Çakma Sarışınlara Güzelleme

Post post diye nicesine kasıldım
Benim sadık yârim çakma sarışındır
Tumblr'da twitter'da boşa yoruldum
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Nice direkleri yerinden söktün fırlattın
İzaya'yı ne öldürebildin ne de yaraladın
Her türlü kabadayıyı bir güzel patakladın
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Değer verdi, öğüt verdi, yakisoba verdi
Mahallenin Fujoşilerine bolca malzeme verdi
Handa sensei'sine yoklukta mürekkep verdi
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Power-up'tan Seireitei'ye gına getirdi
Türlü türlü hollow'u Karakura'ya getirdi
Hueco Mundo'da Nel'i tepesinde götürdü
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Karnın yardılar silah ile tüfenk ile
Saçım başım yırttım bir haftalık tırnak ile
Hadi evimize gidelim dedi ölürken bile
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Deftere isim yazdıkça bana gülerdi
Onun Allah'ı yoktur herkesler gördü
Bir kere yüz verdiler, herkesi öldürdü
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Fanservice değildir der isen havanı alırsın
Kurbağalama yüzer, bakar kalırsın
Gözlüklü Rei'sinden nasıl ayrılsın
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Bir isteği varsa Kyoko'nun mutfaktan
Sakın bir şey saklama Souma'dan
Ölse ayrılmaz kılıcı belinde hatundan
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Hakikatı ararsan bu saçma mangada
Komedi değil, komedi görünümünde drama
Her türlü hile, hafıza silme bu robotta
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Bütün kusurlarını kankan gizliyor
Seni sevmeyen kızları hep üzüyor
Bir seninle chibi sevgilinin yolunu gözlüyor
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Her şey o İskoç bozuntusuyla başladı
Gaydasını üfledi, yetim kızları hoşladı
Attan düştü, yeni bir hayata başladı
Benim sadık yârim çakma sarışındır Hüzünlü

Her kim ki olursa anime dünyasına mazhar
Dünyayı bırakır, veremez hiçbir eser Hüzünlü
Gün gelir kuinşi'yi de hafakanlar basar
Benim sadık yârim çakma sarışındır

Şiirim, Âşık Veysel Şatıroğlu'nun Benim Sadık Yârim Kara Topraktır şiirine naziredir. Ölçüsüne dikkat etmedim, uyak için de saçmalamış olabilirim.
Animeler sırasıyla:
Durarara
Barakamon
Bleach
Tokyo Ghoul
Death Note
Free
Working
Gintama
Ore Monogatari
Candy Candy

Kuyruklu Perilere

Etti olaylar kızımızın gelmesiyle cereyan
Hepsinin bir yarası vardı geçmişten, kanayan
Ejderin oğlu, buz çocuk, tatlı kedi der iken
Hoş animedir aslında, kendine bağlayan

Kızıl bir hanımdır ki ateş püskürür
İki kelimeyle binbir türlü zırha bürünür
Susar kalır, korkudan cevap veremezsiniz
O ki, onu sinirlendireni öyle süründürür

Gönlünü kaptırmış saf, su kadar berrak bir kız
Aşık olduğunu Gray'le konuşmasından anlarız
Üzmeyin, üzülmesin bu prensesimiz hadi
GruVia da olmasa şu dünyada, biz n'aparız?

Demire takmış kafayı ki bir diğer ejderoğlu
Kalbinin içi de savaşma arzusuyla dolu
İçten içe o da sever harflerin kızını
Tehlikeyi sezdi mi yanında alır soluğu

Sakin sakin bardak yıkar, sanırsın ki masumdur
Aslında o da acılar çekmiş kibar bir hanımdır
Hiç beklemezken şeytan oluverirse bir de,
Loncadaki her bülbül boğazında bir dutla yutkunur

Çapkın geçinen bir de bey vardır başta
Sonra anlarız ki farklı bir amaçla bu dünyada
Asıl kızımız da fark edince bu olayı
Yer alır bu bey de kızımızın anahtarlığında

Sonra yıldırımlar çakar, başlar korkulu rüya
Efendi'nin torunu da gelir loncaya
Belli eder ki o da bir ejderoğlu, yanında adamlarıyla
Birlikte sürüklenirler dipsiz bir kuyuya

Hepsi de evrilir zamanla, tek tek
Bilirler ki büyük görevlerin de zamanı gelecek
Perinin kuyruğu mu masalı mı bilinmez ama,
Bu lonca dostum, gerçekten bir harika!

Evet dostlar şiir fairy tail ile alakalıdır. Dörtlüklerde sırasıyla Lucy, Erza, Juvia, Gajeel, Mirajane, Loki ve Laxus anlatılmaktadır. Birtakım spoilerlar içeriyor olabilir, kazara okuyan arkadaşlardan özür diliyorum.

BİR DİLEK

Bir varmış bir yokmuş
Evvel zaman içinde bir dilekten bir tanrı var olmuş
Bu dileğin insanlığa zararı pek çokmuş
Dileğin gittiği yol; yakım yıkım, savaş, felaket yoluymuş

Sen! demişler ona
Sen felaketsin!
Ta kendisisin!
Sen almaktan başka ne bilirsin!

Dileği yerine getirirmiş tanrı getirmesine de
O bebek yüzünde bilmeden oluşan gülümseme var ya
O dileğin tam tezatında bunu görmüş diğer insanlarda
Bir kiraz ağacıyla
O güzelliği görerek, bilerek sormuş
Peki hangisi felaket?
Isırgan buz mavisi gözleri mi?
Gece saçları mı?
Kana bulanmış küçük bedeni mi?
Ona bunla yaşamayı öğreten insanoğlu mu?
Bir insanoğlunun felaketi olan insanoğlu onunla aynı cennetten mi çıktı?
Bu dilek de mi öyle?

Sarsılmış, şaşırmış, bir an küsüvermiş var oluşuna
Kim hatırlar böyle bir tanrıyı?
Doğduğu dilek oluvermiş onun laneti
Ta ki sevgiyi görene kadar
O kızın gözlerine bakana kadar
Bir çocuğun saf kalbine dokunana kadar
Bir insan tarafından kurtarılana kadar
Başka bir dünyanın mümkünlüğünü anlayana kadar

Eveet Noragami'den daha doğrusu Yato'dan esinlendim, size ondan bahsettim biraz. Anladığım kadarıyla tabi Animeyi çok önceden izlemiştim mangasına yeni dadandım O yüzden bilmeden spoiler vermişsem diye onun içine aldım neyse ama yine de okuyun nolcak Benden böyle bir şey çıktı umarım beğenirsiniz. Daha önce yazılan şiirler gibi düzenli bir şey olmadı ama kısmet

- İki Yabancı -
Ardında dramla bir lanetli klan
Son temsilcisi gencecik bir kız olan
Kullandığı korku salan kana rağmen
Aslında sevgiyle dolu yüreğinde

Gücü nedeniyle haksızca dışlanan,
Ansızın çağrıldı Nase tarafından
Zavallı kızcağız elemle yaşarken
Sürüklendi hayatının dönümüne

Annesi uçlarda, haddini bilmez
Sinirleri krize eden insan
Babası hala gizemli youkai
Kendi; kalbi tertemiz yarı ölümsüz

Tek dileği yalnızlığından kurtulmak,
Gerçek arkadaşlar ile anılara
Sahip olup eğlence ve acılarını
Olduğu gibi paylaşabilmek idi.

İlk 2 dörtlük Kuriyama Mirai, diğer 2 dörtlük Hanyou (Yarı youma) Akihito hakkında
anime: Kyoukai no Kanata

Salaş Samuray

Üstüne giymiş kırmızı gömleği
Çekmiş altına getaları
Yalnız bir samuraydır
Dolaşır oraları buraları

Kimseyi takmaz
İlgisini çekmedikçe
İki kelam etmez
Daha güçlüsü karşısına çıkmadıkça

Kuvvetlidir o
Salaştır ritmi
Dans eder gibi
Mahveder tsurugisiyle

Sonunda bulur
Kendi boyuna göre birini
Cindir adı gibi
O da az değildir hani

Cin adamla çok çakışır düşünceleri
Ama bırakamazlar birbirlerini
Sürekli bir çatışma içinde
Kızın teki ile çıkarlar bir geziye

Ay çiçeği kokan bir samuray
Ararlar onu dağları tepeleri aşıp
Belki de kendi kendine
“Ay çiçeği de kokar mı?” diye sorup

Samurayı bulur sonunda
Sıra gelmiştir Cin adamla Salaş Samurayın dövüşü
Sanki Tanrı istemiyormuş gibi
Kırılır kılıçları

Samurai Champloo'da özellikle Mugen'den sonra doğal olarak Jin'den esinlenerek yazdım.

Marimoyaro

Üç kılıcım var, hepsi çok güzel, şekilli,
Bir tane de kız var, o da güzel, bana meyilli.
Yüz vermem ben kıza, aşkım cenk etmektir.

İçim yanar, sake içer dinerim,
Yol kaybeder, aç kalır dilenirim,
Lanetlidir kılıcım, önüme çıkanı biçerim.

Saç rengim yeşildir bandana takarım,
Bu vesileylen karizmanın doruğuna varırım.
Sakın dilemesin kimse benden aman,
Delikanlıyım ben, göbek adım yaman.

One Piece'den Zoro'ya ithafen yazılmıştır.