Uyanış mı?, Diriliş mi? -> Sezon Sonu! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 19, 20, 21 ... 28, 29, 30, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
evet istiyorum anlamakta biraz zorlanıyorum sen bana atı ver ver bir zahmet ama genede çok beğendim yaşasın sasuke
Bitmemesine çok sevindim
Bu arada bana sorarsanız tüm fanfic yazarlarında kimsenin anlayamadı bir yan var
(çünkü bütün yazarlar karmaşık oluyor
)
belkide bu yüzden gecenin yarılarına kadar öykülerimizi yazmakla uğraşıyoruz ders çalıssaydık çoktan uyumuş olurduk
bence o hikayelerde bir nebzede olsa duygularımız yanlızlıklarımız yaşadıklarımız ve hayallerimiz yatıyor
çok felsefik mi oldu sankim
tüm fanfic yazarları yanlızlığı seviyor ve tam anlamıyla kavranamıyor(yoksa vampirmiyiz
)nih nih nih ayrıca hep geç saatlerde yazıyoruz öykülerimizi yok yok kesin vampiriz biz 

Bitmemesine çok sevindim

Bu arada bana sorarsanız tüm fanfic yazarlarında kimsenin anlayamadı bir yan var
(çünkü bütün yazarlar karmaşık oluyor

belkide bu yüzden gecenin yarılarına kadar öykülerimizi yazmakla uğraşıyoruz ders çalıssaydık çoktan uyumuş olurduk


çok felsefik mi oldu sankim

tüm fanfic yazarları yanlızlığı seviyor ve tam anlamıyla kavranamıyor(yoksa vampirmiyiz


İnanılmaz gelebilir ama öm görme yeteneğim sıfır =_=



Lotus...
Güzel ve farklı bir bölüm olmuş. Lotusun şeytanlığını tekrar hissetmek istyorum. Böylede iyi ama.
Devamını bekliyorum.
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^

İpucu: (Özellikle de Xunlai için.) Lotus'un şeytanlığı ve neden bu kadar dışadönük fakat içine kapanık birisi olduğu (benim gibi) görülecektir.
Seras güzel bir noktaya değindi. Ben hikayelerimi gecenin köründe yazmam. Ama kesinlikle yalnızken yazarım. Yanıma birisi gelirse hikayenin devamını berbat yazarım.
Neyse, ben kendimi daha çok Lotus'a benzetiyorum. Lavie'ye değil. Yani, lotus birçok şeye zorlanmış ve istemeden bu hale getirilmiş, çaresi olmadığını bilen ve artık başka yolu olmadığı için şeytanlığa dönük bir kız. Onu ruhsal açıdan tanımlamak çok ama çok zor.
Lavie'nin ise tam anlamıyla psikolojisi bozuk. Krtulmaya çalıştı fakat ne iyi ne kötü olabildi. Kötü olmaktan beter bir şekilde arada sıkıştı. Geçmişi unutulmaz acılar ve kendisiyle ilgili dışalamar, suçlamalar vb. ile dolu olduğu için geçmişiyle fazlasıyla takıntılı. Bu durum onu anlaşılmaz kılıyor.
İkisi de benim karakterlerim ama bazen kesinlikle onlarınki kadar kötü bir çocukluk geçirmediğime dua ediyorum. Nasıl başlarsan öyle biter.

Seras güzel bir noktaya değindi. Ben hikayelerimi gecenin köründe yazmam. Ama kesinlikle yalnızken yazarım. Yanıma birisi gelirse hikayenin devamını berbat yazarım.
Neyse, ben kendimi daha çok Lotus'a benzetiyorum. Lavie'ye değil. Yani, lotus birçok şeye zorlanmış ve istemeden bu hale getirilmiş, çaresi olmadığını bilen ve artık başka yolu olmadığı için şeytanlığa dönük bir kız. Onu ruhsal açıdan tanımlamak çok ama çok zor.
Lavie'nin ise tam anlamıyla psikolojisi bozuk. Krtulmaya çalıştı fakat ne iyi ne kötü olabildi. Kötü olmaktan beter bir şekilde arada sıkıştı. Geçmişi unutulmaz acılar ve kendisiyle ilgili dışalamar, suçlamalar vb. ile dolu olduğu için geçmişiyle fazlasıyla takıntılı. Bu durum onu anlaşılmaz kılıyor.

İkisi de benim karakterlerim ama bazen kesinlikle onlarınki kadar kötü bir çocukluk geçirmediğime dua ediyorum. Nasıl başlarsan öyle biter.


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''







Bu resmi bir yıl önce internetten indirmiştim, çok tatlı diye. Bir göz rengi değişimi ile şıp diye lavie oluverdi şimdi.


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''

Upuzun bir aranın ardından, yine karşınızdayım.
BÖLÜM 22 - Sessizliğin Sesi
Ormanda telaşlıca koşturan Kintada, Jas'ı hiçbir yerde bulamamanın krokusu iinde kıvranıp duruyordu. Noda'nın tesellilerine rağmen, edişesi tek gıdım azalmamıştı. Aksine, elindeki jabarandum'un Jas'ın yerini tespit edememesi, iyice telaşlandırmıştı onu. 7 yaşndaki oğlancık nereye gidebilirdi ki? Bir an ciddiliğe büründü ve:
- Tek bir çaremiz kadı Noda, dedi. Noda'nın gözleri faltaşı gibi açıldı ve karşı çıkmak istedi ama Kintada onun ağzını tek bir el hareketiyle kapattı. Noda sinirlenmişti ama Kintada'nın bunu yapmasına izin veremezdi. Acaba Jas'ın sırrını Kintada'ya söylemeli miydi?
*************************************
Aynı anlarda Sakura, çiçekcide idi. İno ile hazırlanıp çıkacaklardı fakat içeri küçük cadının girmesiyle Sakura'nın elindeki çiçek yere düştü.
- Lavie... Sen... Ama nasıl olur? Son gördüğümde fazlasıyla... sapasağlamdın...
- Öyleydim ama Sakura, sen anlayamazsın. Sen asla anlayamazsın ve anlamayacaksın. Neyse... Bu konuyu geçmişe gömmeliyiz. Şimdi, üç tane gül alabilir miyim? Birisi sarı, biri kırmızı, diğeri de beyaz olsun.
İno, şaşkınlıkla çiçekleri derledi, verdi ve tam ağzını açacakken Lavie sözünü kesti.
- Al, üstü kalsın. Sorun değil.
Lavie, Sakura'nın tahmin ettiği gibi hastane yönüne değil, tam aksine mezarlığa gidiyordu. İno, son anda Lavie'nin güllerden birisini siyaha çevirdiğini farketti.
******************************
Lotus, endişelenmeye başlamıştı. Neden bu kadar geç kalmıştı? Hani ona bedenini bulmada yardım edecekti? İçinden ne kadar da yalancı diye geçirdi. Sonra bir düşündü; ne zaman doğru söylemişti ki? Aniden burnuna çalınan ramen kokusuyla ayıldı. Evden çıktı ve köprünün oraya kadar koştu. Naruto, elindeki sıcacık ramenle yürüyordu. Lotus, az önce patates doğrarken kullandığı bıçağın elinde olduğunu fark etti. Onu Naruto'nun üstünde kullanmaktan çekinmeyecekti...
*******************************
Kanami, boyut kalbini açtı ve Jas'ın yakarmalarına aldırmadan içine attı zavallı oğlanı. Sonra da sinsi sinsi güldü. Aniden arkasından gelen bir sesle irkildi.
- Çok değişmişsin. Hani benim takım arkadaşım Kanami? Hani Talec'e acıyan ve ona her zaman çikolata damlacıklı çikolata götüren Kanami?
- O Kanami öldü. O Kanami, artık o kızı arıyor. Hayatının anlamsızlığını ona gösteren küçük kızı...
Gelen kişi, Sotu'dan başkası değildi. Büyümüş, saçları uzamıştı. Belindeki kılıcını sıkı sıkı tutuyordu.
- Geleceğimi biliyordun, o yüzden Gölge'leri yolladın, değil mi?
- Sotu, ben... Ben çok değiştim. İstemeden.... Evet, biliyordum fakat içimden seni öldürme isteği geldi ve bastıramadım.
Kanami'nin gözlerinden yaşlar gelmişti. Sotu'ya sarıldı. Ağlıyordu. Bir şeytanın gözyaşları mıydı akanlar yoksa?
**********************************
Geceydi. Lavie, peşindeki ruhla birlikte eve dönüyordu. Mezarlıktaki kuzeni lotus'u ziyaret etmek, ona gerçekten iyi geliyordu. Onu anlayan tek kişiydi Lotus ve öldüğünde bile gülümsemişti. Ama şimdi... Şimdi sadece bir kuklaydı. Kendisi neydi sanki? Orochimaru'ya ''baba'' dediği bile duyulmuştu. Ona ruhunu sattığı gün, Lotus'un öleceğini nereden bileilirdi ki?... Hem de onu kendisinin öldüreceğini...
**********************************
- NE?!!! Noda sana inanamıyorum! Seni Tiretia'dan almakla iyi yapmamışım demek ki! Neden daha önce söylemedn?! Şimdi onu kurtarmış olabilirdik!
- Lütfen beni oraya gönderme!! Benim tüylerimi tıraş etmekle tehdit etti beni! Yapoacağım bir şey yoktu! Lütfen Kintada, beni yollama Tiretia'ya...
- Yollamayacağım çünkü lazımsın. Mitaraki'yi açmalı ve LoLa'yı çağırmalıyız. Artık onlara her şeyi açıklamalıyız. 7 yaşındaki çocuk, nasıl böyle bir şey yapar?!!!
*********************************
Kintada böyle söylenirken, iki sevgili el ele ölmüşlerdi. Artık Kanami, yaptıklarının cezasını cehennemde çekecekti. Sotu ise sabırla onu bekleyecekti. Jas'ı ancak Noda kurtarabilirdi artık...
*********************************
Lavie neden mezara gitti? Lotus için neden ölü dedi? Kintada2nın çağıracağı LoLa kim? Noda'nın sırrı ne? Jas'ın sırrı ne? Lotus kimden ve niçin bahsediyordu?
Gelecek bölümde...
Bizi izlemeye devam edin. (Mangaka'dan kaptım yaa.)
Yazarınız, Uchi...
Yorumlarınızı Uchi'den esirgemeyin!

BÖLÜM 22 - Sessizliğin Sesi
Ormanda telaşlıca koşturan Kintada, Jas'ı hiçbir yerde bulamamanın krokusu iinde kıvranıp duruyordu. Noda'nın tesellilerine rağmen, edişesi tek gıdım azalmamıştı. Aksine, elindeki jabarandum'un Jas'ın yerini tespit edememesi, iyice telaşlandırmıştı onu. 7 yaşndaki oğlancık nereye gidebilirdi ki? Bir an ciddiliğe büründü ve:
- Tek bir çaremiz kadı Noda, dedi. Noda'nın gözleri faltaşı gibi açıldı ve karşı çıkmak istedi ama Kintada onun ağzını tek bir el hareketiyle kapattı. Noda sinirlenmişti ama Kintada'nın bunu yapmasına izin veremezdi. Acaba Jas'ın sırrını Kintada'ya söylemeli miydi?
*************************************
Aynı anlarda Sakura, çiçekcide idi. İno ile hazırlanıp çıkacaklardı fakat içeri küçük cadının girmesiyle Sakura'nın elindeki çiçek yere düştü.
- Lavie... Sen... Ama nasıl olur? Son gördüğümde fazlasıyla... sapasağlamdın...
- Öyleydim ama Sakura, sen anlayamazsın. Sen asla anlayamazsın ve anlamayacaksın. Neyse... Bu konuyu geçmişe gömmeliyiz. Şimdi, üç tane gül alabilir miyim? Birisi sarı, biri kırmızı, diğeri de beyaz olsun.
İno, şaşkınlıkla çiçekleri derledi, verdi ve tam ağzını açacakken Lavie sözünü kesti.
- Al, üstü kalsın. Sorun değil.
Lavie, Sakura'nın tahmin ettiği gibi hastane yönüne değil, tam aksine mezarlığa gidiyordu. İno, son anda Lavie'nin güllerden birisini siyaha çevirdiğini farketti.
******************************
Lotus, endişelenmeye başlamıştı. Neden bu kadar geç kalmıştı? Hani ona bedenini bulmada yardım edecekti? İçinden ne kadar da yalancı diye geçirdi. Sonra bir düşündü; ne zaman doğru söylemişti ki? Aniden burnuna çalınan ramen kokusuyla ayıldı. Evden çıktı ve köprünün oraya kadar koştu. Naruto, elindeki sıcacık ramenle yürüyordu. Lotus, az önce patates doğrarken kullandığı bıçağın elinde olduğunu fark etti. Onu Naruto'nun üstünde kullanmaktan çekinmeyecekti...
*******************************
Kanami, boyut kalbini açtı ve Jas'ın yakarmalarına aldırmadan içine attı zavallı oğlanı. Sonra da sinsi sinsi güldü. Aniden arkasından gelen bir sesle irkildi.
- Çok değişmişsin. Hani benim takım arkadaşım Kanami? Hani Talec'e acıyan ve ona her zaman çikolata damlacıklı çikolata götüren Kanami?
- O Kanami öldü. O Kanami, artık o kızı arıyor. Hayatının anlamsızlığını ona gösteren küçük kızı...
Gelen kişi, Sotu'dan başkası değildi. Büyümüş, saçları uzamıştı. Belindeki kılıcını sıkı sıkı tutuyordu.
- Geleceğimi biliyordun, o yüzden Gölge'leri yolladın, değil mi?
- Sotu, ben... Ben çok değiştim. İstemeden.... Evet, biliyordum fakat içimden seni öldürme isteği geldi ve bastıramadım.
Kanami'nin gözlerinden yaşlar gelmişti. Sotu'ya sarıldı. Ağlıyordu. Bir şeytanın gözyaşları mıydı akanlar yoksa?
**********************************
Geceydi. Lavie, peşindeki ruhla birlikte eve dönüyordu. Mezarlıktaki kuzeni lotus'u ziyaret etmek, ona gerçekten iyi geliyordu. Onu anlayan tek kişiydi Lotus ve öldüğünde bile gülümsemişti. Ama şimdi... Şimdi sadece bir kuklaydı. Kendisi neydi sanki? Orochimaru'ya ''baba'' dediği bile duyulmuştu. Ona ruhunu sattığı gün, Lotus'un öleceğini nereden bileilirdi ki?... Hem de onu kendisinin öldüreceğini...
**********************************
- NE?!!! Noda sana inanamıyorum! Seni Tiretia'dan almakla iyi yapmamışım demek ki! Neden daha önce söylemedn?! Şimdi onu kurtarmış olabilirdik!
- Lütfen beni oraya gönderme!! Benim tüylerimi tıraş etmekle tehdit etti beni! Yapoacağım bir şey yoktu! Lütfen Kintada, beni yollama Tiretia'ya...
- Yollamayacağım çünkü lazımsın. Mitaraki'yi açmalı ve LoLa'yı çağırmalıyız. Artık onlara her şeyi açıklamalıyız. 7 yaşındaki çocuk, nasıl böyle bir şey yapar?!!!
*********************************
Kintada böyle söylenirken, iki sevgili el ele ölmüşlerdi. Artık Kanami, yaptıklarının cezasını cehennemde çekecekti. Sotu ise sabırla onu bekleyecekti. Jas'ı ancak Noda kurtarabilirdi artık...
*********************************
Lavie neden mezara gitti? Lotus için neden ölü dedi? Kintada2nın çağıracağı LoLa kim? Noda'nın sırrı ne? Jas'ın sırrı ne? Lotus kimden ve niçin bahsediyordu?
Gelecek bölümde...
Bizi izlemeye devam edin. (Mangaka'dan kaptım yaa.)
Yazarınız, Uchi...

Yorumlarınızı Uchi'den esirgemeyin!


''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''

süüppersin canım
son mon deyince ilk bi ürktüm ama sonra sevindim yanlış annaşılma oluncaa
aaaa ama lavie yürüyemicek mi oooofff yazık ya 



*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]


20. sayfa (Toplam 30 sayfa) [ 296 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |