Sevgililer Günü Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
Yazar
Mesaj



Anlaşılan kimse böyle özel günlerde kendisine hediye alınmasını istemiyor.
Hani dışarıdan görende hediye alınsa kabul etmeyeceksiniz sanır.
Birde kapitalist olarak yaşamak istemeyenler varsa para kullanmayı bırakması lazım çünkü parayı kullandığınız her an zaten kapitalizme hizmet etmiş oluyorsunuz. ^^


Birde kapitalist olarak yaşamak istemeyenler varsa para kullanmayı bırakması lazım çünkü parayı kullandığınız her an zaten kapitalizme hizmet etmiş oluyorsunuz. ^^


Parayı bırakmamıza gerek yok, para yaptığın işin karşılığıdır. takas dönemi bittiği için para karşılığıyla emek alınır.
ama ne yazık ki kapitalist sistemde para yanlış emeller ve bir çok hileye karıştırılmıştır.
paranın değeri el değiştirdikçe artar. oysa kapitalist rejim parayı belli kişilerde toplama üzerine kurulmuş. paranın değerini küçültüyor, farkında mısın?
ama ne yazık ki kapitalist sistemde para yanlış emeller ve bir çok hileye karıştırılmıştır.
paranın değeri el değiştirdikçe artar. oysa kapitalist rejim parayı belli kişilerde toplama üzerine kurulmuş. paranın değerini küçültüyor, farkında mısın?

Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): Desdemona, ayhi, prenses serenity, vivi
kapitalizmi çökertmek için o dediğin günler feda olsun nami
Ne gerek var bayramda elini öpmeye gelen çocuğa para yada şeker vermeye. Kutlamazsak parada harcamayız. Sevgililer gününde para harcamak gereksiz, sevgilinize çikolatada almayın gereksiz... Güle para vermeye gerek var mı? Yok tabi... Ya parktan kopar yada götür parklara koklat gülleri sevgiline...
(mantıksal yaklaşım)
14 şubat bir tuzaksa insana değişik şeyler hissettiren güzel bir tuzak. Ben olsam böyle bir günü hafızamızda yer edebilcek unutulmayan bir anının oluşması için kullanırdım. Onu ne kadar sevdiğimi bir kez daha güçlü bir şekilde gösterme fırsatı olarak görürdüm. Ne kadar çok unutulmayacak anınız olursa, sevgilinizle olan aranızdaki bağ da o kadar çok güçlenecektir. Böyle bir günde maddi türde bir hediye almakta doğru geliyor bana. Çünkü bu anıyı oluşturmada kullanabileceğiniz argümanlardan birisidir, ama merkezde maneviyat olmalıdır. Maddi bir hediye sana o günü ve bu hediyeyi veren kişinin sevgisini, aşkını hatırlatan birşey olmalıdır. Bu şekilde kullanırsanız o maddiyat değer taşır. Yoksa gerisi patates cipsi yemek gibi birşeydir.(Burda durayım yoksa bu kısımda daha da yazacaklarım var tutamıcam kendimi
)
Hem ayrıca 14 şubatın sevgilisi olmayanlar için güzel bir uyarıcı görevi gördüğünü düşünmeden edemiyorum. 14 şubat ve sevgililer günü kavramlarını işittiğinizde, içinizdek düşünce ve duygularda bir hareketlenme olduğunu fark ederiz. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz eminim...

Ne gerek var bayramda elini öpmeye gelen çocuğa para yada şeker vermeye. Kutlamazsak parada harcamayız. Sevgililer gününde para harcamak gereksiz, sevgilinize çikolatada almayın gereksiz... Güle para vermeye gerek var mı? Yok tabi... Ya parktan kopar yada götür parklara koklat gülleri sevgiline...

14 şubat bir tuzaksa insana değişik şeyler hissettiren güzel bir tuzak. Ben olsam böyle bir günü hafızamızda yer edebilcek unutulmayan bir anının oluşması için kullanırdım. Onu ne kadar sevdiğimi bir kez daha güçlü bir şekilde gösterme fırsatı olarak görürdüm. Ne kadar çok unutulmayacak anınız olursa, sevgilinizle olan aranızdaki bağ da o kadar çok güçlenecektir. Böyle bir günde maddi türde bir hediye almakta doğru geliyor bana. Çünkü bu anıyı oluşturmada kullanabileceğiniz argümanlardan birisidir, ama merkezde maneviyat olmalıdır. Maddi bir hediye sana o günü ve bu hediyeyi veren kişinin sevgisini, aşkını hatırlatan birşey olmalıdır. Bu şekilde kullanırsanız o maddiyat değer taşır. Yoksa gerisi patates cipsi yemek gibi birşeydir.(Burda durayım yoksa bu kısımda daha da yazacaklarım var tutamıcam kendimi

Hem ayrıca 14 şubatın sevgilisi olmayanlar için güzel bir uyarıcı görevi gördüğünü düşünmeden edemiyorum. 14 şubat ve sevgililer günü kavramlarını işittiğinizde, içinizdek düşünce ve duygularda bir hareketlenme olduğunu fark ederiz. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz eminim...

Spoiler:

Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): Desdemona, Nami, Moody
nigma yazmış:
Sana şöyle açıklayayım; Diyelim ki sen asgari ücret karşılığında 8 saat çalışıyorsun ve aylık 650 lira maaş alıyorsun. Normalde bu paranın hakkı günlük 4 saat çalışmadır. Diğer 4 saat nereye gidiyor dersen; İşte o 4 saatte kapitalizme hizmet etmiş oluyorsun. Yani emeğin sömürülmüş oluyor. Kimi işletmelerde mesela 8 saatten fazla çalıştıranlar var. Bunlar emeğini daha çok sömürüyor. Yani kimse aldığı maaşı hak etmiyor. Ancak sen ihtiyacın olacak para karşılığı çalışırsan, kapitalizme hizmet etmemiş olursun. Diğer her halükarda hizmet etmiş oluyorsun. Bu artık her yerde bir döngü olmuştur. E sosyalizmde Sovyet Rusya'yla çöktüğüne göre, battı balık yan gider deyimiyle aynen yolumuza devam edeceğiz.
Yani kısaca; Kimse aldığı maaşı bence hak etmiyor.


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Vagabond
4. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 46 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |