Klasik bir sübyancı vakası.Arkadaşınla adamı şikayet edin bence, şaka bile olsa komik değil.6 aylık bebeğe tecavüz edilen bir ülkede yaşıyoruz.Adam belki arkadaşın hakkında, aklından neler geçiriyordur kim bilir?

Hocanız kaç yaşında acaba

30 un üstünde 32-33 falan...

Matemetkçiden nefret ediyorum kadın bana gıcık. Bende ona İnanın çok iyi anlaşıyoruz. Onun sayesinde okuldan soğudum.

kesinlikle bir yetkiliye haber verin..hocanızın yaptığı şaka bile olsa -ki sanırım değil- böyle bir şeyin şaka olması bile yanlış..

Evvett şimdi gelelim bnm hocalarıma..hepsiyle çok iyi anlaşırım..hatta aramızda çok komik diyaloglar geçer..

Mesela çok kafa bir dincimiz var..adam çok iyi cidden..onunla aramızda çok ilginç bir konuşma geçti..Budizmi işliyoruz..hoca konuyu falan anlattı..şimdi sohbet ediyoruz..

Hoca:Evet budizmi de anlattık..peki budistler neden çok erken vakitte kalkıp, dağa çıkarlar biliyor musunuz?..
Ben:Hocam..hani o Nirvana mı ne vardı..onu aramak için mi?..
Hoca:Hee kızım öyle..Nirvana kaçmış..Dağın tepesinde onu kovalıyorlar..

Tabi tüm sınıf bizi dinliyor..hoca en son bunu diyince biz bir koptuk..hocayla beraber katıla katıla gülüyoruz ama ne biçim...

Bir de benim kravat takıntım vardır..ama her gün bütün hocaların kravatlarına yorum yaparım..Sosyoloji dersinin sonunda da şöyle bir konuşma geçti hocayla aramızda..

Ben:Hocam kravatınızı çok beğendim..
Sosyolojici:Sağolasın Öykü..
Ben:Ama bu gömlekle olmamış..
Sosyolojici:Kızım var ya cidden bir stil danışmanı tutucam..sırf sen bir kere de olsa beğen diye...

Sosyolojicinin kıyafetlerine sürekli bir şey bulurum da..ama beni çok sever..yıllık yazdığı nadir öğrencilerdenim..

Bir iki hoca da beni hiç sevmez..genelde 9.sınıfta derse giren hocalar..(9.sınıfta biraz sorunlu bir öğrenciydim de..) Mesela 9.sınıftaki coğrafyacı beni her görüşünde yüzünü buruşturur ve benimle hiç konuşmaz..şahsen ben de kendisiyle hiç konuşmam..

Daha aklıma geldikçe yazarım..

Bu da çok fenaymış! Bir soruda veli geliyorsa, 10 soruda ne olur? Matematik sorusu gibi oldu. İlginç bir hocaymış.




Yarıldım! Hoca her zaman haklıdır. Bunu hiç bir zaman unutmayın. Allah kolaylık versin size...



Hahaha! Bu çok çok fena! Nasıl bir öğretmen bu! Mesela ben tornavida matkap yada ağrı kesici getirsem sözlüm kaç olurdu. Güzelim öğretmenlik mesleğini ne hale getiriyorlar...



Öğretmene bak sen! Bence öğretmenler öğrencilerinin peşlerinden, onun daha çalışkan ve daha iyi şeyler yapmasını sağlamak için koşmalılar. Böyle facebook tan telefon numarasını bul, sonra 1 hafta boyunca ara ve aşkını itiraf et. Bu nasıl öğretmen! Hani kötü niyetli değilse bile bu adamın karakterinin dengesiz olduğu çok açık. Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği yapan birine yakışan bir davranış değildir. Benim halam, eniştem, amcam öğretmenler ve babaannemde zamanında köy okulunda öğretmenlik yapmış biri. Onlardanda gördüğüm kadarıyla öğretmenlik böyle olmamalı... Kötü niyetli olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Dergul70'in söylediği gibi bu durumu kızın velisine yada diğer hocalarınıza açarak önlem alınması lazımdır. Yoksa bu işin ucu çok daha vahim boyutlara çıkabilir.



Din öğretmeni ile budizm muhabbetine koptum. Nirvana'yı kovalamak

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şimdi o kadar kişinin yazdığına bir iki cümle söyledik. Şimdi de ben kendi anılarımdan bir kaç bir şey aktarayım. İlk olarak orta okuldan başlayalım...

Tarih öğretmenimiz vardı. Karısıda fen bilgisi öğretmeniydi ve bizim apartmanda oturuyorlardı. Adamın derse öyle bir girişi vardıki...

Sınıf kapısı açılıp kapandıktan sonra masasına doğru yürürken, o anda sanırsınız ki; Kurtlar vadisindeki Memati yada Deli Yürek dizisindeki Miroğlu yürüyor. Eksik olan tek şey müzik. Sonra masanın yanına gelip elindeki siyah deri çantasını masanın üstüne pat diye vuruyordu(korkudan gözlerimizin büyüdüğü andır ). Sonra sola doğru 90 derecelik bir dönüş yapıp, elini cebine atarak, kalın bir ses tonuyla "günaydın çocuklar" diyordu. Sonra, eee geçen ders nerde kalmıştık diye soruncada, millet tırsmış bir vaziyette başı öne eğik şekilde kitabı hızlı hızlı karıştırırdı. Bu tarz tavır takınan hocalar benim pek hoşuma gitmezdi. Çünkü bu tavır öğrenciyi gerginleştirici bir atmosfer yaratıyordu. Ama benim gıcık olduğum bir öğretmen değildi. Çünkü normal hali bambaşka biriydi... Apartmanda karşılatığımızda çok sıcak kanlı güler yüzlü bir insan görürdüm. İnsan tabi şaşırıyor. Bu 180 derecelik dönüşüm neden? Bunun nedeninide lisede anladım diyebilirim.

Psikoloji öğretmenimiz vardı. Adam iyi niyetli kibar konuşması olan birisiydi. Genelde bu tip öğretmenlere gıcık olan mahalle kabadayısı kılıklı tipler vardı... Bu tarz hocalarla dalga geçmek onların derslerinde konuşmak eğlenmek onların zevk anlayışlarıydı. İşte liseden mezun olan bir kaç dengesiz bu hocamızı kıstırıp dövmüşler! Hoca ertesi gün okula gözü morarık şekilde gelmişti. Mizim sınıftada dersi vardı. Tabi önümdeki bir arkadaşta hoca dersi anlatırken, bu haliyle dalga geçmeye başladı(derste):

-Hocam duyduğumuz kadarıyla dayak yemişsiniz. Göze bol bol çalışmışlar dedi.(gülerek)

Hocada bu lafı duydu ve sinirlendi. Hızlı adımlarla bu arkadaşın yanına gelip, çocuğun gömleğinin yakasının arka tarafından tuttuğu gibi sınıfın dışına attı. İlk defa bu kadar sinirli görmüştüm hocamızı... Ama haklıydı!

İlerleyen günlerde de başka sınıfta aynı hocamız psikolojik bazı sorunları olan bir öğrenciye hafif bir tokat atmış ve yine sınıfın dışına çıkartmış çocuğu. Tabi bu elemanda bu durumdan sonra okuldan kaçmaya yeltenmiş,. Tabi 3. kattaki tuvalet pencerinden kaçmaya çalışmış. Bizim okul tuvaletinin penceresi okulun arka bahçesine bakıyordu. Okulun arka bahçesindeki duvar daha alçak olduğu için ordan tırmanıp kaçmak daha kolay. Tabi bu 3. kattan atlayıp kaçmayı düşünmüş. Normalde yapamaz ama ara katta bir tane su deposu vardı. 3. kattan onun üstüne atlayıp ordanda yere atlayıp, sonrada duvardan kaçmayı istemiş. Tabi su deposuna atlarken ayağı kayıp küt diye yere düşünce ayağını kırılıyor çocuğun. Sonra bu olay medyaya da yansıdı. Tv'de bile bu cocuğun arkadaşları hoca hakkında yalan yanlış şeyler söylediler. Hatta o dönemde sabah gazetesinde çıkmıştı bu olay. O iyi niyetli kibar konuşan öğretmenin adı dayak atan öğretmen diye yazılmıştı. Bütün kabahat öğretmenin üstüne kalmıştı. Çok haksızlık yapıldı hocaya... Bu üzücü ve ibret alınacak bir olaydır.

Bu olaydan sonra öğretmenlerin neden farklı kişiliklere büründüklerini kısmende olsa görebilmiştim. Biz öğrencilerde az değiliz hani.

Tabi bizim lisede sadece bu olay medyaya yansımadı. Bir gün okul çıkışında okul önünde 50-60 kişinin birbirine girdiğini gözlerimle gördüm. Mesele tabi klasik... Kız meselesi... Ertesi günü polisin okula gelipte kavgaya karışanlardan bazılarını götürdüğünü biliyorum.

Gıcık olduğum öğretmen hiç olmadı desem yalan söylemiş olmam. Genelde severdim hocalarımı... Okula gitmeyi bazen sıkıcı bulurdum ama genelde severdim diyebilirim. Uyku sorunu bende de vardı maalesef...

Başka anlatcak anım var. Onlarıda daha sonra yazarım. Mesela çelik kapıyla okul merdivenlerinden nasıl kayılır. Yada tavanda ayak izi nasıl bırakılır. Bunlarıda daha sonra anlatırım.

Bizim de bir matematik öğretmenimiz var,kadın kafayı yemiş durumda.Normalde haftada 4 saat matematik var fakat kadın 2. dönemin ilk 6 haftasında bütün beden derslerini ek ders niyetine aldı,bir de ben 9.sınıf olduğum içi 19 mayıs çalışmalarına gittik,uzun süre ders yapamadık diye bir sürü ek ders almış haftada 11 saat matematik görücez konuları yetiştirmek için. Kapatsınlar şu kadını bi yere biz de insanız yav,ayrıca benim gibi matematikten nefret eden insanlar için çok da kötü bir durum. Ayrıca yukarıda da ne öğretmenler varmış ya,kendi öğrencisine aşık oluyor falan,16 yaş fark varmış bir de aralarında.İnsanlık nereye gidiyor böyle anlamıyorum ki.

Mustafa diye bir arkadaşım var telefonumu ele geçirdi 2 kere de yanlış şifre girdi bak 3. yü giriyorum şifreyi söyle dedi söylemek zorunda kaldım. Ben rahatım tabi mesajları sildim fotoğrafları falan ama ses kayıtlarını unuttum. Bu tuttu ses kaydını açtı telefonda yüksek ses veriyor benimki öyle bi özelliği var. Sınıf sustu benim telefona bakıyor ben mustafaya öldürücü bakışlar falan ses kaydı bitti millet aa ne güzel sesi varmış kim bu dedi. ben zaten aynen şu

Mustafa kimin sesi bu be dedi. Bende e beniim dedim. Hadi ordan lan dedi. Sınıf falan öyle garip garip bana bakıyor neyse ki hoca geldi

şarkı da Vampire knight açılış müziğiydi

arkadaşın tekrar denerse, yaptığı şeyin TCK'da 1-2 senden başlayıp, 5 seneye kadar cezası olduğunu söyle.(bilmiyorsunuz, ama başkasının şifresini ele geçirmek ciddi bir suçtur.)