Of bu film! Beklediğimden daha iyiydi. Bana göre bi film değildi ama izletti yine de hele şu müzik harika gerçekten. [Bağlantı]

Imm onun haricinde; bu filmi izlemeden önce arkadaşım sevgilisinden bahsediyordu. Kız başka bir çocuğa yazıyordu ve artık arkadaşımı sevmiyordu halbuki bizimki hala seviyordu kızı deli gibi, bu filmden bikaç gün sonra da çıkmaya başladılar onlar ve mercimeği fırına verdiler yani... Saatlerce derdini dinlemiştim sonra sabah 6'da da bu filmi izlemiştik üzülmüştüm baya. O yüzden farklı bir etkisi var bende

başkaldırı dediğin şey birşeyleri değiştirmek amacıyla yapılır, değişmesini istemiyorsan başkaldırı yapmazsın zaten. çevrene ve kendine hiç bir faydan olmadan belli şeyler vasıtasıyla kendini tüketmek, bir köşede hayıflanmak, statik kalmak ve buna "başkaldırı" demek sadece kendin yaptığın uğraşa karizmatik bir kulp bulma çabasıdır.

birşeyleri değiştirmek mi istiyorsun? en küçükten başla, önce kendini değiştir, sonra içeriği ne olursa olsun çevrendeki insanlara yardım et bahaneler uydurmadan, sürekli gelişme ve geliştirme halinde ol, entelektüel tarafını paylaş, vb. Bunun gibi şeylerle hiç farkında olmadan çok büyük şeylere sebep olabilir insan, yola çıkmak için cesaret bekleyen birilerine ilham verir.

Her gece barlarda sürtüp, alkol tüketip, seks yapmak, ve buna başkaldırı demek? bunlar ne seni, ne de çevreni değiştirir. ha bunları yapmak ve zevk almak elbette bir tercih meselesidir, kimseye de hesap vermek düşmez ama bunlara "başkaldırı" dersen "başkaldırı" için zamanında hayatlarını bile ortaya koyan insanlarla utanmadan kendini aynı kefeye koyar ve büyük saygısızlık etmiş olursun.

Ben "Bu adamlar birer başkaldırış timali" demiyorum. Ama başkaldırışı şöyle böyle olmalı diye kalıplara da koyamazsın. Hem değişen bi' şeyler olmalıysa onlar da kendi düzenlerini değiştirmiş adamlar sonuçta.

Kesinlikle değil, başkaldırı bile tek tipleşmiş olur dediklerine göre. Sistem beni tüketiceğine ben kendimi tüketirim diyip kendini kendi istediği şekilde tüketen bi insan ve herhangi bi ideoloji veya olay için çevrede ki insanları etkileyen, harekete geçiren insan arasında ne fark var? İsteyen bireysel, isteyen toplumsal bi biçimde yapar bunu.
Yol yöntem farklıdır ama ikiside aynı şeyi yapmıştır, bir şeye karşı gelmiştir. Yani bütün ülke, bi anda alkole abansa, sevişse, deli gibi eğlense coşsa o zaman mı başkaldırı, tek bir kişi yapsa zaman kaybı ve tüketim?
Tabi ki amaç, etki değişir. Hatta kimisine göre hoş değildir, hangimizin ailesi protesto amaçlı üniversite sınavlarına girmicem dese destekler? Ama buda bir başkaldırı değil mi? Aileye göre delilik ama çocuk için mücadele. Yani olayın değeri herkese farklı gelebilir bunu "aaaa bunla bunu bir tutamayız" gibi bi genelleme yanlış olmazmı?(Tam toparlayamıyorum, dağıtmakta istemiyorum konuyu. Kendimide tam ifade edemedim güzelce ama örnekler kopuk olsada umarım anlamışsınızdır ne demek istediğimi)

deli gibi sevişerek karşı gelmek? toplumlar sevişerek birşeyleri değiştirebilse bunu seve seve yaparlardı inan buna. bir insan faydalı bir aksiyom da bulunmadan nasıl faydalı olabileceğine inanır, ya da nasıl bir şeyleri değiştirebildiğine inanır buna akıl sır erdiremiyorum. sakın yanlış anlama olay burada kesinlikle "alkol kötüdür, günahtır, sevişmek pis kakadır" falan değil. kusura bakma ama bunlarla başkaldırdığına inanıyorsan sadece kendini kandırırsın. hayatın ilerledikçe de ne kendinde ne de çevrende hiç bir şeyi değiştirmediğini, sadece kendi yaşadığın hayata karizmatik bir kulp taktığını acı içinde fark edersin.

zaten bu işlerle bulunduğu yönetim sistemlerine karşı sonuna kadar, hatta savaşarak karşı koymuş, binlerce insana esin kaynağı olmuş kişilerle aynı işi yaptığına inanıyorsan bu tartışma burda benim için temelli olarak bitmiştir.

eleştirdiğin (benim de eleştirdiğim) öss sistemine girmemek ne sana, ne çevrene, ne de bu dünyadaki hiç kimseye bir fayda sağlamaz, değiştirmez. bu yüzden bu bir başkaldırı değildir, başka bir şeydir ama onu söylemek istemiyorum. sistemi değiştirmek istiyorsan eleştirdiğin sistemden daha iyi bir çözüm üretmediğin sürece yaptığın tek şey bebek gibi bi köşede mızmızlanmak olur. "Fare dağa küsmüş, dağın haberi bile olmamış" misali.

somut adımlar atmadığın sürece çevrendeki "simgesel hareket etmeyen" insanların kurduğu sistemlerle kurallarla yaşamaya mahkumsun. sende ömrünün sonuna kadar bi köşede sızlanırken bulursun kendini. acı ama gerçek bu.

Bana göre 35+ yaşında ergenliğe henüz girmiş iki kişinin beyinlerinin bacaklarının arasında olduğu ve her daim dumanlı kafayla dolaşmayı bir nişan olarak gösteren, neyi amaçladığı belirsiz bir film...

yukarılarda bir yerlerde "baş kaldırmak"tan bahsedilmiş, buyrun efendiler size başkaldırı noktasında özet öğütler:

Bir taş at.
Bir taş daha at.
Bir şiir ateşle. Bir yumruk yükselt.
Sesini yükselt.
Bir çocuk yetiştir.
Bir maske tak.
Duvara bir slogan yaz.
Şehitleri an.
Bir hayal kur.
Bir barikat kur.
Tarihine sahip çık.
Sokaklara sahip çık.
Bir slogan at.
Bir kurşun at.
Bir tohum ek.
Bir ateş yak.
Bir cam kır.
Terle.
Sahte belge düzenle.
Bir bildiri bastır.
Bir kanun kaçağını barındır.
Bir yara sar.
Bir dosta sevgi göster.
Silahını temizle.
Hakikati söyle.
Bir miting düzenle.
Arkanı kolla.
Gökyüzüne bak.
İz bırakma.
İşçilerden öğren.
Bir yoldaşa öğret.
Bir hücreyi ziyaret et.
Bir savaş esirini kurtar.
FBI'ın gizli dosyalarını çal.
Kendi kalbini çal.
Parolayı aklında tut.
Bir aynasızı silahsızlandır.
Bir füzeyi çalışmaz hale getir.
Bir fıkra anlat.
Bir plan yap.
Bir ümit ışığı gör.
İsmini değiştir.
Bir teoriyi test et.
Bir dogmaya meydan oku.
Korkunu kullan.
Bir damla gözyaşı akıt.
Haritayı incele.
Hainlerle hesaplaş.
Ağırlığını hakkıyla taşı.
Biraz daha ağırlık kazan.
Sevmek için mücadele et.
Sevdiğini bir daha söyle.
Sınırı aş.


Malcolm X

Bir kaç diyalog dışında göze çarpan, mükemmelitesi olan bir film değildi.
Fakat,
O şarkılar için iyi ki izlemişim dedim.Yukarıda link atılmış gerçi ama tekrar belirtmekten zarar gelmez Melacholy Man harika bir şarkı.Onun dışında My Woman ve Reviens güzeldi

...

Bunları yazmak için girmiştim. Film güzel güzel olmasına ama bu adamlar kaybeden falan değil. Aksine bir çok insanı kendilerine özendirmeyi başardılarsa nasıl kaybeden olabiliyorlar. Standart FM'de hala çıkıyorlar. 10 sene aradan sonra muhabbetleri hala aynı. Yalnızlık...