Uyanış mı?, Diriliş mi? -> Sezon Sonu! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 12, 13, 14 ... 28, 29, 30, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Ben öyle sözleri çok kez buldum. Yeni bölümde de birkaç tane olacak.
Ölüm ile ilgili, dedim yaa. Belli değil. Hiç bilemem. Bir bakmışsınız, Lavie ömüş, bir bakmışsınız Sasuke, lotus veya Naruto ölmüş. Veya Sakura. Bilemem.

Ölüm ile ilgili, dedim yaa. Belli değil. Hiç bilemem. Bir bakmışsınız, Lavie ömüş, bir bakmışsınız Sasuke, lotus veya Naruto ölmüş. Veya Sakura. Bilemem.


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''

(Açılış ve kapanışları yazması uzun sürdüğü için artık yazmıyorum.)
BÖLÜM 19 - GELECEĞİN GEÇMİŞİ
Lotus gözlerini araladı. Doğruldu hafifçe. Metal bir şey hissetti. Gözlerini açınca, karşısında Lavie'yi buldu. Elindeki kılıcı Lotus'un boynuna dayamıştı. Tehdit gibi tısladı Lavie.
- Kalk artık yatalak. Dövüşümüz daha bitmedi.
- Evet, bitti.
Lotus tam kaçacaktı ki, Lavie kolundan tuttu. Takati, onunla dövüşmeye yetmezdi. Ama kaçış yoktu. Lavie kılıcını çekti ve selam verdi. Lotus da aynılarnı zorunluca tekrarladı. Ve birden iki kılıcın çarpışma sesi yankılandı salonda. Sonra Lavie bir kılıç darbesi ile Lotus'u duvara gömdü. Yanına gitti ve saçlarından öyle bir çekti ki, kızın kafası koptu. Sonra o kafaı, öfkeyle pencereye fırlattı. Pencereden izleyenler bu görüntü karşısında korkmuş, iğrenmiş ve bazıları şoka girmişlerdi. Fakat Lotus hiç bir şeye aldırmadan, gayet normalce gidip kafasını yerine taktı. Lavie şaşırmamıştı. O da bunu yapabiliyordu. Yine de öfkesini, şaşkınlığı bile dindiremezdi.
- Lotus, bana Jas'ı acı acı vereceksin. Onu senden öyle bir alacağım ki, ruhun bile parçalara ayrılacak.
- İmkansız şeyler üzerine kurulan hayaller, her zaman boş bir heves gibi öylece geçip giderler. Bunu sakın unutma.
Lotus öfekelenmişti. Lotus tam kılıcını Lavie'nin boğazına saplayacaktı ki, ani bir hareketle donup kaldı. Beyninde yankılanan ses, düşünmesini ve mantıklı hareket etmesini engelliyordu. O adar ki, bu ses onu öldürebilirdi bile. Ama o ölmüyordu. Ölmek için yalvaramıyordu bile. Çıldırmış gibiydi. Başını binbir zorlukla kaldırıp, gözlerini Lavie'ye yöneltti. Acımasızlığın parlak ışıkları, Lavie'nin gözlerini istila etmişti. Öldürebilirdi fakat öldürmemişti. Bir süre sonra ses kesildi. Neden Lavie onu öldürmemişti? Bu imkan elindeydi ve hayli hayli de kullanmayı isteyeceğinden emindi.
- Ben senin gibi değilim, Lotus. İnsanları öldürürüm ama onlara acı çektirmem. Acı çektireceksem de öldürmem.
Lotus çok sinirlenmişti. Artık yetmişti. Kısalan ve kızıla dönen saçları savruldu. Göz akı pembe, gözleri kırmızı olmuştu. Lavie çok şaşırmıştı fakat bu şaşkınlığı dönüşmesine engel olamıyordu. Uzayan ve beyazlaşan saçları, donuk bir gümüş rengi almış gözleri ile, ikisi de ayrı canavarlardı.
Olayları dışarıdan izleyen Sasuke içeri girmek istedi. Bu dövüşü durduracak ve Naruto'yu kurtaracaktı. Bir anlığına açılan kapıdan içeri sızdı ve ardından kapı kapandı. Sasuke, Naruto'yu bulmalıydı. O sırada bir inleme sesi kulağına çalınınca, Naruto'nun köşede mayışık olarak oturduğunu gördü. Onu sırtına attığı gibi dışarı attı.
Lavie, arkasında belirmiş olan beyaz kanatlarını parlatacak kadar büyük bir ''Shining Soul Ball' yaptı elinde. Lotus'un da ondan beri kalır yanı yoktu, çünkü o da '' Killed Love Ball'' yapmıştı. Birden dışarıda gündüzmüş gibi bir parlaklık oldu. Sanki güneş, yeryüzüne inmişti. İçerisi ise, görülmeyecek dercedeydi fakat dışarıdakiler, asıl içeriyi merak ediyorlardı. Çünkü parlaklıktan önce, bir çığlık duymuşlardı.
Lavie, faltaşı gibi açılmış olan gözlerini, eline yöneltti. Eli, Lotus'a denk gelmemişti. Ama Lotus'un eli de kendisine denk değildi. Karşısına dikkatlice bakınca, geçirdiği kişinin Sasuke olduğunu gördü. Kanlı ve parçalanmış yüzü, ona hafifçe gülümsüyordu. Lotus'a baktı, o da şaşkındı. Lavie, Sasuke'den elini yavaşça çıkardı. Çıkarırken bir kasın seğirdiğini hissetti. Bu kalbi olmalıydı. Öyle bir tempoyla atıyordu ki, yorulmuş gibiydi. Lotus da elini çekti. Sasuke gülümsedi ve hafifçe fısıldandı.
- Lavie....Kendine.... İ...yi... Bak....Ah....
Yere yığılan bedeni izledi Lavie. Hiç bir şey hissettmemişti. Duyguları donmuş, kalbi nasır tutmuş gibiydi. Lotus ise şaşkınca bakınıyor, hiç bir şeyi anamıyor gibi görünüyordu. O yine Sasuke'ye döndü. Neden hisleri bu kadar soğumuştu? Bilemeyecekti.
Aniden kapıların açılmasıyla, içeriye birçok kişi doluştu. Durumu camdan gören Sakura, koşup Sasuke'nin yanına koştu. Gözyaşları, parça parça edilmiş, lime lime olmuş bir yüze ve bedene aktı.
- CANİ! CANİ NASIL YAPARSIN,HA NASIL?! SEN BİR CANAVARSIN LAVİE! VE HEP ÖYLE KALACAKSIN! SENİ İSTEMİYORUZ! DEFOL! GİT! ÇIK GİT HAYATIMIZDAN!
Lavie sessizce Sakura'ya baktı. Birden Lotus kolundan çekti ve onu dört duvarın dışına götürdü. Başlayan yağmur, üzerlerindeki kanı temizliyordu. İkisi de normal formlarına dönmemiş, hala vahşiler gibi görünüyorlardı.
- Sasuke eğer yaşarsa beni affetmesin. Bunu hak etmedim. Ben bir canavarım. Sakura, sapına kadar haklı.
- Değilsin. Bu senin kaderindi. Bunusen istemedin, Lavie. Kaderini çizdiler. Bu çizimin sorumlusu da-
- Jas, değil mi? Hep onun yüzünden. Böyle olmaktan nefret ediyordum.
Artık Lavie'nin yüzünü yıkayan sadece yağmur damlaları değildi. Gözyaşları da akıyordu sessizce. O kadar öfkeli ve üzgündü ki, ne yapacağını bilemez duruma gelmişti. Sadece ağlayabiliyordu. Lotus, onun bu durumuna çok üzülmüştü.
- Özür dilerim Lavie. Ben de birçok acı çektim. Fakat-
- Sonucunda ne olduğunun farkında değilsin ama şu anda para için ruhunu bile satabilecek durumdasın Lotus!
- Sen kendine bak, istenmeyen çöp! Benim acılarım, yaşamım ve yaptıklarım sni ilgilendirmez.
- İllgilendirir. Çünkü sen ailemi, klanımı, hatta kendini bile kirlettin. Seni kurtarmayı denedim ama işe yaramadı.
- Ben bu yolu seçmedim. Hepsi Jas'ın suçu!
- Jas'ın suçu ama böyle olmayabilirdin! Bu elindeydi!
- Lavie, yeter. Böyle kavga etmekle bir yere varamayız. Sus artık ve ağlamayı kes. Olanla, ölene ağlanmaz. Hadi, gidelim.
- Nasıl ağlanmazmış ya? Nasıl? Hiç kimse, bu yaptıklarımızın birine bile dayanamazken, o , ikisine birden maruz kaldı. Yaşayamayacak ve asla bu köye bir daha adım atamayacağım.
- Üzülme. Onların kabahati. Sen de biliyorsun ki, benim sevildiğim hiç bir yer yok. Haydi, götür bizi buradan tatlım. Seninle yepyeni bir sayfaya, yeni bir kalemle, farklı çizgiler atacağız, tamam mı?
Lotus, bir anne şefkatiyle, Lavie'nin yanaklarından sızan yaşları sildi eliyle. Yağmur dinmiş, parlak Ay, geceye ışık saçmaya başlamıştı. Gümüş bir ejderha, üzerindeki kızıl saçlı kız ile birlikte, bilinmeyen topraklardaki yeni bir hayat için uçuyordu özgürce. Yaşamak için uçuyordu. İkisi de gecenin karanlığından korkmuyordu, çünkü karanlıktan korkanlar ışığa asla ulaşamazlardı. Bunu ezberlemiş, artık tek sahip oldukları şey olan cesaretleriyle, bu yaşam savaşında, başları dik olarak kazanmayı hedefliyorlardı. Biliyorlardı ki, yeni başlangıçlar, eski bitişleri geri dönmemek üzere silerdi. Dostlukları, yıllara göre aşınmamıştı bile. Sadece aptalca bir şekilde örtülmüş, kafaları saçmalıklarla şaşırtılmıştı. Ve artık tek bildikleri vardı, o da birlikte olmalarının uyandırdığı sevinçti.
Eski dostluklar, geçmişin kalıntılarına benzerler. Yeri geldiğinde, üzerlerindeki kumu iteler ve yüzeydeki güneşe merhaba derler....
İşte Merakla Beklenen Yeni Bölüm....
Umarım Beğenmişsinizdir....
Yazarınız Uchiha....
BÖLÜM 19 - GELECEĞİN GEÇMİŞİ
Lotus gözlerini araladı. Doğruldu hafifçe. Metal bir şey hissetti. Gözlerini açınca, karşısında Lavie'yi buldu. Elindeki kılıcı Lotus'un boynuna dayamıştı. Tehdit gibi tısladı Lavie.
- Kalk artık yatalak. Dövüşümüz daha bitmedi.
- Evet, bitti.
Lotus tam kaçacaktı ki, Lavie kolundan tuttu. Takati, onunla dövüşmeye yetmezdi. Ama kaçış yoktu. Lavie kılıcını çekti ve selam verdi. Lotus da aynılarnı zorunluca tekrarladı. Ve birden iki kılıcın çarpışma sesi yankılandı salonda. Sonra Lavie bir kılıç darbesi ile Lotus'u duvara gömdü. Yanına gitti ve saçlarından öyle bir çekti ki, kızın kafası koptu. Sonra o kafaı, öfkeyle pencereye fırlattı. Pencereden izleyenler bu görüntü karşısında korkmuş, iğrenmiş ve bazıları şoka girmişlerdi. Fakat Lotus hiç bir şeye aldırmadan, gayet normalce gidip kafasını yerine taktı. Lavie şaşırmamıştı. O da bunu yapabiliyordu. Yine de öfkesini, şaşkınlığı bile dindiremezdi.
- Lotus, bana Jas'ı acı acı vereceksin. Onu senden öyle bir alacağım ki, ruhun bile parçalara ayrılacak.
- İmkansız şeyler üzerine kurulan hayaller, her zaman boş bir heves gibi öylece geçip giderler. Bunu sakın unutma.
Lotus öfekelenmişti. Lotus tam kılıcını Lavie'nin boğazına saplayacaktı ki, ani bir hareketle donup kaldı. Beyninde yankılanan ses, düşünmesini ve mantıklı hareket etmesini engelliyordu. O adar ki, bu ses onu öldürebilirdi bile. Ama o ölmüyordu. Ölmek için yalvaramıyordu bile. Çıldırmış gibiydi. Başını binbir zorlukla kaldırıp, gözlerini Lavie'ye yöneltti. Acımasızlığın parlak ışıkları, Lavie'nin gözlerini istila etmişti. Öldürebilirdi fakat öldürmemişti. Bir süre sonra ses kesildi. Neden Lavie onu öldürmemişti? Bu imkan elindeydi ve hayli hayli de kullanmayı isteyeceğinden emindi.
- Ben senin gibi değilim, Lotus. İnsanları öldürürüm ama onlara acı çektirmem. Acı çektireceksem de öldürmem.
Lotus çok sinirlenmişti. Artık yetmişti. Kısalan ve kızıla dönen saçları savruldu. Göz akı pembe, gözleri kırmızı olmuştu. Lavie çok şaşırmıştı fakat bu şaşkınlığı dönüşmesine engel olamıyordu. Uzayan ve beyazlaşan saçları, donuk bir gümüş rengi almış gözleri ile, ikisi de ayrı canavarlardı.
Olayları dışarıdan izleyen Sasuke içeri girmek istedi. Bu dövüşü durduracak ve Naruto'yu kurtaracaktı. Bir anlığına açılan kapıdan içeri sızdı ve ardından kapı kapandı. Sasuke, Naruto'yu bulmalıydı. O sırada bir inleme sesi kulağına çalınınca, Naruto'nun köşede mayışık olarak oturduğunu gördü. Onu sırtına attığı gibi dışarı attı.
Lavie, arkasında belirmiş olan beyaz kanatlarını parlatacak kadar büyük bir ''Shining Soul Ball' yaptı elinde. Lotus'un da ondan beri kalır yanı yoktu, çünkü o da '' Killed Love Ball'' yapmıştı. Birden dışarıda gündüzmüş gibi bir parlaklık oldu. Sanki güneş, yeryüzüne inmişti. İçerisi ise, görülmeyecek dercedeydi fakat dışarıdakiler, asıl içeriyi merak ediyorlardı. Çünkü parlaklıktan önce, bir çığlık duymuşlardı.
Lavie, faltaşı gibi açılmış olan gözlerini, eline yöneltti. Eli, Lotus'a denk gelmemişti. Ama Lotus'un eli de kendisine denk değildi. Karşısına dikkatlice bakınca, geçirdiği kişinin Sasuke olduğunu gördü. Kanlı ve parçalanmış yüzü, ona hafifçe gülümsüyordu. Lotus'a baktı, o da şaşkındı. Lavie, Sasuke'den elini yavaşça çıkardı. Çıkarırken bir kasın seğirdiğini hissetti. Bu kalbi olmalıydı. Öyle bir tempoyla atıyordu ki, yorulmuş gibiydi. Lotus da elini çekti. Sasuke gülümsedi ve hafifçe fısıldandı.
- Lavie....Kendine.... İ...yi... Bak....Ah....
Yere yığılan bedeni izledi Lavie. Hiç bir şey hissettmemişti. Duyguları donmuş, kalbi nasır tutmuş gibiydi. Lotus ise şaşkınca bakınıyor, hiç bir şeyi anamıyor gibi görünüyordu. O yine Sasuke'ye döndü. Neden hisleri bu kadar soğumuştu? Bilemeyecekti.
Aniden kapıların açılmasıyla, içeriye birçok kişi doluştu. Durumu camdan gören Sakura, koşup Sasuke'nin yanına koştu. Gözyaşları, parça parça edilmiş, lime lime olmuş bir yüze ve bedene aktı.
- CANİ! CANİ NASIL YAPARSIN,HA NASIL?! SEN BİR CANAVARSIN LAVİE! VE HEP ÖYLE KALACAKSIN! SENİ İSTEMİYORUZ! DEFOL! GİT! ÇIK GİT HAYATIMIZDAN!
Lavie sessizce Sakura'ya baktı. Birden Lotus kolundan çekti ve onu dört duvarın dışına götürdü. Başlayan yağmur, üzerlerindeki kanı temizliyordu. İkisi de normal formlarına dönmemiş, hala vahşiler gibi görünüyorlardı.
- Sasuke eğer yaşarsa beni affetmesin. Bunu hak etmedim. Ben bir canavarım. Sakura, sapına kadar haklı.
- Değilsin. Bu senin kaderindi. Bunusen istemedin, Lavie. Kaderini çizdiler. Bu çizimin sorumlusu da-
- Jas, değil mi? Hep onun yüzünden. Böyle olmaktan nefret ediyordum.
Artık Lavie'nin yüzünü yıkayan sadece yağmur damlaları değildi. Gözyaşları da akıyordu sessizce. O kadar öfkeli ve üzgündü ki, ne yapacağını bilemez duruma gelmişti. Sadece ağlayabiliyordu. Lotus, onun bu durumuna çok üzülmüştü.
- Özür dilerim Lavie. Ben de birçok acı çektim. Fakat-
- Sonucunda ne olduğunun farkında değilsin ama şu anda para için ruhunu bile satabilecek durumdasın Lotus!
- Sen kendine bak, istenmeyen çöp! Benim acılarım, yaşamım ve yaptıklarım sni ilgilendirmez.
- İllgilendirir. Çünkü sen ailemi, klanımı, hatta kendini bile kirlettin. Seni kurtarmayı denedim ama işe yaramadı.
- Ben bu yolu seçmedim. Hepsi Jas'ın suçu!
- Jas'ın suçu ama böyle olmayabilirdin! Bu elindeydi!
- Lavie, yeter. Böyle kavga etmekle bir yere varamayız. Sus artık ve ağlamayı kes. Olanla, ölene ağlanmaz. Hadi, gidelim.
- Nasıl ağlanmazmış ya? Nasıl? Hiç kimse, bu yaptıklarımızın birine bile dayanamazken, o , ikisine birden maruz kaldı. Yaşayamayacak ve asla bu köye bir daha adım atamayacağım.
- Üzülme. Onların kabahati. Sen de biliyorsun ki, benim sevildiğim hiç bir yer yok. Haydi, götür bizi buradan tatlım. Seninle yepyeni bir sayfaya, yeni bir kalemle, farklı çizgiler atacağız, tamam mı?
Lotus, bir anne şefkatiyle, Lavie'nin yanaklarından sızan yaşları sildi eliyle. Yağmur dinmiş, parlak Ay, geceye ışık saçmaya başlamıştı. Gümüş bir ejderha, üzerindeki kızıl saçlı kız ile birlikte, bilinmeyen topraklardaki yeni bir hayat için uçuyordu özgürce. Yaşamak için uçuyordu. İkisi de gecenin karanlığından korkmuyordu, çünkü karanlıktan korkanlar ışığa asla ulaşamazlardı. Bunu ezberlemiş, artık tek sahip oldukları şey olan cesaretleriyle, bu yaşam savaşında, başları dik olarak kazanmayı hedefliyorlardı. Biliyorlardı ki, yeni başlangıçlar, eski bitişleri geri dönmemek üzere silerdi. Dostlukları, yıllara göre aşınmamıştı bile. Sadece aptalca bir şekilde örtülmüş, kafaları saçmalıklarla şaşırtılmıştı. Ve artık tek bildikleri vardı, o da birlikte olmalarının uyandırdığı sevinçti.
Eski dostluklar, geçmişin kalıntılarına benzerler. Yeri geldiğinde, üzerlerindeki kumu iteler ve yüzeydeki güneşe merhaba derler....
İşte Merakla Beklenen Yeni Bölüm....
Umarım Beğenmişsinizdir....
Yazarınız Uchiha....


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''

Güzel olmasına güzel de..
Şu kafa kopmalar bana saçma geliyor. Kafa kopuyor, gidiyor takıyor. Kafa kopuyor, bedenle birleşiyor. İmmortality farklı bir olay. Ama olan olmuş bir kere. Olanla ölene ağlanmaz. : D
Birde Lotus'la çok kolay barıştı, hemen uyum sağlandı. Buda bence çok hoş değil. 2 gün öncesine ''geberteceğim onu.'' Bugün se, ''Canımsın Lotus, canımsın Lavie'' oldular.
Ama Sasuke'nin öldürücü bir yara alması, bu açıkları kapattı sanırsam. Sasuke aşk uğruna ölümü göze alacak ha.. asdvkacjlv
Açıkçası, pek bir sorun yok. Sadece şu kafa kopma sahneleri (tamam kopuyor da, birleşmesi...) hoşuma gitmiyor. Hidan'dan örnek aldın desem, olmaz. İmmortal. Kafası kopunca kendi birleştiremiyor. Yanında hastane gibi Kakuzu var. Ha bire dikiş atıyor.
Şöyle yapsaydın. Saçlarını o kadar çekti ki, kafası koptu. Ardından Kakuzu geldi, dikti gitti. devam ettiler. Bu daha mantıklı gelirdi. xd
Neyse, devam devam.
Şu kafa kopmalar bana saçma geliyor. Kafa kopuyor, gidiyor takıyor. Kafa kopuyor, bedenle birleşiyor. İmmortality farklı bir olay. Ama olan olmuş bir kere. Olanla ölene ağlanmaz. : D
Birde Lotus'la çok kolay barıştı, hemen uyum sağlandı. Buda bence çok hoş değil. 2 gün öncesine ''geberteceğim onu.'' Bugün se, ''Canımsın Lotus, canımsın Lavie'' oldular.

Ama Sasuke'nin öldürücü bir yara alması, bu açıkları kapattı sanırsam. Sasuke aşk uğruna ölümü göze alacak ha.. asdvkacjlv
Açıkçası, pek bir sorun yok. Sadece şu kafa kopma sahneleri (tamam kopuyor da, birleşmesi...) hoşuma gitmiyor. Hidan'dan örnek aldın desem, olmaz. İmmortal. Kafası kopunca kendi birleştiremiyor. Yanında hastane gibi Kakuzu var. Ha bire dikiş atıyor.
Şöyle yapsaydın. Saçlarını o kadar çekti ki, kafası koptu. Ardından Kakuzu geldi, dikti gitti. devam ettiler. Bu daha mantıklı gelirdi. xd
Neyse, devam devam.


Lavie ile Lotus bir nevi kanki oldular he....hmmm...
Ama bence uzun sürmez bu....
Bu ikisinin de biraz psikolojileri bozuk gibi geldi...
Tam akrabalar yani....
Dedim ya böyle gitmez bence.. En azından Lotus'a güven olmaz....

Ama bence uzun sürmez bu....

Bu ikisinin de biraz psikolojileri bozuk gibi geldi...

Tam akrabalar yani....
Dedim ya böyle gitmez bence.. En azından Lotus'a güven olmaz....



Anammmmmmm kız caniş ben senden harbi harbi tırsıyorum artık.
Duvar yıkmalar, kafa koparmalar.Güzelim Sasuke bitti mi yani
Öldü mü
Ya yapma kankiş yaaaaa...Bu ne agresiflik azıcık sakin ol.Sen dün akşam bi hışımla neler yaptın yaaa...Tamam kabul az buz bişey değildi de, sonra ne güzel kahkahalara boğulduyduk hane.
Senin sinirin geçmedi mi yani...
Tamam relax geçecek bu günler, teknik nefes çalışmaları yap bak, çok iyi geliyo. 










mangaka_sym yazmış:
Bir yerde haklısın. Lotus'a ben bile güvenmem. Ve evet, ikisinin de psikolojileri bozuk, özellikle Lotus'unki.
Kankalık.... Bilemeyeceğim. Lotus ile Lavie kanka... Kulağa saçma geliyor.
Kafa kopmaları ve birleşmelerini felan öğreneceksiniz yakında. Ben o konuda daha fazla bir yorum yapamayacağım. Çok ipucu vermiş olururm ama şunu bilin: Lavie'nin birleşmesi Dolunay'dan geliyor. Bu yüzden birleşebiliyor. Ama bu birleşmeler iyi değil çünkü her birleştirmesinde bir yerinden (neresi olduğunu söylemem) bir parça eksiliyor ve o yer kaybolunca felaketler olur. Yine de ölmemesi de lazım, yoksa Dolunay ortaya çıkar. Biraz anlamışsınızdır.
Lotus'unki içinse yorum yok. Onunkini öğrenirsiniz meraklı kuzucuklarım.

Prenses, ben zaten bu bölümü yazmıştım. Sonra bilmem kaç dakika girmeyince giriş yapın diyor ya, öyle oldu, hepsi silindi. Sinirlendim, sizinle konuştuktan sonra blgisayarı kapatıp, biraz oyalandım. Sonra yine açtım, hadi babam bu sefer baştan yaaz.... İlk yazdığım çok daha güzel olmuştu. Ama olsun. Yazım hataları, gecenin köründe yazdığım için çok olabilirler. Bir de, yeni bölümleri haftada bir yazmıyorum. Kafama ne zaman eserse veya ilham gelirse yazarım. Yoksa çok çirkin olur.
İşte yazarınız yorumlarını yaptı....
Zaplamayın, buradayız...


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''


Kafalar konusunda Akatsukiye katılıyorum. Sasuke konusundada. Bu karakter animede ölmek bilmiyor. Bari burda ölsün, Sakurayıdı yanında götürsün
Lotus umarım Lavieye arkadan birtane sağlam geçirirde....
Heheheh, çok güzel olmuş...
devamını çabucak okumak isterizzzzz

Lotus umarım Lavieye arkadan birtane sağlam geçirirde....
Heheheh, çok güzel olmuş...

devamını çabucak okumak isterizzzzz

Sasuke konusunda bilemem. Belki ölür. (Aslında ölmesini isterdim de, planladığım çok şey var. ) Sakura'ma laf yok, lütfen.
Lotus mu Lavie'ye, Lavie'mi Lotus'a geçirir, bilemem.
(Şimdi ''Sen ne biliyorsun kızım ya?'' diceksiniz ama banane.
)

Lotus mu Lavie'ye, Lavie'mi Lotus'a geçirir, bilemem.
(Şimdi ''Sen ne biliyorsun kızım ya?'' diceksiniz ama banane.


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''


13. sayfa (Toplam 30 sayfa) [ 296 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |