Shizuka olduğu yerden olanları izliyordu. Dövüşmek pek onun tercih ettiği bir durum değildi ama şimdi Lostta yaralanmıştı. Kadın oldukça kuvvetli olmalıydı ki 2 kişiye karşı tek başına ayakta durabiliyordu.

Soruduğu sorulara yanıt alamayınca pek tahmin yürütemiyordu. Lostun yanına yaklaşıp yarasına bakınca irkildi, biraz ciddi görünüyordu ama pekte emin değildi. Maalesef bu tarz durumlardan pek anlamazdı Shizuka. İki eli mızrağında önüne siper almış biçimde havada tutsada, şu an kendisine dövüş konusunda pek güvenmiyordu. Genede ne olur ne olmaz Lostun yanından ayrılmadı.

Çevresine bakınıp adayla daha çok ilgilenen Shizuka, etrafını incelemeye başladı. Bir kaya veya herhangi bir şeye ok fırlatabilirse Battousai veya mızrağını saplayabilirse, belki üstlerine bir şey düşünce yavaşlayabilirler düşüncesindeydi.

Lost`un yaralandigini goren Brubaker buyuk bir nefret ve intikam atesiyle alnindaki tukuruklu kagidi yere firlatarak cok hizli bir sekilde Lost`un yanina gelerek sol omzuda ki oku cikartiyor ve onu koruma altina aliyor. Daha sonra da bunu Lost`a yapan kisi olan parme san`in yaninda bitip sol ust kaburgalarina dogru cok siddetli bir yumruk savuruyor..

Hw tekme atmayı deniyor 1d20=1, Kruva-san sıyrılmayı deniyor 1d20=2.
Brubaker yumruk savurmayı deniyor 1d20=15, Parme-san yumruğu eliyle durdurmayı deniyor 1d20=3.

Hw'nin salladığı tekmeden son anda kaçan Kruva-san az önce boşa ateş ettiği silahı yeniden düşmanına doğrultup ateş ediyor.

Kruva-san ateş etmeyi deniyor 1d20=7, Hw sıyrılmayı deniyor 1d20=17.

Mermisinin düşmanı bir kez daha ıskaladığını gören Kruva-san "Ne ballı b.k çıktın!" diye şaşkınlığını dile getirip rakibini gözlemeye devam ediyor. Brubaker'ın omzundaki oku çıkartması, Lost'un acıdan bilincini kaybetmesine neden oluyor ve palaları elinden düşen kılıç ustası yüz üstü yere düşüyor.(iki tur oyun dışı)
Arkadaşına yardım ettiğini düşünen Brubaker Lost'un durumuyla pek ilgilenmeden ona bunu yapan düşmana dönüyor ve okkalı bir yumruk geçiriyor, bu cılız görünümlü insanı hafife alan izbandut Parme yumruğu elinin içiyle durdurmaya çalışıyor. Yumruk eline isabet ettiğinde kemiğin kırılma sesi duyuluyor ve yumruk Parme-san'ın elini geriye bükmekle kalmıyor göğsüne de çarpıp onu iki adım geri sürüklüyor. Hissettiği acı ile sinirleri tavan yapan Parme-san, sağlam eliyle Brubaker'ın karın boşluğuna bir tane çakmayı deniyor.
Parme-san yumruk atmayı deniyor 1d20=17, Brubaker sıyrılmayı deniyor 1d20=6.
Karşısındaki rakipten daha hızlı olduğunu düşünen Brubaker'ın hesaba katmadığı bir şey vardı, acı ile adrenalin seviyesi tavan yapmış iri rakip normalden iki katı hızla saldırdı ve başarılı bir şekilde Brubaker'ın karın boşluğuna indirdi yumruğunu. Ciğerlerindeki nefes boşalan genç adam bir dizinin üzerinde çöküp nefes almak için nahoş bir çaba sarf ediyor.(bir tur oyun dışı)

Tayfa üyeleri beklediğinden daha beceriksiz çıkmıştı. İki kişi kısa süreliğine de olsa etkisiz hale gelmiş, biri korkudan ne yapacağını bilemez halde, diğeri ise neredeyse kendi tayfasından birini vuracak bir ok atmıştı. Tayfanın hali içler acısıydı ama zaten bunu önemsemiyordu. Önemsediği tek şey sigarasını söndüren kadındı. Hâlâ ona haddini bildirememişti. Eğilip kumları avuçladı, Kruva'nın gözlerine doğru fırlattı ve sol bacağıyla alnının çatısına bir tekme savurdu...

Kaptan ve Lost'un kendinden geçmesi ile Battousai de sinirlenmişti. Ancak kaptanın sinirlenerek saldırması sonucu başına gelenlerden ders çıkarmayı da başarmıştı. Cebinden çıkardığı duman bombasını düşmana doğru fırlattı ve ardından bombaya bir ok. Bombanın patlamasını sağlamış ve düşmanın üzerine , görüşü engelleyecek miktarda duman yayılmıştı. Bunu fırsat bilerek Parme'ye, boynunu hedef alan bir ok daha fırlattı...

Hw kum fırlatmayı deniyor 1d20=17, Kruva-san sıyrılmayı deniyor 1d20=4.
Hw'nin fırlattığı kumlar Kruva-san'ı bir anlığına şaşkınlaştırmıştı, bu kısacık an da zaten Hw'nin tekmesini indirmesine yetmişti. Kruva-san'ın alnına isabet eden tekme kadını bir süre önce tırmandığı ağacın gövdesine yapıştırmıştı, "Hıağğ!" dedikten sonra nefes almayı kesmişti.

Battousai duman bombasını patlatmayı deniyor 1d20=13, Parme-san etrafını görmeye çalışıyor 1d20=8.
Battousai okunu fırlatıyor 1d20=18.
Dumanlar, dev adamın görüşünü kapatırken kıt zekası yüzünden geminin ne tarafta olduğunu ya da okun ne taraftan geleceğini bilemiyor. Bu da yetmezmiş gibi yüce bir güç tarafından şaşmaz bir atışla kutsanan Battousai'nin yolladığı ok tam rakibinin gırtlağına giriyor ve onu yere seriyor. Şimdi korsanlar ne yapacaklar acaba.

Hw Kruva'nın üzerini aradı ve bulduklarını topladı. Ayrıca Kruva'nın, kardeşlerini çağırdığı boruyu ve silahını da aldı. Cesedi soğumadan ormanın derinliklerine götürdü. Bir süre sonra elinde sigarasıyla geri geldi. Havadaki kan kokusuyla beraber dumanı içine çekti. Dumanı şekiller çıkartarak üflüyordu. Anlamsız olarak nitelendirdiği hayatta zevk aldığı ender şeylerden biriydi bu.

Tayfanın durumuna baktı; Lost'un yarasına pansuman gerekiyordu, yaralanmasına rağmen Lost'un hakkını vermeliydi, bir hamlede rakibinin kafasını uçurmuştu. Kaptanın önemli bir şeyi yoktu, toparlanıyordu. Shizuka ise napacağını şaşırmış bir halde olduğu yerde donup kalmıştı. Kendisiyle birlikte ayakta kalan Battousai'ye sigara uzattı...

Battousai esniyordu bir yandan da başını kaşıyordu. Hw'nin uzattığı sigarayı görmüştü ancak içmediği için almadı ve "Şu meredi bırakmalısın. Performansını azaltıyor." dedi ve minnettarlık gösteren bir surat ifadesi ile az önce öldürdüğü Parme'nin ve Lost'un kafasını uçurduğu elemanın üzerini bir şeyler bulmak amacı ile aradı. Cesetleri gömmekle uğraşmayıp, sahile vurmakta olan akıntıya attı ve denizin dibine gitmelerine izin verdi. Lost'u kaldırdı ve geminin güvertesine bıraktı.

Şu an için aklında olan tek şey adanın iç kesimlerin doğru ilerlemekti. Bunun için de Hw'ye "Önden buyur." dercesine bir bakış attı...

''Olduğun yerden kalk, kalk olduğun yerden, hemen şimdi!'' Lost kafasını kaldırdığında karşısında eğitmeni Zeplin'i gördü. Lost geçmiş anılarına dair rüyarlar görüyordu. Karanlıkaltın'da Zeplin ile yaptığı sayısız antreman olmuştu, bu sayısız antremanlar sırasında Zeplin'in Lost'a sürekli söylediği bir söz vardı ''Sakın Gardını indirme'' Lost şimdi bunun bedelini çok iyi anlıyordu, kolundan yaralanmış bir şekilde güvertede uyanmayı bekliyordu...