Arkadaşlar, hâlâ Cleric'i neden ciddiye alıyorsunuz ki? Bir sürü insan acı çekiyorken, kafayı hükümetin düşmesiyle bozmuş birinin sağlıklı bir şekilde tartışabileceğini sanmıyorum. Kaldı ki ciddiye alınması gereken bir insan olmadığını belli edeli de çok oldu zaten, boşverin. Keşke "Forumda siyaset konuşulacaksa ben forumu terkederim." dediğinde de mani olmasaydınız.

CNN International simultane çeviri: [Bağlantı]

Düzgün bir canlı yayın linki bilen varsa atabilirse sevinirim ayrıca. Bulduklarım donuyordu hep.

ahh lanet sinavlar orda olmak vardi..
allah ordaki kardeslerimizin yardimcisi olsun...

hukumet yandaslarinin ortak yani: ortada bir konu yokken tartisma cikarir sonra tartismayi baslattigini inkar edip baskalarina sucu atmaya calisir... zora dusunce soylenenleri carpitir.. istisnasiz::S


İstanbul Valisi Mutlu: Gelin çocuklarınızı alın, can güvenlikleri yok..
her zamanki gibi cevabimiz...

Bunu günlerdir yazmayayım diyorum lakin artık yeter. Cleric, bundan sonra buraya atacağın mesajlar ortamı gerecek, diğer üyeleri rahatsız edecek mesajlar olmasın. Kısacası trollemek için bu başlığa girme.
Hatırlatma;

Nese'ye katiliyorum, boyle bi' donem ve insanlarin hassasiyetle tartismalari karsisinda mesajlarinin %90inda paso gulen adami cok da ciddiye almamak lazim.

bkz:soylemeden edemedi.

Bu ne demek şimdi , ben başkaları rahatsız olmasın diye onların düşündüğü şekilde mi yorum yapmak zorundayım? Kime ne ithamda bulunmuşumda bana o kuralı yazıyorsun ? Burada kendi düşüncelerimi yazıyorum siz istemediniz mi bunu burda özgürce herkes istediği düşünceyi yazsın şimdi neden üstüne gidiyorsunuz sizin karşı görüşünüzdeki birinin yazdıklarını ? Bu nasıl bir orantısızlıktır.Önce hazmetmeyi öğrenin ondan sonra tartışılcak insanlar mısınız karar verilir merak etmeyin.Gelmişsin bana burda kuralı söylüyorsun , şu üstteki mesajlarda asıl şahsıma yapılan hakaretleri görmeyip burda bana bunları yazman ileri derecede bu işi layıkiyle yaptığını gösteriyor zaten bana ..

Desdemona hani 1 2 3 cevap vermiyim diyorumda , hep aynı lafları edip duruyorsun ordaki isteğim forumda direkt olarak hakaret içerikli mesajlara neden uyarı verilmediği , forumda ileri derece siyaset konuşmanın yasak olduğunu ve istenildiği takdirde başka özel bir konu açılabileceğini vurgulamıştım ve dediğimde oldu geçte olsa,zaten her zaman dediğim gibide ben burada siyaset tartışmam ,sadece arada düşüncelerimi dile getiriyorum , hatta sonra bazıalrının hevesi kaçmasın diye mesajıma verilen cevaplara cevap vermeyeceğimi belirtiyorum ,gerçi sonrada korkuyorum oluyor orası ayrıda ..Sizin bu konuya koyduğunun yalan yanlış resimlere , ülkenin önemli yerlerine gelmiş insanlara ettiğiniz laflara aranızdan kimse laf etmiyor benim burda karşı görüşte yaptığım 2 3 mesaja owww uwwwwwww awuuuuwww , bizi tahrik ediyor falan ...

Sözümün arkasındayım eğer uyarı alacağım bir şey yapmışsam bana özel mesaj yoluyla anlatırsın bende bakarım ne hata yapmışım ama öyle ahkam kesmek falan yakışmıyor sana Naoki .

Ahkam kesmek? Millete mesajımdan rahatsız olduysan şikayet et gereği yapılsın diyorsun. O halde şahsına hakaret varsa şikayet butonunu kullan, gereği yapılsın.

Üyelerin yazdığı mesajlardan görülüyor ki yaptığın yorumlar üyeleri rahatsız ediyor. Bu forumda karşıt bir düşünceyi düzgün bir şekilde savunarak tartışma yapıldığında kim kimi dışlamış? Yazdığın şeylerin hiçbiri karşıt düşünceni belirtmeye yönelik değil. Görevimi layığı ile yapmadığımı düşünüyorsan sereye mesaj atabilirsin. Gereğini de kendisi yapacaktır.

Merhaba. Ben İstanbul'daki olaylardan ziyade onlara destek veren Eskişehir'deki çapulcuların başına gelenleri anlatmak istiyorum. ^^

31.05.2013
19.00

Twitter'daki arkadaşlarımız ve Redhack sayesinde bir toplanmanın olacağından haberdar olduk. Ailecek gitme kararı aldık. Hatta annemle beraber yaptığımız pankartta ''Anamızıda aldık geldik!'' yazıyordu. Neyse ailecek gittik ve destek verdik üniversiteden gruplar şarkı söyledi, yorulduk bazen yere oturduk falan balkonlardan Türk bayrağı ve destek verdiklerini gösteren afişler astılar.



Bir ara insanlar kişisel sebepten kavgaya girdiler gerçekten kavgaydı ama tekmeler yumruklar ve pitbul köpek falan... Polise bağırdık yardım edin diye ve polislerin tek yaptığı kollarını göğüslerine kenetleyip olayı gülerek izlemek oldu! Bildiğim kadarıyla polis bu tür olaylar için, halkın yanında olmak için vardı ya neyse..


Saat 9 yada 9.30 gibi biber gazı atıldı ve etkilenenler gerçekten çok kötü oldu birisi yanımda öksürmekten kustu. Bir çok kişi aynı şekilde öksürüyordu.
Biraz etkisinin geçmesini bekledik. Bu sırada annemi eve gönderdik biz sabahlayacaktık çünkü ablamla. Saat 10 da herkes toplandı ve tramvayları durdurarak buradaki Ordu Evi'nin orada oturma eylemi başlattık yolu kapattık ve sloganlar attık. Biz bu şekilde beklerken arkamı döndüğümde abartısız söylüyorum Doctor Who'daki Robokoplar geliyor sandım.. Öyle bir görüntü vardı arkada TOMA önde ve yanda bir sürü çevik kuvvet dedim noluyoruz şaşırdım ilk eylemim çünkü meğerse hep böyleymiş okuldan dersime girmeyen bir tane hoca geldi bana korkma falan dedi sakinleştirdi. (Hocamla beraber direnmek ayrı bir gururdu benim için.)

Onlar daha yanımıza gelmeden biber gazı göründü ortalık duman altı oldu ve herkes koşsun diye bir ses duyduk diğerlerini bilmem ama ben hızlı koşan birisi olarak bayağı kişiyi arkada bırakarak Kanatlı AVM'ye geldim. Sonra oradaki birisi bana eğer sadece TOMA varsa bu şekilde kaçmamamı söyledi bende onayladım. Ablamla birbirimizi bulduk sonra tabiki sevgili robokoplarımız ilerledi geldiğimiz yere kadar. Bu sefer diğer bir AVM olan Espark'ın önünde toplandık. Çevik kuvvet orada kalıp aralara dağılmış. Bize Espark'ta TOMA geldi ve o bile yetti. Biber gazları atıldı bazı arkadaşlarımızı ara sokaklara sıkıştırdılar ve biber gazı attılar sürekli biz yardım etmek için ileriye gittiğimizde bize de attılar yardım edemedik. Ayrıca hayatımda ilk defa biber gazı yedim ve gerçekten gözlerimin kör olduğunu sandım. Boğazımdaki yanmayı falan unuttum o an dedim gözlerim gitti benim ağlamaya başladım. Yine tanımadığım birisi beni bir yere çekti gözüme limon falan sıktı su içirdi. Bayağı iyileştim ve o kişiye teşekkür ettim sonra yine ablamı buldum. Gece saat 11'den tam sabah 4'e kadar koşturduk! Polis geri çekilince kutlama yapıp eve gittik ve ben o gün saat 6'da uyuyup 4'de kalktım tam 10 saat.

Ayrıca gece bize maske, limon ve su yardımı yaptılar apartmandakiler bazıları da apartmanlardan buraya diye bağırdılar ortalık biber gazı olduğunda.

Ha bir de Anadolu Üniversite'si girişinin orada bir tane adam yanımda yaralandı plastik mermiydi sanırım emin değilim ben kurtuldum ama o yaralandı ve ambulansı aradık.. Zor gelebildi!

01.06.2013
Yine saat 6 gibi buluştuk ve bu sefer Yunusemre tarafına parti binasına yürümeye başladık.



O gün daha kalabalıktık çünkü halk gördü artık. Biz polise değil polis bize saldırıyordu.

Sanırım en kötü gündü o gün. İlerlerken polis ve TOMA bizi bekliyordu.



Direniş başladığında bir çok kısım Espark'a geri döndü ama ben inat edip kaldım. Plastik mermimi de copumu da tazyikli suyumu da biber gazımı da yedim. Karnım gün geçtikçe morardı. Tazyikli suyun temas ettiği yer sarardı copun izlerinden bahsetmiyorum bile... Arkadaşlarım kurtardı beni onlarda coplandılar benim yüzümden. Bir çok kişi yaralandı o gün. Sonra Espark'a dönmeye çalışırken Kanatlı'da sıkıştırdılar milleti. Ben geldim ama diğerleri kaldı... Bir çok kişi gözaltına alındı. Ben annem daha çok merak etmesin diye eve gitmek zorunda kaldım. Gerçi gidince daha çok telaşlandı kadın halimi görünce ^^' Ve yine 10 saat uyudum.

Diğer günler...

Yine toplanıldı ama ben bu sefer Yunusemre kısmına gitmedim zaten zor yürüyordum. Sloganlar atıldı yine. Çadırlar kuruldu orada kaldı bir çok kişi benim evim çok yakın olduğu için kalmadım zaten ailem izin vermezdi. Anneler bize pasta börek çörek vs.. yapıp gönderdiler. Büyükerşen bizzat gelip konuşma yaptı. Halkı bilinçlendirmek için stand kuruldu bu gözaltına alınmalarla ilgili kitaplık yapıldı kitap getirdik. Hatta biz soğuğa taşa oturuyoruz diye bir çok kişi bizi çadırına davet etti. Gerçekten daha önce böyle bir kardeşlik görmemiştim ben. Bir tanesi bize çadırını bile verdi kalmamız için. Yunusemre'ye gidenler yine biber gazı falan yediler...

Diğer günler hep Espark önünde çadırdakilerleydim. Çok güzel bir kardeşlik ortamını tattım bu olay sayesinde. Tabi ki boş durmadım. Twitter'da güvenilir arkadaşlarımdan aldığım haberleri RT'ledim doktor isteyen İzmir, İstanbul, Ankara ve Adana'dakilere doktor numaralarını buldum, avukat isteyenlere avukat.. Her anı paylaştım diyebilirim. Twitter takipçim 70'lerdeyken 200'lere çıktı umarım bir çok kişiye ulaşabilmişimdir. Ayrıca akrabalarımın hepsine haberlere inanmamasını ve oradakilere ellerinden geldikçe bilgilendirme yapmalarını ve Halk TV'yi izlemelerini söyledim.

BBC'ye ve ulaşabildiğim diğer yabancı kanallara bu kıt ingilizcemle olayları anlatan gönderiler yaptım. Videoları, fotoğrafları paylaştım.

Aynı şekilde instagram a fotoğrafları yükleyip ingilizce açıklayıp ülkeleri etiketledim. Beğeni sayısına ve yorumlara dayanarak bir çok insanın olaydan haberdar olduğunu söyleyebilirim.

Ayrıca ilk defa tıka basa doyduğum halde sırf insanları kırmamak için yaptıkları ikramları almak zorunda kaldım. Gerçekten öyle bir şey ki kırmamak için alıyorsun 5 dakika sonra başka birisi elinde başka bir yiyecek güç lazım diye yedirdiler...

Ve her ne kadar Eskişehir'den destek versem de İstanbul'da olup bizzat direnişe katılmayı çok istedim ancak imkanlarımız elvermiyor. Dahası Avukat olmaya karar verdim ve İstanbul'da okumaya.

Ağladığım oldu ya Twitter'daki gelen fotoğraflara videolara bakınca! Hala aklım almıyor polis değil bildiğin dövmeye, öldürmeye planlanmış robot gibiler!

Ve yüzümü güldüren bir minik oldu olaylar sırasında



Bu minik elindekini bıraktığında Türk Bayrağı'na sarılıyordu. Türk bayrağını elinden aldıklarında yeniden buna koşuyordu. En son bunu da elinden aldıklarında ağladı bayağı kızardı doğuştan Devrim ci çocuk

Her zamanki sindirme taktiği diyosun .Bu forumdan kimler geldi geçti bazı üyelerin sindirme taktiğiyle ,gıkını çıkaramadı burdaki adminler yöneticiler , dediğim gibi sözlerimin arkasındayım varsa bir yanlışım özelden dile getirirsin bende görmüş olurum.Ondan sonrada geriye dönüp teker teker burdaki tahrik edici mesajları bulup iade ederim sana gerekeni yap diye.

Oraya gidipde kendi hakkını savunanlara hiçbir şekilde laf etmiyorum,her ne kadar umrumda olmasada haklarıdır ve kendi siyasi ve kişisel haklarının arkasında durdukları içinde tebrik ederim bunu reeldeki arkadaşlarla bu konudaki tartışmalarımdada bolca dile getiriyorum zaten , fakat benim orda dalgaya aldığım kesim tamamaen hiçbirşeyden bağımsız olarak hükümete sövmeye iktidarı indirmeye çalışanlaraydı , hayır anlamıyorum aksi bir görüş görünce bir anda herkes örgütlenip o üyeye saldırmaya başlanıyor bu forumda,az saygılı olmayı öğrenin , zıt görüşlere açık olmayı öğrenin , bunları öğrenmedende bana burası özgür bir yer isteyen istediğini söyleyebilir ,biz demokrasiyi savunuruz falan demeyin , cidden komik oluyorsunuz.

cleric eğer hakikaten benimle ya da bir başkasıyla tartışabileceğine inanıyorsan buyur, yoksa gölge etme başka ihsan istemiyoruz.

Hevesi kaçmasın demiş bir de... Tartışamayacağını biliyorsun, için içini yiyor şu anda. Diyorsun kendi kendine "ah be keşke düzgün cevap verebilsem!"... Ama olmuyor. Bu kafayla olmaz. Önce okuman lazım. Bol bol okuman...

Sen şu an bir düşünce savunmuyorsun. Bir argümanın yok. Sadece saplantılı bir şekilde yandaşlık yapıyorsun. Bir de bol bol kullanıyorsun o kadar.


Ülkenin önemli yerlerine gelmiş insanlar diyorsun da... O insanlar bu ülkeyi kuranlar hakkında neler neler derken ne düşünüyordun? Bu mantıkla daha ilk laflarında onların gittiği yolun yol olmadığını düşünmen gerekmez miydi?

Yalan yanlış resim demişsin... Hangi resim yalan, hangi resim yanlış? Resimlerdeki tek yanlış halkına zulmeden bir zümrenin maşası olmuş polisler.

Senin şahsına da kimse hakaret etmedi. Ben kendim seni TROLLÜK ile itham ettim-bu iddiamın sonuna kadar arkasındayım- ve çok destekli bir şekilde yüzüme karşı söyleyemeyeceğin şeyleri söylememen gerektiğini belirttim. Diğer arkadaşlar da senin "klavye delikanlısı" olduğunu söyleyerek- - seni "insanlığa" davet etmişler. Sonuna kadar da haklılar.

Bir insan hakkını kullandıkları için çadırlarında boğulan, "kafasına sıkılan", gözü kör olan, fişekle vurulan ve daha pek çok şekilde ölen ya da ölümden dönen başka insanları görmezden gelebilen, üzerine bir de gülebilen bir kişi "insan"lığından bir parçayı kaybetmiş demektir.