Kiseijuu: Sei no Kakuritsu Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 |
Yazar
Mesaj
--Muhtemel spoiler----------------------------------------
Güzel animeydi. Şiniçi'yi de Migi'yi de çok sevdim, ilişkilerinin gelişimini merakla ve umutla seyrettim. Şiniçi'nin Migi'yi insanlığa davet eden saf ergenden nasıl intikam hırsıyla dolup taşan bir acımasıza dönüştüğünü, Migi'de eleştirdiği tüm davranışları zamanla nasıl kendisinin gösterdiğini ibret alarak seyrettim. Fakat Migi ve diğer parazitler de bir dönüşüm içerisindeydi ve onlar insanlığı öğrendikçe Şiniçi de kendi değerlerine yavaş yavaş geri döndü. Aydınlıktan karanlığa ve karanlıktan tekrar aydınlığa geçerken baştaki aydınlığın gerçek olmadığını, sadece "karanlık"la henüz karşılaşılmadığı için aydınlık sanılan bir tür cahillik olduğunu gördüm. Kana'ya da çatal sesli güzel annemize de Tamiya Ryouka'ya da hüngür hüngür ağladım. Satomi ile ilgili kafam hep çok karışıktı ama sonunda mutlu olmalarına çok sevindim. Migi benim için çok özel bir karakter oldu. Kendi canından başka hiçbir şeyi önemsemezken kendisini Şiniçi için düşünmeden feda edebilecek dereceye gelişi adım adım ne de güzel işlendi. Onun o gereksizce dolgun çizilen dudaklarını ıstırırım, kocaman gözlerinden öperim, sivri kafalım benim <3
Animasyonu, çizimleri, müzikleri, dövüş sahneleri, ara sıra sansür yese de şiddet sahneleri vs hepsi gayet güzeldi. Bence Death Note'la beraber animeye yeni başlayacaklar için güzel bir deneyim, bizler için de tatlı bir kazanım oldu. Ben yoruldum artık, kendin tut Şiniçi
Güzel animeydi. Şiniçi'yi de Migi'yi de çok sevdim, ilişkilerinin gelişimini merakla ve umutla seyrettim. Şiniçi'nin Migi'yi insanlığa davet eden saf ergenden nasıl intikam hırsıyla dolup taşan bir acımasıza dönüştüğünü, Migi'de eleştirdiği tüm davranışları zamanla nasıl kendisinin gösterdiğini ibret alarak seyrettim. Fakat Migi ve diğer parazitler de bir dönüşüm içerisindeydi ve onlar insanlığı öğrendikçe Şiniçi de kendi değerlerine yavaş yavaş geri döndü. Aydınlıktan karanlığa ve karanlıktan tekrar aydınlığa geçerken baştaki aydınlığın gerçek olmadığını, sadece "karanlık"la henüz karşılaşılmadığı için aydınlık sanılan bir tür cahillik olduğunu gördüm. Kana'ya da çatal sesli güzel annemize de Tamiya Ryouka'ya da hüngür hüngür ağladım. Satomi ile ilgili kafam hep çok karışıktı ama sonunda mutlu olmalarına çok sevindim. Migi benim için çok özel bir karakter oldu. Kendi canından başka hiçbir şeyi önemsemezken kendisini Şiniçi için düşünmeden feda edebilecek dereceye gelişi adım adım ne de güzel işlendi. Onun o gereksizce dolgun çizilen dudaklarını ıstırırım, kocaman gözlerinden öperim, sivri kafalım benim <3
Animasyonu, çizimleri, müzikleri, dövüş sahneleri, ara sıra sansür yese de şiddet sahneleri vs hepsi gayet güzeldi. Bence Death Note'la beraber animeye yeni başlayacaklar için güzel bir deneyim, bizler için de tatlı bir kazanım oldu. Ben yoruldum artık, kendin tut Şiniçi
3. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 21 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |