Pyskhe yazmış:
Yazını okuyunca aklıma Alpay Erdem'in yazdığı bi yazı geldi, oturdum Uykusuz arşivinden onu aramaya başladım. Allah'tan onca dergiden elime aldığım ilk sayının içindeydi...
"Bundan bir sene önceki halim için rahatlıkla salak derim. Bundan bir sene önceki halimi beğenmiyorum. Hatta uyuz oluyorum. Ama geçen sene sorsaydın geçen seneki halimi, iyi lan derdim. Fıstık gibi işte. Takılıyoruz. Tıpkı bu seneki halimi sorsan iyi ki diyeceğim gibi. Ama bu seneki halimi önümüzdeki sene sorsan, büyük ihtimalle, salak diycem. Hiç beğenmicem bu seneki halimi önümüzdeki sene. Çünkü hep böyle oldu. Her sene bir önceki halimi salak buldum. Ki, hakikatten öyledir. Olağanüstü büyük salaklıklar yapmışım. Ama o an farkedememişim. Hatta beğenmişim yaptığım şeyleri. Sözün özü, şu seneye kadar tam bir salak gibi yaşamışım. Bu gidişat değişmeyeceğine göre, yani sen değiştiğini zannediyosun, ama bir sene geriye dönüp baktığında görüyorsun ki, değişmemiş, bütün hayatımı bir salak olarak geçiriceğimi şu an itibari ile fark etmiş bulunmaktayım. Bir gün bir sene önceki halimi beğenirsem büyük ihtimalle o sene ölürüm gibi geliyo bana zaten. Düşünsene seksenbeş yaşımdayım da, Allah öyle uzun ömür gibi bi'şiy vermiş, seksendört yaşımdaki halimi çok beğeniyorum. Süperdi lan diyorum. Kesin ölürüm ben o sene. Budur yani. "
Pyskhe buna buyume ve olgunlasma deniyor sanirim. Ama ben bu durumun belli bir yasa geldikten sonra duracagini dusunuyorum. Suan hala yas olarak olgunlasma ve buyume evresindeyiz. Elbet bu evreyi tamamlayacagiz. tamamladigimiz zamanda senin bu yukarda bahsettigin durum soz konusu olmayacak.D Ben boyle dusunuyorum.)