Shin Ji Hyun, iyi bir yaşama sahip neşeli, obur, sakar, sıradan bir düşünce tarzı olan biridir. Yıllar önce kendisini kurtaran Kang Min Ho ile yakın zamanda nişanlanır. Her şey çok güzel gidiyordur, görünürde. Ancak babasının evlenme işini yakın bir tarihe almasıyla Shin ve Kang düğün hazırlıklarına bir an önce başlarlar. Şans budur ki bu koşuşturma sırasında Shin, zincirleme bir trafik kazasının son halkasına karışarak bitkisel hayata girer ve ruhu bedeninden çıkarak o sırada kendisini görebilen bir adama rastlar... Nişanlısı dahil herkes bu kazanın etkisindeyken, Shin'in ruhu etrafta gezinir ve kaza esnasında gördüğü adama hastanede rastlar. Bu adamın bir ruh bekçisi olduğunu öğrenir. Ve aslında kendisinin gerçek ölüm vakti gelmediğini, intihar etmek isteyen birinin kazaya neden olması sonucu kendisinin bu halde olduğunu öğrenir. Yeniden hayata dönmek ister ve bunun içinde iki yol olduğunu öğrenir. Ya ölecek ve yeniden doğacaktır. Ya da 49 gün içinde ailesi, akrabası dışındaki insanlardan kendisi için yürekten akıttıkları 3 saf gözyaşını toplayacaktır. İyimser Shin bunun çok kolay olduğunu düşünerek bunu kabul eder. Ancak bu 49 gün içinde kendi bedeni olmadığı için başkasının bedenini kullanması gerekecektir. Ki bu da onun bilmediği, ama aslında onun geçirdiği kazaya neden olan kızın bedenidir. Shin'in 49 günü böylece başlamış olur.

Bu sene çıktı yayınlandı ve bitti. Toplam 20 bölüm. Fantezi ve romantizm üzerine...

----


Şu an ikinci bölümdeyim, ama oldukça güzel gidiyor... İzleyenler vardır diye sanıyorum ama Ya düşününce gerçek gözyaşı kim döküyor ki, neredeyse herkes ilginç bir düşünceden yola çıkarak ağlıyoruz. Amanın öldü onsuz artık mutlu olamam diye değil... Bu açıdan güzel bir tema olmuş bence...