Bugün yetiştim güncele. Tam 6 bölüm geride imişim. Neler olmuş neler, ben uyurken yahu ^^'

Öncelikle;

Bu anime ilk bölümü ile beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Malumunuz, yazın pek fazla anime izlemedim, daha çok yabancı dizilere sarmış haldeydim. SAO, daha ilk bölümü ile animelere olan soğukluğumu kırmış ve beni anında sarmıştı. Ama bu seviyesini bence diğer bölümlerde devam ettiremedi. Heyecanımı çabuk kaybettim. Özellikle Asuna ile olan ilişkisi üzerinde duruldukça animeden soğudum. En sonunda işi evliliğe kadar dökünce de bir bıraktım, pir bırakmışım.

Asuna'yı sevmediğimden mi? Hayır, bu kadar güzel çizilmiş ve yerinde gülüp yerinde ağlama yeteneğine sahip bir anime kızını sevmemem mümkün değil. Asuna'yı sevdim ama sanırım SAO'nın gitmesini istediğim rota bu değildi. Kirito'nun gelişimi daha ayrıntılı ele alınsın, biraz Bleach-vari, Naruto-vari büyük dövüşler görelim, nefesimiz kesilsin istedim. Günübirlik hatta yer yer geyik maceralarla (ki böyle çok güzel bölümleri olmuştu, mesela evcil hayvanını kurtarmaya çalışan kızcağızın bölümünde çok eğlenmiştim, silah yapan kızda da öyle) günümüzü gün edelim, sonra ciddi ve bölümlerce sürecek savaşlara girelim istedim. Bleach ve Naruto gibi iki büyük şonen'le yetişmiş biri olarak, "aşk" konusu üzerinden bu kadar gidilmesi beni adeta rahatsız etti. (Ben de ne tutarsız bir insansam artık; Bleach'te birbirine yakıştırmadığım çift yok, büyük bir Ichiruki fanatiğiyim ve Kubo Ichiruki'yi sadece ucundan koklatıyor, bir türlü gerçekleştirmiyor diye söylenip duruyorum; Naruto'da da Sasuke-Sakura ve Naruto-Hinata ilişkilerinden aynı şekilde mustaribim, olmuyor olmuyor diye tantana yapıp duruyorum ama SAO'da olunca ve üzerinde biraz durulunca şikayet ediyorum. Dayaklığım, ha)

Eniveys, Yui gelince iyice sıkıldım, bu anime böyle sevgi pıtırcığı şeklinde sürüp gider diye mızırdandım. Ama önce Yui olayı duygusal bir biçimde çözülüp sonra o zorlu boss ile karşılaşılınca dedim ki evet, evet, anime eski seyrini bulmaya başladı. Ve tam böyle dediğimde, bum!

Animenin geldiği nokta beni inanılmaz şaşırttı. Öncelike Heatcliff: Aşırı klişe. Ama yine de olmuş dedirtti bana. Sonra klişeler birbirini izlemeye devam etti. Asuna'nın hareketi, Kirito'nun son çabası ile kazandığı zafer ve gözyaşları içindeki ayrılışları. Buralar güzeldi, buralar hep gözyaşı zaten. Animenin bitmeyeceğinin farkındaydım ama



Klein, lütfen gel, Klein. Özlüyoruz yiğidim

Quincy


Klavyene sağlık.


Oturdum iki saat zorlaya zorlaya okudum. Sırf internetten olduğu için pek fazla manga okumam, 2 dakika geçmeden gözlerim acıyor çünkü acayip dalıyorum ama 2-3 dakika içerisinde gözlerimin yanmasından, acısından duraklıyorum. Buna rağmen okudum ve güncele gelmene sevindim.

İzlemeye devam.

Benim bu anime hakkında tek negatif yorumum;



Diğer açılardan gayet güzel konusu karakterleri herşeyini sevdim ^^

kesinlikle dovusler cok kisa ama soyle bir durum var naruto ve bleachle kiyaslarsak dovus sirasinda karakterler 2 saat birbirinin analizini yapip diyalog kurmuyorlar ve kilic savurmanin disinda baska bir dovus teknigide yok... eger bu - yi giderebilselerdi bence naruto bleach gibi buyuk animelerin yaninda ismi yazlilablirdi.ama yinede bu animeyi sevmemin en buyuk nedeni kuskusuz bleach ve narutoda olmayan romantizm asuna ve kirito arasindaki asktir.zaman zaman elestirdigim noktalar olsada cogu animeye oranla bundan kat kat zevk aldim.kiz kardesiyle ask olayi gibi seyler artik beni sasirtmiyor bu japonlar ensest asklari cok sevip animelerde kullaniyor. bize bu kadar itici gelmesinin sebebi kulturel farklar olabilir diye dusunuyorum.

genel olarak bosslarla ve ozellikle adminle(heatcliffle)olan dovus bu kadar kisa olmasaydi belki biraz zevk alabilirdik.arastirdigim kadariyla 4 arch tan olusacakmis 25. bolumle kalmayabilir... ilerde bu - leri kapatip bir klasige donusebilir...

17

Titania diyince aklıma direk Fairy tail daki Erza geldi Dayanamayıp noveli araştırdıgım için pek serinin heyecanı kalmadı ama yinede izlemeden olmaz

17 bölüm güzeldi güzel olmasına ama Türk filmine bağladılar iyice o nedenle biraz gözümden düştü sao

ama sere nin mesajına aynen katılıyorum


edit:
quincy san ın yorumu şimdi okudum mükemmel şekilde ifade etmiş hislerimi
cidden yaa

Gelecek bölüm Kirito, kızına "Senin annen bir melekti yavrum." demeli. Yeşilçam filmlerine döndü bu bölümde SAO.

Gene de güzeldi güzel.

Bu arada Aincrad'ın tüm günlerini atlamadan ayrıntılı anlatan light novel serisi çıkmıştı SAO:Progressive adı altında, en çok satılan Light Novel'larda anında ilk sıraya yerleşmiş, satış sıralamasının ilk 22 kitabının 8'i SAO'dan

Bu arada 18;