neresi kötü yaa süpper olmuş çok beğendim hele dante nin şu ruh gibi şeylere sarkıntılık yapmasıııı acayip güzel olmuş dewamı ne zamn???

güzel bölüm de hani gözyaşı kızzzz... dedin ya msn dee ...

ayh üper olmuş cansu haklı hani gözyaşı nerde ağlatıcaktın bizi

göz yaşı dedim ya daha sonraki ''bölümlerde'' olucak
biraz bekliceksinizzzzzzzz

evet biliyorum çoook kötüyüm nhe nhe nhe

bu arada yeni bölüm kafayı yedi maron kafayııı...

''Hey...Bu da ne?'' dedi Dante anlamamış bir ses tonuyla.
''Ney ne?'' dedi Trish umursamamışçasına.
''Hemen arkanda sana kılıç çeken üç metrelik heykel...''
Trish yıldırım hızıyla silahlarını çekti fakat karşısında beklediği yaratıktan çok kılıç çekmiş , gri , kambur duran ve hareketsiz , asker görünüşlü bir heykel buldu. Arkasında da ona benzer heykeller vardı , karşısında da...Yer ise sedef gibiydi ama üstüne kare gibi şeyler çizilmişti...
''Bir dakika...Bunlar ne??'' dedi Lady gözlüğünü düzelterek.Maron onun sanki birşeyler saklarmışçasına gözlüğünü düzelttiğini farketti...
''Yoksa düşündüğüm şey mi?'' dedi Dante düşünceli bir ifadeyle...
''Düşündüğün şey bence'' dedi Trish hiç etkilenmemişçesine.
''Affedersiniz ama ne düşündüğünüzü sorabilir miyim?'' dedi Lady elleri belinde.
İki saniyelik bir bakışmadan sonra Lady olanları anlamıştı...

''Ah anladım...Burası devasa bir satranç odası...'' dedi Lady yeşil saçlarını savurarak.Lady'ninde söylediği gibi burası gerçektende devasa bir satranç odasıydı. Oda --daha çok malikane girişi gibi-- gölgeler içindeydi sadece tepeden loş bir ışık kaynağı vardı...Yakuttan yapılmış çok yüksek , iyon tarzı sütunlar satranç alanının hemen yanında kırmızı kırmızı , loş ışıktan emebildikleri kadar ışık emerek parıldıyorlardı.Satranç tahtasının olduğu yer ise bembeyazdı , üstündeki sedef tabaka elmas gibiydi ; göz alıcıydı...Taşlar ise insan boyutlarını aşıyordu ve son derece ürkütücü tiplere sahiptiler...Piyonlar bir örnekti , hepsi kambur ve zırhlıydılar , kamburluklarıyla bir cini hatırlatıyordu bakana...

''Ne?!'' dedi Chiaki şaşkın şaşkın baktığı gözleriyle.Devasa bir satranç odası...Çok tuhaftı !..
''Evet aynen öyle...Ne garip değil mi?'' dedi Trish ellerini birbirine kavuşturmuş şekilde.
Dante gözleriyle etrafı kolaçan ederken yan tarafta bir kapının olduğunu farketti ; üstünde neredeyse binlerce kilit varmış gibiydi...Kapıya doğru hızlıca yöneldi ve tam kılıcına davranacakken kapı göz açıp kapayıncaya kadar kayboldu. Ardından da kulağı tırmalayan bir sürtünme sesi ; taşlardan birisi yerinden oynamıştı...

''Yok artık!'' dedi Maron şok içinde.Çoktan ayağa kalkmış , kendine gelmişti...
''Eh...madem burada çıkış yok...'' dedi Dante ve hemen eliyle beyaz bir piyonu iterek ''...bizde oynarız...''
''Bu hamleni umarım doğru planlamışsındır Dante!'' dedi Lady azarlarcasına.İçinden bu maçı kazanmak adına binlerce dilek diliyordu Lady...
''Sadece ben değil...Hepimiz birşeyler düşüneceğiz...'' dedi Dante meşgulmüşçesine...
Ve siyah taşlardan daha önce sahaya sürdüğü piyon bir kare daha ilerledi.

Lady tam birşey söylemek için ağzını açarken araya Maron girdi...

''Şu taşı oynatmalıyız!'' dedi Maron hemen yanındaki şaha kalkmış ata işaret ederek...Satranç onun uzmanlık alanıydı...
''Bence o riskli bir hamle olur'' dedi Chiaki temkinlice.Düşüne düşüne yapmak daha doğruydu...
''Bana güvenin...''
Dedi Maron ve taşı sahaya itti...

-----------------------

Maç çok çekişmeli gidiyordu ve neredeyse bitmek üzereydi... Rakip çok akıllıca hamleler yaptığı için giderek daha da zorlanıyorlardı ve çok pis bir şekilde köşeye sıkışmışlardı... Şu an rakibin dört , onlarınkinin ise üç taşı kalmıştı...
''Lanet olsun!'' dedi Maron strese girmişçesine.Elleriyle kafasını sıkı sıkı tutuyordu ; bir nevi sakinlerşmeye çalışıyordu...
''Sakin ol Maron!!'' dedi Chiaki sesini yumuşatmaya çalışırcasına ama o da çok gerilmişti...''Bir an önce şu oyun bitse keşke'' diye içinden geçirdi sıkıntıyla...
Maron tırım tırım diğerlerinden daha da strese girmiş bir şekilde nasıl hamle yapacağını düşünüyordu.
Rakip acayip şekillerde akıllıca hamleler yapıyordu...Onu devirmenin bayağı zor olacağını düşünen Maron derin bir nefes aldı ve...
''Buldum...!'' dedi gerginliğini örtmeye çalışan bir heyecanla...Ya şimdi yapacaktı bu hamleyi...Ya da asla...

''Ne buldun?'' dedi Lady o da heycanlanarak...Neredeyse düşünmekten beynini hissetmiyordu...
''Şah-Mat yapmamızı sağlayacak taşı buldum!'' dedi Maron ve hemen o dediği taşı ; yani vezire doğru yöneldi ve hızlıca itti.

Rakibin Şah'ı devrilmişti...Ve Maron sevinçle ''ŞAH-MAT!!'' diye bağırdı.Herkes derin bir Oh çekmişti ; oyun bitmişti , onlar kazanmıştı...

Ama ters giden birşey vardı...


yaa biliyorum tam nerede bitirdim çatlayın meraktan bakalım
size ceza ((kendimi hoca gibi hissettim bi an)

böyle bi anda bitermi yaa harika olmuşş aferin maron'a akıllı maron
wuhuhuuuuuuu ilk yorumu ben yazdım

^^ beğenmenize çoo sevindim

güzelmiş.kısa olmuş

evet biraz kısa tuttum ama siz sonraki bölümü görün

hehe süper yaa bu satranç bölümünü sevdim ben sonraki bölümü daha çok sevcem ama