Güldestem... Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5 ... 17, 18, 19, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Uchiha_Avenger yazmış:
Aaaaaaaa...Hiç olur mu hiç öyle şey aşkitom... Sen unutulacak insanmısın yani?Yarın falan koyarım yeni bölümü, siz yeterki isteyin.Arayı fazla uzatmayayım diyorum ama,uzatıyormuyum bilemem. Normalde şu anda 5. bölüm hazır yani
Şaka yaptım tamam bebüşüm ama, suçlu hissettim kendimi biran Ben sana kızamam bilirsin de, işte gaza gel diye dedim.Seni kıracağıma gider duvarı kırar, üstüne bileyimi kırarım dha iyi O yüzden senin şerefine, yarını öbür günü beklemiyorum...Gecenin bu saatini de dinlemiyorum, yoksa uyku tutmaz beni ya...
Yeni bölüm huzurunuzda arkadeşler...
************************************************************
-Sekiz,.. dokuz,.. ve on diyerek boştaki elini Pınar’ın göğsüne bastırdı ve diğer elini ağzından çekti. Herkes ne olacağını merakla bekliyordu…
Pınar’ın ciğerleri havayla doldu ve kesik kesik öksürmeye başladı.
-Tamam canım, geçti. Şimdi derin derin nefes al ve ver,diyerek çantasından bir peçete ve küçük, şişe ilaç benzeri bir madde çıkardı,yarasını temizlemeye başladı.Bir yandan da konuşuyordu:
-Bir daha ilacını yanından ayırma.Bundan da ciddi durumlar olabilir.Birazdan öğretmenler gelir.Ambulans gelene kadar revirde dinlen.Muhtemelen yarana pansuman gerekecek.
-Ben iyiyim,endişe etmeyin.Ama…Dudağınız, kanıyor.
Birgül elini dudağındaki yaraya bastırdı.Gerçekten kanıyordu.Umursamadan ablasına döndü.
-Siz sanırım ablasısınız,size tavsiyem yanından ayrılmayın kardeşinizin.Bir de…Yardımcı Karşınızdakilere kadar sert davranmayın.Bir dahaki sefere, bu kadar anlayışlı davranmayabilirler.
-Özür dilerim gerçekten.Ve de teşekkür ederim.Dudağınız acıyor mu?
Çağatay söze atıldı:
-İyi misin canım?
-Ben iyiyim, endişelenme. Git artık sen de, uçağını kaçıracaksın. Başımın çaresine bakarım ben.
-Dikkat et kendine.Haber ver akşam mutlaka.
-Tamam.Kendine iyi bak.dedi ve arkasını dönüp okulun kapısına ilerlemeye başladı. Bu arada kalabalık dağılmış fakat hala bu garip ikiliyi izliyorlardı.Çağatay kızın arkasından bakakaldı.Tam kapıdan içeri girecekken arkasından bağırdı:
-Kuzen, iyi olduğuna emin misin?
Herkes şaşırmış,onlara bakıyordu.
-Sence nasıl olabilirim?Alışacağım.Buna emin olabilirsin kuzen.
Sonra bir sıcaklık hissetti dudaklarında.Yanağına süzülen kanı sildi ve tekrar arkasını döndü.Hızlı adımlarla okul kapısından geçti,koşarak okul tuvaletine girdi.Ellerini ıslattı.Tellerinin de dudaklarını büzmesiyle canı çok yanıyordu,ama belli etmiyordu.Gözleri aynadaki yansımasına odaklanmış, hüzünle bakıyordu.Ama onu üzen şeyin kanayan yarası olmadığı belliydi.Islak ellerinin tersiyle yarasını sildi.Gözlerinden akan yaşlar, gözlüklerini ıslatmıştı.O sırada okul zili çaldı.Yüzünü yıkadı ve tuvaletten çıktı.Bu kez hızlı adımlarını, müdür beyin odasına doğru atıyordu…
Olanların üzerinden yaklaşık yarım saat geçmiş olmasına rağmen, herkes bu olayı konuşuyordu. O kadar çirkin bir kız, tanımadığı birine, herkesin gözleri önünde, hiç korkmadan, nasıl bu kadar profesyonelce müdahale edebilirdi ki? Kendi yarasını umursamadan nasıl bu kadar atak davranmıştı? Açıklanmış tek olay, yanındaki gencin kuzeni olduğuydu. Olay yerine gelen öğretmenler bir ambulans çağırmış, Pınar’ı hastaneye götürmüşlerdi. Zaten bu kargaşa başlar başlamaz, olay zanlımız Okan aradan sıyrılıp, adeta kayıplara karışmıştı.
Zilin çalmasıyla beraber herkes birer ikişer sınıflara giriyordu.Müdür Odasının kapısının önündeyse,dikilen bir kız vardı.Arkası dönük olduğu için kimse onu tanıyamamıştı. Çantasının içinden siyah kapaklı dosyalar çıkarıyordu. Dosyaları alıp hepsini tekrar kontrol etti. Elini kapı koluna yasladı ve bir an duraksadı.Sonra hiç duraksamamışçasına kapıyı tıklatarak içeri girdi.Müdür bey ne oldu dercesine bir bakış fırlattı.
-Şey… Ben... Okula yeni geldim. Dosyaları teslim etmek istedim de…
Müdür Bey istifini hiç bozmadan dosyaları aldı, içini dikkatsiz bir şekilde kontrol etti.
-Tamam yavrum, bir sorun yok.Sınıfın söylendi mi?
-Hayır, henüz değil.
-Anlıyorum çocuğum.Son senen değil mi?
-Evet, son senem. Aslında nakil geldiğim için bir yıl kaybettim. Ama bir yaş erken başladığım için, arayı kapatıyor.
-Bir yıl?...
Nedenini anlayamamışçasına kıza baktı…
-Şey... Biran bocalayarak devamını getirdi.
-Ayrıntılar dosyamda yazıyor.
-Tamam evladım, sınıfın 13tm/a.
-…
-Sen sınıfı bulamayabilirsin, dedi ve ayağa kalktı.
Odadan çıktılar ve sınıfa doğru yürümeye başladılar. Birgül arkadan geliyor, başını öne eğerek yürüyordu.Belli etmese de koridorların kokusunu içine çekiyor,derinlere dalmış gibi attığı adımları seyrediyordu.Düşündüğü şeylerin onu üzdüğü belliydi.Müdürün,”işte burası” diyen sesiyle irkildi.Edebiyat Sınıfı’nın önünde duruyorlardı.Müdür kapıyı çalarak içeri girdi.Birgül’e de gelmesi için bir bakış fırlattı.Sınıfa girdiklerinde tüm sınıfın uğultusu kesildi.Çünkü tüm bakışlar Birgül’ün üzerinde toplanmış,şaşkın şaşkın onu süzüyorlardı.Havadaki ilginç gerginliği, Müdür Beyin sözleri bozdu.
-Evet çocuklar, bu kız sınıfınıza yeni gelen arkadaşınız. Kısa sürede birbirinize alışacağınızdan eminim. Kızım sen şimdi boş sıralardan birine otur. Hoca Hanım, benimle bir-iki dakika dışarı gelebilir misiniz? Söylemem gereken bir şey var, diyerek Edebiyat öğretmeniyle beraber dışarı çıktı.
Birgül sınıfı süzerek sıralar arasında yürüyordu. Bakışlarını sıraların üzerinde gezdirdi. Arkadaki sıralardan birine gözü takıldı.Çantasını bırakarak oturdu.Sınıftan şaşkınlık belirten uğultular yükselmeye başladı:
-Bu kız kâhin falan galiba? Sabah yardım ettiği Alara’nın yanına oturdu...
Alâra… Demek adı Alara’ydı.
Sırasına bakarak elini dudağındaki yaraya götürdü. Yüzünde oluşan tatlı gülümsemeye engel olamamıştı ama iri gözleri hâlâ hüzünle bakıyordu…
************************************************************
Biraz uzun oldu kanımca ama,idare edin artık...Affet beni kankişüüüüm...
Hatta beni yine kesmedi, bu bölüm biricik kankişim Uchiha_Avenger'e ithaf olsun...Şaka yaptım walla ya...
Yeni bölüm huzurunuzda arkadeşler...
************************************************************
-Sekiz,.. dokuz,.. ve on diyerek boştaki elini Pınar’ın göğsüne bastırdı ve diğer elini ağzından çekti. Herkes ne olacağını merakla bekliyordu…
Pınar’ın ciğerleri havayla doldu ve kesik kesik öksürmeye başladı.
-Tamam canım, geçti. Şimdi derin derin nefes al ve ver,diyerek çantasından bir peçete ve küçük, şişe ilaç benzeri bir madde çıkardı,yarasını temizlemeye başladı.Bir yandan da konuşuyordu:
-Bir daha ilacını yanından ayırma.Bundan da ciddi durumlar olabilir.Birazdan öğretmenler gelir.Ambulans gelene kadar revirde dinlen.Muhtemelen yarana pansuman gerekecek.
-Ben iyiyim,endişe etmeyin.Ama…Dudağınız, kanıyor.
Birgül elini dudağındaki yaraya bastırdı.Gerçekten kanıyordu.Umursamadan ablasına döndü.
-Siz sanırım ablasısınız,size tavsiyem yanından ayrılmayın kardeşinizin.Bir de…Yardımcı Karşınızdakilere kadar sert davranmayın.Bir dahaki sefere, bu kadar anlayışlı davranmayabilirler.
-Özür dilerim gerçekten.Ve de teşekkür ederim.Dudağınız acıyor mu?
Çağatay söze atıldı:
-İyi misin canım?
-Ben iyiyim, endişelenme. Git artık sen de, uçağını kaçıracaksın. Başımın çaresine bakarım ben.
-Dikkat et kendine.Haber ver akşam mutlaka.
-Tamam.Kendine iyi bak.dedi ve arkasını dönüp okulun kapısına ilerlemeye başladı. Bu arada kalabalık dağılmış fakat hala bu garip ikiliyi izliyorlardı.Çağatay kızın arkasından bakakaldı.Tam kapıdan içeri girecekken arkasından bağırdı:
-Kuzen, iyi olduğuna emin misin?
Herkes şaşırmış,onlara bakıyordu.
-Sence nasıl olabilirim?Alışacağım.Buna emin olabilirsin kuzen.
Sonra bir sıcaklık hissetti dudaklarında.Yanağına süzülen kanı sildi ve tekrar arkasını döndü.Hızlı adımlarla okul kapısından geçti,koşarak okul tuvaletine girdi.Ellerini ıslattı.Tellerinin de dudaklarını büzmesiyle canı çok yanıyordu,ama belli etmiyordu.Gözleri aynadaki yansımasına odaklanmış, hüzünle bakıyordu.Ama onu üzen şeyin kanayan yarası olmadığı belliydi.Islak ellerinin tersiyle yarasını sildi.Gözlerinden akan yaşlar, gözlüklerini ıslatmıştı.O sırada okul zili çaldı.Yüzünü yıkadı ve tuvaletten çıktı.Bu kez hızlı adımlarını, müdür beyin odasına doğru atıyordu…
Olanların üzerinden yaklaşık yarım saat geçmiş olmasına rağmen, herkes bu olayı konuşuyordu. O kadar çirkin bir kız, tanımadığı birine, herkesin gözleri önünde, hiç korkmadan, nasıl bu kadar profesyonelce müdahale edebilirdi ki? Kendi yarasını umursamadan nasıl bu kadar atak davranmıştı? Açıklanmış tek olay, yanındaki gencin kuzeni olduğuydu. Olay yerine gelen öğretmenler bir ambulans çağırmış, Pınar’ı hastaneye götürmüşlerdi. Zaten bu kargaşa başlar başlamaz, olay zanlımız Okan aradan sıyrılıp, adeta kayıplara karışmıştı.
Zilin çalmasıyla beraber herkes birer ikişer sınıflara giriyordu.Müdür Odasının kapısının önündeyse,dikilen bir kız vardı.Arkası dönük olduğu için kimse onu tanıyamamıştı. Çantasının içinden siyah kapaklı dosyalar çıkarıyordu. Dosyaları alıp hepsini tekrar kontrol etti. Elini kapı koluna yasladı ve bir an duraksadı.Sonra hiç duraksamamışçasına kapıyı tıklatarak içeri girdi.Müdür bey ne oldu dercesine bir bakış fırlattı.
-Şey… Ben... Okula yeni geldim. Dosyaları teslim etmek istedim de…
Müdür Bey istifini hiç bozmadan dosyaları aldı, içini dikkatsiz bir şekilde kontrol etti.
-Tamam yavrum, bir sorun yok.Sınıfın söylendi mi?
-Hayır, henüz değil.
-Anlıyorum çocuğum.Son senen değil mi?
-Evet, son senem. Aslında nakil geldiğim için bir yıl kaybettim. Ama bir yaş erken başladığım için, arayı kapatıyor.
-Bir yıl?...
Nedenini anlayamamışçasına kıza baktı…
-Şey... Biran bocalayarak devamını getirdi.
-Ayrıntılar dosyamda yazıyor.
-Tamam evladım, sınıfın 13tm/a.
-…
-Sen sınıfı bulamayabilirsin, dedi ve ayağa kalktı.
Odadan çıktılar ve sınıfa doğru yürümeye başladılar. Birgül arkadan geliyor, başını öne eğerek yürüyordu.Belli etmese de koridorların kokusunu içine çekiyor,derinlere dalmış gibi attığı adımları seyrediyordu.Düşündüğü şeylerin onu üzdüğü belliydi.Müdürün,”işte burası” diyen sesiyle irkildi.Edebiyat Sınıfı’nın önünde duruyorlardı.Müdür kapıyı çalarak içeri girdi.Birgül’e de gelmesi için bir bakış fırlattı.Sınıfa girdiklerinde tüm sınıfın uğultusu kesildi.Çünkü tüm bakışlar Birgül’ün üzerinde toplanmış,şaşkın şaşkın onu süzüyorlardı.Havadaki ilginç gerginliği, Müdür Beyin sözleri bozdu.
-Evet çocuklar, bu kız sınıfınıza yeni gelen arkadaşınız. Kısa sürede birbirinize alışacağınızdan eminim. Kızım sen şimdi boş sıralardan birine otur. Hoca Hanım, benimle bir-iki dakika dışarı gelebilir misiniz? Söylemem gereken bir şey var, diyerek Edebiyat öğretmeniyle beraber dışarı çıktı.
Birgül sınıfı süzerek sıralar arasında yürüyordu. Bakışlarını sıraların üzerinde gezdirdi. Arkadaki sıralardan birine gözü takıldı.Çantasını bırakarak oturdu.Sınıftan şaşkınlık belirten uğultular yükselmeye başladı:
-Bu kız kâhin falan galiba? Sabah yardım ettiği Alara’nın yanına oturdu...
Alâra… Demek adı Alara’ydı.
Sırasına bakarak elini dudağındaki yaraya götürdü. Yüzünde oluşan tatlı gülümsemeye engel olamamıştı ama iri gözleri hâlâ hüzünle bakıyordu…
************************************************************
Biraz uzun oldu kanımca ama,idare edin artık...Affet beni kankişüüüüm...
Hatta beni yine kesmedi, bu bölüm biricik kankişim Uchiha_Avenger'e ithaf olsun...Şaka yaptım walla ya...
Biraz geç gördüm özür... Güzel bi hikaye hikaye olmuşta sanki azıcık abartmışsın be gülüm (gülleri çok sewdiği için arkedaşımıza gül diyeceğim ) Nesem, Birgül'ün bu doktorluk kabiliyetiyle neden hala lise de olduğuna anlam verebilmiş değilim. Hani ben olsam çoktan tıbba atılmıştım. Nesem şaka bir yana harika bir anlatımın var ama ben senin elbette ki daha çok geliştşrebliceğini biliyorum. Çirkin Bety'miz bakelim hangi ufuklara açılıcak... Dewamını bekliyorum
Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim
Spoiler:
Beğenmenize sevindim
Sailor Maroncum, gülüm dediğin için de teşekkürler.Bu sitede bayağı bir lakap topladım ben;Gülüm, Tawşanım,Kankişkom,Kuzucuğum Şımartıyorsunuz beni, ben bu kadar ilgiyi haketmiyorum.
Ya o tıp meselesinin bir açıklaması var, ilerde öğreneceğiz.Ama abarttıysam özür dilerim, isterseniz düzeltmeye çalışabilirim.Ben içimden geldiği gibi, ayrıntılara pek takılmadan yazarım ve hatam olmadığı sürece değiştirme yanlısı değilim.Orjinal hali daha iyi bence.Ama yok beğenmediyseniz sorun değil, değiştiririm ben
Sailor Maroncum, gülüm dediğin için de teşekkürler.Bu sitede bayağı bir lakap topladım ben;Gülüm, Tawşanım,Kankişkom,Kuzucuğum Şımartıyorsunuz beni, ben bu kadar ilgiyi haketmiyorum.
Ya o tıp meselesinin bir açıklaması var, ilerde öğreneceğiz.Ama abarttıysam özür dilerim, isterseniz düzeltmeye çalışabilirim.Ben içimden geldiği gibi, ayrıntılara pek takılmadan yazarım ve hatam olmadığı sürece değiştirme yanlısı değilim.Orjinal hali daha iyi bence.Ama yok beğenmediyseniz sorun değil, değiştiririm ben
Ayy bebem yaa, sen bana ithaf etmişsin, ben en geç yorum yazmışım.... Öfff, sorumsuz varlığım ben yaa.....
Süper bir bölümdü. Tek solukta okudum desem, yalan olmaz. Hadi bakalım hayırlısı.....
Süper bir bölümdü. Tek solukta okudum desem, yalan olmaz. Hadi bakalım hayırlısı.....
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
4. sayfa (Toplam 19 sayfa) [ 187 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |