Anime TR Bölüm 16 (Yeni; 17.10.2010)~ Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 24, 25, 26, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Anime Âlemi TR'de~
Anime karakterleri Türkiye'De yaşamaya başlarsa ne olur?
Mina=Ben
Merve=Saphira
Çağla=Flamesniper
Cemre:AqUa-Hime
_____________________________________________
"Gaara !! Yine yerleri kum yapmışsın O.o" diye bağırdı Mina. Gaara, inşaatta amele olarak çalıştığı için botlarının altı hep çamur oluyordu. Söylene söylene kapının önüne gitti ve yerdeki kumları, sırtındaki kum çantasına doldurdu. Ardından Merve'yle kahvaltı eden Mina'ya baktı.
"Eski kaşar kaldı mı ?" diye sordu. Masada görememişti. Mina masaya biraz bakındıktan sonra Gaara'ya döndü ve "Eski kaşar kalmamış. Bakkala iniver iki dakika, alıver bari.”
Gaara ayakkabılarını giydi. Tam kapıdan çıkıyordu arkasından Merve bağırdı;
“Gitmişken sucukta al geçen sabah bitirdin.”
“Tamam… Tamam.” diye cevap verdi Gaara, hayatından bezmiş bir şekilde.
“Merve. Git bak bakayım Zero’ya dün gece 3’te geldi çekyatta uyuya kaldı. Saat 12 oldu hala uyuyor.”
“Okey.”
70 metre kare evde 4 kişi kalıyorlardı. Gaara, Zero, Merve ve Mina. Merve yan odaya geçti ve kapıdan kafasını uzattı. Zero’nun üstü çıplaktı ve sadece boxer’ı vardı. Ağzının yanından şerit halinde akan tükürük, yastıkta yuvarlak halinde bir iz bırakmıştı.
Merve ona sessizce yaklaştı, dikkatlice onun yakalarını tuttu ve olabildiğince dehşet veren bir hızla onu sarstı. Zero gözlerini faltaşı gibi açıp “Leonardo Da Vinci !” diye bağırdı ve etrafına bakındı.
“Ne !?” dedi Merve,Zero durduk yere “Leonardo Da Vinci” diye bağırmıştı.
O sırada içerden bir çığlık geldi;
“Evde Çikolata kalmamıııışşş !!!! Kyaaa~!” bu Mina’nın sesiydi.”
“Karşı komşudan isteyiver bari.” diye cevap verdi,Merve.
Mina yemek masasından kalktı ve kapıyı açtı. Çıplak ayaklarla karşı komşunun zilini çaldı.
Kapıya çıkan Çağla’ydı. Elinde bulaşık eldivenleri, kulağında ipod ve ayağında hastane terlikleri vardı.
“Günaydın Mina. Noldu ?” siye sordu.
Elleri titreyen ve gözleri faltaşı gibi açık olan Mina;
“Evde….”
“Evde ne ?”
“Evde….”
“Ne var evde ?”
“Evde Çikolata kalmamış kyaa~!”
“Hay Allah cezanı vermesin manyak O__o Dolapta bir tane olacak dur vereyim.”
“Allah razı olsun bacıımm!”
Mina kapının önünde Çağla’yı beklerken, sokak kapısından, elinde poşetle Gaara girdi.
Ayakları yine çamurluydu..
“Yaa nerden buluyorsun bu kadar çamuru yaa O__O ? Gir çabuk içeri! Gir. Git yıka ayakkabılarını.”
Azarı yiyen Gaara usulcana içeri girdi ve kapıyı kapattı. Sonra o mükemmel rahatsız edici topuk sesi apartman boşluğunda yankılanmaya başladı.. Tak..tak..tak. Merdivenlerden biri iniyordu.
Zemin kata gelince Mina ve Çağla onun kim olduğunu anlamıştı. Bu Tsunade’ydi.
Nerdeyse bir kemer kadar kısa olan bir mini etek, kırmızı pullu straplez ve işaret parmağı kadar uzun topukları olan bir ayakkabı giymişti. Eteğinin altıda gözüküyordu (Kyaa)
Topuklu ayakkabı sesleri duyan Gaara dehşetle kapıyı açtı ve merdivenleri inmeyi henüz bitirmiş olan Tsunade’ye bakıp “ Maşşaallaah yawrummm” dedi. Tsunade onu duyamazlıktan gelmişti. Kalçasını sallaya sallaya apartmandan çıktı. Kapının önünde bekleyen taksi’ye binip oradan uzaklaştı.
Mina çikolatasını alıp teşekkür ettikten sonra evine girdi ve kendini koltuğa atıp televizyonu açtı.
“Ben çıkıyorum.” dedi Zero. Üstünde deri yeleği, kıro kasketi ve her zamanki gibi kumaş pantolonu vardı. Boynundaki altın zincir güneşin etkisiyle parlıyordu. Mina gözünü TV den ayırmadan
“Nereye?” diye sordu.
“Kahvehane’ye gidiyorum. Okey oynayacağız… Kaçırdım.”
“Banane gece 3 te gelmeseydin O_O”
Homurdandıktan sonra kapıyı çarpıp evden çıktı.
“Alllleeen”.
Mina ve Merve’nin karşı apartmanında yaşayan Cemre’nin sesiydi bu. İkiside koşarak balkona çıktılar ve Taksi vardiyasına başlamak üzere olan Allen’ı gördüler. Boynunda hiç çıkarmadığı Japonca cevşeni vardı. Cemre ona işe gitmemesi için yalvarıyordu çünkü gece geç saatlere kadar Allen eve gelmiyordu.
O sırada arkada demir parmaklıklara tutunan Lavi’yi gördüler. Cemre ona tutsak gibi davranıyordu.
“Ne olur bir kere Kokoreç yiyeyim Ne olur.” Diye yalvarıyordu Lavi.
Anime karakterleri Türkiye'De yaşamaya başlarsa ne olur?
Mina=Ben
Merve=Saphira
Çağla=Flamesniper
Cemre:AqUa-Hime
_____________________________________________
"Gaara !! Yine yerleri kum yapmışsın O.o" diye bağırdı Mina. Gaara, inşaatta amele olarak çalıştığı için botlarının altı hep çamur oluyordu. Söylene söylene kapının önüne gitti ve yerdeki kumları, sırtındaki kum çantasına doldurdu. Ardından Merve'yle kahvaltı eden Mina'ya baktı.
"Eski kaşar kaldı mı ?" diye sordu. Masada görememişti. Mina masaya biraz bakındıktan sonra Gaara'ya döndü ve "Eski kaşar kalmamış. Bakkala iniver iki dakika, alıver bari.”
Gaara ayakkabılarını giydi. Tam kapıdan çıkıyordu arkasından Merve bağırdı;
“Gitmişken sucukta al geçen sabah bitirdin.”
“Tamam… Tamam.” diye cevap verdi Gaara, hayatından bezmiş bir şekilde.
“Merve. Git bak bakayım Zero’ya dün gece 3’te geldi çekyatta uyuya kaldı. Saat 12 oldu hala uyuyor.”
“Okey.”
70 metre kare evde 4 kişi kalıyorlardı. Gaara, Zero, Merve ve Mina. Merve yan odaya geçti ve kapıdan kafasını uzattı. Zero’nun üstü çıplaktı ve sadece boxer’ı vardı. Ağzının yanından şerit halinde akan tükürük, yastıkta yuvarlak halinde bir iz bırakmıştı.
Merve ona sessizce yaklaştı, dikkatlice onun yakalarını tuttu ve olabildiğince dehşet veren bir hızla onu sarstı. Zero gözlerini faltaşı gibi açıp “Leonardo Da Vinci !” diye bağırdı ve etrafına bakındı.
“Ne !?” dedi Merve,Zero durduk yere “Leonardo Da Vinci” diye bağırmıştı.
O sırada içerden bir çığlık geldi;
“Evde Çikolata kalmamıııışşş !!!! Kyaaa~!” bu Mina’nın sesiydi.”
“Karşı komşudan isteyiver bari.” diye cevap verdi,Merve.
Mina yemek masasından kalktı ve kapıyı açtı. Çıplak ayaklarla karşı komşunun zilini çaldı.
Kapıya çıkan Çağla’ydı. Elinde bulaşık eldivenleri, kulağında ipod ve ayağında hastane terlikleri vardı.
“Günaydın Mina. Noldu ?” siye sordu.
Elleri titreyen ve gözleri faltaşı gibi açık olan Mina;
“Evde….”
“Evde ne ?”
“Evde….”
“Ne var evde ?”
“Evde Çikolata kalmamış kyaa~!”
“Hay Allah cezanı vermesin manyak O__o Dolapta bir tane olacak dur vereyim.”
“Allah razı olsun bacıımm!”
Mina kapının önünde Çağla’yı beklerken, sokak kapısından, elinde poşetle Gaara girdi.
Ayakları yine çamurluydu..
“Yaa nerden buluyorsun bu kadar çamuru yaa O__O ? Gir çabuk içeri! Gir. Git yıka ayakkabılarını.”
Azarı yiyen Gaara usulcana içeri girdi ve kapıyı kapattı. Sonra o mükemmel rahatsız edici topuk sesi apartman boşluğunda yankılanmaya başladı.. Tak..tak..tak. Merdivenlerden biri iniyordu.
Zemin kata gelince Mina ve Çağla onun kim olduğunu anlamıştı. Bu Tsunade’ydi.
Nerdeyse bir kemer kadar kısa olan bir mini etek, kırmızı pullu straplez ve işaret parmağı kadar uzun topukları olan bir ayakkabı giymişti. Eteğinin altıda gözüküyordu (Kyaa)
Topuklu ayakkabı sesleri duyan Gaara dehşetle kapıyı açtı ve merdivenleri inmeyi henüz bitirmiş olan Tsunade’ye bakıp “ Maşşaallaah yawrummm” dedi. Tsunade onu duyamazlıktan gelmişti. Kalçasını sallaya sallaya apartmandan çıktı. Kapının önünde bekleyen taksi’ye binip oradan uzaklaştı.
Mina çikolatasını alıp teşekkür ettikten sonra evine girdi ve kendini koltuğa atıp televizyonu açtı.
“Ben çıkıyorum.” dedi Zero. Üstünde deri yeleği, kıro kasketi ve her zamanki gibi kumaş pantolonu vardı. Boynundaki altın zincir güneşin etkisiyle parlıyordu. Mina gözünü TV den ayırmadan
“Nereye?” diye sordu.
“Kahvehane’ye gidiyorum. Okey oynayacağız… Kaçırdım.”
“Banane gece 3 te gelmeseydin O_O”
Homurdandıktan sonra kapıyı çarpıp evden çıktı.
“Alllleeen”.
Mina ve Merve’nin karşı apartmanında yaşayan Cemre’nin sesiydi bu. İkiside koşarak balkona çıktılar ve Taksi vardiyasına başlamak üzere olan Allen’ı gördüler. Boynunda hiç çıkarmadığı Japonca cevşeni vardı. Cemre ona işe gitmemesi için yalvarıyordu çünkü gece geç saatlere kadar Allen eve gelmiyordu.
O sırada arkada demir parmaklıklara tutunan Lavi’yi gördüler. Cemre ona tutsak gibi davranıyordu.
“Ne olur bir kere Kokoreç yiyeyim Ne olur.” Diye yalvarıyordu Lavi.
By~ me -is back ~
yarıldım abi yok böyle bişey xDXDXDXDXDXDXD ~
japonca cevşen azarı yiyen gaara altın zincir XDXDXD
aslında zero ben kahveye gidiyorum diyo ama dünyayı ele geçirmek için plan yapıyo o sırada ince belli çay bardağıyla komşu evde yaşayan anime karakterlerinede sarkabiliyoruz di mi 2. bölüm çabuk gelsin diğer karakterleride sok kakashi filan xDXDXDXD
japonca cevşen azarı yiyen gaara altın zincir XDXDXD
aslında zero ben kahveye gidiyorum diyo ama dünyayı ele geçirmek için plan yapıyo o sırada ince belli çay bardağıyla komşu evde yaşayan anime karakterlerinede sarkabiliyoruz di mi 2. bölüm çabuk gelsin diğer karakterleride sok kakashi filan xDXDXDXD
sadasdas as Teşekkür ediyorum hepinize *-*
_____________________________
Mamoru=hokkabaz
Kei=Holding Yöneticisi
Ruumati=Malezyanın Veliaht Prensi
Li Ren = Bodyguard
Byakuya=sokakta bıçak bileylien ekmeğini ordan çıkaran adam
Kakashi= Karateci
Kazehaya=Öğrenci
Harima=sokak serserisi ikuto=Kemancı Çingene
Yashamaru=Kuaför
Kyon=Kazehayanın sınıf arkadaşı
Shiki= a rh+ kan fetişti
Aidou=o +rh kan fetişti bunlaırn ikisi de arkadaş
Yuuko =falcı
Kira=Bakkal
Suzaku=Ayakkabı boyacısı, dilenci
Gaara: İnşaat amelesi
Break: Pastaneci
Deidara: Kütahya porselenin sahibi
Ulquiorra-Hapçı
Sasori: Marangoz
Orochimaru: Ev sahibi, yönetici
Lelouch: Kahvehane sahibi
Cemre Allen’ı işe gönderdikten sonra arkasından çabuk gelmesi için bir kova su döker.
Ardından acı çeken Lavi’yi susturmak için alelacele eve girer.
Mina ve Merve en önemli işleri… Supernatural seretmek için TV başına dönmüştür ki;
Alt kattan bangır bangır Japonca müzik sesi gelir. Koştura koştura arka odalardan birine gidip cama çıkarlar ve aşağıda Zero, Ryuuzaki ve Elif’i görürler.
Elif onlara Türk kahvesi içiriyordur.
“İç… İç diyorum sana”. Zero suratını buruşturur ve “Ama bu çok acı.” diye mızmızlanır.
“Ben sana sordum sende şekersiz dedin. Acısını sen çekeceksin.” Der Elif ve bardağı Zero’nu ağzına dayar. Ryuuzaki 6 şekerli türk kahvesini mutlu mesut içiyordur.
Önünde de bir ton pasta ve şekerleme vardır. Mina dayanamayıp;
“O pastaları nereden aldın Ô__ô.”diye sorar. Pastaları ağzına tıkmakta olan görgüsüz Ryuuzaki;
“Pandora Pastanesi’nden aldım.” Diye cevap verir. Ağzındaki bütün pastalar saçılmıştır.
Anlaşılan bangır bangır müzik sesi, daha dün taşınmış olan komşuları Elif’ten geliyordu.
Müziği çok sevdikleri için camı kapatıp içeri giren Mina ve Merve, Gaara’nın banyoda ayakkabılarını fırçaladığını görürler. Acınası haldeki Gaara, yavru köpek bakışı içerisinde, ona bu görevi veren Mina’ya bakar.
Tabii Mina buna dayanamaz ve “Geç içeri hadi, yine yırttın.” der.
Merve tam Supernatural izlemek üzere koltuğuna oturur. Tam o sırada evde kola kalmadığının farkına varır.
Hışımla koltuktan kalkar ve ben çıkıyorum, bile demeden kapıdan çıkar. Sokağın 100 m aşağısında olan “Kira Bakkal'a “ gitmektedir. Bakkalın sahibi olan Kira, kapının önünde oturmuş Ryuk’la tavla oynuyordur. Bakkalın tam yanındada Kahvehane vardır. Zero’nun orada oturmuş ve güneşin anlında o kaskı taktığına görmek hiçte hoş bir şey değildir. Üstüne üslük… Kaskın üstüne de kıro kasketi takmıştır.
Bir gün ona bu kaskı çıkarttıracağım… diye düşünür Merve, ardından Bakkala dalar.
Kira, Müşterinin içeri girdiğini gördüğü gibi hızla yerinden fırlar ve kasanın başına geçer.
“Veresiye yoktur.” der. Bakkalın içinde milyonlarca kâğıt vardır ve hepsinin üstünde “Veresiye yoktur” yazılıdır.
Buzdolabından kolasını alan Merve kasaya gelir ve parasını öder. Dışarı çıktığında bakkalın çiftlik gibi koktuğunu fark etmiştir.
O bakkaldan çıkarken yapışık 3’lü olan Nil, Berk ve Nalan’ı görür.
“Ooo Günaydın arka sokak komşumuz ^__^.” der. Nalân, Berk ve Nil aynı anda;
“Sana da günaydın.” Derler. Ki daha henüz Merve’yi tanımıyorlardır.
-------------------- [ Zaman değişimi yaptım adsdsads]
Merve, evine giden yokuşu çıkarken, ellerinde, içinde kırmızı bir sıvı olan torbayı çeken iki tip gördü.
Anormal gözükmelerine rağmen yanlarına gitti ve;
“Siz ne hayvani şeylersiniz öyle “O.o” dedi. Çünkü torbanın içi kırmızı sıvı değil… Kan doluydu. Kan Tinercileri Aidou ve Shiki, torbaları ağızlarına dayamışlardı. İçindeki kanı ağızlarına çekip geri çıkartıyorlardı.
Aidou kafasını kaldırıp “ Abla 5 lira… Abla noolur 5 lira gözünü yağını yiyeyim abla noolur 5 lira” diye sayıkladı. Kafalarında parçalanmış bir bere, üstlerindede eskiden siyah olan, bej rengi bir ceket vardı. Üstlerinden iğrenç bir koku yükseliyordu.
Merve besmele çekerek oradan uzaklaştı ve evinin zilini çaldı. Kapıyı açan Gaara’ydı. Kapının önü dışarıya çıkmamış olmasına rağmen yine çamurdu O__o.
“Harbiden anlamıyorum, ayakların çıplak ve kapının önünü çamur yapıyorsun…” dedi Merve.
Ardından mutfaktan bardak alma zahmetine bile girmeden kolayı şişesiyle içmeye başladı.
Üstlerinde oturan Jiraiya, kendisine bir türlü namaz kıldırmadığı için, camdan aşağı Elif’e doğru bağırıyordu. Müzik yüzünden namaz kılarken konsantrasyonunun bozulduğunu söyleyip duruyordu.
_____________________________
Mamoru=hokkabaz
Kei=Holding Yöneticisi
Ruumati=Malezyanın Veliaht Prensi
Li Ren = Bodyguard
Byakuya=sokakta bıçak bileylien ekmeğini ordan çıkaran adam
Kakashi= Karateci
Kazehaya=Öğrenci
Harima=sokak serserisi ikuto=Kemancı Çingene
Yashamaru=Kuaför
Kyon=Kazehayanın sınıf arkadaşı
Shiki= a rh+ kan fetişti
Aidou=o +rh kan fetişti bunlaırn ikisi de arkadaş
Yuuko =falcı
Kira=Bakkal
Suzaku=Ayakkabı boyacısı, dilenci
Gaara: İnşaat amelesi
Break: Pastaneci
Deidara: Kütahya porselenin sahibi
Ulquiorra-Hapçı
Sasori: Marangoz
Orochimaru: Ev sahibi, yönetici
Lelouch: Kahvehane sahibi
Cemre Allen’ı işe gönderdikten sonra arkasından çabuk gelmesi için bir kova su döker.
Ardından acı çeken Lavi’yi susturmak için alelacele eve girer.
Mina ve Merve en önemli işleri… Supernatural seretmek için TV başına dönmüştür ki;
Alt kattan bangır bangır Japonca müzik sesi gelir. Koştura koştura arka odalardan birine gidip cama çıkarlar ve aşağıda Zero, Ryuuzaki ve Elif’i görürler.
Elif onlara Türk kahvesi içiriyordur.
“İç… İç diyorum sana”. Zero suratını buruşturur ve “Ama bu çok acı.” diye mızmızlanır.
“Ben sana sordum sende şekersiz dedin. Acısını sen çekeceksin.” Der Elif ve bardağı Zero’nu ağzına dayar. Ryuuzaki 6 şekerli türk kahvesini mutlu mesut içiyordur.
Önünde de bir ton pasta ve şekerleme vardır. Mina dayanamayıp;
“O pastaları nereden aldın Ô__ô.”diye sorar. Pastaları ağzına tıkmakta olan görgüsüz Ryuuzaki;
“Pandora Pastanesi’nden aldım.” Diye cevap verir. Ağzındaki bütün pastalar saçılmıştır.
Anlaşılan bangır bangır müzik sesi, daha dün taşınmış olan komşuları Elif’ten geliyordu.
Müziği çok sevdikleri için camı kapatıp içeri giren Mina ve Merve, Gaara’nın banyoda ayakkabılarını fırçaladığını görürler. Acınası haldeki Gaara, yavru köpek bakışı içerisinde, ona bu görevi veren Mina’ya bakar.
Tabii Mina buna dayanamaz ve “Geç içeri hadi, yine yırttın.” der.
Merve tam Supernatural izlemek üzere koltuğuna oturur. Tam o sırada evde kola kalmadığının farkına varır.
Hışımla koltuktan kalkar ve ben çıkıyorum, bile demeden kapıdan çıkar. Sokağın 100 m aşağısında olan “Kira Bakkal'a “ gitmektedir. Bakkalın sahibi olan Kira, kapının önünde oturmuş Ryuk’la tavla oynuyordur. Bakkalın tam yanındada Kahvehane vardır. Zero’nun orada oturmuş ve güneşin anlında o kaskı taktığına görmek hiçte hoş bir şey değildir. Üstüne üslük… Kaskın üstüne de kıro kasketi takmıştır.
Bir gün ona bu kaskı çıkarttıracağım… diye düşünür Merve, ardından Bakkala dalar.
Kira, Müşterinin içeri girdiğini gördüğü gibi hızla yerinden fırlar ve kasanın başına geçer.
“Veresiye yoktur.” der. Bakkalın içinde milyonlarca kâğıt vardır ve hepsinin üstünde “Veresiye yoktur” yazılıdır.
Buzdolabından kolasını alan Merve kasaya gelir ve parasını öder. Dışarı çıktığında bakkalın çiftlik gibi koktuğunu fark etmiştir.
O bakkaldan çıkarken yapışık 3’lü olan Nil, Berk ve Nalan’ı görür.
“Ooo Günaydın arka sokak komşumuz ^__^.” der. Nalân, Berk ve Nil aynı anda;
“Sana da günaydın.” Derler. Ki daha henüz Merve’yi tanımıyorlardır.
-------------------- [ Zaman değişimi yaptım adsdsads]
Merve, evine giden yokuşu çıkarken, ellerinde, içinde kırmızı bir sıvı olan torbayı çeken iki tip gördü.
Anormal gözükmelerine rağmen yanlarına gitti ve;
“Siz ne hayvani şeylersiniz öyle “O.o” dedi. Çünkü torbanın içi kırmızı sıvı değil… Kan doluydu. Kan Tinercileri Aidou ve Shiki, torbaları ağızlarına dayamışlardı. İçindeki kanı ağızlarına çekip geri çıkartıyorlardı.
Aidou kafasını kaldırıp “ Abla 5 lira… Abla noolur 5 lira gözünü yağını yiyeyim abla noolur 5 lira” diye sayıkladı. Kafalarında parçalanmış bir bere, üstlerindede eskiden siyah olan, bej rengi bir ceket vardı. Üstlerinden iğrenç bir koku yükseliyordu.
Merve besmele çekerek oradan uzaklaştı ve evinin zilini çaldı. Kapıyı açan Gaara’ydı. Kapının önü dışarıya çıkmamış olmasına rağmen yine çamurdu O__o.
“Harbiden anlamıyorum, ayakların çıplak ve kapının önünü çamur yapıyorsun…” dedi Merve.
Ardından mutfaktan bardak alma zahmetine bile girmeden kolayı şişesiyle içmeye başladı.
Üstlerinde oturan Jiraiya, kendisine bir türlü namaz kıldırmadığı için, camdan aşağı Elif’e doğru bağırıyordu. Müzik yüzünden namaz kılarken konsantrasyonunun bozulduğunu söyleyip duruyordu.
By~ me -is back ~
sdkfkjlfsd ve şu anda da müzik dinliyorum XD komşularıma acımalımıyım XD çok güldüm ya XD jiraiya da baya abdestinde namazında bir insan olmuş e tabi hayat onu da değiştirdi djkfsdfs tinerci gençlere yazık be bir 5 lira vermedin merve
eline sağlık *___*
eline sağlık *___*
1. sayfa (Toplam 26 sayfa) [ 259 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |