Manga Çizerimiz Neden Bu Kadar Az? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 13, 14, 15 ... 17, 18, 19, Sonraki |
Yazar
Mesaj

arkadaşlar bana yakın bi siteden bi bilgi buldum ilk türk manga-ka adı Reyhan
hemen bilgileri sizinle paylaşıorum
İlk Türk Manga-ka Almanya'da yaşayan Reyhan Yıldırım. Reyhan 20 yaşında. Almanya'da doğdu. 3 kardeşi var. Küçük yaşında resim çizmeye başladı. 9 yaşından beri manga çiziyor. 2002 yılında Carlsen Comics`in düzenlediği ve Leipzig fuarında ödülleri verilen, öncesinde yaş sınırı da olmayan ve 3 ülkeden(Almanya,Avustralya,İsviçre) 1400 kişinin katıldı yarışmada 3.lüğü elde etti. Bu 24 sayfalık hikâye broşür kitap şeklinde ücretsiz olarak diğer kazananların hikâyeleri ile birlikte yayınlandı.2003 yılında Köln`de yapılan `MANGA MAGIE” yarışmasında 2.liği kazandı. 1,5 yıl sonra ilk mangası 'TYLSYM' çıktı. Hikâyenin çizimi 1,5 yıl sürdü . 2007 yılının sonbaharında çıkması gereken manga ayrıca
gecikmeden dolayı 2008 yılının Şubat ayının sonunda piyasaya sürüldü.Şu anda ikinci mangası çalışmaya başlamış bulunmakta.
kaynak: cinemabizarrefantr.com
hemen bilgileri sizinle paylaşıorum

İlk Türk Manga-ka Almanya'da yaşayan Reyhan Yıldırım. Reyhan 20 yaşında. Almanya'da doğdu. 3 kardeşi var. Küçük yaşında resim çizmeye başladı. 9 yaşından beri manga çiziyor. 2002 yılında Carlsen Comics`in düzenlediği ve Leipzig fuarında ödülleri verilen, öncesinde yaş sınırı da olmayan ve 3 ülkeden(Almanya,Avustralya,İsviçre) 1400 kişinin katıldı yarışmada 3.lüğü elde etti. Bu 24 sayfalık hikâye broşür kitap şeklinde ücretsiz olarak diğer kazananların hikâyeleri ile birlikte yayınlandı.2003 yılında Köln`de yapılan `MANGA MAGIE” yarışmasında 2.liği kazandı. 1,5 yıl sonra ilk mangası 'TYLSYM' çıktı. Hikâyenin çizimi 1,5 yıl sürdü . 2007 yılının sonbaharında çıkması gereken manga ayrıca
gecikmeden dolayı 2008 yılının Şubat ayının sonunda piyasaya sürüldü.Şu anda ikinci mangası çalışmaya başlamış bulunmakta.
kaynak: cinemabizarrefantr.com



bende manga ciziyorum ama iste türkiyede degil

ama türkiyeye mangayi tanitmayi cok istiyorum...cok az alan var.
ben türkiyeye tatile geldigimde sadece bir tane satilan manga kitabi gördüm. oda ingilizceydi. türkiyede manganin gelismesini cok istiyorum


Türkiye de böyle şeylere değer verilmiyor maalesef. bu işi benimseyen insanlar da şanslarını Türkiye dışında elde edebiliyorlar ancak. (Örn; Reyhan Yıldırım) , bilenler vardır japonya da manga konusunda eğitim alan bir türk kızı var adı Dilara. Hatta Dilara ve öğretmeniyle yapılan bir röportaj Japonya nın en büyük gazetelerinden birinde yayınlanmış. yani bizim ülkemizde de bu sanata ufak bir şans tanınsa tahmin edilenden daha çok rağbet göreceğinden şüphem yok. ama yeterki böyle yetenekleri ülke sınırları içinde tutabilelim, sevdikleri işi kendi ülkelerinde yapabilsinler.
30 Oca 2009 22:24

ben manga cizmesine bayiliyorum ve 5 senedir calisiyorum yeni yeni hikayeler ve cizimler(karakterler,kültür,v.b)üretiyorum. evet bende manga cizerlerinin az olduguna üzülüyorum bence manga tutkunu olmak ancak takip etmek degil cizilmeside önemli sonucta buda bir cizim türü...
sizlere iyi mesaj almanyada türk bir mangaka ilk mangasini cikardi ismi tylsim ve detaylamada birinciligini kazandi.bence bu süper TYLSIM mangasini hemen hemen herkez aldi...kizin ismi Reyhan Yildirim
Icinde türkce sözler,isimler geciyor bence bu süper ve bende onun gibi mangaka olcagimi söz veriyorum...
göreceksiniz...
sizlere iyi mesaj almanyada türk bir mangaka ilk mangasini cikardi ismi tylsim ve detaylamada birinciligini kazandi.bence bu süper TYLSIM mangasini hemen hemen herkez aldi...kizin ismi Reyhan Yildirim
Icinde türkce sözler,isimler geciyor bence bu süper ve bende onun gibi mangaka olcagimi söz veriyorum...



göreceksiniz...




herkeze tek tavsiyem resim veya mangalara bakip cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin...manga cizim ögretimi kitabi alip cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin cizin inceleyin hatalariniz olursa hic üzülmeyin ilk baslarda bendede öyleydi... Cizemiyorum demeyin demedikcede hersey süper bir puzzle oluyor ve ciziminizi komple becermis oluyorsunuz....
Onun icin hic vaz gecmeyin ve bir tavsiyem daha gurup icindede cizin daha eylenceli oluyor ve birbirinize yardim edebiliyorsunuz...gurupsuzda olur tabi ilk baslarda mangalardan bakip cizmeye tavsiye ederim ama kolay resimlerden baslayin sonra gittikce güzellesiyor... Ve cizimleriniz dahada bir profesyonel oluyor
HAYDI DOSTLAR KALEMLER ELE
Onun icin hic vaz gecmeyin ve bir tavsiyem daha gurup icindede cizin daha eylenceli oluyor ve birbirinize yardim edebiliyorsunuz...gurupsuzda olur tabi ilk baslarda mangalardan bakip cizmeye tavsiye ederim ama kolay resimlerden baslayin sonra gittikce güzellesiyor... Ve cizimleriniz dahada bir profesyonel oluyor






Çünki eğlenceye, kendi hobimize cebimizden beş kuruş çıkmıyor. Çıkan şeyleri de toplumun genel yargıları dahil biz baskılayarak bitiriyoruz. Bırakın mangayı daha yaygın hobiler üzerine olan dergiler, yayınlar bile tek tek batıyor.
Hobilerden geçtim kitap ya da farklı türde yayınlarda bile kendi insanımızı bir aşşağılama eğilimi var.
En basit fantazi ve bilim kurgu romanları. Kaç yazarımız çıktıysa satış yapamadan gereksiz eleştirilerle iplerini çektik bile. Bir kaç çizer grubu var. Manga değil çizgi roman. İçlerinden kaliteli işler yapanınıda gördüm ama sağda solda yorumlar okuyorum, çıldırıyorum. Sürüsüyle ilgili eseri okumadan ortalığın ağzıyla konuşan adam mevcut. Hani okumayan bilmiyorda, be insaf eseri okumuş adamın size yapabileceği yorumdanda mı korkmuyorsunuz.
Zamanında bir iki maceraperest bir dergi çıkarmıştı. Hoş hiç bir zaman profeyonel olamadılar: Frp&Magic. Orda okuyucu yorumları sayfaları vardı. Hiç kesintisizde aktarmışlardı. "Sizin derginizi almıyorum, popüler kültüre hizmet ediyorsunuz. Arkadaşımdan alıyorum. Bir arkadaş alıyor 7 kişi okuyoruz."
Yani sektör gelişmesini bekleyemezsiniz bu zihniyetle. Kaldı ki sağda solda o kadar yaygın bir ağız ki bu.
Birde bir şeylerin öncüsü olacaksan risk alıp sonunda her türlü sefilliğine katlanacak cesaret lazım. Tutmama ihtimali yüksek ama sadece yan bir iş olarak yapıp iyi bir şey çıkmasını beklemekte iyimserlik olur.
Amatör ruh ise hiçbir zaman ölmez. Bir kaç sene içinde erken yaşlı arkdaşlardan ilginç şeyler gelecek diye bekliyorum. Fakat işi ticarete ya da sektöre dökmek için en azından bir Guru kesim oluşturmak lazım. Ülkemizde Guru kesim anlayışı biraz ters işliyor. Daha bir beleşçi oluyorlar. Halbuki bu kesim ilk elden çevreye yayan ve sürekli sabit bir finansman sağlayan kesim olmalıydı.
Profesyonel ruh ise tam bir sorun. Yayıncı bulmak, iyi işler çıkarabilmek için bunu meslek edinmek ve hepsinden ötesi başlangıç için her türlü sonuca katlanılabilecek bir irade.
Benim düşüncem ise değişik türde hobileri olan insanların organizasyonlarında amatörde olsa işlerin sunulmasıdır. Ama bedava olmamalı bu. Kitleyi sonra memnun edemezsiniz. Geri dönüşümsüz bir iş olur ve ileri yaşlarda o gençlik ateşi gidincede daha uğraşmazsınız.
Özgün ya da bizim denebilecek bir şey yaratmak için sektör oluşması ve insanların bunlarla geçinebilecek duruma gelmesi lazım. Aç karna çalışılmaz ya da üretkenlik beklenemez.
Hobilerden geçtim kitap ya da farklı türde yayınlarda bile kendi insanımızı bir aşşağılama eğilimi var.
En basit fantazi ve bilim kurgu romanları. Kaç yazarımız çıktıysa satış yapamadan gereksiz eleştirilerle iplerini çektik bile. Bir kaç çizer grubu var. Manga değil çizgi roman. İçlerinden kaliteli işler yapanınıda gördüm ama sağda solda yorumlar okuyorum, çıldırıyorum. Sürüsüyle ilgili eseri okumadan ortalığın ağzıyla konuşan adam mevcut. Hani okumayan bilmiyorda, be insaf eseri okumuş adamın size yapabileceği yorumdanda mı korkmuyorsunuz.
Zamanında bir iki maceraperest bir dergi çıkarmıştı. Hoş hiç bir zaman profeyonel olamadılar: Frp&Magic. Orda okuyucu yorumları sayfaları vardı. Hiç kesintisizde aktarmışlardı. "Sizin derginizi almıyorum, popüler kültüre hizmet ediyorsunuz. Arkadaşımdan alıyorum. Bir arkadaş alıyor 7 kişi okuyoruz."
Yani sektör gelişmesini bekleyemezsiniz bu zihniyetle. Kaldı ki sağda solda o kadar yaygın bir ağız ki bu.
Birde bir şeylerin öncüsü olacaksan risk alıp sonunda her türlü sefilliğine katlanacak cesaret lazım. Tutmama ihtimali yüksek ama sadece yan bir iş olarak yapıp iyi bir şey çıkmasını beklemekte iyimserlik olur.
Amatör ruh ise hiçbir zaman ölmez. Bir kaç sene içinde erken yaşlı arkdaşlardan ilginç şeyler gelecek diye bekliyorum. Fakat işi ticarete ya da sektöre dökmek için en azından bir Guru kesim oluşturmak lazım. Ülkemizde Guru kesim anlayışı biraz ters işliyor. Daha bir beleşçi oluyorlar. Halbuki bu kesim ilk elden çevreye yayan ve sürekli sabit bir finansman sağlayan kesim olmalıydı.
Profesyonel ruh ise tam bir sorun. Yayıncı bulmak, iyi işler çıkarabilmek için bunu meslek edinmek ve hepsinden ötesi başlangıç için her türlü sonuca katlanılabilecek bir irade.
Benim düşüncem ise değişik türde hobileri olan insanların organizasyonlarında amatörde olsa işlerin sunulmasıdır. Ama bedava olmamalı bu. Kitleyi sonra memnun edemezsiniz. Geri dönüşümsüz bir iş olur ve ileri yaşlarda o gençlik ateşi gidincede daha uğraşmazsınız.
Özgün ya da bizim denebilecek bir şey yaratmak için sektör oluşması ve insanların bunlarla geçinebilecek duruma gelmesi lazım. Aç karna çalışılmaz ya da üretkenlik beklenemez.

14. sayfa (Toplam 19 sayfa) [ 182 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |