İsimsiz Kitap(10. Bölüm! )
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8 ... 12, 13, 14, Sonraki

Anime Manga Forum -> Fan Fiction
 

Hikaye sonuna resim koyayım mı?
Evet!
77%
 77%  [ 14 ]
Hayır , asla!
22%
 22%  [ 4 ]
Toplam Oylar : 18

Yazar
Mesaj
mangaka_sym
Mangaka
Mangaka



Yaş: 37
Kayıt: 31 Tem 2008
Mesajlar: 2,085
Teşekkür: 983

Durumu: Çevrimdışı

mangaka_sym
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
Ya şu kütüphanede neymiş be.... Kahkaha Atıyor Kahkaha Atıyor Kahkaha Atıyor Daha doğrusu o kitap... Zamanla değişiyor herhalde içindekiler.... Kahkaha Atıyor Bu gidişle Pelin'in peşinde olan şey Serdar'ın da peşine takılacak galiba.... Bölüm güzeldi..... Kayan Gözler Devamını bekliyorum... Göz Kırpıyor

http://www.youtube.com/watch?v=LuRuLqzuhbM
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
22 Oca 2009 0:32
t1ber1um
Mangaka
Mangaka



Yaş: 15
Kayıt: 07 Tem 2008
Mesajlar: 832
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 682

Durumu: Çevrimdışı

t1ber1um
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
hahhayt örümceğin ağına bir böcük daha >:=) süper bi bölümdü yuki Gülşahı bu bölümde gerçekten sevdim çünkü(yoksa çünki mi yoksa başkabişey mi ... öffff... bütün zevkim kaçtı be ...) neyse Bence Gülşah çok süper bi arkadaş yani ben ölsem benim arklar cenazeme gelmez(o kadarda diil sadece şakaydı Dil Çıkartıyor) Gülşah günlerce Pelini ziyaret ediyo

neyse bu bölümde çok güzeldi gelcecek bölümleri bekliyorum-desu

[Bağlantı]

fan art sayfam
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
22 Oca 2009 11:39
seras
Otaku (Level 4)
Otaku (Level 4)



Yaş: 33
Kayıt: 24 Nis 2008
Mesajlar: 260
Tanıtımlar: 8
Favori Anime & Manga: helsing,lovehinna,aysavaşçısı,elfenlied,death note,basilik,naruto
Nerden: bir bilene sorun U_U
Teşekkür: 4

Durumu: Çevrimdışı

seras
Otaku (Level 4)
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
vahuvvv yukiko harikasın sen Hayranlık Besliyor mükkemmmel bir bölümdü ama serdar ve gülşah mutlaka tanışacak o zaman ne olacak merak ettim.
Ve şu kitap içimi ürpertti T_T sonuçta bizde okuyoruz burada Üzgün ya da Ağlıyor

Yeni bölümü hemen isteriz gerçi ben körüm biraz T_T hep geç görüyorum ilk yorumu yazmak hiç nasip olmuyor kusura bakma Üzgün ya da Ağlıyor
ama bende böyle güzelim napalım Kahkaha Atıyor

İnanılmaz gelebilir ama öm görme yeteneğim sıfır =_=
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
27 Oca 2009 12:42
Kara Kedi
Mangaka
Mangaka



Yaş: 32
Kayıt: 03 Nis 2007
Mesajlar: 1,106
Teşekkür: 37

Durumu: Çevrimdışı

Kara Kedi
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
wuuu Kahkaha Atıyor serdara bak sen serdaraaa Kahkaha Atıyor benim aklıma hayyat gelmezdi kütüphaneye gitmek Kahkaha Atıyor
bitti bunlar bittti Üzgün ya da Ağlıyor Kahkaha Atıyor sonları hiç iyi gözükmüyor Kahkaha Atıyor


çok iyi gidiyorsun yukiko hiç durmadan devam et Kahkaha Atıyor

"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"

(Roberto Totaro-Nirvana)

Trafik kurallarına uyalım ^^
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
28 Oca 2009 19:41
Yukiko
Mangaka
Mangaka



Yaş: 34
Kayıt: 04 Hzr 2008
Mesajlar: 943
Favori Anime & Manga: SailorMoon, İnuyasha, Bleach, Naruto...
Cinsiyet: Kız
Nerden: Darmadağınık odamdan =)))
Teşekkür: 3

Durumu: Çevrimdışı

Yukiko
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
Kara Kedi yazmış:
wuuu Kahkaha Atıyor serdara bak sen serdaraaa Kahkaha Atıyor benim aklıma hayyat gelmezdi kütüphaneye gitmek Kahkaha Atıyor
bitti bunlar bittti Üzgün ya da Ağlıyor Kahkaha Atıyor sonları hiç iyi gözükmüyor Kahkaha Atıyor


çok iyi gidiyorsun yukiko hiç durmadan devam et Kahkaha Atıyor


Çok Mutlu işleri karıştırmaya çalışıyorum valla xD

seras yazmış:
vahuvvv yukiko harikasın sen mükkemmmel bir bölümdü ama serdar ve gülşah mutlaka tanışacak o zaman ne olacak merak ettim.
Ve şu kitap içimi ürpertti T_T sonuçta bizde okuyoruz burada

Yeni bölümü hemen isteriz gerçi ben körüm biraz T_T hep geç görüyorum ilk yorumu yazmak hiç nasip olmuyor kusura bakma
ama bende böyle güzelim napalım :


Hiç üzülme tatlım, senden sonra yazanlar da var Çok Mutlu

t1ber1um yazmış:
hahhayt örümceğin ağına bir böcük daha >:=) süper bi bölümdü yuki Gülşahı bu bölümde gerçekten sevdim çünkü(yoksa çünki mi yoksa başkabişey mi ... öffff... bütün zevkim kaçtı be ...) neyse Bence Gülşah çok süper bi arkadaş yani ben ölsem benim arklar cenazeme gelmez(o kadarda diil sadece şakaydı ) Gülşah günlerce Pelini ziyaret ediyo

neyse bu bölümde çok güzeldi gelcecek bölümleri bekliyorum-desu





Gülşah'ın marifetlerini yakında göreceğiz Kayan Gözler

mangaka_sym yazmış:
Ya şu kütüphanede neymiş be.... Daha doğrusu o kitap... Zamanla değişiyor herhalde içindekiler.... Bu gidişle Pelin'in peşinde olan şey Serdar'ın da peşine takılacak galiba.... Bölüm güzeldi..... Devamını bekliyorum...




Kitabın içi boş. Sadece okuyan kişiye değişik değişik çıkıyor her seferinde ilk sayfası. Bu gizli düşmanımızın taktiği Çok Mutlu

Звезды ближе ко мне, чем когда-либо
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
05 Şub 2009 20:36
Kara Kedi
Mangaka
Mangaka



Yaş: 32
Kayıt: 03 Nis 2007
Mesajlar: 1,106
Teşekkür: 37

Durumu: Çevrimdışı

Kara Kedi
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
ayh çok merak ettim ben bu gizli düşmanı... acaba canı sıkılan özünde iyi bir hayalet fln mi Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor

yeni bölüüüüüüüüüüüüüüüm Üzgün ya da Ağlıyor Hayranlık Besliyor Kahkaha Atıyor

"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"

(Roberto Totaro-Nirvana)

Trafik kurallarına uyalım ^^
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
05 Şub 2009 20:41
Yukiko
Mangaka
Mangaka



Yaş: 34
Kayıt: 04 Hzr 2008
Mesajlar: 943
Favori Anime & Manga: SailorMoon, İnuyasha, Bleach, Naruto...
Cinsiyet: Kız
Nerden: Darmadağınık odamdan =)))
Teşekkür: 3

Durumu: Çevrimdışı

Yukiko
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
Bölüm-6-Okumaya cesaretin var mı?


Odaya sızan, taze günün taze ışınları, Pelin'nin gözlerine vurdu. Rahatsız etmesi gerekiyordu. Ama Pelin tersine yüzünde tatlı bir tebessümle açtı gözlerini. Yavaşça etrafa göz gezdirdi. Pencere hafif aralık kalmış, tatlı ama soğuk meltem esiyordu.
Kolunda serum vardı. Bembeyaz yatakta yatıyordu. Diğer kolu sargıdaydı. Gözüne sağında bulunan koltukta uyuya kalmış anneannesi takıldı.

-Anneanne?'' dedi halsiz ve zayıf sesiyle. Ama anneannesi onu duymadı. Bakışlarını tavana dikti.
Yaşadıklarını hatırlamaya çalıştı.
Neler olmuştu?
Hatırlamaya başladıkça bu sefer hatırlamamak için uğraşmaya çalıştı. Hatırlamaya çalıştığı şeylerin hiç te hatırlanmaya değer anılar olmadığını düşündü.


Gülşah odasında bacaklarını karnına çekmiş oturuyordu. Nerdeyse dört gün olmuştu. Hala Pelin uyanmamıştı. Ayaklarının ucunda bulunan kocaman ayıcığa baktı. Bu ayıcık Pelin ile birlikte alışveriş mağazında beraber aldıkları ayıcıktı. Ayıcığın üstündeki tişörtte ''True Friend'' yazıyordu. Gülşah'ın gözleri doldu. Ayıcığı kolundan tutup kucağına oturttu. Sonra da ona sıkıca sarıldı.
-Eğer o kendine gelmezse seni çöpe atacağım, tamam mı ayıcık? Sana her baktığımda onu hatırlayıp ağlamak istemem!'' dedi ağlayarak. Sonra başını kaldırıp, ayıcığa baktı, ''ama o zaman da bir hatırayı atmış olmaz mıyım?'' dedi.
-Bu kadar üzülme be Gülşah!'' Gülşah önce şaşırarak ayıcığa baktı. Sonra ses tanıdık gelince başını kapıya çevirdi.
-Kuzen?''
-Ta kendisi! '' Kapıyı usulca kapayıp Gülşah'ın yatağının üzerine oturdu.
-Duydum ki, küçük ve hırçın kuzinim kendisini kimsenin ulaşamayacağı bir şatonun tepesinde, odaya kilitlemiş. Dedim bir gideyim de onu eğlendireyim. Ama buraya gelene kadar hırçın prensesim, ejderhalarla dövüşmekten bitkin düştüm,'' dedi. Sarışın, canayakın ve sıcakkanlı genç Gülşah'ı gülümsetmişti.
-Saçmalama kuzen, prenses büyüdü artık. Bana prenses deme!''
-Ama küçükken sen prensestin.. Gerçi hala büyümedin ama olsun, yine prensessin işte!''
-Kuzeeenn, lütfen!'' Küçük bir sessizlik oldu. Gülşah hala ayıcığa bakıyordu. Kuzeni de ne yapacağını düşünüyordu.
-Mustafa!''
-Söyle prenses''
-Uff! Prenses deme yaaa!'' Mustafa tatlı tatlı sırıttı. ''Alıştım be prenses! Söyle ne oldu?'' Gülşah ağlamaklı, alt dudağını bükerek,'' Pelin ölmez değil mi?'' dedi. Mustafa küçük, ona göre küçük olan kuzenini ağlatmamak için hiç düşünmeden, ''olur mu canım! Eğer bu kadar zamandır yaşıyorsa hala yaşama şansı var. Hem bak doktorlar uyanırsa herşey yoluna girer dedi. Belki şu anda uyanmıştır,'' dedi. O sırada kapı çaldı.
-Girin''
-Küçük hanım! Küçük hanım!'' Gülşah korkuyla ayıcığı daha da sıktı.
-Ne? Ne var?'' sesi nerdeyse kırılıyordu. Bozuk çıkmıştı.
-Müjdemi isterim küçük hanım!!! Pelin arkadaşınız uyanmış!!!'' Pelin ve Mustafa birbirlerine baktılar. Mustafa, '' sana ne demiştim?''
-AAAayyyy kuzeenn!'' Gülşah ayıcığı öptü! Yatağından fırladı. ''Hemen şöföre haber ver, hazırlansın!'' Durdu. ''Hastaneye gidiyoruzz!!'' diye sevinçle yerinde zıpladı. Mustafa başını her iki yana salladı.
-Hala büyümedin derken yanılıyor muyum acaba diye düşünmüştüm. Ama şimdi görüyorum ki gayet yerinde bir düşünce olmuş'' dedi gülümseyerek.
-Ya of kuzen! Ne söylersen söyle beni kızdıramazsın! Şimdi odamdan çıkarsan çok sevinirim, giyinmem gerek!''
-Tabi, hay hay prensesim. İstersen hastaneye seni ben bırakayım, böylece arkadaşınla da tanışmış olur geçmiş olsun dileklerimi iletmiş olurum,'' dedi.
-Çok sevinirim kuzen!'' Mustafa kapıya yöneldiğinde Gülşah eşofman altını çıkarıyordu.
-Aaa dur biraz! '' Mustafa arkasına dönmeden, ''evet?''
-Onların yanında bana prenses deme sakın! Rezil olurum!'' dedi. Mustafa manalı bir şekilde, ''elbette prensesim, siz nasıl isterseniz,'' dedi ve dışarı çıktı.


Serdar sokakta boş boş dolanıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Aklı karışmış durumdaydı. Sırt çantasında 'isimsiz kitap' durmaktaydı. Kitabı her açtığında farklı yazılar çıkıyordu. Üstelik hep ilk sayfayı açıyor ve yazılar silinmiş, yerine başka şeyler yazılmış oluyordu. Yazı silik silik bir mürekkeple yazılmış oluyordu. Çok eski bir kitapmış, çok eskiden yazılmış gibi duruyordu. Oysa her açtığında bu şekilde fakat farklı sözcükler ortaya çıkıyordu.
Kitapta yazılar yazıp kendisiyle eğlenen her kimse, onun hakkında en ufak bir ip ucuya sahip değildi. Bu onun sinirlerini daha da geriyordu. 'Bu başbelası kitapla Pelin kim bilir ne kadar sinirlenmiştir. Demek o gün bu yüzden tedirgindi' diye düşündü. Pelin aklına gelmişken, hastaneye gitmeye karar verdi. Yolunu değiştirdi ve diğer sokağa yöneldi.

Hastanede:
-Amanın da amanın!!! Anneannesinin bir tanesi! Gözbebeği! Nasılsın kız, bi yerin ağrır mı?''
Pelin'in anneannesi heyecanını ve yaşadığı endişeleri göstermemek için Pelin'e böyle davranıyordu.
-Yok anneanne, iyiyim. Sadece biraz halsizim.''
-Anneannesinin kuzusu! Merak etme doktor bunu normal olduğunu söyledi.''
-Anneanne?''
-Söyle kar tanem!''
-Annem nerde?'' Anneannesinin yüzü bir an soldu. Tekrar gülümseyerek, ''annenin işi çıktı kuzum. Gelir akşama,'' dedi.
-Zaten gerektiğinde yanımda olsa şaşardım,'' dedi mırıldanarak Pelin.
-Efendim kuzum?''
-Yok birşey anneanneciğim!''

-PELİN! PELİNCİĞİM!!!'' Oda Gülşah'ın sevinç çığlıklarıyla doldu.
-Lütfen küçük hanım bağırmayın! Burası bir hastane!'' diye onu uyarmaya çalışan hemşireyi bile iterek odaya daldı.
-PELİN!!!'' Tam Pelin'in yatağının karşısında durup ellerini çırparak zıplıyordu.
-Ay senin için ne kadar gözyaşı döktüm biliyor musun? Makyaj malzemelerime bile dokunacak halim yoktu! Odadaki ayıcıkla konuşacak kadar delirmişim biliyor musun?'' Pelin arkadaşının bu haline gülüyordu.
-Sen makyaj yapmadan odandan dışarı ayak ucunu bile koymazsın ki! Kimi kandırıyorsun?'' dedi kıkırdarken.
-Valla doğru söylüyor bu süslü, hastanede yaşadı resmen,'' odaya Sarp ta girmişti. Onun arkasından başını uzattı Koray, '' uyuyan güzelin uyandığını duyduk. Şekerlemene kızmak için buraya geldik,'' dedi.
-Çocuklar ben dışarıya çıkıyorum. Sakın gürültü edip te diğer hastaları rahatsız etmeyin!!! Pelin'i de çok yormayın!'' dedi anneanne.
-Anneanne! Lütfen, iyiyim ben''

-Canım! Bir tanecik dostum!'' Gülşah arkadaşına sarıldı. ''Bir daha beni böyle uzun süre yalnız bırakırsan küserim. Senin yüzünden okulun en popüler çocuğunu da kaçırdım. Berk Can'a verdiğim sözü de unuttum. Efe ile de sinemaya gidecektik, Enes beni tiyatroya çağırmıştı...''
-Ohoo, kızım daha sayacak mısın?'' Sarp elini sallayarak, '' bunun listesi baya kabarık baksana. Say say bitmiyor,'' dedi. Koray,'' eh yani ünlü olmak kolay mı?!'' dedi muzipçe Gülşah'a bakarak.
-Değil mi ya , değil mi ya? Sağol Koraycığım!'' Pelin'e döndü. '' Senin için tüm yakışıklıları feda ettim! Bil kıymetimi!!!'' Pelin arkadaşının elini tuttu.
-Teşekkür ederim herşey için! '' Kendisine bakan Sarp ve Koray'a da , '' size de teşekkür ederim!'' dedi.
-Bana teşekkür etmene gerek yok. Bence Koray'a teşekkür etmelisin. Kornayı çalmasaydı hala kurtulamamış olabilirdik,'' dedi Sarp.
-Yok be, asıl Sarp kornayı çalmayı aklıma getirmeseydi kurtulamazdık...''
-Aman yaa! Beyler hadi siz çıkın dışarı. Bizim kız kıza konuşacaklarımız var,'' dedi Gülşah sabırsızlanarak.
-Kızım bırak biraz hasret giderelim. Servis arkadaşımız sonuçta,'' dedi Koray.
-Aynen katılıyorum!''
-Hımm... Sadece servis arkadaşınız olduğu için mi bu kadar merak ediyorsunuz Pelin'i,'' diye Gülşah gözlerini kısarak çocukların üzerine yürüdü. Muzip muzip bakışlarıyla bakınca, ''Allaaah! Abicim kaçalım! Vallahi uğraşamam bu kızın komplo teorileriyle!''
-Haklısın abicim! Geçmiş olsun Pelin! Biz son-''
-Hadi, hadi çıkın dışarı!'' diye Gülşah iki genci itekleye itekleye odadan dışarıya çıkardı.
Koşarak hemen Pelin'in yanına geldi. Yatağının kenarına oturdu.
-Nasılsın gerçekten?''
-İyiyim canım, merak etme''
-Hiç ağrın filan var mı?'' Pelin gülümseyerek, ''anneannem de bunu sordu. Birşeyim yok, olsa söylerim'' dedi.
-Çok üzdün ya beni!''
-Affedersin! Ama benim elimde olan birşey değildi.''
-Bir dahaki sefere çok dikkatli ol arkadaşım!!!'' Gülşah Pelin'e daha da yakın oturup sarıldı.
-Bu arada, sevgilin nerde?''
-Serdar!'' dedi Pelin korkuyla. ''Telefonumu bulur musun?''
-Tabi,'' dedi Gülşah ve odada arama yapmaya başladı. O sırada kapı çalındı. Gülşah, '' girin'' diye seslendi dolabın alt çekmecesini karıştırırken.
Gülşah içeriye girenin ve ya Pelin'in konuşmasını bekliyordu. Ama ortada bir sessizlik vardı. Çekmeceden kafasını kaldırıp, geriye döndü.
Bir genç duruyordu odada. Pelin'e bakıyordu. Pelin de ona. Genç yere dizlerini koymuş, bir eli çekmecede olan Gülşah'a baktı.
-Merhaba,'' dedi. Gülşah şaşkınlıkla, '' merhaba'' diye cevap verdi. Genç bakışlarını tekrar Pelin'e çevirdi.
-Senin için çok endişelendim...'' dedi. Sesi alçak çıkıyordu. Nerdeyse fısıldıyordu. Gülşah sendeleyerek ayağa kalktı.
-B-ben dı-dışardayım canım,'' diyebildi. Hızlı bir şekilde odadan çıktı.

Serdar Pelin'in yatağının kenarına oturdu. Sarılı elini yavaşça okşadı.

-Nasılsın? İyi misin?''
-İyiyim, herşey yolunda,'' diye gülümsedi. Serdar çok dalgın ve endişeli gözlerle bakıyordu Pelin'e. Aklından bildiklerini söylemek geçiyordu. Söylerse de Pelin'i kaybetmekten korkuyordu.
-Gerçekten iyiyim!'' dedi ve Serdar'ın elini tuttu. ''Biraz bitkinim ama yine de iyiyim. Hele ki seni gördükten sonra daha iyi oldum.''
-Annenlerin bizim ilişkimizden haberi olmadığı için sürekli hastaneye, başkası için geliyormuş gibi gelip gittim,'' diye gülümsedi Serdar.'' Ama sağolsunlar, Koray ve Sarp beni gelişmelerden haberdar ettiler. Haa, unutmadan, tüm haber kanalları, haber bültenlerinde siz varsınız.''
-Öyle mi? Peki başka kimler yaralandı? Servistekilerin durumundan hiç haberim yok''
- Şimdi...''
-Hadi Serdar! Söyle artık!''
-Servisten sadece sen, Sarp ve Koray kurtuldunuz Geriye kalanların hepsini kaybettik. Hatta bu kazaya karışanların hepsi öldü,'' dedi. Pelin'in gözleri şaşkınlıkla daha da büyük açıldı.
-Sadece üçümüz mü kurtulduk? Sadece üç kişi mi? Ama bu imkansız! Kazadan sadece üç kişi nasıl kurtulur? Bu-'' diye itirazlarına devam edecek oldu ama Serdar kız arkadaşını susturdu.
-Bu biraz garip, biliyorum. Ama kader işte, bizim suçumuz değil!'' Pelin biraz düşünür gibi oldu. 'Acaba bu kaza ile kitabın bir bağlantısı var mı?' diye düşündü.
-Öyle değil mi güzelim?''
-A-ah, tabi. Bizim suçumuz değil. Yine de,'' diye toparlandı. '' Bu kaza garip...''
-Bence de garip,'' diye onayladı Serdar. Gözlerini merakla Pelin'in gözlerine dikerek. Pelin'in kendisinden kitabı saklamasından çok rahatsız oluyordu. Ama aynı şeyi şu anda kendisi yapıyordu. Bu daha da rahatsız ediciydi onun için.

Gülşah duvara yaslanmış, gözleri dolu yere bakıyordu. Karmakarışık duygularla ne yapacağını bilemez haldeydi. Okul sokağında gördüğü motorlu çocuk, Serdar'dı!
Kendisi en yakın arkadaşının sevgilisinden hoşlanıyordu. 'Bu çok aptalca!' diye başını iki yana salladı. 'O Pelin'in sevgilisi, onu unutmalıyım', diye düşündü. O sırada koridorda ayak sesleri yankılandı. Başını kaldırıp baktığında, elinde bir buket çiçekle kuzeni Mustafa geliyordu. Gülşah hemen toparlandı.
-N'aber prenses? Beni böyle beklemene çok şaşırdım,'' diye gülümsedi. Gülşah Mustafa'nın yüzüne bakmamaya dikkat ederek, ''içerde Pelin'in ziyaretçisi var da, bu yüzden burda bekliyordum,'' dedi.
'Ziyaretçi mi? Neden sevgilisi demiyorum?!'' diye düşündü ve kendine kızdı. Mustafa şüphelenerek, '' peki ziyaretçisi kim?'' Gülşah bir an boş bulunarak Mustafa'nın yüzüne baktı.
-Şey... Şey işte. Serdar.'' Mustafa hafifçe, Gülşah'ın yüzüne doğru eğildi.
-Sen ağladın mı?''
-Yo, yo nerden çıkarıyorsun ?''
-Ağladın sen!''
-Üf, ağlamadım tamam mı?!''
-Ben seni tanımıyorum sanki. Ağlamışsın. Ne kadar da duygusalsın küçük prenses!'' Mustafa Gülşah'ın sinirlerini bozmak niyetindeydi.
-Pelin'i öyle... Yani Serdar da...'' Mustafa kuzeninin kolundan tuttu. Çekiştirerek kapının solundaki koltuklara sürükledi.
-Ne? Ne yapıyorsun ya!'' Mustafa Gülşah'ı koltuğa oturttu.
-Çok kötü görünüyorsun be prenses. Acaba sana prenses değil de çirkin ucube cadısı filan mı desem? Saçların çok bakımsız, sonra üstün başın sıradan kızlar gibi. Bana odadan çıkmamı söylediğinde şöyle göz kamaştırıcı bir prenses olup, merdivenlerden süzüleceğini hayal ediyordum. Ama şimdi masal prensesim sıradan bir kız gibi duruyor,'' dedi çocukça sırıtarak.
-Mustafa ya...'' sesi kısıldı. Yutkundu. ''Hiç uğraşma benimle.'' Mustafa bir kaşını kaldırarak, '' biraz önce mutluydun, şimdi ne oldu?''
-Hiç...''
-Hadi be kuzinim, anlat Mustafa abiciğine. Var ya çözemeyeceğim dert yoktur, biliyorsun,'' diye göz kırptı. Gülşah hafifçe gülümsedi. O sırada kapı açıldı. Serdar donuk bakışlarla dışarıya çıktı. Gülşah bir an heyecanlanarak ayağa kalktı. Serdar tam önlerine geldiğinde, ''gidiyor musun?'' diye sordu. Serdar öyle dalgındı ki Gülşah'ı görmeden, yanlarından hızlı ve acele adımlarla uzaklaştı. Gülşah Serdar koridorun sonunda kaybolana kadar öylece arkasından bakakalarak dikildi.
-Gitti,'' dedi Mustafa. Gülşah Serdar gittiği halde hala öyle bakıyordu koridorun sonuna. 'Beni görmedi bile!' diye üzüldü. Gözleri yine dolmaya başladı.
-Gitti prenses, Serdar gitti,'' diye tekrarladı Mustafa. Gülşah'tan tepki alamayınca çekiştirdi.
-Daha ne kadar öyle bakmayı düşünüyorsun? Otur şuraya.'' Gülşah robot gibi oturdu koltuğa.
-Kimdi o? Pelin'in arkadaşı mı?'' Gülşah dalgın ve gözlerinin dolduğunu göstermemek için elleriyle oynayarak, ''sevgilisi'' dedi. Sesi nerdeyse duyulmuyordu. Bunu duyunca Mustafa şaşırdı.
Koridorda sessizlik oluştu. Bir süre ikisi de konuşmadı. Sessizliği Mustafa bozdu her zamanki gibi.
-Beni Pelin ile tanıştırmayacak mısın?''
-Ah, tabi ya! Bunu unutmuştum,'' dedi Gülşah. Hemen ayağa kalktılar. Kapıyı çalıp içeriye girdiler.

Pelin Gülşah'ı görünce gülümsedi.
-Nerde kaldın? Sıkılmaya başlamıştım,'' dedi. Gülşah arkadaşının soluna geçip elini tuttu.
-Seni biriyle tanıştırmak istiyorum canım,'' dedi. O sırada da duvarın kenarından Mustafa göründü.
-Selamlar!'' diye sırıttı. Elindeki çiçek buketini Pelin'e uzattı.
-Çok büyük geçmiş olsun! Haberlerde gördüm, büyük felaket. Ordan kurtularak büyük kahraman oldun,'' dedi.
-Teşekkür ederim.''
-Sulanma hemen!'' diye güldü Gülşah. ''Bu Mustafa, kuzenimdir. Kuzen, bu da hayattaki tek dostum Pelin!'' Pelin tatlı tatlı gülümsedi, '' memnun oldum Mustafa!''
-Ben daha çok memnun oldum. Gülşah senden o kadar çok bahsetti ki bu yüce kız kim, nasıl biri diye diye kendimi yiyiyordum,'' dedi. Pelin bu sefer güldü.
-Ama hakkaten anlattığı kadar varmışsın. Çok etkilendim,'' dedi. Bunları söylerken biraz içi burkuldu. Çünkü Mustafa gerçekten Pelin'den etkilenmişti. Diğer kızlar gibi, 'ayy çok teşekkür ederim! Sen de çok tatlısın,' gibi sıradan ve yapmacık tavırlara takınmamıştı. Son derece nazik ve mütevazi şekilde gözleri parlayarak gülümsemişti Pelin Mustafa'ya.
-Ya ama bu kadar iltifat edersen, kıskanırım kuzen!'' diyerek Mustafa'nın dikkatini dağıttı Gülşah. ''Ben de bir iltifat istiyorum,'' diye dudak büktü. Mustafa sırıtarak, '' ben sizin sonsuza kadar sadık şovalyenizim prenses. Unuttunuz mu yoksa?'' Gülşah bir an kızararak, '' sana insanlar içinde bana 'prenses' deme demedim mi?'' diye kızdı.
Mustafa sandalyeyi çekip oturdu.
-Alışkanlık işte, elimde değil prenses,'' dedi.
-Küçükken Mustafa, Nezih ben ve Yağmur, beraber oynardık. Nezih Yağmur'un prensi olurdu, Mustafa da benim. Hep bizi kurtarırlardı. En büyük kuzenim Kemal de kötü adam rolünü üstlenirdi. Hep bizim şovalyemiz kötü adamı yener ve bizi kurtarırdı.''
-Kemal abi hep ikinizi kucağına alır arka bahçedeki o ağaca oturturdu, hatırlıyor musun?''
-Ah evet!'' Gülşah eski günleri hatırlayarak gülümsedi. ''O ağaçtan düşeceğim diye çok korkardım. Sahi Kemal abi şimdi kaç yaşında?'' Mustafa parmağını sallayarak, ''çok ayıp prenses. Nasıl kuzenin yaşını bilemezsin. Bu asil ve nazik bir hanımefendinin aklında tutması gereken ilk kurallardan biridir. ''
-Aile soyu hakkında her bilgi adınız gibi bileceksiniz!'' Mustafa ve Gülşah beraber söylemişti bu son sözleri. Gülşah kahkaha atarak, '' dadımın sözlerini hatırlattın ya, harikasın! Ben onu çok özledim ya!''
-Kemal abi şimdi otuz altısında...'' bir an kendilerine bakmakta olan Pelin'i fark ederek, ''çok, çok affedersin Pelin. Biz lafa daldık. Sözde buraya seninle ilgilenmeye gelmiştik,'' dedi. Gülşah arkadaşına eğilip, yanağından öptü.
-Çok affedersin. Mustafa daha bugün geldi, hiç konuşamamıştık, sanırım bu yüzden çenemiz düştü,'' dedi. Pelin hiç alınmadan, ''çok güzel anılarınız varmış. İmrendin doğrusu,'' dedi.
-Senin kuzenlerin var mı?''
-Var, sanırım...''
-Sanırım?'' dedi Mustafa.
-Annemin ailesinden sadece teyzem ve anneannem var. Onlar dışında kimseyi bilmiyorum. Babam... Yani babamı hiç görmedim ve bilmiyorum da.'' Ortada sevimsiz bir havanın olduğunu sezen Mustafa, ''hımm... Acaba içinizde acıkan var mı?'' diyerek konuyu değiştirdi.
-Ah ne iyi olur! Ben çok acıktım,'' dedi Gülşah.
-Peki ya sen Pelin?''
-Benim yemeğim doktor kontrolünde, yani daha var. Ama siz atıştırın, ben biraz uyusam iyi olacak.'' Mustafa Gülşah'a baktı. Pelin'in babasıyla ilgili konuşması nedeniyle biraz düşünmeye ihtiyacının olduğunu ve yalnız kalmak istediğini anlamıştı.
-Pekala,'' dedi. Ellerini dizlelerine vurarak ayağa kalktı. ''Biz tekrar ve tekrar, sen bu hastaneden çıkana, bizden bıkıp usanana kadar geleceğiz,'' diye sırıttı.
-Sizden sıkılmam, tersine konuşmalarınız gerçekten ilgimi çekiyor. Değişik, en azından bana göre değişik geçmişleriniz var. Bu benim ilgimi çekiyor,'' dedi.
-O zaman sık sık burda olacağız canım.'' Gülşah arkadaşını her iki yanaktan öptü. Mustafa da elini uzatıp, Pelin'in elini sıktı.


Koray, hastane bahçesinde soğuğa rağmen oturan Serdar'a baktı. Dışarıya çıkıp yanına gitti.
Serdar dirseklerini dizlerine koymuş düşünüyordu. Kaşlarını çatmıştı. Çok dalgın ve çok derin düşünüyordu. Koray yanına oturdu.
-Bu kadar derin ne düşünüyorsun abicim?'' dedi. Serdar hafifçe başını Koray'dan yana çevirdi sonra tekrar bakışlarını karşıya dikti.
-Kaza çok garip geldi bana. Tesadüfler çok fazla, aklımı kurcalıyor.''
-Aslında aynı şeyleri ben de düşünüyorum ama buna bu kadar takılırsan, işin içinden çıkamazsın. Bırak, olan olmuş, Pelin kurtulmuş ya ona sevin. Ben olsam böyle düşünürdüm. Öyle düşünceli, nazik ve duyarlı bir kız arkadaşım olacaktı ve ölümden dönecekti. Ben de hastane bahçesinde hala kazanın garipliğini düşünecektim. Tam bi saçmalık! '' Serdar tuhaf tuhaf bakışlarını Koray'a dikti.
-Bana öyle bakma abicim. Kazaya garip diyorsun ama bence sen garipsin. Sevgilin hastanede ölümle yaşam arasında mekik dokudu, sen hala kazayı düşünüyorsun. Bu hayatta tesadüflere inanacaksın. Ve her tesadüfün de aslında yeni başlangıçlara neden olduğunu da göreceksin. ''
-Bazı tesadüfler yeni başlangıçlara sebep olsa da, bu yeni başlangıçtan rahatsız olmama da sebep oluyor. Ve bu başlangıç beni öldürüyor. Korkmuyorum, sadece beni çileden çıkarıyor. Elim kolum bağlı, parmağımı kıpırdatırsam kaybedeceğim. Karşımdaki benim onu koruyamadığımı sanıyor ve... Offf!'' Başını iki elinin arasına aldı.
-Abicim, senin kafan allak bullak olmuş. İyice şizofreniğe bağladın! Hazır hastanedeyken bir doktora görün derim sana,'' diye hafifçe Serdar'ın sırtına vurdu.
-Sen beni anlayamazsın.''
-Haklısın, anlayamam. Benim hiç senin gibi bir sevgilim olmadı ki! Benimle olan sadece birkaç gece birlikte olmak içindi. Sadece birkaç gece kokusunu içime çekip, tenine dokunarak bıraktığım, ve en kötüsü bırakılmak isteyen kızlarlardı. Hiç birine bağlanmadım. Onlara sadece gece sarılabileceğim birileri olarak gördüm. Yalnızlığımı giderirler diye sardım. Ama...'' derin bir iç çekti. ''Ama hiç biri benimle istediğim gibi kalmadı. Hepsi başından söylüyorlardı.'' Serdar dikkatle dinliyordu Koray'ı. ''Şanslı adamsın be Serdar. Bence bırak kazayı. Git sevgilinin yanına. Onu öp, kokla. Kurtulduğu için Tanrı'ya şükret. Ve en önemlisi onu son defa görecekmiş gibi öp . Son defa görecekmiş gibi sev, sarıl...'' Koray ayağa kalktı.
-Neyse, ben kaçayım, biraz işim var,'' dedi. Koray uzaklaşırken,'' hey!'' diye bağırdı Serdar. Koray duraksayıp arkasına döndü.
-Evet?''
-Tavsiyelerin için sağol!'' Koray omzunu silkti, ''umarım işe yarar,'' dedi ve tekrar yürümeye devam etti.


Serdar çantasındaki kitabı aldı. Tereddütle, 'bu sefer nasıl sinirlerimi bozacak acaba?' diye düşündü. Kapağını açtı.

'' Senin sinirlerini bozmak benim işim. O salak çocuğun dediklerine kulak asarsan başına daha çok kötü işler gelir. Ben önemsenmemekten hoşlanmam, şimiden söyleyeyim. Bir de birşey daha söyleyeyim. Şu anda sevgilinden hoşlanan iki kişi var. Senden hoşlanan da bir kişi. Kim olduklarını kendin bul ama onlar sana ne kadar yakın olurlarsa, başlarına o kadar çok iş açarım. Bu oyununun ilk kuralıdır.
Şimdi, bugünkü eğlencem seninle olacak. Tanıdığın birisine zarar vereceğim...
Kim acaba?
Hım... Kimi gebertsem de seni çileden çıkarsam?!''
Serdar sinirden elinde tuttuğu kitabı sıkıyordu. Bakışları öfkeden donuklaşmıştı. Sırtından soğuk terler akıyordu.

'' Babanı öldürürsem mutlu olacak mısın? Nasıl olsa ondan nefret ediyorsun. Sana bir iyilik te yapmış olurum. Ama biliyorum ki buna 'evet' demeyeceksin. Hayır da desen sonuç değişmeyecek biliyorsun. Tamam, bugün babanı öldüreceğim...'' Sayfa bitti.

-Hayır!'' dedi Serdar öfkeyle. ''Bekle, hayır dedim.'' Ama arka sayfayı açtığında karakalemle çizilmiş bir resim gördü. Bir adam ofisteki çalışma masasının yanında, sırt üstü yatıyordu. Serdar hemen kitabı çantasına atıp, koşmaya başladı hastanenin çıkışına doğru.


Звезды ближе ко мне, чем когда-либо
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Şub 2009 21:10
Kanlı Kontes
Mangaka
Mangaka



Yaş: 31
Kayıt: 10 Arl 2007
Mesajlar: 644
Nerden: Elizabeth Bathory-Sensei'min yanından *-*
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

Kanlı Kontes
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-5-Evet mi? Hayır mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
İlk başta bayağı bir geç okuduğum için üzgünüm ama güzel bir Fan Fiction'mış tebrik ederim Yukiko-samacığım ^^ İlk başta Pelin'le aynı burç olmam hoşuma gitti yükselende yay olsaydı tam olurdu neyse. Bu kitaptaki karekterin ne gibi bir sorunu var onu tam olarak anlamadım. Bana 23 adlı bir film vardı onu hatırlattı. Orada da başında bir kitap vardı. Kitapta "eğer burada yazılan olaylarla kendi hayatınızı özleştirirseniz sakın okuamayın." gibi bir şey yazıyordu. Aslında pek benzemiyor da bir yönüyle nedense bana onu hatırlattı. Bu olayın işine bence Gülşah, Mustafa, Koray vs. kişiler de karışacak gibi. Ve bu kitaptaki adam Pelin'lerin ne düşündüğünü nereden biliyor? O kaza onun işi miydi? ki ben öyle zannediyorum. Neden yalnızca o kazadan üç kişi kurtulabildi? Sarp, Pelin Ve Koray o sadist kitabın yeni kurbanları mı olacak?.. Gerilim yönlerini güzel anlatmışsın ama kelime tasarrufu yapsan çok iyi olacak. Anlatım tarzın gerçekten başarılı (okudun mu bilmiyorum ya da bu yazarları tanıyor musun?) İpek Ongun, V.C. Andrews tadı aldım. Şey, ikinci olarak bazı kelime kullanımların tuhafıma gitti. Bazen hadi öyle mi denir diye düşündüğüm bile oldu. En basitinden Serdar'ın Pelin'e tatlım demesi. Belki ben sevgi sözcüklerini pek haz etmeyen bir insan olduğum için bu kadar aşk bana fazla gelmiştir Dil Çıkartıyor Benim ufak birde bir teorim var, Kitapın ortaklarından biri bu Sarp, Serdar, Koray, Pelin ve Gülşah adlı arkadaşların arasından. Ya da olmayadabilir, dışarıdan da olabilir. İkinci olarak akrep burcuyla koç burcu iyi anlaşır mıydı?.. Tabii, Gülşah'ın yükselenini yazmamışsın ama ben çok felaket anlaşıyorlar diye biliyordum. Demek ki yanılmışım Xd Serdar ve Pelin'in ilişkisi cennetten çıkma değil, yine Serdar'ın da yükselenini yazamışsın ama genelde kendimden biliyorum oğlak erkeklerini fazla mesefali bulurum ^^ bu da benim yükselenimle alakalı olabilir tabii. Bir de bir şeyi merak ettim Mustafa ve Koray'la ilgili biraz bilgi verebilir misin? Hani burçları, yükselenleri falan gibi. Çok güzel olmuş Yukiko- samacığım seni tüm kalbimle tebrik ediyorum ve devamını bekliyorum ^^


Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim

Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Şub 2009 15:22
mangaka_sym
Mangaka
Mangaka



Yaş: 37
Kayıt: 31 Tem 2008
Mesajlar: 2,085
Teşekkür: 983

Durumu: Çevrimdışı

mangaka_sym
Mangaka
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-6-Okumaya cesaretin var mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok güzel olmuş.... Hayranlık Besliyor Konuşmalarla doluydu ve harikaydı. Kayan Gözler Kayan Gözler Bu da ne acayip kitapmış öyle... Karşısındakiyle adeta konuşuyor. Kahkaha Atıyor Ben de buna benzer bir hikaye hatırlıyorum sanki. Ama Yukiko'cuğum sakın yanlış anlama... Senin bunları tamamen hayal gücünle yazdığını biliyorum. Benzer hikayeler elbet olabilir. Böylesine güzel bir bölümü ancak sen yazabilirdin zaten. Dedim ya herşeyden tatmin oldum. Eksik hiçbir şey göremedim. Mustafa'nın Pelin'den hoşlanma olayı önemli bir başlangış bana göre. Ama en merak ettiğim tabii ki Serdar'ın başına daha ne çoraplar örüleceği. İlk kurban olarak babasını seçildi. Belki de şimdiden öldüğünü düşünebiriz.
Devamını merakla ve sabırsızlıkla bekliyorum... Kayan Gözler Kayan Gözler Şık

http://www.youtube.com/watch?v=LuRuLqzuhbM
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Şub 2009 16:54
seras
Otaku (Level 4)
Otaku (Level 4)



Yaş: 33
Kayıt: 24 Nis 2008
Mesajlar: 260
Tanıtımlar: 8
Favori Anime & Manga: helsing,lovehinna,aysavaşçısı,elfenlied,death note,basilik,naruto
Nerden: bir bilene sorun U_U
Teşekkür: 4

Durumu: Çevrimdışı

seras
Otaku (Level 4)
İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Konu: Yanıt: İsimsiz Kitap-Bölüm-6-Okumaya cesaretin var mı?
Alıntıyla Cevap Gönder
inanmıyorumm yeni bölüm koydun ve benim haberim olmadımı hayırrrrrr gene son ben inanmıyorum ben yaa Madde
yukiko ben sana gerçekten hayranım edebi diline inşallah bol bol kan görürüz de içim rahatlar.Şu serdarıda ayır gitsin U_U çok süt çokk ben mustafayı daha çok sevdim Çok Mutlu tabi bana düşmez ama genede mustafa fanı oldum Çok Mutlu
yeni bölümü en kısa zamanda isteriz Kahkaha Atıyor

İnanılmaz gelebilir ama öm görme yeteneğim sıfır =_=
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
19 Şub 2009 6:17
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8 ... 12, 13, 14, Sonraki
7. sayfa (Toplam 14 sayfa) [ 137 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız