çok zekice kurulmuş bir kurgu değildi ne yazık ki. fakat karakterlere bittim. profesör en hırslıları çıktı (ee tabii boş yere prof olmamış adam) zaten profesörün öldüğü sahne bence en zevkli sahneydi. bir de holmes'un hayata geri gelmesi sahnesi de harikaydı. dediğim gibi kurgu iyi değildi çünkü tüm kareler kendi içinde çözümlendi, olayların birbirine olan bağları çok kopuktu, zekice hazırlanmamış. hele holmes'un fransa seferinde o mendili denize atmasi kadar sacma bir sey daha olamaz, cok alakasiz ve sirf 'gostermelik' bir seydi..

yukarıdaki spoiler'ıma kızmayın, biraz subjektif olmuş. kendi duygularımı anlattığım ilk spoiler'ımdan sonra diğer insanlara duyduğum saygı ve sevgiden ötürü bu ikinci spoiler'ı hazırladım :p başlıktaki ilk mesajdaki bloğun yazarı çok güzel konulara parmak basmış; holmes'un kamuflaj ve deneylere olan merakı gibi. evet bence de çok eğlenceliydi bu sahneleri izlemek. zaten arthur conan doyle tıp uzmanıydı ve sherleck holmes romanını boş zamanlarında yazıyordu dolayısıyla kimyayla ilgili bilgisinin de engin olduğuna inanıyorum. aslında blog yazarının da anlattığı gibi bu movie ler aslında sherleck holmes'un özel hayatını anlatıyor bir nevi. hani yeni bir sherleck holmes romanı çıkarmak değil amaç zaten. amaç bu özel hayatı lansetmek. dolayısıyla çok zeki bir kurgu olmuş ya da olmamış olması da çok önemli değil ^^