isim cuzeldu beendim xunlai cim gerçekten güzel bi bölümdü devam devam devam

teşekkür ederim

isim için ay prensesine teşekkür ediyorum

Ay mahcup ettiniz beni. Asıl ben teşekkür ederim, ismi koyduğun için.Ama seninki daha güzel "oraklı melek"
Benimki biraz daha klasik kaçıyor. 12 yaşındaki bir kızın elinden gelen bu kadar ne yaparsın Mazur görün.

Çok iyi ama konusu ilgimi çekmiyor. Ara ara bakıcam ilgimi çeken bişeler olursa okumaya başlicam

isim güzelde nerde hikayenin yeni bölümü xunlai cim

Prenses on iki yaşındaki bir kız diyerek kendini bu kadar küçümseme
Akıl yaşata değil baştadır sözü sana uygun



ultimateOMEGA, teşekkür ederim. Umarım ilgini çekmeye başlar.

Rei

sen ne zaman istedinde ben koymadım yeni bölümü birazdan koyacam.

Bu bölümde çok sevgili iki avcımlada tanışacaksınız... umarım seversiniz


Helga;

Léa salondan çıktığında gözle görülür bir rahatlık hakim oldu geniş salona. Yerdeki cesetlere baktım.
Ellerimi çırpmamla beraber Dirk yanımda belirdi. Dirk' ün elindeki dokunulmamış kan kadehini aldım. Gözlerini hayal kırıklığıyla devirdi. Soğuk elimi buzdan boynuna koydum;
-Bir şey mi var yoksa? (!)
-Ah hayır, herşey yolunda!
Yanımdan uzaklaşmak istediğini anladım; kolundan tuttum.
-Léa' yı...
-HAYIR!
Sesindeki korku beni afallatmıştı.
-Ne yaptı sana?
Kolumdan kurtuldu.
Küçümseyerek izledim onu. Onun gibi bir güzelliğe bukadar korkaklık hiç mi hiç yakışmıyordu.
Dirk, Léa dan ölümüne korkuyordu. Halbuki Léa Dirk' ü severdi. Belkide fazla sevmişti.
Siyah dağınık saçları, koyu mavi gözleriyle herkes severdi onu. Etrafıma bir bakındım. Kayda değer kimse kalmamıştı.


O gecede aptal vakit kayıplarıyla sıkıntı içerisinde geçti.


Ayaka;

O kızla beraber büyümüş olmama rağmen onunla yalnız başıma kuzeye doğru uzun bir yolculuğa çıkmak beni çok rahatsız ediyordu. Bir vampir avcısı olmasına rağmen bence avlanması gereken oydu. On gündür aralıksız yolculuk ediyorduk . Aramızda en ufak bir diyalog bile geçmemişti. Hiç konuşmuyor, emindim ki düşünmüyordu bile. Yolda gördüğümüz vampirleri sadece duygusuzca katlediyordu. Öldürmek için yaşıyordu o. Tıpkı kalbini almamız gereken “o” gibi.

Allegra kafasını hafifçe kaldırdı bana baktı. O donuk yeşil gözleriyle beni uzunca süzdü.
-Önüne bak.

İrkildim. Onu yarım saatten beri inceliyordum. Kafası öne oldukça eğik olmasına rağmen fark etmişti...



bu arada şu dirk ismini değiştirecem.

wahuuww yeni karakterler süper yaa yine çok güzel olmuş xunlaiciim

Güzel olmuş karakterler açılınca daha güzel olacaka tabiii...
Devamını bekliyorum...