Bunun gibi bişey yaşayan varmı aranızda? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9, 10, 11, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Sağ olun gençler, sınav haftasında güldürdünüz beni
İster çizim olsun, ister gerçek istediğinize aşık olun. Hayat sizin değil mi? Kim hesap sorabilir ki çizime aşık oldun diye. Tabi en azından bir el ele bile tutuşamazsın o kadar.
İster çizim olsun, ister gerçek istediğinize aşık olun. Hayat sizin değil mi? Kim hesap sorabilir ki çizime aşık oldun diye. Tabi en azından bir el ele bile tutuşamazsın o kadar.
Daru yazmış:
Kanji bilmeyen bir yabancının yaşı başını alıp gitmeden Japonya'da Anime sektöründe çalışması, hani imkansız demiyorum ama çok ama çok zor. Gerçekten çok çalışmak, yaratıcı olmak ve bir özentiden fazlası olmak gerekiyor. Welcome to the NHK izle, kendine gel, zamanla geçer, öyle diyeyim.
Yoruldum
Gerçek dünya dan farklı tabi bu yüzden istenmesi tuhaf değil gerçek kızlar sanki hissiz hisliyse bile ancak bir bowling topu kadar belli ediyor mesela D ayrıca savaş neredeyse her erkeğin sevk aldığı bi olay olmasına rağmen hiç bir savaş yok hayatımızda değilmi iki yöndende insanların animenin gerçek olmasını istemesi ve ya animedeki kızları daha çok sevmesi normal bence ama abartmamak iyidir
"Mondai wa mondai ni shinai kagiri mondai ni wa naranai"
saim yazmış:
Kimse hesap soramaz elbette ((: Aşkın belirli türleri vardır zaten...
Örneğin ben pipo içen bir insanım ve pipo meraklıları genelde pipolarına karılarıymışçasına bakar. İnternette araştırırsanız "pipogami" hakkında kaynaklar bulabilirsiniz.
Paganini kemanını o kadar çok seviyormuş ki, bu hiç evlenememesine sebep olmuş...
Soren Kierkegaard nişanlısına "Felsefe'den aldığım zevki senden alamam" demiş mesela.
Ben de Aimi Haraguni'ye aşığım mesela ((:
Sen neyi yürekten arzuluyorsan o senin aşkındır, kimse karışamaz ((:
not: önceki sayfaları okumadım kim neler yazmış bilmiyorum. sadece ilk iletiyi ve bu sayfayı okudum ((:
19 Ksm 2013 18:04
Diğer olguları bilmem de Kierkegaard'ın nişanlısına böyle bir şey demediğini biliyorum
Regine Olsen-Soren Kierkegaard ilişkisi bir hayli garip aslında. İkisi de ilk görüşte aşık oluyorlar ama evlenmelerine az kala Kierkegaard kendisinde evlencek çap olmadığını, böyle bir ilişkinin gerektirdiklerini kaldıramayacağını(çünkü ciddi melankolik bir adam, hani tüm işlerini bıraksa bile özünde depresif nöbetler geçirip duran bir insan olması bile bu "görevlerinin" önünde engel teşkil edeceğini düşünüp nişanı atıyor. Daha sonra Regine Olsen komple çökünce yalan dolu mektuplar atıyor kendisinden soğuması için ama olmuyor. Hatta Regine'nin o zamanlardaki umutsuzluğu, çaresizliği ve depresyonu Kierkegaard'ın tüm felsefesini ve düşünüş tarzını etkiliyor. (Bu etkiyi en iyi ilk kitabında görürsünüz ama magnum opusunda dahi mevcuttur.) Bir noktada Regine Kierkegaard'a ileride evlenip evlenmeyeceğini sorduğunda Kierkegaard "bir on sene sonra yaşlanınca kendimi genç hissetirecek, beni canlandıracak bir kız bulurum" tarzı bir cevap veriyor ama hayatının sonuna kadar müzmin bir bekar olarak yaşıyor.
Buraya kadar okuyanlar için ek bilgi:
Kierkegaard, Engels, Bakunin, v.Humboldt ve Burckhardt ile aynı sınıfta Schelling'den ders almıştır.
Schelling ise Hegel'in üniversiteden oda arkadaşıdır.
[Bağlantı]
Regine Olsen-Soren Kierkegaard ilişkisi bir hayli garip aslında. İkisi de ilk görüşte aşık oluyorlar ama evlenmelerine az kala Kierkegaard kendisinde evlencek çap olmadığını, böyle bir ilişkinin gerektirdiklerini kaldıramayacağını(çünkü ciddi melankolik bir adam, hani tüm işlerini bıraksa bile özünde depresif nöbetler geçirip duran bir insan olması bile bu "görevlerinin" önünde engel teşkil edeceğini düşünüp nişanı atıyor. Daha sonra Regine Olsen komple çökünce yalan dolu mektuplar atıyor kendisinden soğuması için ama olmuyor. Hatta Regine'nin o zamanlardaki umutsuzluğu, çaresizliği ve depresyonu Kierkegaard'ın tüm felsefesini ve düşünüş tarzını etkiliyor. (Bu etkiyi en iyi ilk kitabında görürsünüz ama magnum opusunda dahi mevcuttur.) Bir noktada Regine Kierkegaard'a ileride evlenip evlenmeyeceğini sorduğunda Kierkegaard "bir on sene sonra yaşlanınca kendimi genç hissetirecek, beni canlandıracak bir kız bulurum" tarzı bir cevap veriyor ama hayatının sonuna kadar müzmin bir bekar olarak yaşıyor.
Buraya kadar okuyanlar için ek bilgi:
Kierkegaard, Engels, Bakunin, v.Humboldt ve Burckhardt ile aynı sınıfta Schelling'den ders almıştır.
Schelling ise Hegel'in üniversiteden oda arkadaşıdır.
[Bağlantı]
8. sayfa (Toplam 11 sayfa) [ 110 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |