Destiny's Tears (Bölüm 10 ^^ ) Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 36, 37, 38, Sonraki |
Yazar
Mesaj
DESTİNY’S TEARS
Koşmaktan çok yorulmuştu. Meşalelerle aydınlanmış o dar koridordan geçerken kasları isyan çığlıkları atıyordu. Gözlerini kapatıp yorgunluğunu hiçe sayarak koşmaya devam etti. Buradan yüzlerce,hatta binlerce kez geçmişti ve bakmasına gerek yoktu.
Kız bir süre sonra gözlerini açtı ve o devasa beyaz kapının önünde durduğunu gördü. Kapı o hiçbir şey yapmadan kendiliğinden açıldı. Kendini güçlükle içeri attı ve dizlerinin üstüne çöktü. Nefesini düzene soktuğunda yorgunluğuna karşı savaşarak ayağa kalktı ve etrafına bakındı. Yalnızca ortasında duran bir meşaleyle aydınlanmış olan yüksek tavanlı bir odaydı bu. Dört duvarında da belirli aralıklarla konulmuş olan devasa aynalar duruyordu.
Aynalardan birine baktığında kendini gördü;yüzüne düşmüş olan düz,kahverengi saçları ,ela gözlerini kapatıyordu. Ortalama bir boyu vardı. Ne sıska ne de şişmandı. Ancak bu sefer bir farklılık vardı. Aynada görünen tek kişi kendisi değildi. Ondan daha kalıplı biriydi bu. Fakat meşalenin ışığı yüzüne vurmadığı için kim olduğunu göremiyordu. Arkasına dönmeye cesaret edemedi.
“Kendini kandırma!”
Tanıdık gelen bu sesin kime ait olduğunu hatırlayamıyordu. Hafızası bulanıklaşmıştı. O kanını donduran ses olmasa bayılacağını düşünüyordu.
“Kendini kandırma!” diye tekrar etti ses.”Ne kadar direnirsen diren ‘’son’’ dan kurtulamayacaksın. Geçmişinden ve atalarından gelen karanlık seni de er ya da geç yutacak. Ve sen… bundan kaçamayacaksın.”
Kız o an vücudundaki enerjinin çekilmeye başladığını hissetti. Kendini kaybetmemek için bağırmaya başladı.
“Yanılıyorsun!!! Ben senden çok daha güçlüyüm. Buradaki en güçlü kişi benim!!! Ve senin sonunu getirecek olan da benim. Emin ol benim karanlığım,benim geçmişim beni değil seni yutacak!!! Ve ‘’son’’ a yaklaştığımızda çektirdiğin şeylerin hesabını vereceksin bana!”
Ses gülmeye başladı.”Ne kadar çaresiz olduğunu görüyor musun? Saçmalamaya başladın”
Arkasındaki siluet yavaş yavaş kayboluyordu.Narumi gücünü kaybetmeye başladı ve daha fazla dayanamayarak dizlerinin üstüne çöktü. Eline damlaların düştüğünü gördüğünde ağladığını fark etti. Yere yatıp dizlerini kendine çekti. Sayıklıyormuş gibi konuşuyordu.
“Onu yeneceğim.Ben… ben güçsüz deği-lim” Hıçkırıkları arasında konuşmaya çalışıyordu. “Bunların hesabını verecek. Aileme ve bana yap-yaptıklarını ödeyecek.”
“Kendine gel!!!”
Narumi gözlerini açtığında odasında olduğunu gördü. Daha doğrusu kendi özel hapishanesinde olduğunu.Kalkarken ağlamış olduğunu fark etti ve gördüğü kabusu hatırladı. ‘Yine dalmışım’ diye söylendi kendi kendine.Uyumamaya çalışıyordu çünkü ne zaman uyusa kabus görüyordu.
Onu uyandıran kadın kapıyı açtı. Ve çıkarken birden Narumi’ ye döndü.
“Yine kabus görüyordun” dedi Halibel.”Bunlardan kurtul artık”
*** *** *** *** *** *** *** ***
Aizen’ in odası her zamanki gibi alacakaranlıktı. Özellikle bu odayı seçmişti. Sebebini kendisi de bilmiyordu ama buradayken daha iyi düşünebiliyordu.
Yine koltuğuna oturup, düşüncelere dalmıştı. Tam o sırada kapının açıldığını duydu. İki farklı ses ona sesleniyordu.
“Aizen-sama”
“Aizen-sama”
Halibel ile Ulquiorra’ nın içeri girmelerine izin verdi. Birlikte gelmelerine şaşırmıştı çünkü birbirlerinden nefret ediyorlardı.
“Birlikte gelmenizi beklemiyordum” dedi. Halibel’ in suratına hemen bir iğrenme ifadesi yerleşti.
“Yalnızca yolda karşılaştık”
Aizen’ in suratına küçük bir gülümseme oluştu. “Küçük bela neler yapıyor peki?”
“Kabus görmeye devam ediyor.” dedi Halibel . Yüzünde biraz hüzün belirdi. “Her gün daha kötüye gidiyor. En sonunda kendine zarar vermeye başlayacak. Ve aklını kaçırabilir.”
“Ah hayır.” diye yanıtladı onu Aizen. Onun o saçma amaçlarını biliyorsun, öyle değil mi? Kafayı onlara o kadar takmış ki Gerçekleştirmeden delirmez, kendine izin vermez. Yani daha uzun bir süre sorun yaratacak… Onunla işimiz bitene kadar. ” Sonra Ulquiorra ’ya dönüp ekledi.”Peki ya Inoue?”
“Hala aynı. Sürekli sorular soruyor ve hala çok üzgün. ”
“Öyle olması gerekmiyor” dedi Aizen. “Neşelenmesini sağlamalısın .”
“Niye bu kadar önemsiyorsunuz?” diye sordu Ulquiorra bir anda.
Sonra pişman olmuş bir suratla hemen devam etti.” Yani … onu bu kadar özel yapan şey ne? “
“Kendi sebeplerim var. ”
Ortalığa sessizlik hakim olmuştu. Ulquiorra ve Halibel sırayla Aizen’ in önünde eğilip dışarı çıktılar.
“Zavallısın” dedi Halibel yüzündeki iğrenme ifadesini olabildiğince yansıtarak. Yürümeye devam ediyorlardı ve Ulquiorra hiç ona dönüp cevap verme zahmetine bile girmeden yoluna devam etti.
Halibel tam başka yöne gidecekken Ulquiorra ona döndü” Her ne kadar beni sevmesen de – ki ben de senden hoşlanmıyorum- Nnoitra’ ya dikkat et. Bu aralar aklında iğrenç şeyler var. “
“ O geri zekalıyla başa çıkamayacağımı falan mı düşünüyorsun gerçekten? “
Ulquiorra ‘nın suratına buz gibi bir ifade yerleşti.
“ Senden bahsetmiyorum…”
*** *** *** ***
Not:KaNaShiiSaigo ya desteği ve yardımları için teşekkür ederim
umarım beğeniriniz.
Koşmaktan çok yorulmuştu. Meşalelerle aydınlanmış o dar koridordan geçerken kasları isyan çığlıkları atıyordu. Gözlerini kapatıp yorgunluğunu hiçe sayarak koşmaya devam etti. Buradan yüzlerce,hatta binlerce kez geçmişti ve bakmasına gerek yoktu.
Kız bir süre sonra gözlerini açtı ve o devasa beyaz kapının önünde durduğunu gördü. Kapı o hiçbir şey yapmadan kendiliğinden açıldı. Kendini güçlükle içeri attı ve dizlerinin üstüne çöktü. Nefesini düzene soktuğunda yorgunluğuna karşı savaşarak ayağa kalktı ve etrafına bakındı. Yalnızca ortasında duran bir meşaleyle aydınlanmış olan yüksek tavanlı bir odaydı bu. Dört duvarında da belirli aralıklarla konulmuş olan devasa aynalar duruyordu.
Aynalardan birine baktığında kendini gördü;yüzüne düşmüş olan düz,kahverengi saçları ,ela gözlerini kapatıyordu. Ortalama bir boyu vardı. Ne sıska ne de şişmandı. Ancak bu sefer bir farklılık vardı. Aynada görünen tek kişi kendisi değildi. Ondan daha kalıplı biriydi bu. Fakat meşalenin ışığı yüzüne vurmadığı için kim olduğunu göremiyordu. Arkasına dönmeye cesaret edemedi.
“Kendini kandırma!”
Tanıdık gelen bu sesin kime ait olduğunu hatırlayamıyordu. Hafızası bulanıklaşmıştı. O kanını donduran ses olmasa bayılacağını düşünüyordu.
“Kendini kandırma!” diye tekrar etti ses.”Ne kadar direnirsen diren ‘’son’’ dan kurtulamayacaksın. Geçmişinden ve atalarından gelen karanlık seni de er ya da geç yutacak. Ve sen… bundan kaçamayacaksın.”
Kız o an vücudundaki enerjinin çekilmeye başladığını hissetti. Kendini kaybetmemek için bağırmaya başladı.
“Yanılıyorsun!!! Ben senden çok daha güçlüyüm. Buradaki en güçlü kişi benim!!! Ve senin sonunu getirecek olan da benim. Emin ol benim karanlığım,benim geçmişim beni değil seni yutacak!!! Ve ‘’son’’ a yaklaştığımızda çektirdiğin şeylerin hesabını vereceksin bana!”
Ses gülmeye başladı.”Ne kadar çaresiz olduğunu görüyor musun? Saçmalamaya başladın”
Arkasındaki siluet yavaş yavaş kayboluyordu.Narumi gücünü kaybetmeye başladı ve daha fazla dayanamayarak dizlerinin üstüne çöktü. Eline damlaların düştüğünü gördüğünde ağladığını fark etti. Yere yatıp dizlerini kendine çekti. Sayıklıyormuş gibi konuşuyordu.
“Onu yeneceğim.Ben… ben güçsüz deği-lim” Hıçkırıkları arasında konuşmaya çalışıyordu. “Bunların hesabını verecek. Aileme ve bana yap-yaptıklarını ödeyecek.”
“Kendine gel!!!”
Narumi gözlerini açtığında odasında olduğunu gördü. Daha doğrusu kendi özel hapishanesinde olduğunu.Kalkarken ağlamış olduğunu fark etti ve gördüğü kabusu hatırladı. ‘Yine dalmışım’ diye söylendi kendi kendine.Uyumamaya çalışıyordu çünkü ne zaman uyusa kabus görüyordu.
Onu uyandıran kadın kapıyı açtı. Ve çıkarken birden Narumi’ ye döndü.
“Yine kabus görüyordun” dedi Halibel.”Bunlardan kurtul artık”
*** *** *** *** *** *** *** ***
Aizen’ in odası her zamanki gibi alacakaranlıktı. Özellikle bu odayı seçmişti. Sebebini kendisi de bilmiyordu ama buradayken daha iyi düşünebiliyordu.
Yine koltuğuna oturup, düşüncelere dalmıştı. Tam o sırada kapının açıldığını duydu. İki farklı ses ona sesleniyordu.
“Aizen-sama”
“Aizen-sama”
Halibel ile Ulquiorra’ nın içeri girmelerine izin verdi. Birlikte gelmelerine şaşırmıştı çünkü birbirlerinden nefret ediyorlardı.
“Birlikte gelmenizi beklemiyordum” dedi. Halibel’ in suratına hemen bir iğrenme ifadesi yerleşti.
“Yalnızca yolda karşılaştık”
Aizen’ in suratına küçük bir gülümseme oluştu. “Küçük bela neler yapıyor peki?”
“Kabus görmeye devam ediyor.” dedi Halibel . Yüzünde biraz hüzün belirdi. “Her gün daha kötüye gidiyor. En sonunda kendine zarar vermeye başlayacak. Ve aklını kaçırabilir.”
“Ah hayır.” diye yanıtladı onu Aizen. Onun o saçma amaçlarını biliyorsun, öyle değil mi? Kafayı onlara o kadar takmış ki Gerçekleştirmeden delirmez, kendine izin vermez. Yani daha uzun bir süre sorun yaratacak… Onunla işimiz bitene kadar. ” Sonra Ulquiorra ’ya dönüp ekledi.”Peki ya Inoue?”
“Hala aynı. Sürekli sorular soruyor ve hala çok üzgün. ”
“Öyle olması gerekmiyor” dedi Aizen. “Neşelenmesini sağlamalısın .”
“Niye bu kadar önemsiyorsunuz?” diye sordu Ulquiorra bir anda.
Sonra pişman olmuş bir suratla hemen devam etti.” Yani … onu bu kadar özel yapan şey ne? “
“Kendi sebeplerim var. ”
Ortalığa sessizlik hakim olmuştu. Ulquiorra ve Halibel sırayla Aizen’ in önünde eğilip dışarı çıktılar.
“Zavallısın” dedi Halibel yüzündeki iğrenme ifadesini olabildiğince yansıtarak. Yürümeye devam ediyorlardı ve Ulquiorra hiç ona dönüp cevap verme zahmetine bile girmeden yoluna devam etti.
Halibel tam başka yöne gidecekken Ulquiorra ona döndü” Her ne kadar beni sevmesen de – ki ben de senden hoşlanmıyorum- Nnoitra’ ya dikkat et. Bu aralar aklında iğrenç şeyler var. “
“ O geri zekalıyla başa çıkamayacağımı falan mı düşünüyorsun gerçekten? “
Ulquiorra ‘nın suratına buz gibi bir ifade yerleşti.
“ Senden bahsetmiyorum…”
*** *** *** ***
Not:KaNaShiiSaigo ya desteği ve yardımları için teşekkür ederim
umarım beğeniriniz.
bekleyeyım mı yorum yapayım mı bilemedim ...
sabırsızlandığım için de bişeyler yazmaya karar verdim ...
eksikliği hissedlien bir ff yazdığını düşünüyorum. ellerine sağlık beklediğimin çok üstünde ve güzel oldu merak ediyorum ....beni merakta bırakmayı başarabilldiğine göre arkası gelecektir bunun.(mesela Ulqiorra kimden bahsediyo ?? )
hemencecik okudum .Akıcı ve seri olmuş yani, bi çırpıda bitti hadi bakalım gelsin sıradaki bölüm ....
not: herşey senin eserin ben hiç bişey yapmadım canım .
sabırsızlandığım için de bişeyler yazmaya karar verdim ...
eksikliği hissedlien bir ff yazdığını düşünüyorum. ellerine sağlık beklediğimin çok üstünde ve güzel oldu merak ediyorum ....beni merakta bırakmayı başarabilldiğine göre arkası gelecektir bunun.(mesela Ulqiorra kimden bahsediyo ?? )
hemencecik okudum .Akıcı ve seri olmuş yani, bi çırpıda bitti hadi bakalım gelsin sıradaki bölüm ....
not: herşey senin eserin ben hiç bişey yapmadım canım .
Nemesis Divinaya sonsuz tesekkürlerimi sunarım ....cici kyo'm seviyorum seni...
_______________________
çok güzel olmuş *-* beklediğim bi fanficti, hani birinin bleache yeni bi karakter sokması. çünkü bende öle bi fanfic yazıorm ama en az 3 bölüm yazmadan siteye koymamaya karar verdim, yarım kalıo sonra XD
tahmin zamanı!!!;
bence nnoitra nın baştaki kızla ilgili 'iğrenç' planları var çünkü ulquiorra'yla inoue hakkında muabet ettiğinde (muabet deilde dha cok soru-cvp seklindeydi sanırsam) genel olarak ne kadar sapık bi insan olduğunu görmüştük sanırsam XD
tahmin zamanı!!!;
bence nnoitra nın baştaki kızla ilgili 'iğrenç' planları var çünkü ulquiorra'yla inoue hakkında muabet ettiğinde (muabet deilde dha cok soru-cvp seklindeydi sanırsam) genel olarak ne kadar sapık bi insan olduğunu görmüştük sanırsam XD
Arbeit macht frei.
beğendiğine sevindim umarım devamını da beğenirsiniz gelecek bölümleri uzun tutmaya çalışacağım biraz
aslında lantis in de f.f. si var bleach e giren yeni karakterle ilgili.hikaye ilerledikçe biraz lantis inkine benziyor diyebilirsiniz çünkü zaten yeni karakter giriyor(aynı kişiler olunca hep çok gerçekçi gelmiyor bana her fan fac. im böyledir benim) otomatikman en güçlü-ya da çok güçlü - o oluyor falan.
aslında lantis in de f.f. si var bleach e giren yeni karakterle ilgili.hikaye ilerledikçe biraz lantis inkine benziyor diyebilirsiniz çünkü zaten yeni karakter giriyor(aynı kişiler olunca hep çok gerçekçi gelmiyor bana her fan fac. im böyledir benim) otomatikman en güçlü-ya da çok güçlü - o oluyor falan.
bu aynı terminatör gibi olmuş 3'ten önce 2'den sonra ilk başta pek ilgimi çekmedi uzun diye üşendim. ama sonra altta aizen'in ismini görünce hemen okumaya başladım. bence gayet iyi. ben de hep acaba bunlar hueco mundo da napıyor günleri nasıl geçiyor diye merak ederdim. ama sanırım rutinin içine yeni bir karakterimiz olmuş: Narumi-chan
baya merak ediyorum aslında bu kız neyin nesi yeni yaratılan bir arrancar mı? halibel'in yardımcılarından biri mi? yoksa inoue gibi güçleri için mi tutuluyor? olay gizemini koruyor:dınınınımmmm
--------------------------------
bu arada bazı karakter değerlendirmelerim var. Halibel hep bu kadar anaç mıydı? Aizen daha havalı cevaplar vermeli. Ulqi hiç inoueden adıyla bahysetmez hep kadın der.
---------------------------------
Son olarak bişi sorucam: ulqi'yle orihime'nin arasını yap beeeeeeeeeee
baya merak ediyorum aslında bu kız neyin nesi yeni yaratılan bir arrancar mı? halibel'in yardımcılarından biri mi? yoksa inoue gibi güçleri için mi tutuluyor? olay gizemini koruyor:dınınınımmmm
--------------------------------
bu arada bazı karakter değerlendirmelerim var. Halibel hep bu kadar anaç mıydı? Aizen daha havalı cevaplar vermeli. Ulqi hiç inoueden adıyla bahysetmez hep kadın der.
---------------------------------
Son olarak bişi sorucam: ulqi'yle orihime'nin arasını yap beeeeeeeeeee
espada dante <3
uzak doğu rock kardeşliği imzaya geeelll
uzak doğu rock kardeşliği imzaya geeelll
çok teşekkürler. sanırım senin için aizen in varlığını biraz daha öne çıkarabilirim
bu arada dediğin gibi aynı scc oldu gerçi ben gelecekte olan olayları da biraz değiştiricem(hatta epey bi) ama fazla fazla savaş-dövüş olayları koymayı dşünüyorum(maksat atraksiyon) tabi komedi ve romantizm(!) de olck
bu arada dediğin gibi aynı scc oldu gerçi ben gelecekte olan olayları da biraz değiştiricem(hatta epey bi) ama fazla fazla savaş-dövüş olayları koymayı dşünüyorum(maksat atraksiyon) tabi komedi ve romantizm(!) de olck
Alıntı:
halibel i anaç yapmamıştım ama??? anaç yazmışım gibi de gelmedi bana ama tabi herkesin farklı yorumları olur.
aizen ne desin daha adam halktan biri olmaya başladı artık havayı bıraktı
ulqi zaten ınoue demedi ki onu aizen dedi napıyo inoue diye
bu arada ulqi yle orihime yi olayı bağlayabilirsem yaparım. zaten ulqi yle ilgili ilginç planlarım var
1. sayfa (Toplam 38 sayfa) [ 371 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |