Bu seriyle artık kesinlikle emin olduğum bir şey var ki, o da: Psikolojik ve seinen türlerindeki anime-mangalar her zaman en iyileri!

Brigitte konserinde Pozitif'in düzenlediği bi' yarışmada Sigur Ros'un ilk albümlerinin adını bilerek normalde yüksek ihtimal o ara alamayacağım o konserin biletlerini kazanmıştım. Tabii sonra Gezi direnişiyle o yaz konserler iptal olmuştu. Hala o biletleri saklıyorum. Nine'ın başından beri dinlediği de benim bu biletleri kazanmamı sağlayan albümmüş meğer; Von:')

Hayatımda izlediğim en güzel şeydi bu seri. Beni en çok etkileyen her zaman müzik oluyor ve bir animede post rock kullanmaya karar verilmişse, üstüne üstlük böyle bir senaryo ve kurguyla birlikte, geriye sevmekten başka yapılabilecek bir şey kalmıyor.

Lisa'nın bu serideki işi ne diye sorulmuş önceki sayfalarda. Nine ve Twelve'in kaçtıkları araştırma enstitüsündeki çocukların hiçbiri insan yerine konmuyor, hepsine bir denekten bile öte işlevi yerine getirmeye yarayan parçalar gözüyle bakılıyor. Mesela atıyorum bir motorun bir parçası işlevini yerine getiremez hale geldiğinde çıkarır yerine yenisini takarsınız. Bu çocuklar da Amerikan Hükümeti için bu derece değersiz seride. Fakat bir insan olarak duyguları var. Lisa da onların insani yanları. Her insanın zayıflıkları vardır neticede. Üstelik hayatlarında ilk defa bir aile sahibi olma şansı yakalamışlar, Lisa'dan o kadar kolay vazgeçemezler.

Neyse, 10/10 diyorum ben. İzlemeyen kalmasın.

[Bağlantı]



Not: Şu dedektif bana seri boyunca Urasawa'mın Dr. Tenma'sını anımsattı durdu. Güzel karakter vesselam.

Son yıllarda izledigim en iyi psikolojik gerilim animesi kesinlikle!! TG den sonra en çok ses getirenlerden biriydi sanırım.Bildiginiz gibi anime sektörü tehlikede son yıllarda çıkan animlerin çoğu vasat denilecek türden bu yüzden bu tür animelerin sektörü kurtarabilecegini düşünüyorum ( aktif olun azcık)