Capsler, Karikatürler Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 12, 13, 14 ... 43, 44, 45, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Tartışmaya Hukuk bilgisi olan biri olarak dahil olayım:
Referandum olamaz çünkü Anayasa'ya göre sadece Anayasa değişiklikleri halkoyuna sunulabilir. Ayrıca bilim, kültür, çevre, insan hak ve özgürlükleri referandum konusu olamaz.
İstenen istifa etmesi değil. Hükümetin kendine bir çekidüzen vermesi. Ayrıca seçimleri bekleyin argümanından da gına geldi. Bir şeyler yanlış gidiyorsa, halkın büyük bir kısmı gelişmelerden rahatsızsa o zaman zaten hükümet gerekli adımları atmalıdır. Örnek vermemi isteyenler için: Nixon, çok büyük bir farkla Başkan olmuştur. Ancak 72'deki Watergate Skandalı'nın ardından istifa etmiştir. Tayyip Erdoğan'dan istenilen ise sadece özür dileyip, baskıcı rejimine son vererek iddia ettiği gibi kimsenin yaşamına karışmaması.
Bu arada Ethem Sarısülük'ün kafasına sıkan polisin kask numarası bile verilmezken
demek de çok komik oluyor.
Buna tek cevabım ise şu: Neden halkın arasındaki insanların oraya gelmesi, bir heyet yollanması istenilmedi de başbakan KENDİ ŞEÇTİĞİ insanlarla görüştü? İki kelimeyi bir araya getiremeyen, Gezi Parkı Olayları'ndan haberi olmayan Necati Şaşmaz nasıl bir temsilcidir? "Mantık=0".
Ayrıca zaten YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI var. Referandum-yasadışı bile olsa yapıldı hadi diyelim- bu kararı nasıl değiştirecek? Acaba Çağlayan'da avukatları dövdükleri gibi, savcıları ve yargıçları döverek mi uygulanacak?
Sorun Türkçe bilmekte değil yani. Hukuk bilmekte, İktisat bilmekte, Siyaset Bilimi bilmekte, Sosyoloji bilmekte. Bunlar herkes tarafından yeterince bilinmediği için zaten demokrasi sıkıntıda. Emma Goldman'ın dediği gibi "Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı."
Merak eden arkadaşlar ayrıca Lenin'in Demokrasi'yle ilgili düşüncelerini okuyabilirler. Nispeten kısa sayılabilecek ve hoş bir metinler dizisidir.
Referandum olamaz çünkü Anayasa'ya göre sadece Anayasa değişiklikleri halkoyuna sunulabilir. Ayrıca bilim, kültür, çevre, insan hak ve özgürlükleri referandum konusu olamaz.
İstenen istifa etmesi değil. Hükümetin kendine bir çekidüzen vermesi. Ayrıca seçimleri bekleyin argümanından da gına geldi. Bir şeyler yanlış gidiyorsa, halkın büyük bir kısmı gelişmelerden rahatsızsa o zaman zaten hükümet gerekli adımları atmalıdır. Örnek vermemi isteyenler için: Nixon, çok büyük bir farkla Başkan olmuştur. Ancak 72'deki Watergate Skandalı'nın ardından istifa etmiştir. Tayyip Erdoğan'dan istenilen ise sadece özür dileyip, baskıcı rejimine son vererek iddia ettiği gibi kimsenin yaşamına karışmaması.
Bu arada Ethem Sarısülük'ün kafasına sıkan polisin kask numarası bile verilmezken
Alıntı:
Alıntı:
Buna tek cevabım ise şu: Neden halkın arasındaki insanların oraya gelmesi, bir heyet yollanması istenilmedi de başbakan KENDİ ŞEÇTİĞİ insanlarla görüştü? İki kelimeyi bir araya getiremeyen, Gezi Parkı Olayları'ndan haberi olmayan Necati Şaşmaz nasıl bir temsilcidir? "Mantık=0".
Ayrıca zaten YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI var. Referandum-yasadışı bile olsa yapıldı hadi diyelim- bu kararı nasıl değiştirecek? Acaba Çağlayan'da avukatları dövdükleri gibi, savcıları ve yargıçları döverek mi uygulanacak?
Sorun Türkçe bilmekte değil yani. Hukuk bilmekte, İktisat bilmekte, Siyaset Bilimi bilmekte, Sosyoloji bilmekte. Bunlar herkes tarafından yeterince bilinmediği için zaten demokrasi sıkıntıda. Emma Goldman'ın dediği gibi "Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı."
Merak eden arkadaşlar ayrıca Lenin'in Demokrasi'yle ilgili düşüncelerini okuyabilirler. Nispeten kısa sayılabilecek ve hoş bir metinler dizisidir.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): obuzi, prenses serenity
Sıkıntı yok bence hukuk bilgisi olan sayın üye..
Koyu yazdıklarından bihaber değilim bunu bil..
("Sıkıntı yok" kısmı tartışmayı sürdürmemek adına söylenmiştir biline..)
Halka sorulmasını eylemciler istedi, hükümet "olabilir" dedi.. Problem? Eylemciler yanlış bir şey istemiş ama hükümet yine de "olabilir" demiş tüh demeyeydi iyiydi... Çünkü bence de gerek yok... Yerel seçimde alınan oylar kafi..
"Gezi Parkı halkındır" diye slogan atılmıyor muydu zaten tamam ne güzel işte.. Hükümet "referandum konusu olamaz" dese suç "olabilir" dese suç...
Bence caps e devam... Tartışma olmasın burada...
Bi resim bulursam atayım hemen..
Faust engin bilgilerinle önümüzdeki seçimlerde hangi partiye oy vermem gerektiğini bana izah etmeni istirham ederim özelden.. Yazarsan memnun olurum.. Bakarsın aklım yatar değil mi? Bir seçmen, bir seçmendir..
(Animeler örneğinde parti seçmek ve oy vermeden bahsetmiştin bilen bir insan olarak hani ona istinaden söylüyorum..)

("Sıkıntı yok" kısmı tartışmayı sürdürmemek adına söylenmiştir biline..)
Halka sorulmasını eylemciler istedi, hükümet "olabilir" dedi.. Problem? Eylemciler yanlış bir şey istemiş ama hükümet yine de "olabilir" demiş tüh demeyeydi iyiydi... Çünkü bence de gerek yok... Yerel seçimde alınan oylar kafi..

"Gezi Parkı halkındır" diye slogan atılmıyor muydu zaten tamam ne güzel işte.. Hükümet "referandum konusu olamaz" dese suç "olabilir" dese suç...

Bence caps e devam... Tartışma olmasın burada...


Faust engin bilgilerinle önümüzdeki seçimlerde hangi partiye oy vermem gerektiğini bana izah etmeni istirham ederim özelden.. Yazarsan memnun olurum.. Bakarsın aklım yatar değil mi? Bir seçmen, bir seçmendir..
(Animeler örneğinde parti seçmek ve oy vermeden bahsetmiştin bilen bir insan olarak hani ona istinaden söylüyorum..)


Alıntı:
Sadece 'yutturulmaya' çalışılıyor kısmı için yazmak istedim.
Ailem Manisa Soma'da yaşıyor ve sana oradan birçok insan bulabilirim para alıp otobüslerle hiçbir alakası olmadıkları mitinglere götürülen. Zaten sadece insanlarla konuşturarak değil o mitinglerde toplanan insanlara söylemeleri gerekenlerin ezberletildiğini görüyoruz.
Erdoğan'ın 'Kılıçdaroğlu'nun başörtüsünü çözebileceğine inanıyor musunuz sorusuna toplanan kalabalığın evet diye bağırması en güzel örneklerdendir.
Ancak buna özellikle 'Engel olunma yok, atıyorsunuz, yutturmaya çalışıyorsunuz' imasında bulunduğun için cevap vermek istedim zira bu engel olunmaya çok yakından şahit oldum. Bizzat teyzem, ki kendisi kültür bakanlığına bağlı bir kamu işçisi, olarak çalışmaktadır, vakti zamanında bu kişilerin istediği usulsüz raporları yazmadığı için sürüldü. Aydın Priene'de, dağ başına bekçi olarak ve bu onun görevi bile değildi. Bu arada dağ başı falan diyerek abartmıyorum zira Priene'yi ziyaret edenler, görenler bilir. Şimdi iki yıl orada ne zorluklar yaşadığını yazmayacağım ancak iki yılın sonunda açılan davalar ve ananemin teyzem yokken tek başına yaşaması gibi durumlar ve başvurulan bazı kurumlar sonunda geri dönebildi. Keşke sadece benim etrafımda öyle biri yok deseydin. O iki yılda ananemin, bizim ve teyzemin yaşadığı zorluklara 'yutturulmaya çalışılıyor' dersen o zaman saygısızlık yapmış olursun. Zira bunu yaşayan ve teyzemin arkadaşı olan bir çok kişi var. Alevi olduğu için görevden alınandan tut zimmetine geçirme olayını örtbas etmek istemediği için istifaya zorlanana kadar...
Alıntı:
Referandum isteği ise gezi heyetiyle görüştükten sonra Recep Bey kendi "Madem ki halkın ne istedigini öğrenmek istiyoruz. Halk şunu istiyor, halk bunu istiyor diyoruz. O zaman bir referandum seçeneğini ilgili kurumlarımıza götürebiliriz" dedi. Heyetteki isimlerden İpek Akpınar zaten referandum konusu bize sorulmadı diyor.
Alıntı:
Polisin eylemcilere çok sert müdahale ederken provakatörleri nazikçe uyarması cidden hiç mi göze batmıyor? Bizzat orada olan bir arkadaşımın bana söylediğini ileteyim. Bir şeyler atanlara eylemciler olarak müdahale etmek, atmalarını önlemek istedik ancak biz onları durdurmak için hamle yapınca polis bize müdahale etti. Evet, söylediği aynen buydu.
Alıntı:
[Bağlantı]
Bence halk bir kez daha düşünsün

Öhm...

Spoiler:

Uygar'ı yırtarım O__O
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): Kawa No Uta, SanJi, prenses serenity

Eylemciler en başından beri Referandumu reddediyor. Eylemciler halka sorulmasını değil, kendilerinin zaten "halk" olduğunu ve dolayısıyla o parkın yıkılamayacağını belirttiler. Tekrar tartışmamak adına benim görüşümle oylar arasında yetkinlik farkı olduğunu vurgulamak isterim. Başakşehir'de oturan Konyalı bir seçmenin oyu ile hayatı Gezi Parkı çevresinde geçmiş olan bir başka seçmenin oyu benim gözümde aynı değildir. Olamaz.
Ayrıca yerel seçimde alınan oylar Hitler'i de Almanya'nın tepesine taşımıştı. O zamanlarda yaşasaydın çok yaşa "Bundeskanzler'imiz!" der miydin acaba merak ediyorum. Avusturya'yı "oylama" ile ilhak ederken Avusturyalı olsan çok yaşa demokrasi mi derdin acaba? Bence demezdin.
Özelden yazmama gerek yok açık açık yazayım. Bu ülkede oy vermeye değer tek bir parti yok. Bağımsızlara verip azıcık olsun sevinebilirsiniz. Ancak her bağımsız bir Sırrı değildir. Bunu da unutmamak lazım.
Her parti ve yanlışları:
CHP: Sol gözüken sağ parti(Bunu İdris Küçükömer söyleyince adamın kariyeriyle oynamışlardı). Jakoben, tepeden inmeye alışık. Seçimlere kaba kuvvet karıştırmışlığı var. Yegane halka yaklaşmaya çalışan hareketini de(bu hareketi Ertuğrul Günay yönlendiriyordu o sıralarda sosyal demokratların idolüydü kendisi) basiretsiz Deniz Baykal baltaladı.
AKP: Yolsuzluk yapmayan çok az parti üyesi var. Seçimlerde hile yapmışlığı var. İslamofaşist bir doktrine doğru ilerliyor. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyor. Tepeden inme değişimler yapıyor. En iyi zamanı ilk döneminin sonları ile ikinci döneminin başlangıcıydı. O sıradaki çizgisini korusa ve geliştirse şu an hakkıyla %70lerde geziniyor olurdu. Onun yerine yozlaştı ve Lord Acton'u haklı çıkarttı.
TKP: Önce SİP olayını açıklaması lazım(meali: Özür dileyip ya SİP adına geri dönmeli ya da tüm fraksiyonlardan onay almalı). Kendi cenahına kazık atan bir partiye nasıl güvenebiliriz? Ayrıca parti doktrini Stalinist. Stalinist adamdan iş olmaz. Zamanında Türkçülük yapmışlıkları var. Şu anda nispeten doğru yoldalar ama daha çok yolları var.
MHP: Faşist ve milliyetçi. Bir tarafından tutsan diğer tarafı elinde kalır.
BDP: MHP'nin Kürt versiyonu. Barış ve Demokrasi bloğunu asimile etti.
Türkiye'ye yeni bir parti lazım aslında. Ve tabii seçim barajının kalkması. Bana kalsa tabii teknokrasiye geçelim hepimiz mutlu yaşayalım. Ekonomi Bakanımız makine mühendisi olmasın mesela ya da Adalet Bakanımızın hukuk bilgisi eski Kültür Bakanının yarısı kadar olmasın.
Weberyen Bürokrasi'ye geçelim de kurtulalım
Bir devlet ekonomide sosyalist, yönetimde Weberci ve sosyal hayatta da liberal olmalıdır
Ayrıca yerel seçimde alınan oylar Hitler'i de Almanya'nın tepesine taşımıştı. O zamanlarda yaşasaydın çok yaşa "Bundeskanzler'imiz!" der miydin acaba merak ediyorum. Avusturya'yı "oylama" ile ilhak ederken Avusturyalı olsan çok yaşa demokrasi mi derdin acaba? Bence demezdin.
Özelden yazmama gerek yok açık açık yazayım. Bu ülkede oy vermeye değer tek bir parti yok. Bağımsızlara verip azıcık olsun sevinebilirsiniz. Ancak her bağımsız bir Sırrı değildir. Bunu da unutmamak lazım.
Her parti ve yanlışları:
CHP: Sol gözüken sağ parti(Bunu İdris Küçükömer söyleyince adamın kariyeriyle oynamışlardı). Jakoben, tepeden inmeye alışık. Seçimlere kaba kuvvet karıştırmışlığı var. Yegane halka yaklaşmaya çalışan hareketini de(bu hareketi Ertuğrul Günay yönlendiriyordu o sıralarda sosyal demokratların idolüydü kendisi) basiretsiz Deniz Baykal baltaladı.
AKP: Yolsuzluk yapmayan çok az parti üyesi var. Seçimlerde hile yapmışlığı var. İslamofaşist bir doktrine doğru ilerliyor. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyor. Tepeden inme değişimler yapıyor. En iyi zamanı ilk döneminin sonları ile ikinci döneminin başlangıcıydı. O sıradaki çizgisini korusa ve geliştirse şu an hakkıyla %70lerde geziniyor olurdu. Onun yerine yozlaştı ve Lord Acton'u haklı çıkarttı.
TKP: Önce SİP olayını açıklaması lazım(meali: Özür dileyip ya SİP adına geri dönmeli ya da tüm fraksiyonlardan onay almalı). Kendi cenahına kazık atan bir partiye nasıl güvenebiliriz? Ayrıca parti doktrini Stalinist. Stalinist adamdan iş olmaz. Zamanında Türkçülük yapmışlıkları var. Şu anda nispeten doğru yoldalar ama daha çok yolları var.
MHP: Faşist ve milliyetçi. Bir tarafından tutsan diğer tarafı elinde kalır.
BDP: MHP'nin Kürt versiyonu. Barış ve Demokrasi bloğunu asimile etti.
Türkiye'ye yeni bir parti lazım aslında. Ve tabii seçim barajının kalkması. Bana kalsa tabii teknokrasiye geçelim hepimiz mutlu yaşayalım. Ekonomi Bakanımız makine mühendisi olmasın mesela ya da Adalet Bakanımızın hukuk bilgisi eski Kültür Bakanının yarısı kadar olmasın.
Weberyen Bürokrasi'ye geçelim de kurtulalım

Bir devlet ekonomide sosyalist, yönetimde Weberci ve sosyal hayatta da liberal olmalıdır

Bu mesaja teşekkür edenler (5 kişi): Kawa No Uta, SanJi, obuzi, prenses serenity, saim

mangaka_sym yazmış:
bunun kızın sevgilisi olayın hala parkla ilgili oldugunu sanıyor:)asdasd 2 hafta yandas medyayi izleyip zombiye donusmus adam:P
yani neyi referanduma gotureceksin.. kisisel hak ve ozgurluklerimize yasam tarzimiza mudahale edilsinmi edilmesinmi bunumu referandum yapacaklar?
13 Hzr 2013 21:15

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Kawa No Uta

Ben buranın konusu dağılmasın ve uzamasın manasında özelden istemiştim açıklamayı onu da belirteyim, başka bir nedeni yok.. Yoksa no problem..
Neyse efenim capse devam..





13. sayfa (Toplam 45 sayfa) [ 441 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |