Devil May Cry - Diriliş ((Yeni Bölüm 9. Sayfada)) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9, Sonraki |
Yazar
Mesaj
ebet arkadaşlar bu kopma bölümünde drama sosuna giriş oldu sonraki dana kuyruu kopma bölümünde ise daha da derinlemesine inip kalbinizi cız ettirmeyi amaçlamaktayım sevgiler , saygılar ve sayanora
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
miğdemi kaldırdın Eylül yaa!!! Spagettiyi çok severim ama artık iğrencem bundan sonra Her görüşümde aklıma gelicek ooooooofff!!!
Yaa yeter ama yaa yazık Dante'ye!!!
Kıyamam ben onaaa kıyamammm Anılar kim bilir onu anlatıldığından daha çok canını yakıyordur. ya ağlicam şimdi
Yaa yeter ama yaa yazık Dante'ye!!!
Kıyamam ben onaaa kıyamammm Anılar kim bilir onu anlatıldığından daha çok canını yakıyordur. ya ağlicam şimdi
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥
oy oy çok güzel bi bölümdü gerçekten... ama gerçekten acıcık miğde bulandırıcıydı...^^'''bende bi daha spagetti nasıl yicem bilemiyorum yanee XDneyse dewamını dört gözle bekliyorum U_U
Artık 'Getsu'yum, Sayonara 'Sewimlİ_HırsıZ' U_U
Naruto <3 <3 <3
Naruto <3 <3 <3
Nasılsın kardeşim mavi kurt ruhunu yeniden yazıyorum artık kusursuz ve basılmadan önceki son hali ilgilenirsen her gün bir bölüm çıkartırım işim ne?
Senin hikayede iyi ama kendini tekrarlıyor sanki daha değişik yetenekli daha fantastik karakterler sok oyuna. Dragon ball, bleach, claymore, hellsing, monster rancher, final fantasy esinlencek bir sürü yer var olmadı benden çal.
Sana Sohan'ı vereyim. Ateşten sıcaktan neredeyse hiç etkilenmez. Ateş yetenekleriyle kung-fu'yu bir arada kullanır. Ateş patlaması yapıp alevlerin içine saklanıp düşmana yumruğuyla uçar. Yerin içine girip herhangibi biryerden çıkabilir. Lavları yeryüzüne çağırıp lav denizinde yüzdürür herşeyi. Ama uzaktan saldıramaz. Sadece kendini kasarsa kor (yanan kömür gibi bir taş) atar ağzından. Mavi renk kurtadam görünümünde kurt kafalı ve tırnaklı (ama tırnakları kısa) kafasından başka kıllı yeri olmayan kuyruksuz insan.
esinlen biraz yaa tekrarlama kendini
Senin hikayede iyi ama kendini tekrarlıyor sanki daha değişik yetenekli daha fantastik karakterler sok oyuna. Dragon ball, bleach, claymore, hellsing, monster rancher, final fantasy esinlencek bir sürü yer var olmadı benden çal.
Sana Sohan'ı vereyim. Ateşten sıcaktan neredeyse hiç etkilenmez. Ateş yetenekleriyle kung-fu'yu bir arada kullanır. Ateş patlaması yapıp alevlerin içine saklanıp düşmana yumruğuyla uçar. Yerin içine girip herhangibi biryerden çıkabilir. Lavları yeryüzüne çağırıp lav denizinde yüzdürür herşeyi. Ama uzaktan saldıramaz. Sadece kendini kasarsa kor (yanan kömür gibi bir taş) atar ağzından. Mavi renk kurtadam görünümünde kurt kafalı ve tırnaklı (ama tırnakları kısa) kafasından başka kıllı yeri olmayan kuyruksuz insan.
esinlen biraz yaa tekrarlama kendini
05 Ksm 2008 1:15
hehe saol yorumun için
evet şu ana kadar kendini tekrar eden bi yapıya sahipti hikaye ama bu bölümden sonra tam böyle brezilya dizileri havasında olacak ayh acep nolcak şeklinde esinlenme konusuna gelirsek ben zaten herşeye bakıyorum şu an fikir toplama aşamasındayım sonraki bölümü elimden geldiğince tekrar etmeyen , her bölümü orjinal olacak şekilde yapmaya çalışacağım...
evet şu ana kadar kendini tekrar eden bi yapıya sahipti hikaye ama bu bölümden sonra tam böyle brezilya dizileri havasında olacak ayh acep nolcak şeklinde esinlenme konusuna gelirsek ben zaten herşeye bakıyorum şu an fikir toplama aşamasındayım sonraki bölümü elimden geldiğince tekrar etmeyen , her bölümü orjinal olacak şekilde yapmaya çalışacağım...
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
05 Ksm 2008 21:40
evet kızım ^^ ayrıca bazen öyle alakasız saçma betimlemeler olabiliyor mazur gör
desteğin içinde çok teşekkürler
desteğin içinde çok teşekkürler
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Zorlu bir savaş olmalı böyle baydı. Hep kolay hep kolay. Okuyucu şüpheye düşmeli. Ayrıca daha güçlü hayvanlar ve daha güçlü dante lazım bize. Şöyle dante büyü filan atsa ateş topu gibi. Sonra zorlansa zorlanınca dahada hırs yapıp başka bir güç seviyesine ulaşsa.
Sana bu kadar fikir verebilirim gerisini sen başaracaksın
İhtiyacın olan kudret;
Damarlarındaki asil kanda saklıdır!!!!
Sana bu kadar fikir verebilirim gerisini sen başaracaksın
İhtiyacın olan kudret;
Damarlarındaki asil kanda saklıdır!!!!
09 Ksm 2008 3:07
evet arkadaşlar bu da yeni bölümüm bu bölümde değil de sonraki bölümde dana kopacak T_T biraz gecikti ama işte buyrun
Aniden zihni başka diyarlara gitti... Eski bir anı...
Kılıç şakırtıları ve demir sürtünmeleri arasında iki ezeli rakip savaşıyordu. Bir şelalenin üstünde birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı , sırılsıklam bir deneyimdi. Kılıçların her çarpışmasında sular metrelerce yükseliyordu ; her iki tarafta çok güçlüydü. İyilikle kötülük...Kırmızıyla mavi...Dante ile Vergil...Dante karanlığın güçleriyle savaşırken Vergil , onlara katıldı. Biri dünyanın en büyük iblis avcısı olurken diğeri , cehennemde iblislere hükmediyordu.
Bu iki ezeli rakibin savaşma nedenleri birbirinden çok farklıydı. Vergil , güç tutkunuydu. Babalarından kalma tılsımları istiyordu ; onları elde edince mutlak güce kavuşabilecekti. Ama o diğer parça Dante'deydi. Onu yok etmesi gerekiyordu ; güç tutkusundan gözü kararmıştı. Dante ise öldürmek için savaşmıyordu ; kendini korumak ve Vergil'in bu deliliğine bir an önce son vermek istiyordu.
Tüm hararetiyle savaş devam ederken Dante , hızlı bir hamleyle kılıcını Vergil'in böğründen geçirdi ; o an Vergil sadece duraksadı , başka bir tepki vermedi. Kaybettiğini anlamıştı artık başka seçeneği yoktu. Yavaşça kendini şelalenin aşağısına bıraktı. Dante onu tutmaya yeltendi ama başaramadı ; Vergil , ona bir ''hoşçakal'' hatırası olarak ona uzanan eline kılıcıyla çizik atmıştı. Ve karanlığın içinde kayboldu...
Acı... İliklerine kadar saf acıyı hissediyordu , gözleri yanıyordu ve karşısındaki yansımasına baktıkça daha da yüreği dağlanıyordu. O üstü tozlanmış acıları gene gözünün önüne geliyordu. Ne kadar unutmaya çalışsa da karşısındaki kardeşinin ve babasının yansıması beyin kıvrımlarındaki hüzünleri gene diriltiyordu. İçine akıttığı gözyaşları dirilmişti...
''Dante? İyi misin?''
Sanki uykudan sarsılarak uyandırılmışçasına birden kendine gelen Dante , aynadaki yansımanın aniden kendi görünüşüne büründüğünü farketti.
Hızlı bir şekilde aynaya doğru silahını çekti ; bir terslik sezinlemişti. Gözü iki saniyeliğine kendi yansımasına takıldı ve ardından aynayı toz haline getirmeye başladı ; kurşunları üstüne boşaltıyordu. Her taraf elmastan kar yağarcasına cam tanecikleriyle doluşmuştu ; ışık bu taneciklere çarpıp yansıdıkça etrafta bir ışık cümbüşü oluşmuştu... Ayna paramparça olup yere halı gibi serilirken yavaşça üstüne kan akmaya başladı ; Dante , az önce aynanın arkasında gizlenmiş olan bir iblisin canına okumuştu...Ve önünde parçalara ayrılmış iblisin cesedine ve kırık camların üstüne basarak aynanın hemen arkasındaki gizli geçide doğru ilerlerken en soğuk sesiyle ''Yok birşeyim...'' dedi. Trish ise şok geçiriyormuş gibi yarı üzgün yarı şaşkın bakışlarla onun peşinden gitti.
------------------------------------------------
''Dante?! Sen iyi misin? Orda sanki donmuş gibiydin?'' dedi Trish yankılanan sesiyle.
O ise hiç tepki vermeden yolunda yürümeye devam etti ; suratında hiç bir ifade yer almıyordu. Cevap verecek gücü kalmamıştı...
Trish aslında sorusunun cevabını biliyordu , ne kendini ne onu zorlamaya gerek yoktu... Bu konuyu kapatıp onu kendisiyle başbaşa bırakmanın iyi olacağına karar verdi ; en iyisi buydu... Ama bir yandan da düşünüyordu : acı ne demekti? Aile ne demekti? O hiç bu duyguları tatmamıştı çünkü o yoktan yaratılmış bir varlıktı... O yüzden Dante'nin duygularını paylaşamıyordu , onun ne hissettiğini bilmiyordu. Çünkü o yaratılmış bir kuklaydı aslında... Kötü efendinin kuklasıydı ; ne derse onu yapıyordu. Onun gözünü açan Dante'ydi ; kendisini kuklalıktan kurtaran oydu. Ama aile değerleri gibi bazı insani duygulardan mahrum kalması...
Uzun ve dar bir koridoru geçtikten sonra , küçük ve oldukça eski gözüken , kayalık bir odaya gelmişlerdi. Tavan oldukça küçüktü , bazı yerlerde eğilmeleri bile gerekiyordu. Hemen önlerinde ise hafifçe dalgalanın bir su birinkintisi vardı. Tavana çarpan suyun yansıması sanki suyun içinde ışıklar oyun oynuyormuşçasına gibiydi ; kristalimsi bir oyun. Dante suya bakınca , hafif hafif ayaklarını ıslatan şeyin sadece bir su birikintisinden ibaret olmadığını anladı ; aslında bu su oldukça derindi. Biraz daha bakınca burasının bir su kanalı olduğunu farketti... Ve aynı zamanda başka bir çıkış yolunun gözükmediğini...
''Yoksa benimle aynı şeyi mi düşünüyorsun?'' dedi Trish gözleri suya kilitleniş gibi. Islak bir yolculuk olacağından kimsenin şüphesi yoktu.
Dante kafasını sadece sallamakla yetindi ; aynı şeyi düşünüyorlardı... Daha fazla zaman kaybetmeden suya atlayan ikili , bu derin sularda hızlıca yüzmeye koyuldular...
Trish suya girer girmez vücudunu bir an hissedemez olmuştu ; su inanılmaz soğuktu. Ama bir şekilde alışmaya çalışıp soğuğu umursamadan yüzmeye devam etti. Her ne kadar zor da olsa...
Dante ise suda yunus gibi yüzüyordu ; ne soğuk su nede başka birşey onu rahatsız etmiyordu... Trish bir yandan yüzmeye çalışırken diğer yandan Dante'nin suda dans eden hafif uzun beyaz saçlarına gözü takılmıştı. Gözlerini tebbesümle kısarak yoluna devam etti...
İçinde yüzdükleri su kanalının duvarları oldukça süslemelerle ve kabartmalarla doluydu ; sanki orda bir olay anlatılıyormuş gibiydi... Bazı yerleri mermerden , bazıları ışıltılı taşlardan yapılmıştı duvarların kabartmaları...
bu arada birkaç mekanın ve karakterlerin resimlerini vermek istiyorum
isteyen hayal eder isteyen bakar
Dante ve Trish'in içini arşınladıkları , İblis Diyarı'yla bağlantılı olan kale
Dante'nin babası Sparda
Dante'nin ikiz kardeşi Vergil
Aniden zihni başka diyarlara gitti... Eski bir anı...
Kılıç şakırtıları ve demir sürtünmeleri arasında iki ezeli rakip savaşıyordu. Bir şelalenin üstünde birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı , sırılsıklam bir deneyimdi. Kılıçların her çarpışmasında sular metrelerce yükseliyordu ; her iki tarafta çok güçlüydü. İyilikle kötülük...Kırmızıyla mavi...Dante ile Vergil...Dante karanlığın güçleriyle savaşırken Vergil , onlara katıldı. Biri dünyanın en büyük iblis avcısı olurken diğeri , cehennemde iblislere hükmediyordu.
Bu iki ezeli rakibin savaşma nedenleri birbirinden çok farklıydı. Vergil , güç tutkunuydu. Babalarından kalma tılsımları istiyordu ; onları elde edince mutlak güce kavuşabilecekti. Ama o diğer parça Dante'deydi. Onu yok etmesi gerekiyordu ; güç tutkusundan gözü kararmıştı. Dante ise öldürmek için savaşmıyordu ; kendini korumak ve Vergil'in bu deliliğine bir an önce son vermek istiyordu.
Tüm hararetiyle savaş devam ederken Dante , hızlı bir hamleyle kılıcını Vergil'in böğründen geçirdi ; o an Vergil sadece duraksadı , başka bir tepki vermedi. Kaybettiğini anlamıştı artık başka seçeneği yoktu. Yavaşça kendini şelalenin aşağısına bıraktı. Dante onu tutmaya yeltendi ama başaramadı ; Vergil , ona bir ''hoşçakal'' hatırası olarak ona uzanan eline kılıcıyla çizik atmıştı. Ve karanlığın içinde kayboldu...
Acı... İliklerine kadar saf acıyı hissediyordu , gözleri yanıyordu ve karşısındaki yansımasına baktıkça daha da yüreği dağlanıyordu. O üstü tozlanmış acıları gene gözünün önüne geliyordu. Ne kadar unutmaya çalışsa da karşısındaki kardeşinin ve babasının yansıması beyin kıvrımlarındaki hüzünleri gene diriltiyordu. İçine akıttığı gözyaşları dirilmişti...
''Dante? İyi misin?''
Sanki uykudan sarsılarak uyandırılmışçasına birden kendine gelen Dante , aynadaki yansımanın aniden kendi görünüşüne büründüğünü farketti.
Hızlı bir şekilde aynaya doğru silahını çekti ; bir terslik sezinlemişti. Gözü iki saniyeliğine kendi yansımasına takıldı ve ardından aynayı toz haline getirmeye başladı ; kurşunları üstüne boşaltıyordu. Her taraf elmastan kar yağarcasına cam tanecikleriyle doluşmuştu ; ışık bu taneciklere çarpıp yansıdıkça etrafta bir ışık cümbüşü oluşmuştu... Ayna paramparça olup yere halı gibi serilirken yavaşça üstüne kan akmaya başladı ; Dante , az önce aynanın arkasında gizlenmiş olan bir iblisin canına okumuştu...Ve önünde parçalara ayrılmış iblisin cesedine ve kırık camların üstüne basarak aynanın hemen arkasındaki gizli geçide doğru ilerlerken en soğuk sesiyle ''Yok birşeyim...'' dedi. Trish ise şok geçiriyormuş gibi yarı üzgün yarı şaşkın bakışlarla onun peşinden gitti.
------------------------------------------------
''Dante?! Sen iyi misin? Orda sanki donmuş gibiydin?'' dedi Trish yankılanan sesiyle.
O ise hiç tepki vermeden yolunda yürümeye devam etti ; suratında hiç bir ifade yer almıyordu. Cevap verecek gücü kalmamıştı...
Trish aslında sorusunun cevabını biliyordu , ne kendini ne onu zorlamaya gerek yoktu... Bu konuyu kapatıp onu kendisiyle başbaşa bırakmanın iyi olacağına karar verdi ; en iyisi buydu... Ama bir yandan da düşünüyordu : acı ne demekti? Aile ne demekti? O hiç bu duyguları tatmamıştı çünkü o yoktan yaratılmış bir varlıktı... O yüzden Dante'nin duygularını paylaşamıyordu , onun ne hissettiğini bilmiyordu. Çünkü o yaratılmış bir kuklaydı aslında... Kötü efendinin kuklasıydı ; ne derse onu yapıyordu. Onun gözünü açan Dante'ydi ; kendisini kuklalıktan kurtaran oydu. Ama aile değerleri gibi bazı insani duygulardan mahrum kalması...
Uzun ve dar bir koridoru geçtikten sonra , küçük ve oldukça eski gözüken , kayalık bir odaya gelmişlerdi. Tavan oldukça küçüktü , bazı yerlerde eğilmeleri bile gerekiyordu. Hemen önlerinde ise hafifçe dalgalanın bir su birinkintisi vardı. Tavana çarpan suyun yansıması sanki suyun içinde ışıklar oyun oynuyormuşçasına gibiydi ; kristalimsi bir oyun. Dante suya bakınca , hafif hafif ayaklarını ıslatan şeyin sadece bir su birikintisinden ibaret olmadığını anladı ; aslında bu su oldukça derindi. Biraz daha bakınca burasının bir su kanalı olduğunu farketti... Ve aynı zamanda başka bir çıkış yolunun gözükmediğini...
''Yoksa benimle aynı şeyi mi düşünüyorsun?'' dedi Trish gözleri suya kilitleniş gibi. Islak bir yolculuk olacağından kimsenin şüphesi yoktu.
Dante kafasını sadece sallamakla yetindi ; aynı şeyi düşünüyorlardı... Daha fazla zaman kaybetmeden suya atlayan ikili , bu derin sularda hızlıca yüzmeye koyuldular...
Trish suya girer girmez vücudunu bir an hissedemez olmuştu ; su inanılmaz soğuktu. Ama bir şekilde alışmaya çalışıp soğuğu umursamadan yüzmeye devam etti. Her ne kadar zor da olsa...
Dante ise suda yunus gibi yüzüyordu ; ne soğuk su nede başka birşey onu rahatsız etmiyordu... Trish bir yandan yüzmeye çalışırken diğer yandan Dante'nin suda dans eden hafif uzun beyaz saçlarına gözü takılmıştı. Gözlerini tebbesümle kısarak yoluna devam etti...
İçinde yüzdükleri su kanalının duvarları oldukça süslemelerle ve kabartmalarla doluydu ; sanki orda bir olay anlatılıyormuş gibiydi... Bazı yerleri mermerden , bazıları ışıltılı taşlardan yapılmıştı duvarların kabartmaları...
bu arada birkaç mekanın ve karakterlerin resimlerini vermek istiyorum
isteyen hayal eder isteyen bakar
Dante ve Trish'in içini arşınladıkları , İblis Diyarı'yla bağlantılı olan kale
Spoiler:
Dante'nin babası Sparda
Spoiler:
Dante'nin ikiz kardeşi Vergil
Spoiler:
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
8. sayfa (Toplam 9 sayfa) [ 89 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |