öğrenci harçlığınla çizgi roman alabilirdin. sokakta 2. el çizgi roman satıldığında sıfır almak zorunda kalmazdın. birde çizgi roman takası yaptıkları için, bitirdikten sonra, başka bir taneyle değiştirirdik. şimdiki çizgi romanların, renkli baskı olmaları güzel olsa da öğrenci harçlığıyla 1 tanesini bile alamıyorsun.

Benim de en iyi hatırladığım, o zaman pek bir havalı olan ışıklı kinetix ayakkabılarımdı.ışığı sönünce zorla bir çift daha aldırmıştım.Hep sanal bebeğimin olmasına özenirdim, ama bir türlü olmadı.x) kırtasiyelerin camlarında asılı renkli rekli çok hoş dururdu.
Dişe yapışan pembe yumiyum şekerlerinden alırdım.turuncuyla kaplı paketleirnin her birinde farklı bir hayvan vardı.Sulugözü de acısı alması için hep ıslatıp çiğnerdim.
Daha öncesinde de televizyonda beğenerek izlediğim ninja kaplumbağlar ve heman ve Tusubasa vardı. Heman'den etkilenip ayağıma çeşitli çabutlar bağlardım.xD.En sevdiğim Tusubasa'ydı tüm bölülerini tekrar tekrar izlerdim ama şimdi pek hatırlamıyorum o ayrı.xD
Pokemonun çıktığı zaman da tasonun ilahı olmuştum, standart cipslerden çıkan tasoların yanında jumbo boy cipslerden çıkan dev tasoları da biriktirirdim.
çok fazla taso oynardım. bir de oyunda kazanılan tasolara karşı "keptim" lafı vardı.xD.defalarca taso için cips mıncıkladığımdan bakkalardan azar işitirdim.xD
Gazete kuponlarından bitiktirdiğim aterim vardı, evin salonundaki kontörü bitmiş televizyonda oynardım, ateri kasetlerinde de tek bir oyun almak yerine 3-4 oyunlu kasetleri alırdım. herkes gibi ben de marioda prensesi kurtarmak için çok çabaladım.xD Bir de yüz değiştirme oyunu vardı.
Defalarca kapı arasından duvara çıkamanın verdiği düş kırıklığını da hatırlıyorum.xD
Epey eğlenirdim.

cocuklara travma gecirtip, korkutan, eski bilinclendirici(!) trt reklamları

*Suya Sabuna dokunun*

*Abi cok sıkıyordu yaa*

bitmek tukenmek bilmeyen "Ninja Kaplumbağalar" fırtınası, defterleri, cıkartmaları, anneye verdirtilen tonla kırtasiye cıkartma parası