Sandıklara güven olmaz. Düzgün muhalefet partilerimiz olmadığı sürece akp iktidar olmaya devam eder.

butun gun makinamdan 1-2 valilik sitesini ip karistirici kullanarak ddos yaptim (floodladim yani) tam cokertemesemde siteleri acaip yavas calisiyordu..20 snde aciliyordu anca

http://www.youtube.com/watch?v=uH42JW3poDo

biri beni ihbar ederse inkar ederim kimse bisey kanitlayamaz: saldiran kisi çinden ve amerikadan saldırmis cünkü

Eylemin apolitik arkadaşları en çok üzen/tek üzen karesi:



YAAA APOLİTİK KARDEŞLER NE OLDU BİR ANDA MEYDANLARA ÇIKASINIZ GELDİ Dİ Mİ?

Malum şahıslardan münasebetsizin biri:
-Gerekirse Anıtkabir'i de yıkarız.
Dediğim genç:
-Yanınızda birkaç kova su ve sünger götürün o zaman.

Bu arada eyleme şortla/kumaş ayakkabıyla/vsyle gelen arkadaşlar... Olm manyak mısınız?

E açıkçası bir yerden sonra kayış kopacaktı gençlikte. Gençliğin hiçbir korkusu olmaması da aslında bu direnişin temellerinden. Adamların iş kaygısı yok, para kaygısı yok, aş kaygısı yok. Neden? E zaten hiçbiri yok. Adam okuyor, yıllarca okuyor sonra ya iş bulamıyor yıllarca işsiz güçsüz geziyor ya da girdiği yerde torpillerle karşılaşıp -ki bu devlet dairesi yahut özel diye ayrılmıyor- hiçbir vasfı olmayan kendisinden çok daha düşük rütbeli kişilerin altında çalışılmaya zorlanıyor. Ve bunların arasında işsiz olan kesim çok daha fazla. E zaten para da yok, üç kuruş maaşla geçiniyor herkes.

E adı üstünde gençlik. Direnişi başlatan kesimin çoğunluğu ve hala sokaklarda bunu sürdürebilen kesimin çoğunluğu genç. Kanları deli akıyor. Kanımız deli akıyor. Bir şeyler yapmak, maceralara koşmak istiyoruz. Yeni şeyler denemek istiyoruz. E ama sürekli bir yasak konuyor karşımıza. Bazı okullarda, liselerde kızlarla erkekler 45 cmden fazla birbirine yaklaşmayacak denmedi mi? Hatta o sonradan 1,5 m olmadı mı? İyi de lisede bu insanların hiç mi sevgilisi olmayacak? Hiç mi karşı cinsten arkadaşları olmayacak? Neyin korkusu bu? Üstelik zamanının çoğunu okulda geçiren insanlardan bahsediyorsun.

E porno sitelerini yasakladın. Yani tamam biz de istemiyoruz ufacık çocukların o tarz içerikli sitelere girmesini ama zaten bunun için ailelerin önlem alabileceği binbir yol var sen ne diye tüm ülkede yasaklıyorsun bunu? Sana ne milletin cenabetliğinden? Millet herhalde sokak ortasında da açıp izlemiyor bunu, evinde izliyor. Ama sadece o değil, zararlı içerikli siteleri yasaklayacağım adı altında gittin o 'içerikleri' düzenledin sana muhalefet yapılan çoğu siteye erişimi engelledin.

Hadi onu da geçtik. İnsanlar sevgilileriyle artık sokakta öpüşemez duruma geldi. Öpüşmek... İnsanlar sevgilerini, aşklarını öpüşerek somutlaştırır. Sarılarak somutlaştırır. Ama ne oldu? Polisler el ele gördükleri çiftlere ahlak bekçiliği yapmaya başladı. Öpüşen çiftlere hakaretler edildi. Gencecik insanların namusları dillere dolandı. Sen nasıl insanların namusunu diline dolamayı kendine hak biliyorsun? Polisler kimden destek alabiliyorlar da insanların ahlakına karışabiliyorlar. İnsanlar kız arkadaşlarıyla, erkek arkadaşlarıyla sokakta rahat dolaşamaz olduysa bir sorun var demektir.

Bu ülkede akşam belli bir saatten sonra kadınlar sokağa çıkmaya çekiniyorsa hele ciddi bir sorun var demektir.

E sonra ne oldu içkiyi yasakladın. Evet, bir çok ülkede bu düzünleme zaten var ama bunu bu iktidar yapınca ve onca şeyin üstüne yapınca bazı şeyler zorlanmaya ve samimiyet aranmaya başlandı.

Gezi Parkı ise benim gözümde bir patlamadır, bardağı taşıran son damladır. Arkadaşım zaten doğru düzgün ağaç yok ülkede. Milyarlarca ağaç diktim dedin ben şahsım adına söylüyorum o ağaçları göremedim. İnsanların yeşillik görme isteğini, hakkını elinden alamazsın. Taksim yayalaştırma projesi açıklandığında yapıldıktan sonraki halini göstermiştiniz ya; ikicik ağaç bırakmışsınız hiç bırakmasaydınız.

Yani Taksim bir ağaç meselesi değildir. Taksim, bu ağaç meselesine gelene kadar yapılanlarla birlikte bir tahammülsüzlüktür. Sınırların zorlandığının işaretidir.

He, evet, direnişçiler arasında provakasyon yapanlar yok mu? Var. Bizzat gözümle gördüm. Ama gördüğüm şey hepsinin bir avuç ergen olduğuydu -dalga geçme amacı yok gerçekten ergenlerdi- En fazla lise ikiye giden, daha toplanmanın amacını bile beyin süzgecinden geçirememiş kişilerdi. İlk gördüğüm beş kişilik bir gruptu. İkisi erkekti ve artık neyle yapmşlarsa bileyleyip bıçak yapıp direnişe getirmişlerdi. Ancak bütün saatler boyunca tesadüfen hep biraradaydık ve hiçbir şekilde onu kullanmadılar. Polisler saldırdığında ve karşı saldırı olduğunda da. Ancak en başta onu getirmeleri yanlıştı.

Gündoğdu meydanında halaylar çekilirken bir grubun gelip Basmane'de çatışma var, hadi gelen gelsin dediğini gördüm. Ancak kimse ciddiye alıp gitmedi. Ciddiye alıp gitmedi derken kastım şu, kimse aslında çatışmaya gelmediği için, herkes direniş için geldiğinden kalmayı seçip direnişe barışçıl şekilde devam etmeyi seçtik.

Önümde en fazla 14 yaşında bir çocuğun "Arkadaşlar provakasyonlara gelmeyiniz" diye çağrı yapılırken yanındakine "Olum bugün o... çocukluğu yapasım var. Hehehe..." diye güldüğünü de gördüm.

Bir grubun hiçbir şey yapmıyorken, Alsancak'ta toplanılırken koşarak gelip TOMALAR GELİYOR; GÖZALTINA ALIYORLAR; GAZ ATIYORLAR; KAÇIN! dediğini ve hepimizin kaçmaya başladığını, tomanın kaçtığımız yerden çıkıp bize gaz attığını, insanların bizi onlara yönlendirdiğini gördüm.

Bankaya taş atıp giden polis gördüm. İnsanlara yardım edenini de gördüm.

Evet, malesef böyleleri var.

Ancak ben bugün KafKaf ve GözGöz'ün, BJK,GS,FB'nin yanyana olduğunu da gördüm. İnsanların birbirine nasıl yardım ettiğini, polislere çiçek veren insanlar gördüm, kitap okuyanlar...

Yani aslında olay iktidara karşı olan bir şey de değil. Olay insanların kendilerini kısıtlanmış hissetmesi. Bunu dillendirmesi ve aldığı karşılıktır. Olay kardeşin kardeşe küsmesi de değildir. Benimle tam zıt görüşü paylaşan çok sevdiğim yakın bir arkadaşımla fikir alışverişi yapıp ateşli tarışmalara giriyoruz. Ama birbirimize kırılıp küsmüyoruz. Burada sanırım ülkenin başka görüşlü insanlara saygılı olmayı öğrenmesi de etkili...

Az önce kanıtlamalarını kendin sağladın.

Akp'ye oy verenlerin "2-3 parça makarna kömür için oyunu satanlar" diye genellenmesinden rahatsız oluyorum. Bu tezi çürüten bir sürü insan var zaten tanıdığım bi ben denk gelemiyorum herhalde bu oy satanlara. He var olabilirler buna inanırım ki bir takım şahsi çıkarları için oyunu satanlar her kesimden ve görüşten vardır. Eylemcileri "gerçek" ve "provakatör" olarak ayırıyorsak bu ayrıma da dikkat edip genellemeden uzak duralım.