.-.-.Sweet Dreams.-.-. FİNAL! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 15, 16, 17, Sonraki |
Yazar
Mesaj
tipitipus yazmış:
Nokta derken * bunu mu kastediyorsun??
Evet Jetsam Luminor gay. Hatta gerçektede sevgililer. Bu Luminor'un kendi seçimi. Byu arada Jetsam Fransız söyleyim. Yani nasıl Fransızca filan biliyor demeyin. Melodie,Yuki,Camella dışında herkes gerçek insan.
kötü yazmıyorsun aksine stilin güzel ama şahsen ben ilk hikayeni oldukça beğenmiş ikincisinide beğenmiş ve dewamlarını okuyamamıştım (yazmadığın için) o yüzden yeni hikayelerine başlarken çekimser dawranıyorum.
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
xunlai yazmış:
Birincisine devam etmeyi hiç düşünmüyorum. Ama ikincisine geç olsa da devam edeceğim. Merak etme. Belki bu aralar boş olduğum zaman yazabilirim. Bugün yeni bölümü yazarım. Bu arada 7-9 bölüm sürecek en baştan söyleyim.
15 Ağu 2008 16:59
gothic girl yazmış:
Hayır.Tokio Hotel'in diğer adı değil. Cinema Bizarre ayrı bir J-Rock gurubu. Aralandı ki tek benzerlikleri J-Rock grupları olması.
Tokio Hotel:
Tokio Hotel, bir Alman pop rock grubudur. Grubun çalışmaları arasında dört adet “bir numara” single, iki adet de “bir numara” albüm bulunmaktadır ve kendi ülkelerinde yaklaşık 3 milyon CD ve DVD sattıkları bilinmektedir.[4] Şimdiye kadar en çok liste başarısını Almanya ve Avusturya’da elde etmişlerdir. Ayrıca, Fransa,[5][6] İtalya,[7][8] İsrail[9], İsveç, Belçika[10] ve İsviçre’de[11] de bazı liste başarıları kazanmışlardır.
Cinema Bizarre:
Cinema Bizarre, 2005 yılında Berlin'de kurulmuş bir Alman rock grubudur. İlk albumleri "Final Attacktiration" 2007 yılında çıktı. İlk single'ları "Lovesongs (They Kill Me)" adeta bir patlama olmuştur. Arkasından "Forever Or Never" adlı şarkıyla Alman ulusal Eurovision finali Grand Prix Vorentscheid'e katıldılar ama,kazanamadılar. Grup üyelerinden hiçbiri gerçek adını kullanmıyor.
İki grupta J-Rock grubu o kadar...
-(((((())))))-
Bu arada * koydum çünkü küfür vardı. Bende söylememek için öyle yaptım anladın mı?
15 Ağu 2008 18:02
* dan bahsetmiodum neyse..tokio hotel in her yerde reklamı olmasa onuda bilmezdim bana hitap eden bi grup deil neyse cinema bizarreyide örenmiş olduk bölecene
Click here to feed me a fruit!
Get your own at Dinomon!
inti-chaan saol saol hihi
15 Ağu 2008 20:18
gothic girl yazmış:
Evet Tokio Hotel kendilerini J-Rock gurubu olarak tanıtıyorlar. Hem almancada söyleyebilirler. Cineam Bizarre'da ingilizce söylüyor. Niçin Cinema Bizarre yazınca Tokio Hotel'in resimleri neden var onu da söyleyim. Bazı Th fanları Cb'yi Tokio Hotel'den özenti diyorlar da bu yüzden resimleri var. Yeni bölüm biraz sonra... Ayrıca Tokio Hotel'in J-Rock gurubu olduğuna şaşırabilirsiniz hiçç benzemeseler bile böyle tanıtıyorlar..
Beş...
Beş…
Strify: Sen bunları nereden biliyorsun?
O sırada içeri Camella tam arkasında (nerdeyse yapışıklar kısaca dip dibeler) Yu girince sözümü söylemeden Camella araya girdi.
Camella: Melodie ne biliyor ki?
Strify: Piyanist Adam’ı.
Camella nefretle Melodie’ye baktı: Dayanamadın değil mi? O şerefsizden bahsetmeye dayanamadın!
Melodie bağırdı: Benim babam şerefsiz değildi! Şerefsiz olan senin f****e ablandı! Babamdan göğsümü gere gere gururla bahsedeceğim! Siz ve aileniz ne düşünürseniz düşününün! Benim babam hayranlıkla bahsedilebilecek bir adamdı. Sen git Bayan Weber’e sor bakalım. Varlığımdan mutlu muymuş? Beni son ve tek çocuğunu doğurduğuna memnun muymuş söyle! Hadi durma söyle! Gerçekleri dök ortaya! Hadi topla! Kırılan cam parçalarını toplasana! Korkuyorsun! Cam parçaların sivri ucu elini keser diye korkuyorsun! Her zaman olduğu gibi ‘korkak ve yalancı’ nın tekisin!
I can't hear the sceneries
Of constant tragedies
Of what I meant to feel no more
'cause I'm already dead
And I just cannot bear
To hear another word no more
Hızla salondan çıktım. Odama girip bir banka kâğıdı aldım. Daha sonra ceketimi, atkımı ve siyah çantamı alıp çıktım. Aşağı indim. İçimde öfkeden başka hiçbir şey yoktu. Camella şaşkınlıkla benziyordu. Ona doğru hızlıca yaklaştım ve elini tutup banka kâğıdı eline koydum.
Melodie: O f****enin parasını hiç harcamadım. 20 yıl boyunca gönderdiği tüm para burada al hepsi senin olsun! Onun parasına ihtiyacım yok benim! Asla olmadı! Tek kuruşuna bile dokunmadım! Daha doğrusu dokunmaktan iğrendim.
Bunları söylerken farkında olmadan Camella’nın elini sıkıyordum. Elimi elinden çekip kendimi dışarı attım. Bu gece bir otelde kalacaktım. Yarım ise ilk işim bir ev aramak olacaktı. Düzenimi kendim kuracaktım. Anlamıştım bu hayatta yalnızdım. Söylediklerim aslında iyi oldu. Yu Camella’nın gerçek yüzünü de görmüş oldu.
Was walking in the shadows
So nobody can I´t
Your smile led me from the distance
And with out the smallest chance
All these memories
They come back
When I´m asleep
You I´ve taken my dreams
Evet, bana göre biraz büyük olsa da küçük bir ev satın aldım( biraz diyor ama ev 6 oda 3 banyo var). Evin tüm odaları beyaz sadece benim kalacağım odanın duvar rengi siyah.. Yerler beyaz mermer. Eşyalarımın çoğu siyah yâda kırmızı. Dün taşındım eşyaları daha yerleştirmedim sadece koltuk, yatak, masa, sandalye, kitaplık, dolap, masa var. Diğerlerinin hepsi hala kolide bunları anca tek başıma 1 yılda düzene sokarım. Diye düşünmüştüm ki kapı çaldı. Koşa koşa kapıya baktım. Cinema Bizarre ve Jetsam gelmişti.
Yuki: Yardıma geldik. Tek başına altından kalmayacağını düşündük.
Melodie: Arigatto.
Kiro hemen içeri geçip: Nereden başlayım?
Melodie: Gel benimle odamdaki duvara değişik desenler istiyorum.
Kiro’yu odama götürdüm. Örnek olarak bir resim çizmiştim. Duvara sanki boya sıçramış gibi gözükecekti. Kırmızı boya kutusunu ve fırçayı ona verdim.
Kiro: En zevkli iş benim bir kere dedi ve kapıda bizi izleyen Yuki ve Shin’e dil çıkardı.
Geri döndüm Shin ve Yuki’ye bir kovada su verdim. Ellerine bez tutuşturdum. Onları da bir odaya götürdüm.
Melodie: Odadaki koliler camdan yapışmış eşyalar. Onlarını silerseniz iyi olur. Yuki 25 koliyi tek başına bitiremez.
Yuki: Şimdi ben Shin’le bütün gün bu odada mı duracağız?
Melodie: Evet.
Yuki: Lütfen bana başka görev ver Melodie. Lütfen.
Melodie: Başka bir görev verirsem yarına kadar sürecek ve burada kalmak zorunda kalmak olacaksın.
Yuki: olur.
Melodie: Shin’le.
Yuki: Uff çok gıcıksın.
Odayı çıktıktan sonra Luminor ve Jetsam’a da salonda vileda ile temizlediklerine gördüm.
“Anlaşıldı Luminor ve Jetsam işlerini biliyorlar. Uyumlarına bak.”
Sıra Yu’ya gelmişti ona tabak, çatal, kaşık, bardak vb. dizmesini söylemiştim. Bizde Strify ile kolilerdeki eşyaları çıkartıp diziyorduk.
Strify: Çok şanslısın.
Melodie: Niçin?
Strify: Adam baban olduğu için.
Melodie gülümsedi: Evet.
Strify: Bu kadar eşyayı nereden buldun?
Melodie: Zaten bular benim eşyalarımda kısa bir süreliğine Karlens’daydı. Buraya geçince eşyalarımı da aldım.
Strify: Karlens’la sevgili misiniz?
Melodie: Hayır.
Strify: Hannes’ı çok seviyorsun…
Beş…
Strify: Sen bunları nereden biliyorsun?
O sırada içeri Camella tam arkasında (nerdeyse yapışıklar kısaca dip dibeler) Yu girince sözümü söylemeden Camella araya girdi.
Camella: Melodie ne biliyor ki?
Strify: Piyanist Adam’ı.
Camella nefretle Melodie’ye baktı: Dayanamadın değil mi? O şerefsizden bahsetmeye dayanamadın!
Melodie bağırdı: Benim babam şerefsiz değildi! Şerefsiz olan senin f****e ablandı! Babamdan göğsümü gere gere gururla bahsedeceğim! Siz ve aileniz ne düşünürseniz düşününün! Benim babam hayranlıkla bahsedilebilecek bir adamdı. Sen git Bayan Weber’e sor bakalım. Varlığımdan mutlu muymuş? Beni son ve tek çocuğunu doğurduğuna memnun muymuş söyle! Hadi durma söyle! Gerçekleri dök ortaya! Hadi topla! Kırılan cam parçalarını toplasana! Korkuyorsun! Cam parçaların sivri ucu elini keser diye korkuyorsun! Her zaman olduğu gibi ‘korkak ve yalancı’ nın tekisin!
I can't hear the sceneries
Of constant tragedies
Of what I meant to feel no more
'cause I'm already dead
And I just cannot bear
To hear another word no more
Hızla salondan çıktım. Odama girip bir banka kâğıdı aldım. Daha sonra ceketimi, atkımı ve siyah çantamı alıp çıktım. Aşağı indim. İçimde öfkeden başka hiçbir şey yoktu. Camella şaşkınlıkla benziyordu. Ona doğru hızlıca yaklaştım ve elini tutup banka kâğıdı eline koydum.
Melodie: O f****enin parasını hiç harcamadım. 20 yıl boyunca gönderdiği tüm para burada al hepsi senin olsun! Onun parasına ihtiyacım yok benim! Asla olmadı! Tek kuruşuna bile dokunmadım! Daha doğrusu dokunmaktan iğrendim.
Bunları söylerken farkında olmadan Camella’nın elini sıkıyordum. Elimi elinden çekip kendimi dışarı attım. Bu gece bir otelde kalacaktım. Yarım ise ilk işim bir ev aramak olacaktı. Düzenimi kendim kuracaktım. Anlamıştım bu hayatta yalnızdım. Söylediklerim aslında iyi oldu. Yu Camella’nın gerçek yüzünü de görmüş oldu.
Was walking in the shadows
So nobody can I´t
Your smile led me from the distance
And with out the smallest chance
All these memories
They come back
When I´m asleep
You I´ve taken my dreams
Evet, bana göre biraz büyük olsa da küçük bir ev satın aldım( biraz diyor ama ev 6 oda 3 banyo var). Evin tüm odaları beyaz sadece benim kalacağım odanın duvar rengi siyah.. Yerler beyaz mermer. Eşyalarımın çoğu siyah yâda kırmızı. Dün taşındım eşyaları daha yerleştirmedim sadece koltuk, yatak, masa, sandalye, kitaplık, dolap, masa var. Diğerlerinin hepsi hala kolide bunları anca tek başıma 1 yılda düzene sokarım. Diye düşünmüştüm ki kapı çaldı. Koşa koşa kapıya baktım. Cinema Bizarre ve Jetsam gelmişti.
Yuki: Yardıma geldik. Tek başına altından kalmayacağını düşündük.
Melodie: Arigatto.
Kiro hemen içeri geçip: Nereden başlayım?
Melodie: Gel benimle odamdaki duvara değişik desenler istiyorum.
Kiro’yu odama götürdüm. Örnek olarak bir resim çizmiştim. Duvara sanki boya sıçramış gibi gözükecekti. Kırmızı boya kutusunu ve fırçayı ona verdim.
Kiro: En zevkli iş benim bir kere dedi ve kapıda bizi izleyen Yuki ve Shin’e dil çıkardı.
Geri döndüm Shin ve Yuki’ye bir kovada su verdim. Ellerine bez tutuşturdum. Onları da bir odaya götürdüm.
Melodie: Odadaki koliler camdan yapışmış eşyalar. Onlarını silerseniz iyi olur. Yuki 25 koliyi tek başına bitiremez.
Yuki: Şimdi ben Shin’le bütün gün bu odada mı duracağız?
Melodie: Evet.
Yuki: Lütfen bana başka görev ver Melodie. Lütfen.
Melodie: Başka bir görev verirsem yarına kadar sürecek ve burada kalmak zorunda kalmak olacaksın.
Yuki: olur.
Melodie: Shin’le.
Yuki: Uff çok gıcıksın.
Odayı çıktıktan sonra Luminor ve Jetsam’a da salonda vileda ile temizlediklerine gördüm.
“Anlaşıldı Luminor ve Jetsam işlerini biliyorlar. Uyumlarına bak.”
Sıra Yu’ya gelmişti ona tabak, çatal, kaşık, bardak vb. dizmesini söylemiştim. Bizde Strify ile kolilerdeki eşyaları çıkartıp diziyorduk.
Strify: Çok şanslısın.
Melodie: Niçin?
Strify: Adam baban olduğu için.
Melodie gülümsedi: Evet.
Strify: Bu kadar eşyayı nereden buldun?
Melodie: Zaten bular benim eşyalarımda kısa bir süreliğine Karlens’daydı. Buraya geçince eşyalarımı da aldım.
Strify: Karlens’la sevgili misiniz?
Melodie: Hayır.
Strify: Hannes’ı çok seviyorsun…
2. sayfa (Toplam 17 sayfa) [ 164 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |