(Kullanıcı adımı "ışık" anlamına geldiği için seçtim. Çok coşmuş insanlardan hoşlanmıyorsanız okumayabilirsiniz çünkü bayağı gerçekçi yaklaştım sanırım.)
Bence L. Animeden yola çıkarak suçluları ele alalım. Her ne kadar canımızı yakıp bizleri üzüntüye boğsalar da bu insanların pişman olma veya iyi bir insana dönüşme olasılıkları sıfır değil. Evet bazı insanlar gerçekten de Kira'nın tabiri ile kokuşmuş olabilir fakat bence kimse kimsenin gerçekten kalbini anlayamaz. Bu yüzden kişilerin nasıl bir insan olduğuna karar vermek gibi bir durumun söz konusu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sadece yanlışları kavrar ona göre hareket ederiz.
Ayrıca çoğu kişinin fark ettiği gibi Kira sonlara doğru iyice çıldırmaya sırf "tanrı" olmak gibi bir küstahlık arzusu yüzünden birçok kişiye zarar verip duygularıyla oynadı. Gittikçe duygusuzlaştı ve asıl olması gereken insanlığı beğenmeyip "tanrılık" gibi bir kavram için çalıştı. Özellikle insan hayatıyla oynadı! Bence bir kişi ne kadar suç işlerse işlesin böyle bir duruma tabi tutulamaz. Zaten idam gerektiren bir olayı yapıyorlar değil mi? Olmadı hapishane. Hapishanede yaşarken ya da yaşamaya çalışırken kalbinden geçen hayalleri bilemeyiz. Ölürken düşündüğğü kişileri, pişmanlıklarını... Hem Kira sonraları kendi kurduğu adalet düzeninden bile sapmaya başladı. "Adalet için öldürmek" derken sadece "öldürmek" oldu. Rem'i zor durumda bırakarak Watari gibi bir temiz kalbin ölmesine neden oldu. Kira ne kadar zeki ise bile bir o kadar da yolundan sapmış psikolojik olarak bunalımda biriydi.
Buna ek olarak sapıtmış bir ölüm meleği olan Ryuk gelince doğal olarak düğmeye basıldı. Bence en büyük suç Ryuk'ta çünkü görevini önemsemeden can sıkıntısı bahanesiyle insanlarla eğlenmeye kalkıştı.
Misa'ya gelince, gurursuz, aptal, zerre kadar mantıklı düşünemeyen birisi. Kira ve Misa zekâlarını kötülük için kullanan cinsten kişiler ve tam birbirlerini bulmuşlar. Kira Misa'yı sadece kullandı ve eğlendi bence. Kısacası Ryuk, Kira, Misa ve Rem animenin en şeytanları. Light ismini Kira'ya yakıştırmadığım için onu kullanmıyorum. Babasını bile kandırdı, kardeşini öldürmeyi düşündü. Kira bence kötülüktür!
L'ye gelirsek. L, duygusuz ve sadece istediği için yapıyormuş gibi görünebilir fakat bence öyle değil. Sadece böyle görünsün istiyor. L insan hayatının değerini kavramış ve kalbi tertemiz birisiydi. O elinden geleni yaptı ve gerçek adalet anlayışına sahipti! Bu durumun bir kötülük olduğu için bu durumla savaşmak istedi. Oması gerektiği gibi duyguları olması gerektiği kadar kullanıyordu. Bu dedktiflik durumu onda bazı psikolojik bozukluklar meydana getirmiş olsada bu durum onun gerçek kara ve tutumunu, hayatını etkilemiyordu.
Bence L'nin adaleti adalettir. Kira defterin sahipliğini ilk baştan hiç almayabilirdi. Ben Kira'yı bir yangının kıvılcımı, bir başlangıç olarak görüyorum. Kıvılcım olmazsa yangın olmaz. Aynı zamanda bir başlangış olmazsa hiçbir şey olmaz. Kira'nın olumlu bulduğum tek yönü bu. Kira L'yi öldürdüğünde insan vasıflarından çıkmıştı zaten. Ryuk'u da onun ölüm meleği versiyonu olarak düşünüyorum. Kira, Ryuk ve Misa, tam birbirlerina göreler. Tabi en sonunda olan oldu ve isim yazan kişin ismi Defterde göründü.
Bence L animedeki en içten ve şu çoğumuzun içinde sakladığı "insan".
L adalettir. Kira ise kötülük ve başlangıçtır.

Çok coştum ya!

Raito'nun adalet duygusunu her zaman daha hoş bulmuşumdur. Suçsuz insanları öldürdüğü gerekçesiyle nefret edenleri de hiç anlamam, Death Note olmasaydı suçsuz insanlar daha mı az ölüyordu sanki? Ki eğer Raito'nun yaptıkları engellenmeye çalışılmasaydı, yani L olmasaydı, suçsuz insanlar değil, sadece suçlular ölecekti.

suclu bile olsalar, altini ciziyorum, sonucta insanlar.
hic birimiz suclularin sucunu mazur gormuyoruz ya da affedelim gitsin demiyoruz -daha ziyade diyemiyoruz cunku yaptiklari seyler affedilmeye musait olmuyor genelde- ama bu demek degil ki "suclulari oldurelim dunya daha guzel bi yer olsun" deyip toplu katliama gitmeliyiz...


ayrica da sadece suclular olecek olsaydi dunyada insan kalmazdi.