı..Uzun saçları hızlı esen bir rüzgarla açılmıştı...Yatay pozisyonda düşüyordu..Sonsuz uyku için hazırdı..Ama hayır...Birdenbire her yer aydınlandı..Bir şey gökyüzünden aşağıya iniyordu..Aura'nın yanına...Sipsiyah giyinmişti ama genede bembeyaz parlıyrodu bu kişi...
--Benimle gel küçük hanım..Burası senin için fazla karanlık bir yer...
Ve birden gelen ışık kendine çektiğ iAura'yı...Gözlerini kapattı Aura ve açtığında ufak bir cennet bahçesindeydi sanki..Her yer bembeyazdı ve bir sürü güzel çiçekler vardı etrafta..Aura etrafına şöyle bir baktı ve gülümsedi...Birdenbire enerjisinin içnie geri aktığını hissetmişti...Sonra,kendisini kurtaran yabancıya döndü..Ve şok oldu..
--Ne oldu prenses...Yoksa buranın benim rüyam odluğuna inanamadınmı?
Karşısında Leonard duruyordu..Aura çok şaşkındı
--Sen..Ama nasıl ???
Leonard gülümsedi ve Aura'nın elinden tutarak onunla birlikte çimenlerin üzerine oturdu
--Bu benim özel yeteneğim prenses..Başkalarının rüyalarına girebiliyorum..Çığlıklarını duydum ve buraya geldim..
--Sen ciddimisin?
--Şu anda buradayım öyle değilmi?
--Evet..Buradasın ve beni krutardın..Çok..Çok teşekkür ederim..
dedi ve Leonard'ın boynuna atladı Aura..Leonard şaşırmıştı...O da toparlanınca kollarını Aura'nın beline doladı ve saçlarının kokusunu içine çekti..Çok garip bir duyguydu bu...
Daha sonra Aura Leonard'ın kollarından ayrıldı..Etrafına baktı..Her yerde kıpkırmızı güller var.Bu harika bir manzaraydı..
--Ahhh şunlara bak ne kadarda güzeller..
Leonard kıpkırmızı olmuştu..
--Evet öyleler...
Aura Leonard'a döndü...
--Artık uyanmak istiyorum...Ama burayı hep hatırlayacağım..Tekrar teşekkürler Leonard...
dedi Aura ve gözlerini kapattı..Gözlerini açtığında başında Leonard gözleri kapalı bir şekilde oturuyordu..Sağ eli onun ellerindeydi...Aura şimdi anlamaya başlamıştı..Leonard,Aura nın çığlıklarını duymuştu ve onu kurtarmak için gelmişti...Aura tatlı tatlı gülümsedi ve yavaşça elini Leonard'ın elinden çekti..
****************************
Harika bir balo salonu hazırlanmıştı etrafta..Her yer kırmızı,pembe ve beyazdı..Aşk,sevgi ve saflık...Kimse kimin kim olduğunu bilmeden çılgınlar gibi dans ediyordu etrafta...Ayrımcılık olmadan...Ama eşini bir kez seçen onu bırakamıyordu...Nede olsa en iyi çiftin seçilebilmesi için karışıklık olmamalıydı..
--Matmazel bu dansı bana lütfedermisiniz?
--Tabiki Mösyö neden olmasın?
Herkes oldukça eğleniyor gibiydi..Kimse kimin kim olduğunu bilmiyordu ama birkaç kişi biliyordu..
Alice oldukça sevimli bir kıyafet giymişti..Alice harikalar diyarındaki Alice gibi giyinmişti..O kadar şeker görünüyorduki..Siyah bir elbise,siyah silindir bir şapkayla özgünlük katmıştı giyimine...Zencer ise eski ingiliz soyluları gibi giyinmişti...Doğrusu çok yakışmışlardı..
Hiro ve Riko ikiz samuray kıyafetlerini giymişlerdi..Bu nedenle onlar diğer kişilerden ayrılarak hemen kendilerini belli ediyorlardı...Tiran kovboy gibi giyinmişti..Kari ise palyaço olmuştu..Keiji ise tam bir rockçı gibiydi..Parlayan bir yıldız..
Misty oldukça karanlık bir elbise seçmişti..Mezarlık görevlilerine benziyordu...Ama asıl gariplik Rose ve Suzaku'daydı...Suzaku bembeyaz bir şovalye kıyafeti giymişyi..Yakalı büyük pelerini ona inanılmaz derecede güzel bir hava katıyordu..Mary ise pembe/lila karışımı bir tuvalet giymişti..Saçlarınıda pembe sprey sıkmıştı...Bir prensesti onun karakteri..Ama Leonard bir türlü ortada görünmüyordu...Aura herkesi bu kalabalığın içinden seçmişti ama ortalıkta Leonard yoktu...
--Herhalde o diğer tarafta dedi..
Ama onu aramak için o tarafa gidecek değildi...Zaten tanınmamak için çok uğraşıştı ve şu andada üzeirnde simsiyah kapşonlu bir partesü vardı...
--Hey karanlık bayan...Gecenize biraz renk katmalısınız bu sevgililer günü gecesi...Cadılar bayramı değil...Daha sonra yabancı parmağıyla ileride dans eden Suzaku ve Rose'u gösterdi..Oldukça sevimliydiler...Hemen yanlarındada Kıpkırmızı olmuş suratıyla Alice ve ona sürekli gülümseyerek bakan Zencer duruyordu...
Aura kafasını yanbacıdan yana çevirdi..Onu daha önce hiç görmemişti..Simsiyah giyinmişti ama kıyafetinin etrafında beyazlık vardı..Onudna aynı Suzaku gibi uzun bir pelerini vardı ve saçalrıda at kuyruğu şeklinde toplanmıştı...Aura şaşkınca baktı
--Sizi tanıyormuyum ?
--Hayır hiç sanmıyorum..Sadece romantik bir gezginim o kadar..
Ve Aura'yı belinden tutarak onu dans sahasına çıkardı...Birdenbire Aura'nın üzerindeki Siyah pardesüyü çekip çıakrdı ve Aura bütün ihtişamıyla ortaya çıktı...
Aura saçlarını siyah boyayla boyamıştı ve onları açık bırakmıştı ancak yere değmesinler diye ilginç bir şekilde değişik şekiller yukarıdan tutturmuştu..Saçları şimdi tam bileklerinin hizasındaydı ama onu bu şekilde kimse tanıyamazdı..Askılı,uzun ve kıpkırmızıydı elbisesi..Belinde çaprazlama bağlanmış bir kemer vardı..Eteğinin bir kenarı dümdüz aşağıya iniyordu ama öbür tarafı güzel bir çiçekle tutturulmuştu ve o kısım kat kat iniyordu...Aura'yı tanımlayacak kelime "büyüleyici" idi..Partneri gülümsedi
--Ölüm meleğimi?
--Hayır sadece bir gece giysisi..
dedi Aura ve partnerinin zoruyla dans etmeye başladılar...Bu çocugu tanımıyordu Aura..Bir ara acaba Leonard'mı diye düşnüdü ama hayır...Leonard'ın gözleri bu renk değildi..
--Harika dans ediyorsun...
--Teşekkürler..Sende öyle..
dedi Aura..Bir yandanda dostlarını izliyordu..Şu anda herkes biriyle dans ediyordu..Herkes eğleniyordu..Ama Aura'nın gülümsemesi birdenbire şaşkınlıkla yer değiştirdi..
Birdenbire vals müziği çalmaya başlamıştı ve koskocaman alanda sadece Aura,Rose,Alice,Zencer,Suzaku ve Aura'yı dansa kaldıran yabancı kalmıştı..
Alice tam yerine geçecekken Zencer onun kolundan tutarak kendine çekmişti.Rose ile Suzaku ise hiç bozmamışlardı pozisyonlarını.Aura ne olduğunu anlayamamıştı bile ama birdenbire bu yabancıyla vals yapmaya başlamışlardı...Bu üç çift harika görülüyorlardı..Aura zencer'ın bu yüzünü hiç bilmezdi.İnanılmaz bir şekilde dans ediyordu..Sanki havada uçarcasına Alice'i kaldırıyor,indiriyor,döndürüyordu..Alice ise sadece itaat ediyordu..İnanılmaz birşeydi bu..Aşk ve tutku dolu bir dans..Zencer iyice kaptırmıştı kendini ve Alice'de kapılmıştı bu dansın büyüsüne...Rose iel Suzkau ise daha yumuşak bir şekilde dans ediyorlardı...Daha nazik..Karakterlerine daha uygun olarak...Ama Aura'nın kendinden haberi yoktu çünkü o sırada başka şeyler düşünyordu..Yabancı onunla öyle bir dans ediyorduki...O an sanki herkes,herşey donmuştu...Zncer'dan daha sert ama Suzaku'dan daha yumuşaktı bu yabancı...Dans bittiğinde herkes nefes nefese kalmışlardı..Kızlar ve erkekler burun burunaydılar..Birbirlerinin soluklarını çekiyrolardı sanki içlerine...Aura ise kaybetmişti kendini bu yabancının kollarında...Dış dünya yoktu şu anda onun için..Ama kendine geldi yavaş yavaş...Ve yabancının kollalrından ayırdı kendini..
**************************
Gece boyunca Aura kendine gelememişti..Kalp rahatsızlığından dolayı hiç bu kadar hareket etmemişti daha önce ve şimdi kendine gelememişti hala..Ama o yabancı bunu nereden bilecektiki zaten..Yabancı..Adını bile soramamıştı Aura ona...Ama gözlerini her kapattığında gözünün önüne o geliyordu...Sonra bir daha kapatıyordu gözlerini ve Leonard'ın rüyası geliyordu aklına...
--Ahhh bu çok korkunç bişey
dedi Aura ve ellerini kafasının arasına aldı..Vakit gece yarısı olmuştu ve artık en iyi çift belirlenecekti...
--Bayanlar baylar...Lütfen hepiniz buraya geliniz..
Ama Aura oralı olmadı bile..Tek istediği biraz daha nefes almaktı...Bir yandanda gözleri o yabancıyı arıyordu ama onu bir daha görememişti..
--Bu gece birkaç tane ödül verilecektir..En iyi dans ödülü,en sevimli çift ödülü ve en iyi çift ödülü...İşte sonuçları açıklıyorum...
En iyi Dans ödülü....Alice harikalar diyarındaki Alice ve eski İngiliz beyfendisine gdiiyor!!!
Büyük alkışlar..Alice sevinç çığlıkları atıyordu..Zencer ise sadece ona gülümsüyordu...Daha sonra nazikçe onun elini tuttu ve onu sahneye çıkardı...
--En sevimli çift ödülümüz,Pembe prenses ve beyaz şovalyeye gidiyor..
Rose ve Suzaku birbirlerine sarıldılar..Suzaku,Rose'u kucağına aldı..Rose her ne kadar utansada sahneye bu şekilde çıkmak zorunda kaldılar...
--Ve son olarak en iyi çift ödülümüzz....Kırmızı melek ve siyah kont'a gidiyorr....
Herkes alkışlıyordu ama Aura şaşırmıştı..
--Be-ben mi?
Arkasından itekleyenlerle birlikte sahneye çıkarıldı Aura..Ama ortada siyah kont falan yoktu...
*************
Keyifle okuyun ^^

vaysss ben bu gizemli yakışıklıyı merak ettim şimdi 8)

Birkaç dakika içinde etrafı bir karışıklık kaplamıştı..
--O nerede?Neden gelmiyor?
Herkes hem birbirlerinin kimliğini merak ediyordu hemde bu siyah kontun nerede olduğunu..Aura ise dalmıştı..Bu yabancıyla daha yeni tanışmıştı ama kendini çok tuhaf hissediyordu..Aslında tanışamamıştı bile!!!! " Çocuk benimle nasıl dans ettiyse artık herkesi kendine hayran bırakmış..Neden acaba o anı hatırlayamıyorum ?"
Aura bunları düşünürken siyah uzun pelerinli biri kalabalığı yararak ilerliyordu
--Afedersiniz,geçebilirmiyim?Çok özür dilerim...Müsade lütfen..
Ve sonunda sahneye ulaşmıştı...Bir an için Aura ile göz göze geldiler...Bir müddet öylece bakıştılar..Aura onun gözlerinde,zamanı görüyordu..Geçmişini...Evet gödüğü şey geçmişti çünkü gördüğü şey kocaman bir boşluktu...Birdenbire çocuk sahneye atladı..Ama büyü kesinlikle bozulmamıştı..
--Afedersiniz..Geciktim..Halletmem gereken ufak bir iş vardıda...
Sonra gitti ve birdenbire Aura'nın ellerini tuttu...Gözleleri hala o gizemli şekilde bakıyordu..Aura içinden geçirdi "Mor gözlermi?" Bir yandanda kıyafetinin rengi gibi kıpkırmızı kesilmişti..
Herkes heyecandan nefesini tuttmuştu...Gerçek kimliklerini öğreneceklerdi şimdi...Saat 12 ye 2 dakika vardı...Sırayla Zencer,Alice,Rose ve Suzaku maskelerini çıkardılar...Herkes aynı anda maskelerini havaya atmışlardı...Onlara seyircilerde katılmıştı..Büyük bir heyecan vardı ortalıkta ama çok garip birşey olmuştu..Aura ve yabancı maskelerini çıkarmamışlardı...Yabancı elini nazikçe Aura'nın yüzüne koymuştu..Aura ona karşı koyamıyordu...Onda Hiro ve Riko'yu görüyordu Aura..Aynı onların bıraktığı etki gibiydi üzerindeki..Gizemli bir hava...Yabancı Aura'nın yüzünü okşadı...Yavaşça eini Aura'nın maskesinin üzreine götürdü işte tam o sırada büyük saatin çanları saatin 12,00 olduğunu belirtircesine çalmaya başladılar ve tam o sırada herkesin tepesine güller düşmeye başladı...Gül yaprakları ve güller...Tam bir yağmurdu bu yağan..Kıpkırmızı güller..O kadar güzel görünüyorlardıki...Herkes eşinin elini tutup bu güzel yağmurda dönmeye başlamışlardı...Ve işte tam o sırada yabancı Aura'nın maskesini çıkarmıştı...Sanki onun hep Aura olduğunu bilircesinede gülümsemiş ve yavaşça kendi maskesini çıkarmıştı..
*****************
Herkes şaşkınlık içindeydi..Birdenbire bütün erkekler bağırdılar
--AURA!!!!!!
Kızlarda en az erkekler kadar şaşkındı
--LEONARD!!!!!
Herkes şok olmuştu...Aura belkide en çok şok olan kişiydi
--Sen????
Tam o sırada sahneyi Hiro,Riko,Zencer,Keiji,Kari bastı ve hepsi Aura'nın üzerine atladılar
--Aura bu ne hal böyle???
--Hemen üzerine bir şal alıyorsun!!!
--Böyle birşey giydiğine inanamıyorum!!!!
Aura ise hala şaşkındı ve Leonard'a bakıyordu...Ama Leonard sadece gülümseyerek sahneden indi..Başına gelecek olanları bilirmişçesine...Zencer'da Aura'yı azarlayacaktı..Belkide en çok o bağıracaktı ama Alice'in gülen gözlerini görünce nazikçe yere eğildi ve yerden kırmızı bir gül alıp Alice'in güzel saçlarının arasına taktı...Alice gözlerini kaçırdı..Gene çok utanmıştı ve mahçup olmuş bir yüzü vardı..Ama Zencer bundan çok hoşlanıyordu..Suzaku ise apayrı bir alemdi..Havadan yağan gülleri anında ellerine getirtmişti...Bir çeşit telekinezi yeteneğine sahipti Suzaku...Bu,onun özel yeteneğiydi..
*******************
Harika geçen bir sevgililer günü gecesinden sonra Aura yaşlı gözlerle banyoya koştu...Hiro ona biraz önce neler demişti böyle...O...Aura'ya...Kendisine aşık olduğunumu söylemişti?
Aura soğuk suyu hızla yüzüne çarptı...Hızlıca saçlarını tepeden topladı ve üstündeki şalı bir kenara fırlattı...Biraz önce neler olmuştu?
--Aura..Sana birşey itiraf etmeliyim...
--Beni buraya çıkardığına göre gereçkten önemli birşey olmalı Hiro..Baksana etrafta kimse yok..
--Evet..Önemli..
Hiro önce biraz durdu ve gökyüzündeki yıldızlara baktı..Sonrada Aura'ya döndü..
--Aura bak..Ben ne süslü sözler bilirim nede onları söyleyenlerden hoşlanırım..Ama sana burada hemen bir açıklama yapmalıyım..
--Söyle hadi..Bekliyorum...
--Seni seviyorum..
--Ne dedin?
Aura birdenbire donmuştu...Yüzüdne hafif bir tebessüm vardı sadece...Bu..Hoşuna gitmişti ama garip birşeyler vardı Hiro'da...
--Evet..Seni seviyorum çünkü bana iyi davranıyorsun,hep gülüyorsun ve her zaman çok tatlısın ama...Ben sana aşık olamam..
--Ama neden?
--Çünkü ikimizinde kaderi belli ve bunu değiştiremeyiz..
--Nasıl yani?
Hiro durdu ve gülümsedi..Sonrada eğildi ve Aura'nın elini öptü
--Ben aşkımı kalbime gömeceğim ama merak etme...Çok iyiyim..Artık sana aşık olmayacağım...Sadece..Bunu bilmeni istedim..
--Ama Hiro neden birbirimizi sevemeyizki?
Hiro sadece gülümsedi
--Böyle diyeceğini biliyordum Aura...Bir şovalye korduğu kişiye aşık olabilir belki ama bir samuray asla...Üstelik..Öleceğimi biliyorum..Neden senide kendimle birlikte sürükleyeyimki?
*********************
Aura ağlamaktan morarmış gözlerle geldi odasına..Odası kapkaranlıktı...Önce ışığı yakmaya gerek görmedi ama ayağına batan birkaç şeyden sonra ışığı yakmaya karar verdi.Yavaşça ışığı yaktı ve şok oldu...Her yerde kırmızı güller vardı...Yerlerede gül yaprakları serilmişti...Bu harika birşeydi...Aura 'nın yüzünde istemeden bir gülümseme oluştu...Yatağının üzerinde ufak bir not duruyordu...Aura notu aldı,göğsünün üzerine bastırdı ve gülümseyerek kendini yatağına attı..Ama gözündeki yaş damlası hala parlıyordu...Notta ise şöyle yazıyordu
"Siyah Kont'tan Ölüm meleğine sevgililerle...Bu gece büyüleyiciydin..."

1)samuraylar da aşık olamaz mı?kendi koruması altında ama olsun,öyle bir kaide mi var?gönül bu,gül gibi kız Hiro,Aura'nın nesini beğenmedi
2)bu arada Aura,Hiro'ya aşıkken Leo'dan mı hoşlanmaya başladı ne

1)_ Samuraylar aşık olurlar elbette ama hiro nasıl desem,aura için öleceğini düşünüyor bu nedenle ona aşık olup onu üzmek istemiyor
2)_Aura iyice uçtu durun toparlayacağım onu romantiklik yapiim dedim

Aura yatağına uzanmış yatıyordu..Herşey mükemmeldi..Kıpkırmızı bir gece...Belki..Bu gece Leonard gene rüyasına gelirdi..Rüyadan rüyaya gezebilmek..Harika birşey..Aura birdenbire durdu ve düşünmeye başladı...Leonard'ın grubunun özel yeteneklilerden oluştuğu söyleniliyordu öyle değilmi? Bu özel yetenek buydu demek...Leonard rüyalarda gezebiliyordu,Suzaku'nunda telekinezi ile eşyaları yerinden oynattığını görmüştü Aura...Ama bütün bunlar ne demek oluyordu?Diğerlerinin özel güçleri neydi o zaman?Aura bütün bunları düşünürken birdenbire kapı çaldı...Ardındanda hemen açıldı
--Aura sen iyimisin? Seni üzdüğüm için özür dile..
Ama sözlerini bitiremedi Hiro..Etrafın bu halide neydi böyle?
--Burada neler oldu?
Aura tırsmıştı ve geri geri çekilmişti..Hiro onun gözlerindeki ifadeyi gördükten sonra anlamaya başlamıştı..
--Bu sefer fazla ileri gitti ona haddini bildireceğim!!!!
--Hiro lütfen yapma!!!
Aura'nın gözleri dolmuştu birden..Hiro ise hiçbirşey demeden yumruklarını sıktı...Sonra yavaş yavaş Aura'nın yanına gitti..
--Aura..Onu seviyormusun?
Aura birden hızla kafasını çevirdi..Hiro'nun gözlerinin tam ortasına bakıyordu şimdi..
--Hayır..Aşık değilim...
Hiro hala ona bakmaya devam ediyordu...Ama Aura konuştu
--Ama sanada aşık değilim...Çünkü bunu istemiyorsun öyle değilmi?İstemediğin birşeye seni zorlayamam öyle değilmi Hiro????
Hiro sadece sustu
--Aynı zamanda insanların bana aşık olmasınıda engelleyemem ama şunu söyleyeyimki Leonard bana aşık değil ve bende ona aşık değilim !!!!! Ama şunu biliyorumki sanada aşık değilim çünkü Leonard'a karşı ne hissediyorsam sana karşıda aynılarını hissediyorum ve bir insan aynı anda iki kişiye birden aşık olamaz bilmem ne kadar açıklayıcı konuştum!!!!!
Hiro şaşkınlıkla Aura'nın gözlerine baktı..Hayır..Gözleri kırmızı değildi...Bunları bilinçli olarak söylüyordu Aura..Hiro birdenbire gülmeye başladı...Kahkahalar atıyordu ama Aura bunlara bir anlam veremiyordu...Birkaç dakika daha güldükten sonra Hiro gözlerindeki birikmiş yaşları sildi...
--Buna gerçekten çok sevindim..
Aura anlayamamıştı...Hiro'nun yüzüne "Ha?" dercesine bakıyordu...Ama Hiro'nun dedikleri yüzünden birdenbire herşey çok karışmıştı..
--Buraya fazla bağlanmasan iyi olur Aura...Birkaç hafta içerisinde Japonya'ya geri dönüyoruz...
--NEE??!!!!!

Nasılımmm

ne gıcıksın ya tam yerinde kestin

yeni okudm çok gsll olmş..cdden tam yernde kesmşsnn