woa aman allah'ım O_____________o
son olay süper olmuş öhöm.. +18 olayını sevdim yani <3

ilk bölümü iki kez okudum sanırım diğer hikayeni pek takip edemiyodum nasıl özür dileyeceğimi bilemiyorum T________T
ama bunu takip edicem nasıl böyle güzel bi ff kaçırmışım T_T kendime inanasım gelmiyo yani

sisterim bence yazım tarzında en ufak bi değişme bile olmamış
öncede süperdi, şimdide süper *-* sen zaten profesyonel makamındasın daha ne kadar iyi olabilirsin bilemem artık

ayrıca kapak resmini de pek bi beğendim söylemeden geçemiiiiciğim xD

neyse cnm devamını bekliyorum *-*

Sayın Willhelmina Ağaçkakan *-* Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim *-*

Efenim, Cennetlik hurimizle Gabby'miz arasındaki sahnede benim önceliğim duyguydu, ne yaptıkları değil *-* Ki Sayın Mina Hanım sizin gibi değerli fakat tembel bir yazarın vermeye çalıştığım mesajı anlamasına çok sevindim *-* Asıl amacım buydu ve görüyorum ki ulaşmışım *-*

Bu arada şahsınıza yöneltilen bütün suçlamaları kabul ettiğinizi düşünerek, sorunuza geçiyorum *-*

"Gözlerinin tenini emmesi faslı" da aslında "Gözleriyle beni yedi"'nin kibarcası *-* Bir A kişisinin kaşıt cinsdeki diğer B kişisine, aç gözlerle bakması diyim artık (Kedi, beni düşürdüğün pozisyona bak O___o'' ) bu da gözlerinin tenini emmesi faslı oluyor *-* Umarım açıklayıcı olmuştur *-*

Yorumunuz için teşekkür ederim *-*

Dünyanın en güzel Sister'ı Jasemine'im *-* bu güzel yorumun için sana da teşekkür ederim abla *-*

+18 olayını sevmene sevindim *-* (Cümleye bak yalnız XDXD), Bazı insanlara inat (Misal; Gişedeki Saygıdeğer (!) Hanımefendi), +18 olayını daha çok kullanacağım *-* Vampirlikte kaçınılmaz olan bir şey varsa o da +18 olayıdır *-*

XDXD Sister'cığım özür dilemene veya kendini sorumlu hissetmene hiç gerek yok *-* İşlerin başından aşkın zaten, ara ara da olsa güzel yorumlarınla beni mutlu ediyorsun *-*

XDXD Yazım tarzımda, bence bir değişiklik var, bunu kasten yapıyorum zaten *-* Elimden geldiğince ayrıntıya girmemeye ve betimlemelerimi cozutturmamaya gayret gösteriyorum *-*

Kapak resmi için uğraştım fakat zannımca olmadı *-* yine de teşekkür ederim *-*

Ayriyeten bu güzel yorumun için very arigatou *-*

felaket Mel ! harikası yaa demek küçük cat*im geberdi he bu çocuk kim kimm *-* gözümde ikutomun siyah saçlı hali canlandı *-* ayh yirimm Mel yazım tarzını gittikçe geliştiriyorsun önceden zaten bitiyodum şimdi ruhum gidiyoo bebeğimm *-* bayıldım bu bölümede onu izleyenin bi oğlan olduğunuda biliyodum ama malum tüyo vermemem lazımdı neyse bebiş yeni bölüm hemen gelsiiiiiin böhüü çabucak okuyamıyorum ama olsun napayım

İlki'ciğim *-* Bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim bebiş *-*

Catherine'i sevdiğini bilmiyordum hacı XDXD Gerçi sevdiğini bilsemde sonu çok mu farklı olurdu tabii ki hayır XDXD

Ehem, sonunda bir Anti-Julian Fanı olan birisini Julian Fanına dönüştürmeyi başardım *-* Gerçi Alex Trager'lı bölümler geldiği zaman yine aynı düşünür müsün bilemem *-* Neyse ben çenemi kapatıyorum *-*

Ah, İlki'm yazım tarzımı sana sevdirebildiysem ne mutlu bana *-* Ruhun gidiyor he, neymişim lan ben XDXD

XDXD Sen yine bildiğin tüyoları kendine saklamaya ya da MSN'den bana açıklamaya devam et *-* Gizemli bir yazarım diye hava atıyordum, foyam senin sayende belli olmasın Mel'inin onur ve gururu söz konusu burada *-*

Bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim *-* Yeni bölüm 10 dakika içinde sizinledir efenim *-*

Evet, efenim Gabrielle'mizin hikayesi burada bitiyor T__T'' The End dermişim Hikayenin geri kalan bölümünde Gabrielle'i bu noktaya getiren olayları anlatmayı planlıyorum *-* Benimle kalın ve iyi okumalar ^^ (Bu arada hikayenin Soundtrack'ı artık Skillet-Comatose'dur *-* Eşsiz müzik zevklerini bizimle paylaştıklarından ötürü Hizashi'ye çok teşekkür ederim *-*)

Kanlı Kelebeğin Kanadı III

Saçımı avuçlayıp, boynumu geriye çekti… Neler olacağını bilmeme karşın yalnızca gece mavisi gözlerin gittikçe vahşileşen karanlığına bakıyordum… Bu andan hem tuhaf bir şekilde korkuyor hem de heyecanlanıyordum. Kalbim durana kadar kanımı içeceğini biliyordum ama bu süre içerisinde paylaşacağımız tüm kutsal duyguları düşününce tüm her şey önemini yitiriyordu… Kanımla beraber benliğimdeki her bir anı artık onun damarlarında dolaşmaya başlayacaktı…

Dudakları geriye doğru çekilip, sivri köpek dişleri ortaya çıktı. Bembeyaz, sivri dişlerin boynuma kilitlendiğini ve daha derine doğru saplandığını büyük bir acıyla hissetsem de, kaçma içgüdümle mücadele etsem de, o gözleri gördükçe korkuma engel olamıyordum.

Kollarıyla bedenimi sardığını hissettiğim zaman kaçmak için çok geç olduğunun farkına varmıştım. Dişlerinin her bir adımda boynuma daha çok saplandığını ve kanımı her bir yudum da içine zevkle çektiğini duyabiliyordum. Nabzım kulaklarımda gümbürdüyordu…

Susuyordum, hissizleşiyordum ve zayıf düşüyordum… Boynumu yaladıktan sonra, sol göğsümde tam kalp hizasının üstündeki yere geldi ve durdu…

Hiçbir hayat belirtisi olmayan ve insanı içine çeken koyu bir karanlıktan ibaret olan gözlerini bana dikti. Gözlerinde hiç beyaz yoktu… Sadece koyu, uğursuz bir siyahlıktan ibaretti.

- Korkuyorsun küçüğüm… Dedi. Dudağından damlayan koyu kızıl kanı hızla yaladıktan sonra dudaklarını alnıma bastırdı… Dudakları kanımla ıslanmıştı fakat o kadar yumuşaktı ki!..

Burnu şakak hizamdan itibaren usulca bana sürtündü… Yavaşça kulağıma doğru üflediği nefeste, titrediğimi hissettim:

- Korkuyorsun Gabrielle, korkunu hissedebiliyorum küçüğüm. Ama bir yanın şiddetle ölmek istiyor, şiddetle bu hayata bir son vermek istiyor… Yaşamının anlamsızlaştığını, seni hayata bağlayan tüm bağların acımasızca koparıldığını hissediyorum. Sana ne yaptılar Gabrielle, sana ne yaptım Gabrielle? Gerçekten beni bu kadar çok seviyor muydun?.. Dedi ve dudakları usulca kulağımdan ayrıldı. Gözleri normal haline dönmüştü. Aynı gece mavisi gözler, özlediğim ve sevdiğim adamın gece mavisi gözleri…

- İstediğini yerine getirip daha fazla acı çekmeni önleyeceğim Gabrielle. Sonsuz bir uykuya dalıp, bu karanlık ve ıstırap dolu ölümsüzlükten kurtulmanı sağlayacağım... Seni asla unutmayacağımı bil, zaten istesem de bu güzel yüzlü küçüğü unutmayı başaramayacağım… Babasını ve kardeşinin kurtarmam için yalvaran o sekiz yaşındaki küçük kızı asla unutamayacağım. Mon petit papillon(Benim küçük kelebeğim) uç ve özgür ol!.. Ama seni hala içinde bir yerlerde seven ve asla sevmekten vazgeçmeyen bu zavallı adamı unutma. Seninle tekrar bir yerlerde karşılaşacağımı biliyorum Gabrielle. O zamana dek elveda aşkım… Dedi. Dudakları son bir kez daha dudaklarıma kapandığında, bunun ondan aldığım son öpücük olduğunu anladım…

Yanında taşıdığı safir taşlı hançeri çıkarırken, gece mavisi gözlerinin kederden paramparça olduğunu görebiliyordum. Hissizleşen ellerimle onun yüzüne dokunmuştum ve:

- Lütfen, şansım varken hala bir insan gibi ölmek istiyorum… Sen bıçağı saplarken, ben de kalan tüm gücümü hareket etmemek için kullanacağım. Fazla zamanımız kalmadı sevgilim, kendimi daha fazla kontrol altında tutamıyorum… O… Beni ele geçiriyor… Her saniye benliğime daha fazla işle… İşlediğini hissedebiliyorum… Ama… Ama… Sakın… Sakın… Üzülme Julian… Çünkü… Ben hiç… Üzülmüyorum sevgilim. Dedim.

Göğsüme saplandığını hissettiğim hançerle, bu güzel yaratığın yüzü bir anda sonsuzlukta kaybolmuştu…

ilginç bir hikaye....zavallı kız öldü ne olup ne bitiyor çok merak ediyorum...
ısırma sahnesini güzel betimlemişsin

*-*

Çok bayıldım bu bölüme *-* Süslü diyaloglarla dolu güzel bir bölüm olmuş *-*

Ama Kınalı Maron' um *-* Çok gizemli... Fazla XD hani bu bir roman olsa ve bir oturuşta çok sayfa okuyup her şeyi öğrenme imkanım olsaydı emin ol bu kelimeleri söylemezdim. Ama bu bir ff ve kısacık bölümlerle kısacık zevkler tadıyoruz. Bu yüzden her bölüm de iyice ama gereğinden fazla sabırsızlanınca T__T Yani şahsen ben tatmin olamıyorum...

Bölümleri daha bir uzatsan bu sorun kökünden çözülür aslında

Bu arada bu Julian var ya Julian, kanımca Jean- Claude denen o uyuz adama ( millet ne buluyor anlamadım ) çok benziyor. Küçüğüm demesi, fransız oluşu zart zurt *-*

Bir de bu kız Gabriella birden bire sempati beslemeye başaldım hanımefendiye *-* Düşüneceleri o kadar ebedi ve edebi ki

XD Ebedi ve edebi olan senin dilin U_U aslında o ayrı mesele XD Kınalı Kontes *-* Yeni bölümü çabuk koyarak biz okuyucalarını büyülemeye devam et lütfen *-*

Kızgın-onee-san *-* Bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim *-*

Ehem, o ısırış sahnesini anlatabilmek için çok uğraşmıştım *-* Değdiğine sevdinim *-* Tekrardan teşekkürler ^.^

Çok sevgili Xunlai ya da Namı-ı Değer Pisicik *-* Bu güzel yorumun için sana da çok teşekkür ederim *-*

Ehem, efenim ben bazı-devasa-16-puntoyla-yazan-yalancı-pisilerin, 3 sayfaya bedel yazmasını beklediğim için bölümleri kısa tutyorum ama en önemli neden uzun bölümlerin okunmasının birazcık zor olması *-* Ama madem Patron'um uzun bölüm istedi, söz diğer bölümü uzun tutuyorum *-*

Ehem, ben Jean-Claude fanı olduğum için Julian'ın da azıcık aşkıma benzemesini normal karşıla Patron *-* Anita Blake'deki Edward'a da benzeyebilir, seri katil tutkum var bu sıralar Q___Q (Bakınız; Elizabeth Bathory tutkusu *-*)

Gabrielle'i sonunda Pisi'me beğendirmeyi başardım *-* Yehu, eski hikayemdeki kadar ezik ve özürlü olmadığı gerçeğini duyduğuma sevindim *-*

Bu güzel yorumun için sana da çok teşekkür ederim abla *-*

Voooahhhh...!! O nasıl bir betimlemeydi..! XD

3 bölümden veri en beğendiğim bölüm buydu İçinde herşey var xDxD Romantizm, korku...v.s

Gabrielle ölmeseydi keşke =P Sevmiştim ben onu T_T

Uzun yorum konusunu açmıyorum yoksa bana feci şeyler olabilir OO XD Yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum *-*