Anlamadığım japon kızları bizi neden beğenmiyor. Hadi ispanyol italyan kızlar beğenmese eyvallah diyeceğim ama japon erkeklerini de biliyoruz kız gibi hepsi çelimsiz ve güçsüz. Bence japon kızları japon erkeklerindense bizi tercih eder gibi geliyor bana. giden arkadaşımın japon sevgilisi var bu durumda beni destekleyen bir örnek. Bence biz Türk erkekleri olarak Japon oğlanlarından daha üstünüz Konustuğum japonlarda genelde erkeklerinden şikayetçi hatta sarı kıvırcık saçlı renkli gözlü avrupai tiplerden ve yapılı erkeklerden hoşlandıklarını söylüyorlar. Bir ara facemde 20-25 japon kız vardı

Burda yazan bazı şeyler gibi Japonlar hakkında bilinen çok fazla yanlış var ( ki zaten genelleme yapmak hiçbir zaman doğru olmayacaktır,her insan bir değildir çünkü ) Sadece tecrübelere dayanarak tanıdığımız insan kadarını söyleyebiliriz. Yabancılara pek iyi davranmadıkları doğrudur ama. Özellikle ''öhöm ayrıca japonla evlenmeyi düşünen bey ve bayanlar boşuna medet ummayın sizi beğenmezler'' şu kısmı gerçekten çok mantıksız olmuş. Daha geçen hafta tanıdığım bir Japon erkek Türk kızı ile evlendi. Neden biz maymun felan mıyız? Bunlar uzaydan mı gelmişte beğenmiyor? Türklerin şu kendilerini yerin altına sokma çabası yok mu.. Aksine asyalılar kendilerini ezik hissederler.

Burda tabi ki hepimiz animeydi şuydu buydu asya kültürünü severiz de, kendimizi de küçümsemenin manası yoktur. Ben burda tecrübelerimden yola çıkarak konuşucam. Tanıdığım bir japon kirpiklerimin çok güzel olduğunu Japon kızlarının böyle kirpikleri olmadığnı söylemişti (malum onların kirpikleri daha kısadır) Ayrıca bir diğer tanıdığım da Türkçenin onların kulağına çok güzel geldiğini ve oryantal dansa çok ilgilerinin olduğunu söyledi. Hatta oryantal öğrenen birsürü Japon kız biliyorum.Bir tanıdığımın üvey babası da Türkçe hakkında kitap yazıyordu. O yüzden,kulaktan dolma veya basmakalıp şeylere inanmanın manası en de önemlisi Tanrılarmış gibi davranılması gereksizdir diye düşünüyorum. Bunlar benim dşüncelerim,hatta dşüncelerimden öte tecrübe ettiklerim.

Zamanında Barış Manço Japonya'da konser verdiğinde cumhurbaşkanları bile ayağa kalkardı, Van depreminde Türkiye'ye yardıma gelen ve burda can veren Japon doktor bile herşeyin cevabıdır.

Japonlar da herkes gibi kardeşimiz. Ama ben bunlara adam derim;







Buna kız derim galiba?

Öncelikle Karadenizli ve özellikle Ordu'luysanız bir kere en az 1-0 mağlup başladınız sosyal etkileşime. Daha havaalanında sorun çıkma ihtimali çok yüksek. Nedeni: Fi tarihinde Japonya'ya 3 aylık vizeyle girip, yerleşip dönmeyen ve arazi falan parselleye parselleye büyüyen insanlar. Gerçi burada kabahat Türklerde.

Sonracığıma bir kere erkekleri ciddi efemine. Çoğu ya köse ya da liseli sakalına sahip. Ama Japonya'da satan bu. Millet bunu seviyor. Zevkler ve renkler diyelim.

Genel boy/kilo oranı. Bir kere spor falan da yapıyorsanız standart bir Japon'un karesi alınmış hali gibisiniz genelde. Hele boyunuz da 1.80 civarındaysa model gibi gezip egonuzu şişirebilirsiniz. Karşılaştırma için adamların en atletik üyesi Kohei Uchimura(Londra'dan altın madalya ile dönen jimnastikçi) 1.61 boy ve 55kg. Estetik olarak boya ve kiloya en çok yaradığı için jimnastiği verdim örnek olarak.

Kızlarına gelince: Bir kere kulaklar hep bir sorunlu. Neden öyle bilmiyorum ama kulaklarda bir şeyler var ya yamuklar, ya kepçeler mutlaka bir sıkıntı var genel olarak. Dişler zaten erkeklerde de kadınlarda da hep sıkıntılı. Zaten kendine bakmak diye bir şey yok iki cinste de. Kişisel bakıma özen gösterenlere de hep bir toplumca "yollu" yaftalaması yapıştırılıyor.

Topluma gelince: Olmaz olsun böyle toplum. Animeler falan güzel, arada Musashi tarzı, ne bileyim Murasaki Shikibu tarzı dünyaya faydası olan insanlar, Kaizen modeli, envai çeşit dövüş sanatı ve felsefe çıkartmışlar ama bitmiş o üretkenlik. Hayır arkadaş bir ülke komple mi çekingen, ezik ve risk almaktan korkan Zenofobiklerden oluşur!? Bir iki tane falan istisna bulursunuz tabii ama onlar da eşine çok zor rastlanan tipler. Bu tarz insanların sırtında parazit gibi kalan halk. Neyse zaten Abe son kozunu oynuyor tuttu tuttu, tutmadı ülkece batacaklar. Şu an tutuyor gibi ama bakalım...

Eğitim sistemi: Tek kelime ile rezalet. Hani bizdeki ÖSS sistemini adamlara versek(2005 zamanındakini şimdikini değil tabii) öpüp başlarına koyma ihtimalleri var. Güya çok iyi insan yetiştiriyor falan ama yalan. Bildiğin standart kapitalist iş hayatına uygun işçi yetiştiriyor. Beyaz yakalı olanları bile risk yönetimi falan beceremediği için en fazla orta seviye bir yerlere yetkin olarak geliyorlar. Üst seviyeler(Zaibatsu'ların artık üçüncü beşinci küşaktır Batı'da eğitim alan aile fertleri hariç) komple basiretsiz.

Neyse eğitim diyorduk, şimdi neden kötü yazayım: Bir kere bir hata yaparsanız hayatınız kayıyor. Öğretmeninizi dinlemediniz mi? Bittiniz. Orta okulda sınavlarınızın bazılarında başarısız mı oldunuz? Bittiniz. Bunlar hep üniversite hayatınızı başlamadan bitirecek olaylar. Üniversitelerde de yine yağcılık ön planda. Öyle sivri işler yapayım, sivil toplum örgütlerine katılayım falan yok. Okulunu oku, hocanın dediklerini yap. Hoca da zaten kendi büyüklerine yağ çekmekle meşgul.

Eğtimin dandik olmasının ikinci sebebi: Ezbercilik. Özellikle ingilizce eğitiminde çok belli oluyor bu. Bir halk eğer komple ingilizce konuşamıyorsa bunda bir sorun var demektir. Sorun burada ezberci anlayış. Adamlar test tipi olan sınava hazırlanmak için sadece ezber yapıyorlar ve dolayısıyla ayakları üzerinde konuşma diye bir yetileri yok.

Sosyal hayat: Yalan. Normal bir Japon senelerce çalışıp en sonunda çok standart bir hayat sürmeye mahkum. Kırkından önce kendi adam gibi evine çıkarsa şanslı. Herkes içten pazarlıklı. İş hayatında dünyanın başka hiç bir yerinde olmayan bir sistem var ve yatırım kararı tarzı önemli bir karar alınacaksa önce tek tek herkes ikna ediliyor ki risk dağılsın. Tabii bu da en basit haliyle kar marjını düşürdüğünden ülke son 20 senedir falan stagnasyonda, üstüne bir de millet para harcamıyor. Hal böyle olunca NEET'ler denilen genç işsiz orduları oluşuyor. Aslında bir ara oturup ciddi ciddi makale yazmak istiyorum bu NEET kültürünü ortaya çıkaran sebepler ve bu kültürden beslenen anime sektörünün yükselişi ile ilgili.----------->Bir ara buluşma yapalım da bunları konuşalım

Moda: Açıkçası Armani'nin One Piece için çıkarttığı koleksiyondan belli başlı parçalar ve JoJo etkisiyle tasarlanmış Gucci'lerin izinden giden bir kaç kıyafet dışında şahsen ipe sapa gelecek bir moda akımları yok. Gal/Gyaru akımı zaten göz kanseri sebebi. Gotik akımı da giyene göre değişiyor ki zaten Elegant Gothic kıyafet yakışan bir kıza her kıyafet yakışır.

Müzik: Değişiyor. Bazen hoş şeyler çıkartıyorlar ama Engrish tutkuları çoğu zaman dandik sözlerle mükemmel bir besteyi katletmelerine yol açıyor.

Şehirler: Bir kere metroları aşırı kalabalık. Kim biniyorsa Allah'ı, kamisi ona sabır versin. Budist olmak Japonya'da çok kolay, o trenlere bir iki sene binen herkes sonra metrobüse binerse nirvanaya ulaşır gibime geliyor. Öte yandan şehirler hakkında söyleyebilecek başka kötü bir lafım yok her şeyleri çok iyi

Gece Hayatı: Şimdi tabii İstanbul'un nimetlerinden faydalandığım için de öyle gelmiş olabilir ama... Yani pek böyle ahım şahım bir gece hayatı yok. Liseli mekanı Reina bile tek başına tüm Japon mekanlarıyla yarışır. Varın siz düşünün gerisini. Abartıp iyi bir günündeki Black bile zorlar demek istemiyorum ama mümkün aslında. Barlarında da öyle Bartender tarzı ilah adamlar beklemeyin Mojito yapamayan barmenlerle karşılaşmanız işten bile değil. Gönül isterdi ki Shizuo Heiwajima tarzı en azından aksiyon getiren bir atraksiyon olsun

Güvenlik: Dünyanın en güvenli ülkesi. Silahlar konusunda ciddi yaptırımlar var ve suç örgütleri de halka karışmayı/bulaşmayı sevmiyor, istemiyor. Sadece polisin de tüm Japonlar gibi milliyetçi olduğunu ve kavga mavga tarzı bir olaya karışırsanız kendi vatandaşlarını kollayacaklarını unutmayın.(Tabii orası demokratik bir ülke olduğu için konsolosluk lafını ettiğiniz anda işler normale döner.)

Görülecek Yerler: Say say bitmez. Ayrı başlık lazım. Ama hakikaten çok güzel bir ülke.

Ben: Yine çok yazdım kafa şişirdim

cosplayler japon modasına girmiyor değilmi ?

^^ahsdfhjklfk bu neyin kafası

Ya Japonya animeden oluşmuyor, Akiba sadece Tokyoda bir yer. Zaten ben otakuyum dersen(asdjfg hayır) adamlar biraz...soğuyorlar

çok uzun yazı spoiler

Japon "modası" hep şirin şirin şeyler değil mi ya, gözler için tape, gözyaşı torbası için ayrı kalem, kaş doldurma kalemi bilmemne. Kaş doldurmak çok önemli, ne kaşların yokmuş gibi durmayacak ne de "mayuge" dolaşmayacaksın. Zaten kendilerini aç bırakarak "diyet" yapma var. Eğer bir idolsen (zaten zayıf değilsen model filan olamıyorsun, chubby akımı olsa bile hala asyalılar ince kızları severler) ve şişmansan(şişmandan kastım 55 kilo filan) sevimli ve komik olmak zorundasın yoksa hiç bir iş yapamazsın. Adamları bile minnak. 1.80lik adama direk "Ikemen" diyorlar sdkfjkk. Onlar da çöp gibiler. Kasların filan varsa zaten normal bir insan olmayı bırak ve EXILEye katıl kas kontenjanından alırlar sdjfdlglş Normal insanlar eğer şişmanlarsa ve yüzleri, dudakları büyükse "gorilla" diye anılıyorlar. Yani cosplay filan yok

Japonlar size bakmazlar ne yahu? Evet güzellik standarları basbaya net bir şekilde var Japonların, burada bronzlaşıyoruz, onlar bronzlaşmamak için her şeyi yapıyorlar. Ya da çok ince kızlara "yemek ye sen aşırı zayıfsın" derken onlara göre normal bir şey(37 kilo dansçı biliyorum) Ama her Japon aynı mı yahu, seni sevecek olan her şekilde sever.

En sevdiğim yere geliyoruz şimdi
Japonların pop müziği ne anlamlı, içten, sözleri çok güzel Türkiyedeki gibi değil. Hm. Anlamlı. Bu yorumları görmek için facebooktaki anime şarkı sayfaların yorumuna bakmak yeterli. Bakın şimdi

[Bağlantı]
Japonyanın en tanınan, popüler kız grubunun en ünlü şarkısı. Çok derin sözler cidden
çokoretio disukoooo~~

[Bağlantı]
zaten burada sadece sayı söylemiyorlar olm, burda Amerikadalar yoksa Japonyada haiku söylüyorlar(evet onu cidden yaptılar bu arada fujıkolljht)

[Bağlantı]
en ünlü idol kız grubunun en ünlü şarkısı. Sözleri beni ağlattı.

[Bağlantı]
Bu adamlar en ünlü grup. Daha da ötesi yok. Efsanevi B'z, SAS, Mr Children seviyesinde popülerlikleri.
A.RA.SHI a r a s h iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii *gözyaşlarına boğuldu*

[Bağlantı]
[Bağlantı]
abi kardeş grup
neyse ben bişi demiyom

Dünyadaki diğer her ülke gibi, herkesin dinlediği, pop şarkılar akılda kalıcı ritim ve şirin sözlerden başka bir şey değil. Japonları ötekileştirmeye gerek yok. Zaten anisongları çoğu Japonlar dinlemiyolar. Zaten çok ünlü bir gruba şarkı yapmayı teklif etmediğin sürece animenin şarkılarının satışı 50bini geçmez. (bunu şarkıların A-side olduğunu farzederek diyorum)



bak cosplayli kız çok japon, cosplay japon modasına giriyor thjjrfkl
i<3paruru

Hmm ben de bir yerde dövmeli insanları yadırgadıklarını okumuştum. Hatta dövmeniz varsa onsenlere giriş yasak. Sanırım dövme yaptırmak yakuza olduğunuzu çağırıştırıyormuş.

Ayrıca Harajuku modasını çok gıcık buluyorum. Hani hipster-hippi vs. neyse de, harajuku çok kötü ya. Doğum günü pastası gibiler bence. (Şahsi fikrim)

@Faust Şinzo Abe bi devrilemedi gitti zaten dgsvsbdaff. Ben de bazı kesimlerde eski ABD düşmanlığının bitmeye başladığını duymuştum, tabi ne kadar doğru bilemiyorum. Yönetim ve doğulu biat kafası değişmeden Japonya'nın çağı yakalaması mümkün değil.

@Jazz Lambası
[Bağlantı]

Adamlar nefret ediyor ABD'den de gösteremiyorlar. Biat kafasından kurtulmaları için önce ulus olarak gururlarını geri kazanmaları lazım, şu an pratikte tam bir ABD vassalı gibi yaşıyorlar. Ordu-JSDF'yi saymıyorum - ABD'den geliyor, dış politika ABD'nin istekleri doğrultusunda ilerliyor. İthalat-İhracat ABD-Çin arasında sıkışmış durumda. Resesyon 30.senesine girecek, işsizlik zirvede, üniversiteleri dandik(genelde, yoksa en tepede çok iyi olanlar da var ama onlarda da yapılan bilim hep sıkıntıda), eğitim sistemi ölü, ezberci.

Japonya çağı her şekil yakalar ama 80'lerde ve 90'ların başında olduğu gibi tekrar çağa yön vermesi için tekrar bir silkinip "amaca kavuşmaları" lazım.

Bu aralar, bütün ülkeler, sıkıntıda. Sadece Japonya değil. Dolayısıyla, rahat olun gençler. Japonya bir şekilde her şeyi yoluna sokar. Zaten bu aralar makineleşmiş insanlar moda. Daha da yayılacak diye endişeleniyorum. Bunu en fazla içerleyen ülekerden biri de Japonya, ama yapacakları bir şey yok... Adamlar daha çocuk yaşta aldıkları eğitimlerden dolayı içe kapanık bir hâle bürünüyorlar. Bir de gençlerin bir çoğu, ya sanal dünya yada serserilikten dolayı zor durumdalar. Biz de farklı mı sanki... Aman neyse, zaten hayallerimdeki Japonya, ancak zaman makinesiyle mümkün olacağı için, umursayabileceğim bir durum yok.


Bu arada, yeni bir amaç* için, yine bir Little Boy* etkisi yaratacak bir şey gerekebilir. Bazen dürtmek gerekiyor. Ama tabi, aynısı değil. O günleri ne kendileri, ne de bir başka toplum görmesin.