@kriyolit, konuyla biraz alakasız olacak ama lens gözlük filan deyince söylemeden geçemedim. ben de gözlüğümü kaybettim, lenslerim var. sen bana gözlüğünü ışınla ben sana lenslerimi ışınlayayım, ne de olsa ben izlemeyeceğim

Öncelikle film kesinlikle büyük beklentiler içerisinde izlenmemeli, sadece ortadünyayı küçük bir ziyaret tatındaydı benim için. İlk yarı komedi unsuru bol ama durağan idi tam uyku modunda iken ikinci yarıda aksiyon ve macera kendini iyiden iyiye belli etmeye başlıyor. Cüceler oldukça samimi geldi bana ancak çoğu arka planda kaldı ama gelecek filmlerde bu durum değişebilir tabi.Ana karakterlerden Thorin ise cücelerin lideri adı altında gerçek bir lider olduğunu hissettiremedi bana. Ayrıca ilk film olması sebebi ile hikâyenin bir kısmı zaten flasbackler ile geçiyor bu anlamda biraz sıkılmadım desem yalan olur ki ilk yarıda gerçekten uykum geldi.Öte yandan Bilbo... Bilbo'nun gençliğinde izlediğimiz Martin Freeman harika bir oyunculuk sergilemiş. Aslında filmdeki bütün oyuncular oldukça iyiydi.Filmin en beğendiğim ve benim için en canlıcı sahnesi hiç şüphesiz Gollum ve Bilbo'nun karşılaşmasaydı. Zaten bildiğimiz isimlerin filmde görünmesi içinizin cız etmesine neden oluyor direk diğer filmlerden kareler gözünüzün önünde canlanıp eski günleri yâd ediyorsunuz belki siz etmemişsinizdir ama...

Puanım 7.5/10.

Film daha ilk dakikalarından kalitesi ile çıkacak sonra ki filmlerin de kalitesini belli etti bence, ejderha sahnesi ile(ki oldukça iyi bir sahneydi). Tabi film boyunca, zibilyon kere izlediğim fragmanlarında ki ne kadar sahneye denk geldiysem, tüm konuşmaları aynı anda tekrarladım Defalarca tüylerim diken diken oldu, özellikle iki sahnede, ilki bu


Diğeri ise Bilbo'nun Thorin'in başı kesilmek üzereyken araya atladığı sahneydi. Cücelerin yeteneklerine de hayran kaldım, bilbo'nun evinde ki tüm yiyecekleri silip süpürüp, her yeri dağıttıktan sonra tabakları fırlata fırlata mutfağa gönderip yıkayışları ve sabah olduğunda bilbonun herşeyi yerli yerinde bulması, eve sanki hiç kimse gelmemiş gibi düzenli bırakmaları hoştu. Filmde tek hoşlanmadığım şey goblin kralının ölmeden önce "bak bu olurmuş." demesiydi. Espiri yaptırtıcam diye fazla zorlamışlar gibime geldi. Gandalf kılıçla karnını yanmış, 2 saniye sonra başını kesicek, sen hala espiri peşindesin arkadaş.

Sonuç olarak 10 üzerinde 8 veriyorum. (2 puan kırmamın sebebi, müzikler yüzüklerin efendisi üçlemesine göre oldukça vasat kalması ve bu bazı yersiz espiriler.)

İlk önce filmi LOTR üçlemesi ile kıyaslamamak lazım. Çünkü bu filmin konusu daha çekirdek, daha içine kapanık ve daha odaklanabilmesi kolay ve masalsı. Fakat Yüzük üçlemesinde konu masalsı dan çok destansıydı ve konusu koskoca orta dünyayı kapsıyordu. Bunu belirteyim dedim.

Filmin ilk yarısı benim içinde biraz sıkıcı geçmişti. (çoğu sahneyi ezbere bildiğim için bu olmuş olabilir.) Ardından ikinci yarıda öyle bi' aksiyon girdi ki filme, ben bile elimdeki telefonu alıp goblin doğramaya gidecektim. (Gandalf'ın gelmesi ile birlikte Goblinlerden kaçış sahnesi ''tekrar tekrar'' izlenir.)

Cüceler konusuna gelirsek, grubun lideri ''Thorin Meşekalkan'' şu ana kadar görülmüş eli yüzü düzgün, en sağlam cüce. (sağlam derken el yüz bakımından, yoksa bi' Gimli değil) Ayrıca Cücelerin ne kadar çabuk kötümser düşüncelere girdiklerini filmle birlikte bir kez daha hatırlamış oldum. Adamlar direk ''sattı'' etiketini yapıştırıyorlar.

Martin Freeman'a gelirsek, çok çok iyi bi' performans sergilemiş bulunmakla beraber, gözüme çok ama çok sempatik geldi. Hatta ''En sempatik baggins'' etiketini yapıştırdım. (Frodo'yu pek sevmem de)

Kitapta olmayan sahneler baya bi' fazlaydı, fakat Peter Jackson ne kadar iyi bi' Tolkein hayranı olduğunu belli etti. Hobbit kitabında büyüyen fakat arka planda kalan kötülüğü bu filmde çok belirgin kılmış. LOTR üçlemesinde kötülüğün tekrar nasıl boy gösterdiğini bu üçlemede görsel olarak izleyebileceğiz.

Nasıl bir giriş yapsam bilemedim , film gerçekten güzel çok güzel ama ... Bir ama var işte onu tam yakalayamadım Gandalf olsun Elrond olsun Galadriel olsun hiç değişmemişler gibi aradan geçen 9 seneye nazaran...Filmin kurgusu gerçekten harikaydı.Müzik Lost Control'ün dediği gibi 10 numara olmuş kesinlikle The Ride Of The Rohirrim gibi efsaneler arasına giricek ki girdi bile benim gözümde..Ama işte bazı sahneler birazcık abartılmış gibi geldi bundan önceki 3'lemede abartı sahne yoktu diyorum ( Hani Legolas'ın sahneleri Gimlinin Gandalfın Aragornun sahneleri nelerdi diyenler olacaktır fakat onlar gerçekten kendi ırklarının en iyi savaşçılarındandandı..)Çok azda olsa aksiyon'a kaçmış izlenimini verdi bana film tek ama'm o sanırım o goblinden kaçarken ki abartılar biraz fazlaydı..Artılarına dönecek olursak tekrar , aralara sıkıştırılmış espriler geçrekten çok yerindeydi sinema salonu olarak baya güldük eğlendik.Peter amca çok şey katmış 9 sene geçtikten sonra yönetmenliğine..Thorin'e ve diğer cücelere ,Martin Freeman'a gerçekten teşekkür etmek lazım gerçekten içlerine sindirerek benimseyerek mükemmel bir film çekmişler..Son olarak Yeni Zelanda.. Sen nasıl biryersin öyle ya gerçekten her insanı istisnasız her insanı kendine aşık edebilecek bir görselliğe sahipsin.2003'ten beri Dünya'da gezmek istediğim ilk yersin ve bunuda yakın zamanda yapıcam önce bi mezun olalımda hayırlısıyla şöyle 2 haftalık 2 3 arkadaşta bulursam yanıma çadırlarla beraber o topraklarda kalmayı düşünüyorum bakalım kader kısmet ...

Dediğin gibi Goblin mağarasından kaçış sahnesi baya bi' abartılıyd. Mesela yüzük üçlemesinde moria madenlerinde olan savaş çok ciddi bi' savaştı. Burada bunu Hobbit'in masalsı havasına yorabiliriz. Mesela kitapta öyle abartılı bi' savaş olmadı hatta hiç olmadı bile. Tolkien amca üzerinde az biraz durup geçti sadece.

Ve gene dediğin gibi ''Aragorn, Gimli, Legolas...'' bunların hepsi kendi ırkının en üstün savaşcılarıydı, buna rağmen yaptıkları azdı bile. Bunu da teknolojinin gelişmesine yorabiliriz. Eğer LOTR serisi şu anda çekilseydi daha da abartılı sahneler izlerdik gibi me geliyor.

Ayrıca Yeni Zelanda ziyaretine ekle beni.