Adı:BlackOrder Lisesi
Türü:Shonen Ai



BlackOrder Lisesi

~~Bölüm 1~~

Aaa-h bugün lisenin ilk günü ve ortaokuldan tanıdığım bir kişi bile yok!Tanrım...Herneyse şimdi sınıfa gitmem gerek herkes içeri giriyor.1-B 1-B nerede acaba....”Şaşkın şaşkın etrafına bakınan Allen birine çarpar.”Ah üz-günüm okulun ilk günü ve ben sınıfımı bulamıyorum.” Çarptığı kisi kendisinden büyük görünüyordu,ilginç biriydi kızıl saçlarıyla.Kızıl saçlı gülümsedi,”hangi sınıftasın bakalım?”. “Umm 1-B”. “Haha öylemi bende”. “Siz mi ama büyük görünüyorsunuz?Evet normalde lise 2 de olmam gerekiyordu ama birşekilde kaldım.

Beraber sınıfa girdiler bir sıraya oturdular.”Ha bu arada ben Allen Walker,sende Lavi olmalısın.” Nasıl bildin o.O?” “Heheh boynundaki o kocaman kimlikle zor olmadı xD”.”Hmm gerçekten zeki birine benziyorsun en azından benden zeki.Senden hoşlandım Allen.” O arada sınıfa giren sensei di.”Konnichiwaaa minnaa!Komui-sensei niz geldi.Bu arada küçük Lenalee'm nerdere benim.Lenalee eğer sana bir şey yapan olursa hemen bana gel.Oh minik Lenalee'm.”

“Heheh ders çok ilginçti değil mi Allen?”. “Aaahh fiziktende hiç hoşlanmam birde üstüne üstlük bu sene dersimize Komui-sensei giriyor T^T .A herneyse sen eve nasıl gidiyorsun beraber yürüyelim mi?” “Mm peki ^^...”

Lavi,Allenden çok hoşlanmıştı.Yakın zamanda da onu elde edeceğini biliyordu.Sinsice gülümsedi,yatağına yattı...

Okul açılalı 3 ay olmuştu.Allen sınıfa iyice alışmıştı.Lavi ve Lenaleeyle takılıyordu genelde.Gene sıradan bir günde Komui-sensei parlak bir gülümsemeyle içeri girdi.Yanında gözlüklü,uzun saçlı,somurtkan, bir kızı andıran yüz hatlarıyla dikkat çeken bir çocuk vardı.Sınıf,yeni gelen transfer öğrenciyi tanıtmama izin verin.Kanda Yuu-kun.Kendisi Japonya'nın bir numaralı öğrencilerinden.(Sınıf)Haa?? “Yuu-kun sende kendin hakkında bir şey söyle.” ”Sadece bana ilk adımla hitap etmeyin.” Ah,ne kadar ukala!Ama merak ediyorum da neden böyle biri bu okulda?BlackOrder Lisesi,spor başarısının yüksekliğine rağmen ders başarısının düşük olmasıyla tanınan tanınan bir okuldu,bir bir numaranın geleceği son yerlerdendi.

“Ha nedersin Allen,sencede çok sevimli değil mi.Mmmm neyse bugün benim evime gelmek ister misin?”

Lavinin tüm hazırlıkları tamamdı Allenda ondan hoşlanıyordu nede olsa.Lavi yatağı hazırlarken zil çaldı.Tabiiki gelen Allen di.Hafif kızarmış,sevimli gülümsemesiyle kapıda,elinde bir paketle bekliyordu.Ahh onun bu bakışlarına bayılıyorum.

Aaaa-leen ~~Hadi gir içeriye.Ev etrafa fırlatılmış çoraplar,boş ramen kapları yere dökülmüş birkaç mısır parçası dışında oldukça güzeldi.Yalnız mı yaşıyordun,bundan haberim yoktu.Hayır büyükbabamla birlikte yaşıyorum ama eve hiç gelmez,sürekli dışarılarda işi olur.Ama genede yalnız yaşıyor sayılabilirim.Aaa-len n_n.ne yapmak isterin?Ah şey ben..umm..Hmm mesela seni öpebilirim n__n.Lav--.Allen bunu beklemiyordu evet Laviyi hoş buluyordu ama.Bu demek oluyordu ki?Hmm baya iyiymişsin aslında.Lavi Allen'in minik suratını,o yara izini öpmeye başladı.
Allen onu öpen Lavi'ye karşılık verdi.Ama birşeyler eksikti sanki,Lavide kendini bulamamıştı.Tabii daha önceden bir erkekle öpüşmemişti ama birşeylerin eksik olduğunu anlayabiliyordu...

Hey!Kanda bekle!Kısa siyah saçlı sevimli kız ,Kanda'yı durdurdu.Oi Kanda bugün kafeye gidip birşeyler yapacaktık söz vermiştin.Ama sen unuttun.Hıh neyse gidelim hayd~”Yapmacık insanlardan nefret ediyorum,öyle olmadığın için mutluyum Nana.Sende onun gibisin.”Hıh?Ne diyorsun hadi gidelim! n__n.
Kafe sakin,sakura ağaçlarının içinde hoş biryerdi.Arigatoo Kandaa,burası harika.Sugggee Japonya harika.Nana bu sene Japonyaya gelmişti.Japon olan babası öldüğünden küçüklüğünden beri gelmemişlerdi buralara ama Nananın ısrarları üzerine taşınmışlardı.Çok garipsin Nana,bunlar bizim herzaman gördüğümüz şeyler.Ha bu arada benim senden önce birtane daha Türk arkadaşım vardı.Hmm galiba tüm arkadaşlarım Türk.Bu güzel bir şey olmalı.
Tabi tabi güzelde hadi artık içeri girelim Kanda ,burası çok güzel bir yer ve içeride harika bir şey gördüm.Kyaa~ ben önden giriyorum,eğer orada beklemek istiyorsan bekleyebilirsin !!.Kandanın aklına o gelmişti ilk ve belkide son aşkı ,Daisya...Oi oi bekle geliyorum dedi Kanda aceleci aceleci.Kyaa~sencede harikalar değil mi ?n_n .Ne harika?Karşıya bak şu gri saçlı ve sürekli gülümeyen uzun boylu.Sencede çok yakışmıyorlar mı n_n.
(=_=* bi şekilde~)

Lavi mutlu bir şekilde Allene sarıldı.Allen grimsi gözlerini yavaşça aralarken sabah olduğunu anladı.Ah izin ver biraz uyuyayım dedi Allen mızmız bir çocuk gibi...

Allen,Allen,Aaaa~len uyan artık,tamam okula gitmek istememeni anlıyorum ama bugün haftalarca ortalara olmayan spor hocası geliyor.O yüzden bunu kaçırmamalıyız.Allen gözlerini açarken dün..dün ne oldu derken Lavi Allen'in alnına bir öpück kondurdu.Hadi artık üstünü giyin de gidelim n_n

Tyki-sensei geliyormuş doğru mu bu Lenalee?diye meraklı meraklı sordu Nana.Evet abimin söylediğine göre öyle n_n.Birazdan ders başlayacak Kanda,Lenalee sınıfta tek biz kaldık inelim aşağıya...

Tyki-sensei çok yakışıklı ve başarılı bir öğretmendi.Birçok kızın aşık olduğu senseiyi erkekler kıskanmıyor değildi tabii..
Ders başlamıştı,Kanda sınıfa geldiğinde sensei olmadığından onun yeteneklerine bakmak için Kandayı sınav yapacağını söylemişti.
-Hangi sporda daha iyisin bakalım derken, o bahaneyle Kanda'nın suratını okşuyoru.Mm bayağı tatlı bir suratın varmış n_n Kan~da--
Tabiiki sınıf,Japonya'nın bir numaralı öğrencisinin sporda nasıl olduğunu merak ediyorlardı.
......

Sınıftan çığlıklar kopuyordu,hem derslerde hemde spora nasıl bu kadar yetenekli olunabilirdi.O kesinlikle bir numaraydı ama sınıftakiler kıskanıyordu Kandayı hemde çok.Allen ise onun harika olduğunu düşünüyordu.Kalbi biraz daha hızla atmaya başlamıştı.


Kanda için sınıf ,okul ya da sınıf arkaşları hiçbirşey ifade etmiyordu.Onların o yapmacık davranışlarından tiksiniyordu neredeyse.Ama Allenle daha hiç konuşmasa bile onunda yapmacık olmadığını görebiliyordu.Kanda düşüncelere dalmışken,Nana'nın çığlıklarıyla irkildi,kya~~ kyaa~
Gene kimleri yakıştırdın dedi Kanda,gülerek...

~~Bölüm 2~~

Kami-sama,buda-sama lütfen şu fizik dersini kaldırn,diye yalvarıyordu Lavi.Allen muzipçe gülümsedi, acınasısın Lavi hmph beni örnek alamaz mısın biraz xD?
Komui-sensei,içeriye hiçbirzaman görülmemiş bir ciddiyetle girdi,sınıf şaşırmış bir vaziyette bakıyorken.Kan~~dır~~dım!Ehehh bugün çok önemli bir gün.
Bugün fen projesi için sizi çiftlere ayıracağım.Projeleriniz çok önemli çünkü bu projeleriniz karnenize not olarak geçecek dedi gözlüğünü düzelterek.
Öncelikle Lenalee yi bir gruba almak istemiyordum ama bunun haksızlık olacağını düşündüğümden Nana'yı seçtim.Fen dersinde iyi olmasada tek güvendiğim kişi o. 8)
Şimdi diğerlerine geçelim bakalıımm..
...
...
Allen Walker ve hmm.. Kanda Yuu.
...

Ders çıkışında Lavi itiraz ediyordu.Neden ikimizi eş yapmadılar ki?Sende o kırpık saçlının yanında iyi olacağına emin misin Allen T^T
Imm,daycobu n_n
Allen mutluydu bu ikisini birazdaha yakınlaştırabilecekti,Kanda hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyordu.Fakat bu ihanet olur muydu acaba?Olmazdı değil mi?.Allen birden Laviyi öpmeye başladı, geceyi benimle birlikte geçirmek ister misin dedi,sanki içinden ona ihanetini bastırmak istercesine.

Allen,Lavinin dudaklarını okşarken aklına Kandadan başka bir şey gelmiyordu.Allen Lavinin üstünde uykuya daldı...
--

Oi Lenalee fen projemiz ne olacak.çok merak ettim şimdi dedi Nana merakla.
^-^* Lenalee “oh derse kadar bekliyemiyor musun çok ilginç bir şey, şaşıracağına eminim dedi Lenalee kahkaha atarak.
--

Proje gerçekten ilginçti.Sensei demek bu yüzden bizi ikişerli gruplara ayırdı demek diye fısıldaşıyordu sınıf.Lavi meraklı birazda şaşkın bir biçimde “Yapay bir bebeğe bakmanın neresi proje Sensei!Açıklayın lütfen dedi.Komui-senseinin gözleri parladı.Bu proje sizi ebebeynliğe hazırlayacak.Sizler anne-baba olacaksınız !!Ve bu bebekleri ben yaptım,sizler için.~~~~~~~

Şimdi herkes eşlerinin yanına gitsin hanginiz anne hanginiz baba olacak ona karar vereceksiniz.Bebeğin her gelişimini not almalısınız .Şimdi aranıza anlaşın bakalım!

Allen utangaçça Kanda'nın yanına gitti.Umm ikimiz eş olduğumuza göre konuşalım mı n_n?Umm ben baba.. derken Kanda Allen in sözünü kesti.Benim anne olmamı beklemiyorsun heralde!?Ehehe ^-^*
Kandaa, yalnız yaşadığını duydum genelde senin evinde oluruz.Benim ailem sıkıcıdır biraz yani benim evime gitmesek daha iyi.Bebeğin adı ne olsa...,are? bebeğin cinsiyeti ne ki? Urusei soya filizi!Kan~da sabrım taşmaya başlıyor.
(birbirlerine sinirli sinirli bakarlar)
Hey hey biliyor musunuz buradan aynı bir çift gibi gözüküyorsunuz n_n dedi Nana tipik fangirl çığlıklarıyla.
Ben mi beni bu aptal soyafiliziyle mi yakıştırıyorsun?Hıh bende zaten zorunlu olmasam seninle olmazdım ba-kanda!Nana“Valla ben onu bunu bilmem şimdiden fanınız oldum xD ”diyerek yanlarından ayrıldı.
Aaa-len diye kucağını açtı Lavi Allene.Böyle bir şey olduğunu bilseydim başta senseiye itiraz ederdim seni Kandayla değilde benimle eşleştirmesi için.Oooof Allen sen şimdi o kırpık saçlı Yuu ile hep beraber mi takılacaksın proje bitene kadar?
Maalesef öyle dedi Allen umutsuz,birazda kızgın bir biçimde.

--

Allen aah “yarın neler olacak bakalım” diyerek iç geçirdi yatağında.
Ah bugün çok güzel uyumuşum uykumu al-~
NEE? Çalar saat, çalar saat, çalmamış mı !!?Kahretsin dersin bitmesine 10 dk var.Doushiyo!?
Allen aceleyle sınıfa girdiğinde Kanda asık suratı “seni öldüreceğim” mesajı veriyordu.Allen Walker ,dedi Komui-sensei neden geciktin?,neyse bu ilk olduğu için affediyorum otur bakalım n-n.Evet şimdi zil çalmak üzere projenin süresi hakkında size bir bilgi vermiyorum.Her an isteyebilirim.Bebek sağlıklı ve temiz olmalı!
Kanda,Allen'in elini sertçe tuttu,sinirli bir bakışla “gidelim ve şu aptal proje hakkında birşeyler yapalım!”

--
Eeeh Kan~da evin çok düzenli ve güzel,şaşırtıcı bir biçimde.Are? Bunlar da ne?Ödül mü?Aaa hemen bakmalıyım.Bakalımm..kaç tane 1..2..hımmm
tam tamına 28 tane!Sanırım o gerçekten dahi.Hangi dallarda acaba?
Tenis..yüzme....beysbo~ HAA!! Bu-Da-Ne!?? dedi Allen çığlık atarak.
Sonra sinsice gülümsedi şimdi bana kötü davranmanı ödettireceğim Kanda sana benim her dediğimi yapmak zorunda kalacaksın,bu öğrendiğim sır sayesinde.
NERDESIN SENi APTAL SOYA FILIZI??!!!!!
Geliyorum Yu-chan.Elimde sana ait çok özel Bir şey var.Görmek istersin heralde diye sinsice ilerledi [dark]Allen xD.

~~Bölüm 3~~

Kanda,Allen'in elinde tuttuğu şeyi görünce şok olu.”Ver onu hemen bana!!”
Versem bile gördüğüm için Bir şey farkettirmyecektir.Buda demek oluyor ki artık ben ne dersem onu yapacaksın diyerek sinsice gülümsedi [dark]Allen.
“Che!”“Kahretsin peki ama ver şunu ve bundan kimseye bahsetme!Tamam mı?” dedi Kanda endişeyle.Peki peki dedi [dark]Allen,beni memnun edersen...

Bebeğin yemeğini ben yediririm dedi Kanda sertçe,geri kalanları sen halledersin heralde.Are? sorumlulukların hepsini paylaşmalıyız değil mi,biz bir aileyiz Kan~da diye dalga geçti Kandayla Allen.
Kanda isteksiz isteksiz Hmph! peki paylaşacağız!
İyaa!!İyaaa!!diye çığlıklar geliyordu Kandanın elindeki bebekten.Hey hey dedi Allen bu ne kadar gerçekçi.Komui-sensei gerçekten süper O_o.Bu kadar gerçekçi olması,bizim için sorun.Tanrım bu bebek geceleri uyanırsa ne yapacağız dedi Kanda sinirle.SOYA FILIZI,BU PROJE BITENE KADAR BURADA KALACAKSIN!
Maalesef.. diye mırldandı Allen.O zaman yarın taşınırım buraya, bugünlük bu kadar değil mi Kan~da, cha ne!
-
Geez bunun iyi bir fikir olduğunu,Kandayla arkadaş olacağımızı saanıyordum.Ama şimdi herşey daha kötü diye düşünüyordu , karanlığın içinden evine doğru giderken.

Allen odasının kapısını açtığında karşısını Laviyi gördü.Oi Allen nasıl geçti,Kandayla T^T.Senin için çok endişelendim A~len öldüğünü sanmıştım T^T.Daicobu,daicobu.Mmm peki senin nasıl geçti Lavi,diye meraklı meraklı sordu.
Are benim mi,benim çok harikaydı.Sınıfın en güzel kızlarından biriyle eş olmak,mm Tanrım kız çok güzel.Ama bence sınıfın Ya da okulun en güzel kızı Lenalee dedi Lavi ağzı sulanarak.
Bunları duymamış gibi yapacağım Lavi *....*
Oi Lavi sana Bir şey söylemem gerekiyor dedi Allen garip bir ses tonuyla.
-”Nedir?”
-“Proje bitene kadar,Kanda'nın evinde kalacağım” um sorun değil ben halledebilirim.Beni öldürmeyecektir (sanrım ^-^*)
Hıh,dedi Lavi,Allen'in beyazımsı saçlarıyla oynarken, eğer sana bir zarar gelmeyecekse,sorun yok.
-Ganbatte ne?
-Im ^__^!

~
O zaman görüşürüz Lenalee,Komui-sensei diyerek kapıyı kapattı,dışarıda onu bekleyen annesinin arabasına bindi Nana.Ee nasıl gidiyor proje dedi Nana'nın annesi.Eh nasıl desem eğlenceli olacağa benziyor .Hem eşim Komui-senseinin kardeşi işimiz daha da kolay....
Sonunda eve vardık.Oka-san biraz daha hızlı sürseydin bu kadar geç varmayacaktık eve.Daha yeni aldığım mangayı okuyamadım dedi mızmızca Nana.Neden Japonyaya gelmek istediğin anlaşıldı zaten hayali şeylerden başka Bir şey düşünmüyorsun dedi annesi hafif sesini yükselterek.Demo ka-san,o hayali şeyler çok eğlenceli diyerek odasına koştu.
A-ah yeni aldığım SasuNaru doujini nerede acaba.Oh şimdi çok yorgunum.Yarın ilk işim şu mangaları düzenlemek olacak.Yarın kahvaltıda ramen yemek istiyorum.Hala bıkmadım.Sanırım 5 aydır ramen yiyorum ,her an BIKABILIRIM?!!O kutsal yemekten asla bıkmamalıyım.O yüzden yarın başka şeyler yemeliyim.
Bunları düşünürken Nana uykuya daldı.
“Nana uyan artık!Hem saçımı zor yapıyorum diyorsun,hemde seni uyandırdığım an kalkmıyorsun.Ben çıkıyorum.Çabuk ol,kapıyı kitlemeyi unutma.”
Ah neyseki okul formalarını giyince Nana uyuşukluğunu atıyordu üzerinden.”Bu harika formalar size bayılıyorum” diye çığlık attı.Gerçekten 5 aydır her sabah bu oluyordu.Okula doğru yola koyuldu.
“Hey Nana,nasılsın,nasıl gidiyor?” diye sordu Lavi karşıdan gelen Nanaya.Ah birşekilde iyi La—vii-chan ^^.Eee Lenalee napıyor,siz ikiniz eşsiniz değil mi?
-Ah Lenalee mi,herzamanki gibi sakar,ama elinden geleni yapıyor diye güldü Nana.
Ah Nana sana asıl söyleyeceğim bu değildi.Okula yine yeni bir öğrenci geliyormuş.Ve sanırım yine bizim sınıfa dedi Lavi endişeli bir biçimde.
Ah gerçekten mi!Bu çok güzel.Sınıfa yeni gelen kişileri severim ^^ .Yaddaa >u<

~~Bölüm4~~

Ahh inşallah yakışıklı biridir.Sınıfımızda yakışıklı erkekler var ama yeni gelen birine aşık olmak istiyorum.Dur bidakika bu gelen kız da olabilir.Ooh so no T^T
Ümidimi kaybetmemeliyim.Burada kesinlikle birine aşık olmak istiyorum.Beni sevmeyebilir ama onu düşünmek hakkında birşeyler yapmak benim için eğlenceli diye geçiriyordu içinden Nana.Bu düşünceler içinde okula varmışlardı.
Oi Nana,kendinde misin ,bugün yol boyunca sorduğum Hiçbir şeyi cevaplamadın?Eheh iyiyim ben ja ne!! diye koşarak okula girdi Nana.
Yeni gelen kişiyi sabırsızlıkla bekliyordu,çantasındaki SasuNaru doujinini çıkarıp okumaya başladı.Sabah yatağının arasında bulmuştu.En heyecanlı yerince Tyki-sensei girdi.Yanında biri vardı.Aman Tanrım!Sarı saçlı ve çok karizmatikti.Uzun saçlarından gözleri görünmüyordu, bu çocuk süper diye geçirdi içinden Nana.
Tyki-sensei “İşte burası senin sınıfın Bel-kun.Belphegor-kun İngiltereden geldi.Bu yüzden biraz zorluk çekebilir.Lütfen bu sevimli çocuğa yardımcı olun.Ah gerçekten çok çekicisin Bel-kun.Şuradaki boş sıraya otur ve sınıftakilerle kaynaş.Ah bir sorunun olursa bana gel delikanlı.”
Kızlar fangir çığlıkları atıp Belphegorun yanına gittiler.Nana saçını düzeltmeye çalışıyordu.”Lanet saç bi düzgün durmuyorsun.O-of Belphegoru diğer kızlar kapacak şimdi” diye düşünürken kızların ağlayarak Ya da sinirle,Belphegorun yanından ayrıldıklarını gördü.”Hey ne oldu ?“diye sordu bir kıza.”Bilmiyorum ama bu çocuk bir canavar.Hepimizle alay edip yanından çekilmemizi söyledi.Şimdi kendimi çok kötü hisse-diyorum” diyerek ağlamaya başladı.
Belphegor gayet rahat bir biçimde sınıftan çıkarken;
Hey hey!Dur bakalım orada güzel çocuk!Ne yaptığını sanıyorsun sen?
Oi bekle!Nana sinirle Belphegorun peşinden gitti.Kolunu yakaladı sıkmaya başladı.
Hey neler yapıyorsun sen! bu sınıfa yeni geldin ve insanlara iyi davranman gerek!
İnsanlara iyi davranmak bana hiçbirşey kazandırmaz.Ve bu seni ilgilendirmez.
Belphegor koridorun sağına doğru döndü ve gözden kayboldu.
Ah lanet şey .Zamanla arkadaş olabilecek miyiz acaba?

--
Yavaş adımlarla sınıfa doğru ilerlerken,”Evet gerçekten o seveceğim kişi olacak” diyordu Nana.Bu güne kadar sevdiği hiçkimse onu sevmemişti.Hep platonik aşklarla yetinmişti.Bu seferkide öyle olacak gibi görünüyordu.Derin bir of çektikten sonra sınıfa girdi.
Herzamanki gibi Tyki-sensei sınıfta değildi,sınıf kafasına göre hareket ediyordu.Nana,kafasını sıranın üzerine koyup uyuyan Kandanın yanına oturdu.
Eee-- naasıl gidiyor Kanda?
Kanda yavaşça gözlerini araladı.Ah başım çok ağrıyor.Ee sen ne yaptın,şu yeni gelen çocukla?
“Betsuni” diyerek başını çevirdi.Aah bu arada Kanda sen Allenle eştin.Ee nasıl anlaşabiliyor musunuz?
Kanda, “betsuni” diyerek başını çevirdi.
Aah olamaz çok yakışıyordunuz ama !Sizin hakkınızda bi fanfiction yazmayı düşünüyordum.Birde isimlerinizin birleşimi şüper “Yullen” n_n.Hey çok güzel değil mi Kan~da?
Beni o aptal soya filizi ile yakıştırmayı kes lütfen!
Tamam tamam anlaşıldı n_n
Kanda başını tekrar sıraya koyup gözleri kapattı...
--

HEY SOYA FILIZI!Bu taraftan.Artık benimle yaşıyorsun.Proje bitene kadar!

[fısıldar Lavi] Hey Allen kendini fazla kaptırmamış mı sence?
[fısıldar] Boşver bana Bir şey yapamaz.Şu an onu tehdit ediyorum
fıs fıs fıs fı...
HEY!SANA DİYORUM BURAYA GEL ÇABUK!!
Hai,hai Kan~da -_-*

Eve vardıklarında Allenin çelimsiz kolları aşağıya sarkmıştı.Ah çok yoruldum biraz dinlenmeliyim.
Allen,Kandanın arkasından eve girdi.Hemen kendini koltuğa attı.A—ahh çok yorgunum.Oi Kanda,televizyonu açabilir miyim?
-Ne yaparsan yap!Ama şu anda bebekle sen ilgileneceksin ben duşa giriyorum.
--[10 dk sonra]--
Oh bebekte sakin.Beklemeye gerek yok heralde.10 dk dır sesi çıkmıyor.Biraz uyusam iyi ola~
[iyaaa,iyaaa T w T]
cak -_-*
Oh, bu koku..Tanrım ne tür bi robot bebeksin sen böyle?
Herneyse bunlara biraz katlanınca desten kurtulacağım.O yüzden elimden geleni yapmalıyım.
[Allen bebeğin altını değiştirmiş,yorgun olduğu için tekrar yatmıştır.
Kanda ise duştan çıkmış gömleğinin düğmelerini iliklemeye çalışırken salona girmiştir.]
Hey hey Kanda!Çok yorgunum bana su getirsene.

NE DEDİĞİNİ SANIYORSUN SEN?!Karşında hizmetçin yok heralde!Git kendin al!
Hıı demek öyle,diyerek sinsice gülümsedi [dark]Allen.Peki o zaman.
HEY MILLET!SÜPER DAHİ KANDA YUU KÜÇÜKKE...
[[Allen bunları söylerken Kandanın onu durdurmak için yapabileceği tek şey vardı..]]~
O dudaklara sahip olmak..
Allen cümlesini tamamlayamadan Kandanın öpücüğüyle sustu.
Kanda için,bu kısa ve sadece susturmak için olan bir öpücük olacaktı ama düşündüğünden uzun sürdü.Kendimi kaptırmamalıyım dedi içinden.Yavaşça dudaklarını çekti ve sanki hiçbirşey olamamış gibi;
KAPA ÇENENI SOYA FILIZI!!

~~Bölüm 5~~

Hala sokta olan Allen,kalbinin hızla carpmasına engel olamıyordu.Gerçekten Kanda'ya aşık olabilir miydi?-Durun bir dakika! o zaten biriyle çıkmıyor muydu?Laviyide seviyordu ama böyle değildi...gerçekten böyle değildi...

B-ben.. dedi Allen hala sok icinde kulaklarına kadar kızarmış bir halde.Ben eve gi-gidiyorum.E-e bebeğide ben alabilirim der demez bebeğide alıp kapıdan dışarı kendini attı.

Kanda Allenin unuttuğu hırkasını kollarının arasına aldı.Sımsıkı sarıldı.Sanırım bu,bu onu unutturacaktı.Allen...seni sevmek istiyorum dedi herkesin duyabileceği bir şekilde...sevmek...istiyorum dedi.

Ertesi gün Nana ,gözlerini çalışma masasının üstünde açtı.Her yeri ağrıyordu.Off, bugün okula gitmeyeceğim,anne! diyerek tekrar uykuya daldı.Birden telefon çaldı!

Zırr zırrrr!!

Ouuff Tanrım!Alo!?

Hey Nana-chan!Benim! dedi gerçekten mutlu bir ses tonuyla uzun zamandır görüşmediği ablası.

-Nasılsın?Yarın Japonya'ya dönüyoruum!U-uumm seni gerçekten özledim,sabırsızlanıyorum!~Uuf bu kadar ciddilik yeter hadi yarın sabah görüşürüz.Heeey bu arada sana bir sürprizim var!

Hı-hı n_n Yarın görüşürüz nee-san!

Aaannnneeee!!!!Yarın bil bakalım kim geliyor??Ab-lamxD ve bize bir sürprizi varmış.

Uyakusu açılan Nana,aceleyle üstünü giyindi kısa,kıvırcık-düzleştirilmemiş-saçlarını toplamaya çalıştı.U—uuf okula da böyle gitmek istemiyordu hele ki okullarında bu kadar tatlı çocuklar varken...'Ah yeter artık!' diye kendikendine sızlandı.Aynadaki haline baktı.Saç takıntılı bir kişi için bu saçlar yeterli değildi tabii ama uykusundan uyanınca uyuyamadığı için okula gitmeyi daha mantıklı buldu.Saçlarına son bir rotüş yaptıp okula gitmek için evden çıktı.

Sınıfa girer girmez sırasına oturup kafasını sıraya yasladı.Ders Japoncaydı ve şu Milenyum Kontu lakaplı tombul hocayı çok sevdiği için başını kaldırıp dersi dinlemeye çalıştı,gözü bir ara Allen'in sırasına kaydı ama Allen bugün gelmemişti.Kanda da yoktu.

-Aaa acaba neden ^u^ ?-

Ders bitiminde Nana bitmiş bir vaziyette tek başına sınıftan çıktı,koridorun sonundan Nana için tanıdık sesler geliyordu...

Ah yok canım o_o o olamazdı?Sürprizi yoksa!!

Kafasını yavaşça stunlardan uzattı__vee tahminleri doğru çıkmıştı.Çığlık atmamak için kendini zor tutmuştu.Çığlık atması ablasının gelişi değil,yanındaki kişiydi.

O...Onee-san?Diye çekingen bir tavırla seslendi gözlerine bakarak.Onun kahverengi,kıvırcık saçları -kahretsin- çok güzel duruyor diyen geçirdi içinden.

Nana!diye boynuna sarıldı...Sürprizimi öğrendin mi?

N-ne sürprizi erken gelmen sürpriz değil miydi?

-Ah,o da var tabii ama asıl önemli olan şey...Buraya stajyer öğretmen olarak geldim!Tyki-sensei ile çalışacağız.

Nana nın asıl merak ettiği okulun disiplin kurulu başkanı Hibari-senpai ile ne yaptığıydı.Aynı yaşta görünüyorlardı ama ablası ondan 2 yaş büyüktü!

Hibari Nana'ya bir anlığına gülümsedi ama sonra somurtup yanlarından ayrıldı.

Nana hemen sorulara başladı ,

-Ablaaa__??

-*///*

“Umm biz başından beri çıkıyorduk” dedi utangaçça.

Vay be!diye abartılı bir tepki verdi Nana.Hibari-senpai gerçekten çok yakışıklı

T/_T çok şanslısın nee-saaan !

Hadi hadi...Sende yok mu birşeyler?

-Betsuni...

O arda merdivenlerden yavaşça çıkan Kanda göründü.Gözleri neredeyse dolmuştu ve kendi kendine sürekli birşeyler fısıldıyordu.

Nana,Heeey!!~Kanda diye bağırarak ablasının yanından ayrıldı.

Neler oluyor Kanda?Diye endişeli endişeli sordu Nana.

Kanda birden gülmeye başladı.İçinden olayları Nana'ya anlatsa olacak olayları geçirdi birden.Kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.

Pardon Kanda?Pardon ama benimle dalga mı geçiyorsun?Daha demin ağlayacaktın şimdide gülüyorsun.

Aslında dedi Kanda,bu benim durumumu çok net anlatıyor....

Ouf diyerek çantasını aldı Nana,zaten bugünde okula gelmeyi hiç istemiyordu.

Kandayla beraber okuldan çıktılar.Şu sakura ağaları altında-ilk gittikleri-kafeye oturdular.

Hadi anlat bakalım__?? I_I

Allen...diye ağzında geveledi Kanda.Nana fangirl içgüdüsünü bastırmaya çalışıyordu.

Allen...Allen dedi birden yüz ifadesini değiştirerek.

ÇOK SİNİR BOZUCU!!

Ha?!Dedi,sanki yazılıdan A+ beklerken F almış gibi...

Hemen kendini toparlayıp, Kanda'ya bir yumruk attı.Hey bu muydu derdin?Belphegor daha da berbat ve sanırım onu seviyorum.

Seviyor musun?Hoşlanıyorsun herhalde?

Hayır..bu seferki farklıı dedi kızararak.

Ama sen..hep birilerini beğenirdin...a-ama hiç birine ona aşığım Ya da onu seviyorum demedin?!

Ahh diye iç geçirdi.Sanırım bu seferki farklı.

--

Sürekli gülümseyen çocuk,elinde obentoyla gri saçlı cool çocuğun yanına oturdu.Tabii okulun en karizmalarından olan bu iki çocuğun etrafı çoktan kyaa yapan kızlarla dolmuştu.İçlerinden birisi cesaret edip Yamamoto'ya ev yapımı bir kek uzattı.

-Lütfen bunu kabul et!

Ehheh,Senkyu! Diye sırıttı.

Gokudera ise gözlerini devirdi.Bir bağırmasıyla kızları etrafından kaçırdı.

Bunlara sinir oluyorum dedi,hafif kızararak.Sanki,san-sanki seni benden almak istiyorlarmış gibi...

Yamamoto,Gokudera'nın alnına bir öpücük kondurdu.

Hey ne diyorsun sen!Tek düşündüğüm sensin.Eh tabi birde beysbol xD!

Yamamoto,tümüyle kızarmış,gri saçlı çocuğu okulun en ıssız yerine çekti ve yavaş yavaş dudaklarını çocuğun alnından dudaklarına götürmeye başladı.

--

Uf sen onu geç te okulu bu yüzden mi astık biz yahu?Haydi gel biraz gezelim!Dolaşırken hem benim Bel (=_=)* mevzusunu da konuşuruz.

Kapıdan tam çıkmışlardı ki Nana hemen başladı;

Ouuh!Ben çok şanssızım ya!Bu çocuk tam bi odun!Zaten İngiliz olduğundan belli!


Bende neden öyle davrandığını anlamadım.Hele de sınıfımızda bu kadar güzel kız varken.

T_T ben yokum değil mi QwQ.

Ahh Nana,öldürtme kendini.

Ama şu saçlarıma baksana,keske seninkiler gibi olsa TwT

Umm sanırım buna bir çare bulamayacağım.Ama bence sen kıvırcık saçlıda gayet tatlısın.

Ah beni asla anlayamayacaksın...

Sanırım... =__=**

--

Hala boş boş oturuyorlardı.Bir anda Kanda Nana'nın yanağına bir öpücük kondurup, “İtiraf ediyorum” dedi tamamen kızarmış bir halde

“sanırım şu aptal soya filizinden hoşlanıyorum....”

Efendim?O~~O Eheheh duyamadım?

Bu bir defalığınaydı!!Birdaha soyleyemem.

H-h-hey zaten duydum ama yanlış anladım heralde..ç-çünkü b-böyle Bir şey!Yüreğime mi indireceksin böyle şakalar yapma bana!O///___\O

Eheh tabi ya şaka yaptım!Ah, hiç öyle bir şey olur mu!Eheheh ehe- eheh...

O aptal soya filizine,Tanrım ne şaka yapmışım ama!

--

Lavi, elini yavaşça Allen'in fotoğrafı üzerinde gezdirdi.Bu dönem okuldan ayrılıyordu ve ona söylemesi çok zor olacaktı.Ve sadece 2 ayları vardı....


~~Bölüm 6~~


Endaaaa iyayyy vill olveyz lav yuu! Diye aynanın karşısında bağırıyordu.Off bu klasikleşmiş şarkıyı söylemek istemiyorum ama galiba gerçekten seviyorum.
Saçları biraz daha uzamış,şekil almaya başlamıştı ama neye yarardı ki?Öyle sarı saçlı tatlı bir çocuğun ona bakması imkansızdı.Saçlarıyla oynarken ablası kapıda belirdi.Tatlı tatlı gülümsedi.Hadi Naruto başladı,Hemde opening değişmiş xD
Gene Naruto'mun yüzünü göremedik ha!Mangada da öyle valla oh!Hasret kaldım TwT
--

Belphegor!Tanrım ne kadar harika bir isim!Bu çocuk aseksüel falan mı sınıftaki hiçbir kıza bakmıyor aaa ama belki memleketince bir sevgilisi vardır.Hıh japon kızlarını ingiliz kızlarına tercih ederim.Nana her zamanki gibi bunları düşünüyordu.Ve yine her zamanki gibi dalmıştı Lenalee'nin sevimli sesiyle irkildi “Eeeeh NANAA!Yine daldın!Tyki-sense acele edin dedi!Ve biz hala buradayız!
Tamam tamam!
5000 metre mi??Ama crosstan nefret ederim!Hııh diye somruttu ama bunu yapmak zorunda olduğu için ısınma hareketlerine başladı.Aklına Kandanın allen hakkında yaptığı şaka gelince tekrar güldü ehehe Kanda..Allen'e aşık eheh ama.. Yok canım olamazdı böyle Bir şey.
Ablasının ,evet yerlerinize!Birazdan başlayacağız sözüyle kendini toparlayıp koşu alanına gitti.
--
İnanılmaz bir şey olmuştu !Nana birinci olmuştu.Ama dedi içinden bu tam bir birincilik sayılmaz.Tek canlı koşan bendim.Diğerleri sanki koşmakistemediler.İkinciyse sınıfın en korkunç kişisi Mukuroydu.O da sanki bilerek yenilmiş gibiydi.
Elini uzattı o esrarengiz ses tonuyla, Tebrikler dedi.
Nana'nın yüzü bir anda kızardı.İçi çok garip olmuştu.Bu o hep korktuğu çocuk muydu?Evet oydu ama nedense içi çok tuhaf olmuştu.Titrek bir sesle,
“T-teşekkür e-derim” dedi.

Bakışları çok etkileyiciydi.Etkilemek az kalır, insanın nefesini kesiyordu.
Beraber ilerideki banka doğru gittiler.Nana ona, bana çok soğuk geliyordun bu yüzden bu zamana kadar seninle hiç konuşmamıştım ama şimdi görüyorum ki öyle değilmişsin... demek istiyordu.
Haah,diye derin bir nefes aldı.Önceleri... diye söze başladı Nana, Mukuro sözünü kesti;
Biliyorum insanlara çok uzak görünüyorum değil mi?Bu senin sorunun değil, dedi.Çıkışta eve beraber yürüyelim mi?.
Kanda da yoktu zaten o da Allen gibi kaç gündür gelmiyordu ,”olur” dedi gülümseyerek...
--
Okul çıkısında Belphegor yine ve yine hiçkimseyle konuşmadan evine doğru yürümeye başladı.
Aklına o anlar geliyordu yine...Fran...Neden böyle bir şey oldu aramızda?Oysa arkada-...

”arkadaş...” bu sözcük o ikisi hakkında söylenemeyecek bir söz müydü.Neden?Neden, Belphegor ona “arkadaş” diyemiyordu?
Bir pazar akşamı her zaman ki gibi Fran kapılarında belirmiş, tatlı gülümsemesiyle;
Bu gün sana bir sürprizim var, demişti.
O zaman ilk biralarını içmişlerdi.Hayal meyal hatırlıyordu, Fran dudaklarını, onunkilere bastırmıştı,kendisi de buna karşı koyamamıştı.AMA! Bunun olması imkansızdı.İkiside erkekti, bir erkek diğer bir erkeğin öpüşünden etkileniyorsa, bu na ne denirdi?
Hayır, o bir İngiliz prensiydi ve bunun olmasına izin veremezdi.Hemen ardından zaten annesinin de dünden razı olduğu Japonyaya gelmişti.
Buradaki kızların hepsi de ona yiyecek gibi bakıyorlardı.Aslında onlardan biriyle çıkıp, kendini kanıtlayabilirdi ama Fran'ı asla aklından çıkaramıyordu.
--
Kanda,Allen ve Belphegor; kendi içlerinde çok sıkıntılılardı.Üçünün de aslında dertleri aynıydı;Bir erkeğe aşık olmak...
Kanda ve Allen bunu kabullenmişleri ve bu kabullenme onları bir nebze de olsa rahatlatıyordu fakat Bel,hala kabullenemiyordu ve asla rahatlayamıyordu.
--
Lavi, Allen'i arayıp onun evine gelmesini söyledi ama Allen hasta olduğunu öne sürerek gelmemeyi tercih etti.
Lavi, duvarı yumruklayıp “kusso, kusso!” bu çocuğun derdi ne böyle? sömestırda gideceğim ama kaç gündür göremedim...
--

Yoksa.. Yoksa bu o muydu!Evet, kesinlikle oydu! Çılgınca yeşile boyanmış saçlar ve ona 15. doğum gününde aldığı sapka... Bu kesinlikle Fran'dı..Ev adresini annesinden almış olmalıydı.Yanaklarının al al olduğunu hissetti, ve kalbinin de daha fazla attığını...
--

Kanda, artık Allen i düşünmekten başka bir şey yapmıyordu.Şu lanet bebek belki konuşmaları için aracı olabilirdi.Titreyen elleriyle telefonun ahizesini kaldırdı numarayı çevirmeye başladı.Numarayı hergün çevirip çevirip,aramaya cesaret edememesinden dolayı ezberlemişti.
Telefon açıldı, karşıdaki ses,
-Alo?
-Soya filizi?
-Kaç kere söyledim aptal-Kanda!Benim adım Allen!
-Peki..peki...Fen projesi hakkında...Ne yaptın?Kaç gündür hiç sormadım ve...
hep sen ilgilendin.. ben..
-Mmm sorun yok.Komui-sensei proje bitmiştir diyene kadar bende kalsın, sorun yok.Merak etme sadece benim ilgilendiğimi söylemeyeceğim.
-Gerçekten biraz da benim ilgilenmem gerekiyor.
-Merak etme...
-Allen, ben...
-D-dur bir dakika ne dedin sen?Bana adımla hitap ettin!?Bekle birazdan size geliyorum...

Allen'in içi sevinçle dolmuştu..Ona Allen demişti...
Demek ki ondan o kadar çok nefret etmiyordu.
--

~~Bölüm 7~~

Kimi wa kami koroshta!~
Beceriksiz Tsuna, ö-özür dilerim Hibari-sann... diye inledi.
Bir daha... karşıma şu aptal suratınla çıkarsan seni geberti-..
Cıks cıks cıks!Naoto, Hibarinin elini tuttu.Bu sevimli çocuğa neden böyle yapıyorsun.Bak sözlerinle onu korkuttun....Artık büyümelisin veee “Daha süper işkence yöntemleri bulmalısın!”
İşte bu da seni sevmemin nedenlerinden sadece biri, Naoto...
-
Her zaman Hibari-senpai'nin nasıl kızlarla çıkacağını düşünmüştüm diye fısıldadı sarı saçlı kız, yanındakine...Ama böyle birini..Yani tam onunla aynı huyda biriyle çıkacağını, çıkmak bir kenara dursun, böyle bir kızın olacağını hayal edememiştim.
-
--
Hayır, hayır dedi içinden, onunla tekrar konuşursam onun gözlerine tekrar bakarsam... artık kendimi tutamam. Çaresizce koşmaya başladı, koşuyordu yanakları hala kızarıktı ve zaten onu görünce hızla çarpan kalbi, koşunca daha da fazla atmaya başlamiştı.Arkadan da ayak sesleri duyuluyordu, evet arkasından koşan Fran'dı.Onu görmüş olmalıydı. Hey! Bel benim, neden kaçıyorsun? Diye bağırdı, gözlerindeki yaşları savurarak.Belphegor hala koşuyordu, çok korkuyordu.N-ne yapacağım?
Ama artık tükenmişti ve kendini, farketmeden girdiği kocaman yeşillik alana bıraktı.Sanırım burası yeni açılan bir parktı ve her yerde ağaçlar vardı. Kendini bırakır bırakmaz Fran ona yetişti ve hiçbir şey söylemeden ona sarıldı.
Sası saçları ve kıpkırmızı yüzüyle çok komik ama bir o kadar da sevimli göründüğünü düşündü.Yanağını yanağına bastırdı ve;
-Ateşin mi var senin?
-B-beni rahat bırak-k l-lütfen diyordu gözlerini sımsıkı yummuş bir halde.Seni görmek istemiyorum.NEDEN BURAYA GELDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORSUN!?
-Beni istiyorsun,hem de çok fena... ah bana bu kadar aşık olduğunu düşünmemiştim.Beni seviyorsun değil mi?
-...
-Ah, biliyordum. Ben de seni seviyorum hem de tahmin
edebidiğinden daha çok.
Bir süre daha sessiz kaldıktan sonra Bel,
-Hey, sence İngiltereye geri dönmeli miyiz?Sen ve ben... yani ben İngiltere prensiyim.Bu asla olamaz...Ayrıca...
-Kimse bir şey farkedemez, bu aklıllarının ucuna bile gelmez. Şimdilik kimseye bir şey söylemeyiz ama ilerde, başımızın çaresine bakabiliriz bence.
-Tanrı aşkına 16 yaşındayız ve bu tür şeyleri nasıl düşünüyorsun!?
Fran, Belphegor'u kendine çekip dudaklarını alnına bastırdı ve
-O halde, İngiltereye geri dönüyoruz, öyle mi?
--
Allen, tam kapıdan çıkarken, Laviyle karşılaştı ve Lavi gerçekten sinirli,
biraz da çökmüş görünüyordu.
-Hani hastaydın?
-Y-yani, biraz başım ağrıyordu ama...
Allen, ona bakınca , ona karşı hiçbir şey hissetmediğini anladı.
-Peki senin neyin var?dedi istemeye istemeye.
-Hemen,seni istiyorum.Şimdi içeri gir ve hazırlan,çünkü seni göremediğim o onca günün acısını çıkaracağım.
Allen'in kalbini bir korku kapladı.
-Ş-şey bir işim var ve... arkadaşımın evine gitmem gerekiyor, ehhehe hem beni “istemek” derken neden bahsettiğini anlamadım dedi beceriksizce.
Lavi elini kapıya hızlıca vurup,



-Ne demek “anlamadım!?” neden böyle davranıyorsun,neden bana karşı bu kadar mesafeli olmaya başladın, ama hayır dedi sinsice sana öyle bir zevk tattıracağım ki, bir daha asla bana böyle davranamayacaksın.
Turuncu saçlı çocuk, Allen'i eve girmesi için zorladı ve onu yavaşça soymaya başladı, Allen biraz itiraz ettikten sonra kendini ona bıraktı....
--
Ahhh o aptal soya-filizi!
Tamam, tamam,artık bitti birdaha ne onu aramak var ne de onu düşünmek!
Oh, neden gelmedi acaba?
--
Lavi haklıydı gerçekten, zevkinin doruklarına ulaşmıştı.Acaba Kandayla da böyle olur muydu diye düşündü, aslında olablirdi çünkü hep onu düşünmüştü.
Fakat Kanda bu tür biri değildi ve bunu aklının ucuna bile getiremezdi Allen.

--
Ahh diye çığlık attı Nana, Mukuro şaşırmıştı.
Ynlış mı görüyorum yoksa diye heyecanla gözleri tabelaya bakıyordu. Olamaz Tanrım, ne zamandır Türk yemeği yemiyordum,burayı bulmuş olmamız bir mucize Mukuro! Ahhh karnım da çok aç hemen girelim mi? Diye sevinç içinde sordu. Mukuro şasırmıştı,Nana sanki en iyi arkadaşıymışçasına koluna girmiş, onu kafemsi yere sürüklüyordu, tabii Nana bunları istem dışı yapıyordu,kolundan tuttuğunu fark edince bir an durdu
-ehhehe, ş-şey özür dilerim ben-...
-Gidiyor muyuz? Dedi Mukuro...
--