Özel isim ASLA değişmez yanılgısı. Sayfaya git: Önceki, 1, 2 |
Yazar
Mesaj
@Asakura Hao
Reşat Nuri Güntekin eseri kısaltılmış Fransızca versiyonundan çevirmiştir. Bu nedenle teknik olarak Don Quijote bile değildir o kitap Roza Hakmen'in çevirisi var tam metinden yine oldukça başarılı bir çeviri-hatta Jale Parla'nın da yorumlarıyla zenginleşmiş bir edisyon- ancak Roza Hakmen kelime seçimleri ve cümle kuruşuyla Bertan Onaran'ın bir parmak altındadır. Bu yanlış seçimler beni kendisiyle tanıştığım Proust çevirilerinde çok rahatsız etmişti. Yine de onun çevirisinde de kitabın kapağında Don Quijote yazar.
Bu arada işyerlerine cafe yazanlara ben de gıcığım, çünkü dilimizde zaten aynı anlamı içeren kelime(ler) mevcut. Tek ayrım Coffeeshop/Coffee Shop ve Coffee House/Kaffeehaus ikilisinde, çünkü bunların içerdiği anlamı içeren bir kelime dilimizde mevcut değil. Ne yazık ki ikisi de Türkiye'de zaten olmayan işletme çeşitleri
@AceleManga
Romaji'nin yaratıcısı İngilizler(teknik olarak Amerikalılar-James Curtis Hepburn) çünkü . Romaji ilgili kelimenin latin alfabesinde nasıl seslere sahip olacağını göstermek için tasarlanmış bir sistemdir ve en bilinen/kullanılanı da Hepburn Romaji Sistemidir. Noam Chomsky animeye başlayıp çevirilerden rahatsız olmadıkça da bu böyle gidecektir
Bu arada İngilizlerin dominasyonunun sebebi de kimse bunlarla uğraşmazken adamların yırtınması, çabalaması. Ben çok net hatırlıyorum Türkiye'de daha neredeyse kimse anime manga ne demek bilmezken nasıl acılar çektiğimi Eğri oturup doğru konuşalm bugün tüm yabancı(ÖR: İngilizce çeviri yapan) scan grupları kapansa Türkiye'nin çeviri gruplarından bir ya da ikisi o da belki belki ayakta kalır.
Reşat Nuri Güntekin eseri kısaltılmış Fransızca versiyonundan çevirmiştir. Bu nedenle teknik olarak Don Quijote bile değildir o kitap Roza Hakmen'in çevirisi var tam metinden yine oldukça başarılı bir çeviri-hatta Jale Parla'nın da yorumlarıyla zenginleşmiş bir edisyon- ancak Roza Hakmen kelime seçimleri ve cümle kuruşuyla Bertan Onaran'ın bir parmak altındadır. Bu yanlış seçimler beni kendisiyle tanıştığım Proust çevirilerinde çok rahatsız etmişti. Yine de onun çevirisinde de kitabın kapağında Don Quijote yazar.
Bu arada işyerlerine cafe yazanlara ben de gıcığım, çünkü dilimizde zaten aynı anlamı içeren kelime(ler) mevcut. Tek ayrım Coffeeshop/Coffee Shop ve Coffee House/Kaffeehaus ikilisinde, çünkü bunların içerdiği anlamı içeren bir kelime dilimizde mevcut değil. Ne yazık ki ikisi de Türkiye'de zaten olmayan işletme çeşitleri
@AceleManga
Romaji'nin yaratıcısı İngilizler(teknik olarak Amerikalılar-James Curtis Hepburn) çünkü . Romaji ilgili kelimenin latin alfabesinde nasıl seslere sahip olacağını göstermek için tasarlanmış bir sistemdir ve en bilinen/kullanılanı da Hepburn Romaji Sistemidir. Noam Chomsky animeye başlayıp çevirilerden rahatsız olmadıkça da bu böyle gidecektir
Bu arada İngilizlerin dominasyonunun sebebi de kimse bunlarla uğraşmazken adamların yırtınması, çabalaması. Ben çok net hatırlıyorum Türkiye'de daha neredeyse kimse anime manga ne demek bilmezken nasıl acılar çektiğimi Eğri oturup doğru konuşalm bugün tüm yabancı(ÖR: İngilizce çeviri yapan) scan grupları kapansa Türkiye'nin çeviri gruplarından bir ya da ikisi o da belki belki ayakta kalır.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
@Faust13
Evet, onların çevirilerini aldığımız doğru. Ancak diyorsunuz ya nette aramada sonuç çıksın diye, adamlar hiç demiyor biz bunları roomaji bırakalım da böyle bilinsin. Roomaji üretmişler sallıyorlar. Kendimize uyarlayalım, dünya bize uysun diyorlar anca. Rusça, Arapça vb. latin alfabesi kullanmayan diller etkilenmiyorlar, olan bizim gibi ülkelerin diline oluyor.
Evet, onların çevirilerini aldığımız doğru. Ancak diyorsunuz ya nette aramada sonuç çıksın diye, adamlar hiç demiyor biz bunları roomaji bırakalım da böyle bilinsin. Roomaji üretmişler sallıyorlar. Kendimize uyarlayalım, dünya bize uysun diyorlar anca. Rusça, Arapça vb. latin alfabesi kullanmayan diller etkilenmiyorlar, olan bizim gibi ülkelerin diline oluyor.
ben AceleManga'ya katılıyorum ve sorunun temelini bu anime-manga'nın ilk çevirilerine yapan Türk guruplarına atıyorum sonuçta nasıl başlarsan öyle gider eğer "bilgisayar" piyasaya ilk çıktığında bilgisayar değilde "bilgimakinası" diye çıksaydı isim ne kadar saçma olursa olsun kimse değiştiremezdi (bu arada bende çeviri yapıyorum insanlar" içigo'yu" "ichigo" olarak görmek istedikleri için değiştiremiyoruz tabi hak vermiyor değilim onlarada bir kere göz alışmış ) ama bu durumu değiştirmek için şöyle bir şey yapılabilir büyük çeviri gurupları bu grupları görmezden gelmek yerine yeni çıkan serilerde dikkat edebilirler sonuçta dünya da en çok konuşulan dillerden biri Türkçe neden kendi dilimize dil bilgimize sahip çıkmayalım?
Özel isimlerin olduğu gibi yazılması tamamen tabulardan ibaret.
Örneğin Epikurus Yunanca bir kelimedir ve aynı harfler dilimizde de bulunduğundan Türkçede de olduğu gibi yazılır, Ancak Latince yazılışı "Epicurus" tur. Çünkü Latince'de "K" harfi yoktur.
Aynı şekilde "Socrates" de Türkçede "Sokrates" diye yazılır.Hatta bu uydurma dilimize o kadar yerleşmiştir ki çoğu kişi aslında dilimize uydurulmuş şeklinde yazıldığını bile fark etmez.
O halde neden "Nietztsche" de Türkçede "Niçe" diye yazılmasın.Türkçede aynı anda birçok ünsüzün yanyana gelmesi kural dışı olduğundan okunuşuyla yazmak gayet dilimize uygun bir yazım olur.
Neden filozofların yazılışından örnek veriyorum.Çünkü ben Felsefe bölümü öğrencisi olduğumdan.Türkçe'ye çevrilmiş birçok kitapta sanki yabancı yazımı doğruymuş gibi ısrarla o şekilde yazılan çevirilerle karşılaşıyorum.Artık bilimsel terimler dahi nesnel yazıımı olan birçok şey her ulusun kendi diline uyduruluyor o yüzden özel isimler dahi yazılan hiç bir şeyin evrenselliği gib bir şey olduğunu düşünmek yanlış olur.
Genel olarak kullanılan terimlerde de bir yanlış anlaşılma var. Örneğin "medical" kelimesi dilimize "medikal" olarak geçtiğinden "iyileştirici" olarak kullanmasına gerek olmadığını düşünüyorum.Şayet her ikisi de doğrudur bana göre. Ama hangisinin daha doğru olduğu tartışılır bir konu tabi. Her şeyi Türkçeleştireyim derken TDK'nın çok saçma kullanımları olabiliyor (örn: astronot:gökmen, kalem:yazgaç vb.) o da ayrı bir konu.
Bir diğer takıldığım nokta ise bununla doğrudan alakası yok ama ,anime/manga hatta diğer dizi çevirilerinde,çevirmenlerinin yaptığı: "Görüşürüz" yazmak yerine "Allah'a ısmarladık." veya "bunun olmasını umuyorum" yerine "bu da olacak inşallah" gibi Türk kültürüne yönelik çevirmeler. Türkler günlük konuşmada bu şekilde konuşuyor olabilir.Ama Japonla, İngilizler vs.nin bu şekilde konuşmak kendi kültürlerinde yok,Tamamen de kendi tarzıma uydurayım,derken işin suyu çıkıyor gerçekten.
Örneğin Epikurus Yunanca bir kelimedir ve aynı harfler dilimizde de bulunduğundan Türkçede de olduğu gibi yazılır, Ancak Latince yazılışı "Epicurus" tur. Çünkü Latince'de "K" harfi yoktur.
Aynı şekilde "Socrates" de Türkçede "Sokrates" diye yazılır.Hatta bu uydurma dilimize o kadar yerleşmiştir ki çoğu kişi aslında dilimize uydurulmuş şeklinde yazıldığını bile fark etmez.
O halde neden "Nietztsche" de Türkçede "Niçe" diye yazılmasın.Türkçede aynı anda birçok ünsüzün yanyana gelmesi kural dışı olduğundan okunuşuyla yazmak gayet dilimize uygun bir yazım olur.
Neden filozofların yazılışından örnek veriyorum.Çünkü ben Felsefe bölümü öğrencisi olduğumdan.Türkçe'ye çevrilmiş birçok kitapta sanki yabancı yazımı doğruymuş gibi ısrarla o şekilde yazılan çevirilerle karşılaşıyorum.Artık bilimsel terimler dahi nesnel yazıımı olan birçok şey her ulusun kendi diline uyduruluyor o yüzden özel isimler dahi yazılan hiç bir şeyin evrenselliği gib bir şey olduğunu düşünmek yanlış olur.
Genel olarak kullanılan terimlerde de bir yanlış anlaşılma var. Örneğin "medical" kelimesi dilimize "medikal" olarak geçtiğinden "iyileştirici" olarak kullanmasına gerek olmadığını düşünüyorum.Şayet her ikisi de doğrudur bana göre. Ama hangisinin daha doğru olduğu tartışılır bir konu tabi. Her şeyi Türkçeleştireyim derken TDK'nın çok saçma kullanımları olabiliyor (örn: astronot:gökmen, kalem:yazgaç vb.) o da ayrı bir konu.
Bir diğer takıldığım nokta ise bununla doğrudan alakası yok ama ,anime/manga hatta diğer dizi çevirilerinde,çevirmenlerinin yaptığı: "Görüşürüz" yazmak yerine "Allah'a ısmarladık." veya "bunun olmasını umuyorum" yerine "bu da olacak inşallah" gibi Türk kültürüne yönelik çevirmeler. Türkler günlük konuşmada bu şekilde konuşuyor olabilir.Ama Japonla, İngilizler vs.nin bu şekilde konuşmak kendi kültürlerinde yok,Tamamen de kendi tarzıma uydurayım,derken işin suyu çıkıyor gerçekten.
2. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 14 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |