Gelen yazla beraber bu konuyu ne kadar çok özlediğimi fark ettim U_U Ve gelen ilhamla beraber bir şeyler karaaldım hemen... Diğer hiakyelerime de decav edecem ilk bu hikayeyle konuya ısınmak istedim.
İşte buyrunuz;

Kapağımız yapan arkadaşıma çok teşekkür ediyorum ^^ ama kendisi adını vermek istemedi U_U her neyse bu çalışmasının çok başarılı olduğu gerçeğini değiştirmez U_U





Ay tepede bütün güzelliyle parlıyor, karanlık geceyi aydınlatıyor. Beyaz karlar, gece, ay ve göl… Benim gölüm, benim gölüm... Simsiyah...

Kız suda yüzüyor. Beyaz geceliği suyun içinde dans ediyor. Gülümsüyor kız, gülüyor. Ben de ona gülümsüyorum.

İncecik vücudunun yaptığı narin yüzme hareketleri hızlanıyor, acı dolu çırpınışlara dönüşüyor. Kahkahaları zavallı nefes alış çabalarına, küçük çığlıklara dönüşüyor. Uzun yumuşak siyah saçları sanki onu dibe çekiyorlar. Güzeller. Kız güzel. Çok güzel… Bembeyaz bir teni, simsiyah saçları, masmavi gözleri, kusursuz ve bebeksi bir yüzü var.


Adımı sayıklıyor, yardım istiyor belli. Kıpırdamıyor, onu izliyorum. Zevk dolu dakikalarımın sonunda hareketsiz kalıyor yavaş yavaş. Öldü belli.

Dibinde durduğum ağaçtan yavaşça ilerliyor, göle yaklaşıyorum. Yavaşça suya giriyorum. Tıpkı onun beyaz ince geceliği gibi benim de siyah kalın elbisem suda dans ediyor.

Uzun parmaklı ellerimle onu bileklerinden tutuyor, yavaşça karaya sürüklüyorum. Ağır düşündüğümden de.

Bileklerini kesiyorum ilk, elleri ayrılıyor kollarından. Ziyan olmamalı kan.
Onu...


Ben cadı, bazıları çağırır beni en azından öyle. Ve bu da benim hikayem...