bölümü dün gece izledim.
çok çok çok çok hoş bir bölümdü yine 5.bölüm:
bol bol ss alasım geldi ama üşendiğimden almadım ama bayağı bir hoştu yahu *-*

6.bölüm:


Ben bu animeyi çok seviyorum ve ne olursa olsun bu çifti birbirine yakıştırıyorum ya *-*

Not:

Bir de bu animeyi birazcık konu olarak birazcık da Nike nin tavırları olarak en çok sevdiğim kore dizilerinden birine; ''Goong serisi ilk sezon Princes Hours (TRT de yayınlanan adı ile Düşlerimin Prensi) '' dizisine benzetiyorum ^^...

Başından sonuna çok severek izlediğim bir yapımdı.Şahsen shoujo sevenler kaçırmasın derim...
Final:

Resimle mesaj çok zor T_T
Bu sezonda izlediğim diğer iki romantizmle kıyaslayınca daha geride kalıyor sanırım onların shoujo olmamasından kaynaklanan bir durum ama shoujo sevenler seriyi benden daha çok sevebilirler ^-^

Hımm Rukia çok tutkuLu gördüm seni >.<

Bende bir shoujo, romantizm sever olduğum için bi izlim yahuuu ^.^

Ushiromiya Beatrice, Paylaşım için teşekkürler karDeşim

@laru: evet sevdim ben bu animeyi genel anlamda. Bir tek final bölümünü beğenmedim.İzlemeni öneririm *-* Aslında konuyu da ben açacaktım da üşengeçliğimden açmamıştım böyle biri açsa/biri açmalı/nasıl oluyor da böyle güzel bir animeye hala başlık açılmadı(anime başlayalı 4-5 hafta olduydu işte o zamanlar) falan diye sızlanırken @beatrice sesimi duyup açmış ondan konu tanıtımının sonunda bana özel bir not yazmış

@Beatrice
Nike ye gerçekten öfke kusmuşsun Ben Nike yi de sevdim şarkısını da sevdim.Animenin ostlerini de sevdim
sana katıldığım noktalar:
-animenin müzikleri güzel ama mükemmel değil

-nike nin çocuksu tavırları da vardı evet ama güçlü olduğu yanları da vardı
-evet sanırım biraz fazla çabuk aşık oldular birbirlerine
-evet çizimleri de sıradan: kötü değil ama öyle aman aman harika da değil normal işte...
-neil odun ama böyle seviyoruz


bir de livius konusuna değineyim:
demişsin ki livi nin yaptıklarını biri bana yapsa asla affetmem demişsin. O zaman kore dizilerinden uzak dur çünkü bu bir mangalardan uyarlama kore dizisi klişesidir (örneğin itazura na kiss/playfull kiss, city hunter, hana kimi) ki mangalardan uyarlama olmayan kore dizilerinde de böyledir(örneğin secret garden,coffee prince vesaire...) bir erkek bir kıza kötü davranıp odunluk yapıyorsa o kız evleneceği kızdır asdf
ki bu animeyi benim favorim olan kore dizilerinden birine - düşlerimin prensine- benzetmemin nedenlerinden biri de buydu eheheh neyse...
ama galiba senle zaten kore dizileri hakkında konuştuyduk sanırım izlemiyorum demiştin?

Yok rukia-chan ben kore dizisi izlerim ama genelde sevdiğim karakter kıza iyi davrana ve kızın sevgisini kazanamayan tek taraflı aşkıyla kalan erkektir (yakışıklı diye eklemeye gerek duymadım çünkü kore dizilerinde çirkin adam mı var yahu; neredeyse yok)
Secret Garden ayrı *-* Hyun Binin gülüşüne kurban 1. bölümde ya da 2. bölümün sonunda bir gülüşü vardı o an vurulmuştum ona
Hana kimde de Nakatsuyu tutuyordum (*-* ve kore versiyonu olan To The Beautiful Youda da Chang-Eula aşık olmuştum)
Düşlerimin prensinde de kıza aşık olan öteki çocuğu seviyordum
Açıkçası yaklaşık olarak aynı düşünmüşüz en çeliştiğimiz nokta Nike. Nikeyi ben çok sevmedim zaten onun dışında animeyle sorunum yok
10 üstünden 7 veriyorum bu kadar olumsuz konuşmama rağmen
Ve ilginç bir konusu var, olaylar heyecanlı ve merak uyandırıcı şekildeydi

Animeyi bugün bitirdim ilk bölümler biraz sıkıcı geldi ama 3 bilemedin 4 bölüm izledikten sonra peş peşe diğer bölümleri izlemekten kendimi alamadım.
Pek alışkın olmadığım bi erkek karakterdi normalde uzun boylu oldukları için başta biraz tuhaf geldi hatta bi ara dur dur kesin büyütürler bunu son bölüme kadar diye düşündüm.
Bölümü net hatırlamıyorum peş peşe izlediğim için ama favori sahnem~


Neyse bu senenin ilk animesi buydu yani açılışı yaptım açılış için gayette güzel bi animeydi. *-*