Tengen Toppa Gurren Lagann Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): SanJi, Miria
fawn yazmış:
Mecha türü sevmem evet
Teşekkür ederim anlatımın için
lunarpisces yazmış:
Zaten zeka oyunlarını kastetmiştim yoksa geassın konusu savaş bide ben death note u çok sevememiştim çünkü misa denilen salak karakter(fanları varsa özür) yüzünden soğudum ve bıraktım bir süre sonra zaten diğer çakmaların geldiği dönemlerdi. Geass'ta da saçma salak birçok karakter var(death note dan fazla) ama hiç değilse rolleri misa gibi önemli değil ya da misa gibi bir güçleri yok. Bir de lelouch kira gibi tamamen ruhsuz değil ben tanrıyım imajlarına girmiyo. Neyse konu geass konusuna dönüyo kesiyim artık
Anladım teşekkür ederim, misa yi bende pek sevmemiştim ancak sen kadar takmadım her neyse.. Code geass a da tengen toppa gurren lagann a da başlayacağım
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): fawn
Bu animeye imza yarışması sayesinde başladım. Kimdi bu konuyu seçen bilmiyorum ama bu mübarek ayda hayır duamı aldı.
Death Note ve Code Geass ile aynı yıl çıkmış bu anime. Ne mübarek yılmış o öyle?
Kısaca spoilersız bir tanıtım yapalım:
Bu anime, yeraltının mezar gibi karanlık, umutsuz, cansız katmanlarından çıkıp cennetleri ele geçirmeye karar vermiş iki can kardeşin ve kendileri kadar cesur arkadaşlarının hikayesi. Bu anime, kardeşlik için kan bağına ihtiyaç olmadığının en güzel kanıtı. Bu anime, çok güzel ama aynı zamanda iç burkan, gözde yaş, kalpte "burgaç" olup can yakan iki (aslında hadi iki buçuk diyelim) aşk hikayesinin animesi. En önemlisi de bu anime umudun, imanın, inanmaktan asla bıkmayanların animesi. İzleyebileceğiniz en gaz anime.
Bu kadar reklam yeter.
İnsanların yaşamak için yeraltına çekildiği bir zaman dilimi. Bir tür "wasteland" geleceği. Öyle ki artık gökyüzünün ne olduğunu hatırlayan kalmamış, yeni doğan nesil gökyüzünün varlığından haberdar bile değil. Böyle bir yeraltı köyünde doğmuş, anne ve babasını depremde yitirmiş ve abisi kabul edip "aniki" diyerek saygıda asla kusur etmediği kendisinden dört yaş büyük arkadaşı Kamina'dan başka umursayacak kimsesi olmayan 14 yaşında sümsük bir velettir Simon. Köyün kazıcılarından biridir. Köyde daha fazla yaşam alanı açmak için elindeki burgaçla devamlı toprağı kazar durur. Kızlar, eğlence, para, hiçbir şey umrunda değildir. Yaşama umudu hiç olmamıştır ki kaybetsin, kendi halinde, kendi umutsuzluğu içinde (ve bunun umutsuzluk olduğunun farkında bile olmadan) takılıp gitmektedir. Ama Kamina öyle değildir, Kamina hayal meyal bile olsa gökyüzünü hatırlamaktadır ve "kardeşim" dediği Simon ile birlikte bir gün yeryüzüne çıkmanın hayallerini kurmaktadır.
İşte macera, Simon'un bir kazı sırasında minik ve yeşil yeşil parlayan bir burgaç bulması ile başlar. Bu burgacı beğenip bir zincirin ucuna geçirip boynuna kolye diye takan Simon, az sonra çok daha değişik ve hayatını değiştirecek bir şey daha bulacak, bulduğu şeyi abisine göstermek için köye geri döndüğünde ise köyün tavanının çöktüğünü ve Kamina'nın her zaman hayalini kurduğu yeryüzünden aşağıya acayip bir robot-yaratık ile onunla savaşan güzel bir hatunun düştüğünü görecektir. Köye düşen "şey" bir Gunman'dir, bir robottur ve içerinden bir yaratık tarafından yönetilmektedir. Onunla savaşan dev tüfekli güzel kız ise Yoko'dur. Olaylar Yoko, Kamina ve Simon'u omuz omuza savaşır hale getirdiğinde Simon "fırsat bu fırsattır" diyip iki büyüğünü doğruca bulduğu "şeye" götürür. Simon'un bulduğu da bir Gunman'dir, köye terör salandan farklı olarak daha küçüktür, bir çeşit kafa formundadır ve Simon'un önceden bulmuş olduğu küçük burgaç da bu kafanın çalıştırma anahtarıdır. Ve Simon, sürücü koltuğunu oturup Kamina ve Yoko'yu da yanına sıkıştırdığında sadece köye saldıran Gunman'i yenmekle kalmaz, üstüne bir de yeryüzüne çıkarlar, gökyüzüyle, güneşle, ayla, yıldızlarla, daha önce hayallerini bile kuramadıkları her şeyle karşılaşırlar! Böylesine bir mükemmellikle karşılaşıp da mezar kıvamındaki köye dönmeyi kendilerine yediremeyen iki kafadar, Yoko'yu da yanlarına alıp Yoko'nun köyüne giderler ve asıl meseleyi öğrenirler:
Yeryüzü bir tür yaratık işgali altındadır. Beastman denilen bu yaratıklar, robotları Gunman yardımı ile insanları yeraltında "tutmaya" çalışmakta, burnunu yeryüzüne uzatanları ise acımasızca katletmektedirler. Yoko'nun köyü yıllar önce yeryüzüne çıkmayı başarmış ve Gunman'lerle savaşmakta epey deneyim kazanmışlardır ancak onların silahları tek başına bu robotları temizlemeye yetmez. Oysa Simon'un Gunman'i Kamina'ya harika bir fikir vermiştir!
Kamina'nın ilk işi kendilerine saldıran bir Gunman'i çalıp bunu Simon'un "kafa"sıyla birleştirmek olur. Evet, birbirinden tamamiyle ayrı görünen bu iki makinenin birleşmesi normal şartlar altında pek işe yarayacak gibi görünmemektedir ama Simon'un Gunman'i normal bir Gunman değildir: O birleştiği herhangi bir Gunman'i derhal idaresi altına alıp onunla muhteşem bir birlik oluşturan, özel bir makinedir. Ve Simon'un Lagann adını koyduğu kafa ile Kamina'nun Gurren adını koyduğu kafasız Gunman, Gurren Lagann'a dönüşür: İki pilotu olan, yenilmez bir robot! Artık Yoko ve Yoko'nun köylülerinin, özellikle de Leeron adlı mekanikin de yardımıyla Gurren Lagann, her mücadelede daha da güçlenen bir robota dönüşür. Ve bir Gunman'i çalıp onu diğer Gunman'lere karşı kullanma fikri, Gunman'lerle mücadele eden diğer insan topluluklarına da yayıldığında Kamina ve Simon kendilerini harika bir ekibin başı olarak bulurlar.
Gerçi tartışmasız lider; her ne kadar ağzından çıkanı kulağı duymayan, devamlı bol keseden atan, insanları özellikle de Yoko'yu sinir etmekten zevk alan, gereksiz cesareti ile insanların yüreğini ağzına getiren Kamina'dır. Simon, özellikle Kamina'ya muhtaçtır çünkü çok çabuk umutsuzluğa düşen, paniğe kapılan, hassas durumlarda eli ayağına karışan bir çocuktur ve onu kendine getirebilen tek kişi de Kamina'dır. Aslında bütün ekibin mücadele ruhunu ateşleyen kişi Kamina'dır.
Ama:
Bu hikaye Kamina'nın hikayesi değildir. Bu hikaye Simon'un hikayesidir.
Simon'un adım adım gelişimine tanık olacağınız, yeraltı köyünün silik kazıcısından evreni birbirine katan efsanevi bir lidere dönüşme hikayesini hayretlerle, kahkahalarla, gözyaşlarıyla ve müthiş bir gazla izleyeceğiniz bir anime bu. Kaderine karşı çıkan, onunla kavga eden, onun ihanetine uğrayan, onu yeniden yenmeye çalışan ve sonunda yenen bir adamın animesi bu.
8'e kadar basit bir mecha gibi görünüp 8'de level atlayan, 15'te ilk macerayı tamamlayıp 17'den sonra çok daha büyük ve karmaşık, bir o kadar da heyecanlı bambaşka bir maceraya yelken açan ve adının kaynağını son bölümde, evet, evet, son bölümde öğrenebildiğiniz acayip bir anime bu.
Bu kadar tanıtım yeter ancak bende yorum yapmaya derman kalmadı. Yorumunu da başka zamana yazarım artık.
Death Note ve Code Geass ile aynı yıl çıkmış bu anime. Ne mübarek yılmış o öyle?
Kısaca spoilersız bir tanıtım yapalım:
Bu anime, yeraltının mezar gibi karanlık, umutsuz, cansız katmanlarından çıkıp cennetleri ele geçirmeye karar vermiş iki can kardeşin ve kendileri kadar cesur arkadaşlarının hikayesi. Bu anime, kardeşlik için kan bağına ihtiyaç olmadığının en güzel kanıtı. Bu anime, çok güzel ama aynı zamanda iç burkan, gözde yaş, kalpte "burgaç" olup can yakan iki (aslında hadi iki buçuk diyelim) aşk hikayesinin animesi. En önemlisi de bu anime umudun, imanın, inanmaktan asla bıkmayanların animesi. İzleyebileceğiniz en gaz anime.
Bu kadar reklam yeter.
İnsanların yaşamak için yeraltına çekildiği bir zaman dilimi. Bir tür "wasteland" geleceği. Öyle ki artık gökyüzünün ne olduğunu hatırlayan kalmamış, yeni doğan nesil gökyüzünün varlığından haberdar bile değil. Böyle bir yeraltı köyünde doğmuş, anne ve babasını depremde yitirmiş ve abisi kabul edip "aniki" diyerek saygıda asla kusur etmediği kendisinden dört yaş büyük arkadaşı Kamina'dan başka umursayacak kimsesi olmayan 14 yaşında sümsük bir velettir Simon. Köyün kazıcılarından biridir. Köyde daha fazla yaşam alanı açmak için elindeki burgaçla devamlı toprağı kazar durur. Kızlar, eğlence, para, hiçbir şey umrunda değildir. Yaşama umudu hiç olmamıştır ki kaybetsin, kendi halinde, kendi umutsuzluğu içinde (ve bunun umutsuzluk olduğunun farkında bile olmadan) takılıp gitmektedir. Ama Kamina öyle değildir, Kamina hayal meyal bile olsa gökyüzünü hatırlamaktadır ve "kardeşim" dediği Simon ile birlikte bir gün yeryüzüne çıkmanın hayallerini kurmaktadır.
İşte macera, Simon'un bir kazı sırasında minik ve yeşil yeşil parlayan bir burgaç bulması ile başlar. Bu burgacı beğenip bir zincirin ucuna geçirip boynuna kolye diye takan Simon, az sonra çok daha değişik ve hayatını değiştirecek bir şey daha bulacak, bulduğu şeyi abisine göstermek için köye geri döndüğünde ise köyün tavanının çöktüğünü ve Kamina'nın her zaman hayalini kurduğu yeryüzünden aşağıya acayip bir robot-yaratık ile onunla savaşan güzel bir hatunun düştüğünü görecektir. Köye düşen "şey" bir Gunman'dir, bir robottur ve içerinden bir yaratık tarafından yönetilmektedir. Onunla savaşan dev tüfekli güzel kız ise Yoko'dur. Olaylar Yoko, Kamina ve Simon'u omuz omuza savaşır hale getirdiğinde Simon "fırsat bu fırsattır" diyip iki büyüğünü doğruca bulduğu "şeye" götürür. Simon'un bulduğu da bir Gunman'dir, köye terör salandan farklı olarak daha küçüktür, bir çeşit kafa formundadır ve Simon'un önceden bulmuş olduğu küçük burgaç da bu kafanın çalıştırma anahtarıdır. Ve Simon, sürücü koltuğunu oturup Kamina ve Yoko'yu da yanına sıkıştırdığında sadece köye saldıran Gunman'i yenmekle kalmaz, üstüne bir de yeryüzüne çıkarlar, gökyüzüyle, güneşle, ayla, yıldızlarla, daha önce hayallerini bile kuramadıkları her şeyle karşılaşırlar! Böylesine bir mükemmellikle karşılaşıp da mezar kıvamındaki köye dönmeyi kendilerine yediremeyen iki kafadar, Yoko'yu da yanlarına alıp Yoko'nun köyüne giderler ve asıl meseleyi öğrenirler:
Yeryüzü bir tür yaratık işgali altındadır. Beastman denilen bu yaratıklar, robotları Gunman yardımı ile insanları yeraltında "tutmaya" çalışmakta, burnunu yeryüzüne uzatanları ise acımasızca katletmektedirler. Yoko'nun köyü yıllar önce yeryüzüne çıkmayı başarmış ve Gunman'lerle savaşmakta epey deneyim kazanmışlardır ancak onların silahları tek başına bu robotları temizlemeye yetmez. Oysa Simon'un Gunman'i Kamina'ya harika bir fikir vermiştir!
Kamina'nın ilk işi kendilerine saldıran bir Gunman'i çalıp bunu Simon'un "kafa"sıyla birleştirmek olur. Evet, birbirinden tamamiyle ayrı görünen bu iki makinenin birleşmesi normal şartlar altında pek işe yarayacak gibi görünmemektedir ama Simon'un Gunman'i normal bir Gunman değildir: O birleştiği herhangi bir Gunman'i derhal idaresi altına alıp onunla muhteşem bir birlik oluşturan, özel bir makinedir. Ve Simon'un Lagann adını koyduğu kafa ile Kamina'nun Gurren adını koyduğu kafasız Gunman, Gurren Lagann'a dönüşür: İki pilotu olan, yenilmez bir robot! Artık Yoko ve Yoko'nun köylülerinin, özellikle de Leeron adlı mekanikin de yardımıyla Gurren Lagann, her mücadelede daha da güçlenen bir robota dönüşür. Ve bir Gunman'i çalıp onu diğer Gunman'lere karşı kullanma fikri, Gunman'lerle mücadele eden diğer insan topluluklarına da yayıldığında Kamina ve Simon kendilerini harika bir ekibin başı olarak bulurlar.
Gerçi tartışmasız lider; her ne kadar ağzından çıkanı kulağı duymayan, devamlı bol keseden atan, insanları özellikle de Yoko'yu sinir etmekten zevk alan, gereksiz cesareti ile insanların yüreğini ağzına getiren Kamina'dır. Simon, özellikle Kamina'ya muhtaçtır çünkü çok çabuk umutsuzluğa düşen, paniğe kapılan, hassas durumlarda eli ayağına karışan bir çocuktur ve onu kendine getirebilen tek kişi de Kamina'dır. Aslında bütün ekibin mücadele ruhunu ateşleyen kişi Kamina'dır.
Ama:
Bu hikaye Kamina'nın hikayesi değildir. Bu hikaye Simon'un hikayesidir.
Simon'un adım adım gelişimine tanık olacağınız, yeraltı köyünün silik kazıcısından evreni birbirine katan efsanevi bir lidere dönüşme hikayesini hayretlerle, kahkahalarla, gözyaşlarıyla ve müthiş bir gazla izleyeceğiniz bir anime bu. Kaderine karşı çıkan, onunla kavga eden, onun ihanetine uğrayan, onu yeniden yenmeye çalışan ve sonunda yenen bir adamın animesi bu.
8'e kadar basit bir mecha gibi görünüp 8'de level atlayan, 15'te ilk macerayı tamamlayıp 17'den sonra çok daha büyük ve karmaşık, bir o kadar da heyecanlı bambaşka bir maceraya yelken açan ve adının kaynağını son bölümde, evet, evet, son bölümde öğrenebildiğiniz acayip bir anime bu.
Bu kadar tanıtım yeter ancak bende yorum yapmaya derman kalmadı. Yorumunu da başka zamana yazarım artık.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): prenses serenity, Lost Control
11 Tem 2013 1:06
3. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 40 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |