En son hangi filmi izlediniz? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5 ... 15, 16, 17, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Amadeus
Müzik temalı filmleri filmleri genelde seviyorum ama şu an bunu diğerleriyle kıyaslamak -veya eşit görmek- bile ayıpmış gibi geliyor. Belki henüz etkisinden çıkamadığımdan böyle hissediyorum ama böyle pılımı pırtımı toplayıp içine taşınmak istediğim türden bir filmdi.
İlkokulda Mozart'ın hayatını anlatan bi' roman okumuştum. O, çok farklı bi' Mozart portresi çizmişti aklımda. Burada Tom Hulce'in canlandırdığı Mozart ise çok fazla dünya tatlısı! Hani bir de böyle bi' adam öğrenci sıkıntısı çekmiş. Gerçi bunun sebepleri farklı, yani direkt olarak kendisinden kaynaklanıyor da diyemeyiz aslında ama o dönem bunu beğenmeyenleri, eski hocama yönlendirmek isterim. Saygılar.
Müzik temalı filmleri filmleri genelde seviyorum ama şu an bunu diğerleriyle kıyaslamak -veya eşit görmek- bile ayıpmış gibi geliyor. Belki henüz etkisinden çıkamadığımdan böyle hissediyorum ama böyle pılımı pırtımı toplayıp içine taşınmak istediğim türden bir filmdi.
İlkokulda Mozart'ın hayatını anlatan bi' roman okumuştum. O, çok farklı bi' Mozart portresi çizmişti aklımda. Burada Tom Hulce'in canlandırdığı Mozart ise çok fazla dünya tatlısı! Hani bir de böyle bi' adam öğrenci sıkıntısı çekmiş. Gerçi bunun sebepleri farklı, yani direkt olarak kendisinden kaynaklanıyor da diyemeyiz aslında ama o dönem bunu beğenmeyenleri, eski hocama yönlendirmek isterim. Saygılar.
müzik, her daim.
Revolver
Kısaca bilgi vermek gerekirse; Guy Ritchie'nin yazıp yönettiği 2005 yılı yapımı, baş rolünde Guy Ritchie'nin daha önceki yapımlarından alışıldığı üzere Jason Statham'ın yer aldığı tasavvufi bir film.
Evet , bu film tasavvufi, dün ikinci kez seyrettim ve bunu anladım. Genelde izlediğim bir filmi açıp da tekrar izleyeyim diye bir düşüncem olmaz ama Revolver için böyle bir durum oluştu. İlk seferinde filmi, belki de Guy Ritchie'den alıştığım üzere hafif bir kumarhane, gangster filmi beklentisiyle izlediğimden olacak, açık açık söylüyorum; bir şey anlamamıştım. Birkaç ay önceydi, aslında ta o zamandan beri böyle bir tekrar izleme düşüncem vardı, bu zamana kısmetmiş. Zaten ertesinde okuduğum yorumlardan anladığım kadarıyla bu filmi anlamayıp da tekrar tekrar izleme durumu büyük çoğunluk için mevcut. Ki filmi tek sefer izleyip de anlayan ve beğenen pek yok sanırım. Ve anladığım kadarıyla yönetmenin derdi tam olarak anlaşılır bir hikaye anlatmak değil.
Guy Ritchie'nin alışıla gelindik tarzına uymayan bir film, biraz da işte bu bekleneni vermemesi nedeniyle çok beğenilmemiş. Kabul etmek gerekirse, Guy Ritchie bu sefer çok eğlenceli bir kurgu sunmuyor bize belki ancak düşündürtüyor. Film bir insanın içindeki çatışmayı işliyor; ama kesinlikle bir şizofren filmi değil ya da ana karakter ne kadar şizofrense hepimiz o kadar şizofreniz. Bu insanın egosuyla sağ duyusu arasındaki bir çatışma, hepimiz için olağan bir olgu yani. "Onun en iyi numarası kendisinin sen olduğuna inandırmaktı" sözünü vurgulayıp insanı kendi iç dünyasını, egosunu, özünü sorgulamaya itiyor. Biraz egolarımıza savaş açmamız mesajını vererek tasavvufi sıfatına ulaşıyor.
Bunun yanında ikinci planda kalan hikaye, yani iç dünyanın değil de mafyacı elemanların çatışması ise tatmin edici bir sona bağlandığını söyleyemesem de filmin orta kısımlarında keyif vericiydi. Burada etkili olan ise benim pek sevdiğim bir oyuncu olan Mark Strong'un yine harika bir karakterle(Sorter) karşımıza çıkmasıydı biraz da. Tabii filmde esas olan Jason Statham ve Ray Liotta'nın performansları olsa da(ki ikisinin de çok iyi olduğunu belirtmem gerek) yan karakter olarak karşımıza çıkan Sorter filmin değerini benim gözümde kesinlikle arttırdı diyebilirim.
Sözü uzatmadan diyeceğim şudur ki: Revolver iki kez izlediğim ve tekrar izlenmesinde fayda gördüğüm düşündüren bir film.
Bence: 8/10
Kısaca bilgi vermek gerekirse; Guy Ritchie'nin yazıp yönettiği 2005 yılı yapımı, baş rolünde Guy Ritchie'nin daha önceki yapımlarından alışıldığı üzere Jason Statham'ın yer aldığı tasavvufi bir film.
Evet , bu film tasavvufi, dün ikinci kez seyrettim ve bunu anladım. Genelde izlediğim bir filmi açıp da tekrar izleyeyim diye bir düşüncem olmaz ama Revolver için böyle bir durum oluştu. İlk seferinde filmi, belki de Guy Ritchie'den alıştığım üzere hafif bir kumarhane, gangster filmi beklentisiyle izlediğimden olacak, açık açık söylüyorum; bir şey anlamamıştım. Birkaç ay önceydi, aslında ta o zamandan beri böyle bir tekrar izleme düşüncem vardı, bu zamana kısmetmiş. Zaten ertesinde okuduğum yorumlardan anladığım kadarıyla bu filmi anlamayıp da tekrar tekrar izleme durumu büyük çoğunluk için mevcut. Ki filmi tek sefer izleyip de anlayan ve beğenen pek yok sanırım. Ve anladığım kadarıyla yönetmenin derdi tam olarak anlaşılır bir hikaye anlatmak değil.
Guy Ritchie'nin alışıla gelindik tarzına uymayan bir film, biraz da işte bu bekleneni vermemesi nedeniyle çok beğenilmemiş. Kabul etmek gerekirse, Guy Ritchie bu sefer çok eğlenceli bir kurgu sunmuyor bize belki ancak düşündürtüyor. Film bir insanın içindeki çatışmayı işliyor; ama kesinlikle bir şizofren filmi değil ya da ana karakter ne kadar şizofrense hepimiz o kadar şizofreniz. Bu insanın egosuyla sağ duyusu arasındaki bir çatışma, hepimiz için olağan bir olgu yani. "Onun en iyi numarası kendisinin sen olduğuna inandırmaktı" sözünü vurgulayıp insanı kendi iç dünyasını, egosunu, özünü sorgulamaya itiyor. Biraz egolarımıza savaş açmamız mesajını vererek tasavvufi sıfatına ulaşıyor.
Bunun yanında ikinci planda kalan hikaye, yani iç dünyanın değil de mafyacı elemanların çatışması ise tatmin edici bir sona bağlandığını söyleyemesem de filmin orta kısımlarında keyif vericiydi. Burada etkili olan ise benim pek sevdiğim bir oyuncu olan Mark Strong'un yine harika bir karakterle(Sorter) karşımıza çıkmasıydı biraz da. Tabii filmde esas olan Jason Statham ve Ray Liotta'nın performansları olsa da(ki ikisinin de çok iyi olduğunu belirtmem gerek) yan karakter olarak karşımıza çıkan Sorter filmin değerini benim gözümde kesinlikle arttırdı diyebilirim.
Sözü uzatmadan diyeceğim şudur ki: Revolver iki kez izlediğim ve tekrar izlenmesinde fayda gördüğüm düşündüren bir film.
Bence: 8/10
az önce sinemada twilight breaking dawn part 2'yu izledim. bana kalırsa çıkmış 5 filminden, arasında en iyisi buydu. animasyonlar ve efektler fena değildi. özellikle karakterlerin koşması ve kurtlar gayet iyiydi. konusu zaten saçma (bilmeyen yoktur) ama savaş sahneleri heyecanlıydı. sıkılmadan izledim, vakti olanlara öneririm.
19 Ksm 2012 19:57
Total Recall
Arnold'un oynadığı versiyon kadar hoşuma gitti. Özellikle hiç bitmeyen temposu ve Colin abimizin karizmasının yer yer tavan yaptığı güzel bi' filmdi.
Hafif bilim kurgu, bol aksiyon, senaryodan ise pek de bir şey beklemem diyorsanız izlemeye koyulun.
Arnold'un oynadığı versiyon kadar hoşuma gitti. Özellikle hiç bitmeyen temposu ve Colin abimizin karizmasının yer yer tavan yaptığı güzel bi' filmdi.
Hafif bilim kurgu, bol aksiyon, senaryodan ise pek de bir şey beklemem diyorsanız izlemeye koyulun.
The Expendables
Kadro için izlenebilecek filmlerin başında geliyor. Bende senaryodan pek bi' şey beklemeden, sadece eğlenebilmek adına izlemeye başladım. Cidden de izlerken eğlendiğimi hissettim. Bi' zamana damgasını vurmuş, vurdulu kırdılı filmlerin yıldızı olan bu abileri bi' araya toplayıp, hiç birisinin arada kaynamadan gitmeden ekrana aktarabilmeleri güzel olamuş, fakat böyle olunca da, film bittikten sonra aklımda kalan tek şey, sanki film boyunca hepsinin ''bağırışlarını'' izlemiş gibi olmamdı. (Gerçi farklı bi' şey olduğu yoktu) Neyse aksiyon filmleri severler için ''bombastik'' bi' film.
The Bourne Legacy
Bourne serisini hep sevmişimdir, hatta üçlemesini kaç kere izlemişimdir kim bilir... Haliyle bu filmin çıkacak haberini ilk aldığım andan itibaren merakla beklemeye başlamıştım fakat aksiliklerden dolayı sinemada izleyemedim. Filmi şimdi izlediğimde, ''iyi ki gitmemişim diyorum'' benim için bi' hayal kırıklığı filmi oldu, keşke ''beklentilerimi bu kadar yüksek tutmasaydım'' dedim. Filmde çok fazla diyalog var, diyalog olması anlaşılabilir olması için güzel fakat kötü olan taraf, diyalogların filmi anlaşılabilir bakımından daha da karmaşık yapması, ayrıca çok fazla bilimsel terim kullanılmış ve yüzeysel olarak derine inmeden geçilmiş. Kendimi teselli ettiğim tek nokta yeni bi' üçlemenin başlangıcı olabilme ihtimali olması. Kim bilir belki ileride Jason abi ile tekrar karşılaşırız. Ayrıca Jeremy Renner'ın performansını beğendim, şu son dönem aktörleri arasında, benim gözümde tom hardy ile yarışıyor.
Kadro için izlenebilecek filmlerin başında geliyor. Bende senaryodan pek bi' şey beklemeden, sadece eğlenebilmek adına izlemeye başladım. Cidden de izlerken eğlendiğimi hissettim. Bi' zamana damgasını vurmuş, vurdulu kırdılı filmlerin yıldızı olan bu abileri bi' araya toplayıp, hiç birisinin arada kaynamadan gitmeden ekrana aktarabilmeleri güzel olamuş, fakat böyle olunca da, film bittikten sonra aklımda kalan tek şey, sanki film boyunca hepsinin ''bağırışlarını'' izlemiş gibi olmamdı. (Gerçi farklı bi' şey olduğu yoktu) Neyse aksiyon filmleri severler için ''bombastik'' bi' film.
The Bourne Legacy
Bourne serisini hep sevmişimdir, hatta üçlemesini kaç kere izlemişimdir kim bilir... Haliyle bu filmin çıkacak haberini ilk aldığım andan itibaren merakla beklemeye başlamıştım fakat aksiliklerden dolayı sinemada izleyemedim. Filmi şimdi izlediğimde, ''iyi ki gitmemişim diyorum'' benim için bi' hayal kırıklığı filmi oldu, keşke ''beklentilerimi bu kadar yüksek tutmasaydım'' dedim. Filmde çok fazla diyalog var, diyalog olması anlaşılabilir olması için güzel fakat kötü olan taraf, diyalogların filmi anlaşılabilir bakımından daha da karmaşık yapması, ayrıca çok fazla bilimsel terim kullanılmış ve yüzeysel olarak derine inmeden geçilmiş. Kendimi teselli ettiğim tek nokta yeni bi' üçlemenin başlangıcı olabilme ihtimali olması. Kim bilir belki ileride Jason abi ile tekrar karşılaşırız. Ayrıca Jeremy Renner'ın performansını beğendim, şu son dönem aktörleri arasında, benim gözümde tom hardy ile yarışıyor.
4. sayfa (Toplam 17 sayfa) [ 163 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |