Pek sevmediğim ama türü nedeniyle devam etmesini istediğim dizilerden biridir. Ayrıca seven belli bir kitlenin olduğunuda biliyorum. Yıllarca pembe dizi formatı çeşitli entrikalarla bezenmiş abidik kubidik dizileri kaç sezon yayınladılar. Bu nedenle akşamları tv başına sıkıla sıkıla otururdum. Çünkü izlediğim diziyi izlemeye gerek kalmadan ne olacağını tahmin edebiliyordum. Hep tür çeşitliğini savunmuşumdur. Türkiye'deki dizi sektörü, oyuncuların değiştiği ama senaryo formatının değişmediği bir diziler cennneti haline gelmişti(hala da bu tarz format devam ediyor). Bana kalırsa Çocuklar Duymasın, Sihirli Annem veya daha farklı türlerin olduğu dizilerin sayısı artmalıdır. Kimin eli kimin cebinde belli olamayan tarzı diziler mümkünse azaltılmalıdır. Çocuklar Duymasın diziside bana kalırsa çok iyi bir dizidir. Türk aile yapısında yaşanan bir çok sıkıntıyı, sorunu eleştirel ve esprili şekilde anlatması ile bazı toplumsal mesajları vermesinide seviyorum. Bu tarz fazla dizi maalesef yok. Sihirli annem dizisi başlarsa ben neden başlıyormuş demem.

Çocuksu olsada işlediği konular, gençlere ufak tefek nasihatlar veriyordu. O yüzden çok boş bir dizi diyemeyeceğim, boş vakitleri tatmin ediyor tekrar çekilmesi güzel olmuş. Ama tabi haticeye değil neticeye bakmak lazım hele bir görelim xD .

obuzi; çünkü bir mahallede yaşıyorum?

halil ergün en sevdiğim oyunculardan biri ve cinsel tercihi ile ilgilenmiyorum, ben barney stinson hayranı biriyim neticede

özel hayatları beni de ilgilendirmez ama çocuklar arasında kült sayılan, sabi sübyanın ağzını açıp izlediği bir dizinin,çocuklar için rol model yaratan bir dizinin ki çocuklar duymasın niçin bitirilmişti hatırlayın, bu tür şeylere dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum..yoksa kurtlar vadisini izleyip de gaza gelen eşşek kadar adamdan bana ne, 18 yaşının üstündeki her eşşek kendi hareketlerinden zaten sorumludur..buradaysa çocuk olan izleyici kitlesinden söz ediyoruz...

ayrıca hanfendinin ölümü ile ilgili daha önce tek satır yazmamıştım, günahı da sevabı da kendine ama bir arkadaşın evine gitmediğini de hepimiz biliyoruz..yoksa yan yana gördüğüm her erkek ve kadını ilişki içinde sanan bir zihniyeteb sahip değilim çok şükür

ben de çocuktum, ne izlerdim? hemen bakıyoruz:
mahallenin muhtarları
ana (teeey tey XD)
süper baba
baba evi
olacak o kadar (hem de bayıla bayıla, gülmekten kırıla kırıla)
yılan hikayesi
yaş ilerledikçe dizi listesi de değişti: asmalı konak, gülbeyaz, ilk kurtlar vadisi, ikinci bahar, çemberimde gül oya..
ama beni asıl büyüten şirinler'di..ve taş devri ve jetgiller ve bugs bunny ve tom-jerry ve casper ve darkwing duck..pokemon...
pazarları barış manço
hiç mi sihirli dizi olmadı? oldu: sabrina...
şimdik çocukları kimlerin büyüttüğüne bakıyorum, korkuyorum:
şehrazat, bihter, bez bebek, sihirli annem, küçük sırlar, hepsi 1, kavak yelleri (eyvah eyvah) daha bilmem neler..
mahallede yaşıyorum ben, baskı görmedim, benim zamanımda mahallelerde sokaklardan şişe içinde sülük satan yaşlı amcalar geçerdi ve biz sokakta oynarken kimse bizi kaçırmazdı..inşaatlarda cirit atardık, sapıklar yoktu o zaman..
neyse, siz beni öyle bilin, öpüldünüz canlar

benim düşüncem şöyle efendim^^ zamanında iyidi hoştu izlendi ve bitti.
İnsanların kafasını karıştırmaya gerek yok bence.Eskiyi tekrar canlandırmak bayat bir ekmeği tost yapmaya benzer ekmek biraz yenilebilir haldedir ama eski tazeliğini kaybetmiştir.Anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir umarım ^.^

yılan hikayesi yazıp deli yürek yazmamana kırıldım sadece.
imza kenan imirzalıoglu fc başkanı.

tamamen katılıyorum dediklerine.

konunun ilk mesajını yeni okudum. taci yoksa izlemem

bu diziyi hiç sevmiyorum ama starda öğle vaktinde izliyodum can sıkıntısı işte
cennet mahallesi de tekrar çekiceklermiş diye duydum darısı kaygısızların başına

Star Tv'nin yeri projesi de yalan rüzgarı ile the walking dead dizilerini birlikte çekmekmiş...

söylenene göre yalan rüzgarı dizisinde yaş haddinden ölenleri the walking dead ile birlikte canlandırcaklarmış... şerif rolünde kimin oynayacağı ise henüz şüpheli...

(vallayalanhaber.com)

Bu tartışma çok uzar, şunu söyleyeyim. Rahat bi insandı, belki yaşamıştır bi şeyler. Belkide yaşamamıştır. Ama kendi yaşasaydı, çekinmeden eşine herşeyi anlatırdı. Askerlik arkadaşım gibi bahsediyorum ama uçuk bi insandı. Ya da değildi ben öyle sanıyorum.
Bende uzayda yaşamıyorum. Bi kadının yaşadığı mahalle baskısınıda yaşamıyorum. Ama aynı şeyi bi erkek yapsaydı inan bu kadar olay olmazdı. Ve kişinin özel hayatı kişiyi ilgilendirir. Onun yaptığı mesleği özel hayatıyla yargılayamazsın. Profesyönellik bunu gerektirir zaten.
Neyse dediğim gibi Defne Joy hassas bi konu ve kişinin kendi kafa yapısıyla yorumlayabileceği bi olay. Etiklik ve Türk Aile Yapısı girince işin içine çooook uzar bu tartışma. Ama ne olursa olsun, özel hayatının icra ettiği şeyle karıştırlmaması gerekir. İnan bi çocuk zaten bunu karıştırmaz, kendini peri sanar ama gitmez bi erkek arkadaşının evine. İzin vermez mahallesi zaten