Destiny's Tears (Bölüm 10 ^^ ) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 11, 12, 13 ... 36, 37, 38, Sonraki |
Yazar
Mesaj



aheahahhah koptum şu an ya hangi zeka küpü insan bir konunun ilk başındaki birinci bölümü beşinci bölüm sanarak okur benden başka?
bunu şu an farkettim o yüzden diğer bölümleri de şimdi okuyorum...ikinci bölümü bitirdim şu an üçe doğru emin adımlarla ilerliyorum
imzayı beğendiğine sevindim ki zaten sen de benim gibi grimmjow sapığı olduğun için beğeniceğini biliyodum
ben de tinypicte buldum çook beğendim hemen imza yaptım
ben hevesimi alınca sana devredebilirim istersen
ya da imza kardeşliği yaparız....(seni seviyorum boyakafa-kuuuun
ama tabi ki byakuyadan sonra nihaha
)


imzayı beğendiğine sevindim ki zaten sen de benim gibi grimmjow sapığı olduğun için beğeniceğini biliyodum








mirate yazmış:
nan ??? bende istiyorumm grimmli imzaaa (bu arada mirate senin imzanı çok kıskandım haberin ola)
Spoiler:
私 <3 やおい
Hayırlı olsun yeni Yaoi RPG sitemiz açılmış bulunmakta ^^
tıklayın
lann n bu siteden hiç yaoici çıkmadı
BÜYÜK İKRAMİYE... gelecek hafta fan arta resimlerimi göndermemi istiyorsanız bana öm atın. banane diyorsanız kafanızda taş kırın XD



saol byakuya cım
grimmjow un psikopat yapıyım dedim biraz da orda. bu arada lantis demişti orda onlar birbirlerini yiyip güçleniyorlar diye. o bölümü bir daha izledim ama o arrancar olmadan önceydi.ve espada olduğunda da oturup hollow yiyeceğini düşünmedim açıkçası. aklıma öyle birşey geldi .(açıklayayım dedim
) arrancarlar ve hueco mundo hakında çok merak ettiğim bissürü şey var aslında



#Bölüm 7#
“Ağrı kesiciiiii”
Narumi sandalyeye oturmuş,kafasını masaya yaslamış ve görünmeyen kişilere ağrı kesici için yalvarıyordu.
Kafasının üstünden üstünden yükselen kokuşmuş bir aura ise tüm odayı mahvediyordu. Kafasını yardıktan sonra(teknik olarak Grimmjow yardı tabi) odasına gelen “ayaktarrancar”(ayak-takımı arrancar- Narumi sözlerini çevirme departmanı-) ın elinden iğneyi ve kafasını dikeceği şeffaf ipi kapıp kendi dikmişti. Her ne kadar kendini mazoşist hissetse de arrancar ların ona dokunmasından nefret ediyordu.
Nihayet bittiğinde ise odadaki arrancar ın bakışlarına gülmekten kafası iyice ağrımıştı(malum adam ona köpeğini kesmiş cani bir kasapmış gibi bakıyordu;dehşetle ve korkuyla)
flashback
“Yanlış diktiniz” dedi arrancar korkan bir ifadeyle. “İzin verin ben baştan dikeyim”
“OOOOooooOOOOfff. Gayet güzel diktim bir kere” dedi Narumi.Arrancar büzüşüp(nasıl oluyorsa artık) odadan çıktı.
Flashback in sonu(bir şimşek efektiyle biter
“Gayet güzel diktim bir kere… Ağrı kesiciiii”
Her geçen saniye kafası daha çok yemek yemiş gibi oluyordu(her an patlamaya hazır)
“Çok ağrıyooor”
O sırada Narumi kapının açıldığını duydu. Kafasını yavaşça çevirip baktığında Grimmjow ‘un elinde bir poşetle içeri girdiğini gördü.’Bir dakika…O düşündüğüm şey değil öyle değil mi?’
Grimmjow Narumi ‘ye bakarak tek kaşını kaldırdı.” O suratındaki ifade ne öyle?”
“Şu anda zekanın ne kadar olduğunu anlamaya çalışıyorum”
“Uzaktan belli olmuyor mu çok fazla olduğu?” dedi Grimmjow kendini beğenmiş bir şekilde.
Narumi Grimmjow ‘un söylediği cümleyi duymamış gibi yaparak tereddütle sordu
“ O poşetin içinde ne var?”
Grimmjow elindeki poşeti biraz kaldırıp “ Bu, senin benim aksime geri zekalılıkla istediğin salak şey”
(evet Narumi ‘nin aklından da aynı şey geçiyordu :’o nasıl bir cümle ya?)
“Lütfen bana kek malzemesi deme???”
“Evet lanet olası. Düşündüğün şey. Ve istediğin şeyi getirdiğimde neden suratında böyle bir ifade oluşuyor seni sülük?”(malum Narumi nin suratında ‘vay salak’ dermiş gibi bir hal var)
“Bi… Bir dakika. Sen şimdi gidip ciddi ciddi “kek malzemesi” mi aldın?”Grimmjow un suratında anlamazmış gibi bir ifade oluşunca Narumi artık kendini daha fazla tutamadı.
“HAHAHA- KAFAM!!HAHA…” Gülme krizine girdiğinden kafası dayanılmaz olmuştu artık. Gülmesini kesmeye çalışsa da kesemiyordu. Grimmjow yine sinirlenmişti.
“Neye gülüyorsun seni sürtük!!”
Artık Narumi ‘nin gözlerinden yaşlar geliyordu(baş ağrısının da etkisi var tabi)
“Sen-şi-mdi ciddi cidd?? HAHAHA!!!... “
“Biraz daha gül de seni gebertiyim lanet olası!!!”
“Tamam tamam… “ Narumi derin derin nefes aldı.” Ben onu gerçekten söylememiştim. Halibel ‘e de hep söylerdim ama gerçek olmadığını bilirdi… Ne yani oradan örgü örüp, kek yapan tiplere mi benziyorum?”
“Seni…” Grimmjow un alnındaki ikinci canlı(damardan bahsediyorum : ) yine ortaya çıkmıştı. Elindeki poşeti Narumi ye doğru fırlattı. Narumi ise refleksle sağa doğru çekti kafasını. O sırada başındaki dayanılmaz ağrı ikiye katlandı ve başını elleri arasına almak zorunda kaldı. Artık gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Kafasını yardığı yerden ise kanlar süzülüyordu.
Yanındaki masaya yaslandı hemen. Etrafındaki eşyalar dönmeye başlamıştı. Grimmjow un ise ona doğru yaklaşan sesini duyuyordu fakat ne dediğini hiç anlamıyordu. Artık her yer kararıyordu. Dizlerindeki gücün kalmadığını hissetti.Ama hala yere düşmemişti. Ayakta durmadığını biliyordu, ama havada mı süzülüyordu yoksa yatıyor muydu bilmiyordu.artık bilincinin kendini tamamen terk etmeye başladığını hissettiğinde ise düşündüğü tek bir şey vardı; Dokunma bana…
**** **** **** **** ****
Her şey bulanıktı. Başındaki ağrı neredeyse hiç yoktu artık. Gözlerini kırpmaya başladı her şey yavaş yavaş netleşmeye başlıyordu.gördüğü ilk şey;odanın tavanı.
Narumi artık yattığından iyice emin olmuştu. O sırada aklına Grimmjow geldi. Hemen doğruldu.
“Ah!”
Kafasındaki ağrı şimşek gibi çakmıştı yine.
“Yat yerine seni geri zekalı!!”
Narumi Grimmjow un ona doğru yürüdüğünü görmüştü.geldiği yöne bakılırsa… Bir dakika… Yatağında yatıyordu…?
“Ne oldu?” diye sordu Narumi kısık bir sesle.
“ Klasik sülük olayı…” diye söylendi Grimmjow.” Zeki gibi yaranı kendin dikmeye çalışmışsın. Tabi sonuç olarak dikememişsin. Yeteneksiz olduğunu zaten tahmin ediyordum ama bu kadarı…”(ne yeteneği yaaa)
“ O kadarını ben de düşünebiliyorum. Ondan sonra?” dedi Narumi merakla.
Grimmjow kollarını göğsünde birleştirdi ve ilgilenmiyormuş gibi görünmeye başladı.
“ Ben tutmasaydım kafanı ikinci kere yaracaktın. Yarayı yeniden “profesyonelce” diktim sonra da seni yatırdım işte. Bu kadar yardıma muh-“
“SANA BENİ TUTMANI,YARAYI DİKMENİ SÖYLEYEN OLDU MU??!!!” diye bağırdı birden Narumi. Bir eliyle ağrısı artan başını tutuyor diğer eliyle akmasını engelleyemediği gözyaşlarını siliyordu.
Lanet olsun Lanet olsun…Olamaz…
Grimmjow neye uğradığını şaşırmış gibiydi.” SENİ ORADA BIRAKMAK BANA DA UYARDI TABİ!! AMA GARDİYANIN OLD-“
“LANET OLSUN! O ZAMAN BIRAKSAYDIN BENİ ORADA!! BANA DOKUNMAYA HAKKIN YOKTU!”
Grimmjow yine sinirlenmişti.”SANA TECAVÜZ ETMİŞİM GİBİ KONUŞUYOSUN!”
Narumi gözyaşlarını hakimiyeti altına almıştı.”Odadan çık.”
Grimmjow ifadesiz bir suratla karşısında duruyordu..
“SANA ODADAN ÇIK DEDİM!!”
Genç adam sinirle odayı boydan boya geçti ve kapıyı çarparak dışarı çıktı.
Narumi artık hıçkırmaya başlamıştı. Kendine verdiği söz… Sadece bir dokunuşla yıkılıp gitmişti…
****** ********** ******
NOT: bu bölümü biraz hızlı yazdım.okuma fırsatım olmadı umarım seversiniz
“Ağrı kesiciiiii”
Narumi sandalyeye oturmuş,kafasını masaya yaslamış ve görünmeyen kişilere ağrı kesici için yalvarıyordu.
Kafasının üstünden üstünden yükselen kokuşmuş bir aura ise tüm odayı mahvediyordu. Kafasını yardıktan sonra(teknik olarak Grimmjow yardı tabi) odasına gelen “ayaktarrancar”(ayak-takımı arrancar- Narumi sözlerini çevirme departmanı-) ın elinden iğneyi ve kafasını dikeceği şeffaf ipi kapıp kendi dikmişti. Her ne kadar kendini mazoşist hissetse de arrancar ların ona dokunmasından nefret ediyordu.
Nihayet bittiğinde ise odadaki arrancar ın bakışlarına gülmekten kafası iyice ağrımıştı(malum adam ona köpeğini kesmiş cani bir kasapmış gibi bakıyordu;dehşetle ve korkuyla)
flashback
“Yanlış diktiniz” dedi arrancar korkan bir ifadeyle. “İzin verin ben baştan dikeyim”
“OOOOooooOOOOfff. Gayet güzel diktim bir kere” dedi Narumi.Arrancar büzüşüp(nasıl oluyorsa artık) odadan çıktı.
Flashback in sonu(bir şimşek efektiyle biter


“Gayet güzel diktim bir kere… Ağrı kesiciiii”
Her geçen saniye kafası daha çok yemek yemiş gibi oluyordu(her an patlamaya hazır)
“Çok ağrıyooor”
O sırada Narumi kapının açıldığını duydu. Kafasını yavaşça çevirip baktığında Grimmjow ‘un elinde bir poşetle içeri girdiğini gördü.’Bir dakika…O düşündüğüm şey değil öyle değil mi?’
Grimmjow Narumi ‘ye bakarak tek kaşını kaldırdı.” O suratındaki ifade ne öyle?”
“Şu anda zekanın ne kadar olduğunu anlamaya çalışıyorum”
“Uzaktan belli olmuyor mu çok fazla olduğu?” dedi Grimmjow kendini beğenmiş bir şekilde.
Narumi Grimmjow ‘un söylediği cümleyi duymamış gibi yaparak tereddütle sordu
“ O poşetin içinde ne var?”
Grimmjow elindeki poşeti biraz kaldırıp “ Bu, senin benim aksime geri zekalılıkla istediğin salak şey”
(evet Narumi ‘nin aklından da aynı şey geçiyordu :’o nasıl bir cümle ya?)
“Lütfen bana kek malzemesi deme???”
“Evet lanet olası. Düşündüğün şey. Ve istediğin şeyi getirdiğimde neden suratında böyle bir ifade oluşuyor seni sülük?”(malum Narumi nin suratında ‘vay salak’ dermiş gibi bir hal var)
“Bi… Bir dakika. Sen şimdi gidip ciddi ciddi “kek malzemesi” mi aldın?”Grimmjow un suratında anlamazmış gibi bir ifade oluşunca Narumi artık kendini daha fazla tutamadı.
“HAHAHA- KAFAM!!HAHA…” Gülme krizine girdiğinden kafası dayanılmaz olmuştu artık. Gülmesini kesmeye çalışsa da kesemiyordu. Grimmjow yine sinirlenmişti.
“Neye gülüyorsun seni sürtük!!”
Artık Narumi ‘nin gözlerinden yaşlar geliyordu(baş ağrısının da etkisi var tabi)
“Sen-şi-mdi ciddi cidd?? HAHAHA!!!... “
“Biraz daha gül de seni gebertiyim lanet olası!!!”
“Tamam tamam… “ Narumi derin derin nefes aldı.” Ben onu gerçekten söylememiştim. Halibel ‘e de hep söylerdim ama gerçek olmadığını bilirdi… Ne yani oradan örgü örüp, kek yapan tiplere mi benziyorum?”
“Seni…” Grimmjow un alnındaki ikinci canlı(damardan bahsediyorum : ) yine ortaya çıkmıştı. Elindeki poşeti Narumi ye doğru fırlattı. Narumi ise refleksle sağa doğru çekti kafasını. O sırada başındaki dayanılmaz ağrı ikiye katlandı ve başını elleri arasına almak zorunda kaldı. Artık gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Kafasını yardığı yerden ise kanlar süzülüyordu.
Yanındaki masaya yaslandı hemen. Etrafındaki eşyalar dönmeye başlamıştı. Grimmjow un ise ona doğru yaklaşan sesini duyuyordu fakat ne dediğini hiç anlamıyordu. Artık her yer kararıyordu. Dizlerindeki gücün kalmadığını hissetti.Ama hala yere düşmemişti. Ayakta durmadığını biliyordu, ama havada mı süzülüyordu yoksa yatıyor muydu bilmiyordu.artık bilincinin kendini tamamen terk etmeye başladığını hissettiğinde ise düşündüğü tek bir şey vardı; Dokunma bana…
**** **** **** **** ****
Her şey bulanıktı. Başındaki ağrı neredeyse hiç yoktu artık. Gözlerini kırpmaya başladı her şey yavaş yavaş netleşmeye başlıyordu.gördüğü ilk şey;odanın tavanı.
Narumi artık yattığından iyice emin olmuştu. O sırada aklına Grimmjow geldi. Hemen doğruldu.
“Ah!”
Kafasındaki ağrı şimşek gibi çakmıştı yine.
“Yat yerine seni geri zekalı!!”
Narumi Grimmjow un ona doğru yürüdüğünü görmüştü.geldiği yöne bakılırsa… Bir dakika… Yatağında yatıyordu…?
“Ne oldu?” diye sordu Narumi kısık bir sesle.
“ Klasik sülük olayı…” diye söylendi Grimmjow.” Zeki gibi yaranı kendin dikmeye çalışmışsın. Tabi sonuç olarak dikememişsin. Yeteneksiz olduğunu zaten tahmin ediyordum ama bu kadarı…”(ne yeteneği yaaa)
“ O kadarını ben de düşünebiliyorum. Ondan sonra?” dedi Narumi merakla.
Grimmjow kollarını göğsünde birleştirdi ve ilgilenmiyormuş gibi görünmeye başladı.
“ Ben tutmasaydım kafanı ikinci kere yaracaktın. Yarayı yeniden “profesyonelce” diktim sonra da seni yatırdım işte. Bu kadar yardıma muh-“
“SANA BENİ TUTMANI,YARAYI DİKMENİ SÖYLEYEN OLDU MU??!!!” diye bağırdı birden Narumi. Bir eliyle ağrısı artan başını tutuyor diğer eliyle akmasını engelleyemediği gözyaşlarını siliyordu.
Lanet olsun Lanet olsun…Olamaz…
Grimmjow neye uğradığını şaşırmış gibiydi.” SENİ ORADA BIRAKMAK BANA DA UYARDI TABİ!! AMA GARDİYANIN OLD-“
“LANET OLSUN! O ZAMAN BIRAKSAYDIN BENİ ORADA!! BANA DOKUNMAYA HAKKIN YOKTU!”
Grimmjow yine sinirlenmişti.”SANA TECAVÜZ ETMİŞİM GİBİ KONUŞUYOSUN!”
Narumi gözyaşlarını hakimiyeti altına almıştı.”Odadan çık.”
Grimmjow ifadesiz bir suratla karşısında duruyordu..
“SANA ODADAN ÇIK DEDİM!!”
Genç adam sinirle odayı boydan boya geçti ve kapıyı çarparak dışarı çıktı.
Narumi artık hıçkırmaya başlamıştı. Kendine verdiği söz… Sadece bir dokunuşla yıkılıp gitmişti…
****** ********** ******
NOT: bu bölümü biraz hızlı yazdım.okuma fırsatım olmadı umarım seversiniz


12. sayfa (Toplam 38 sayfa) [ 371 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |