Gümüş Ejder'in Dönüşü ve Ay Ninjası Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 8, 9, 10, 11, 12, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Ayyyy bayıldım ben bu yazıya yaaaa...İnan harika olmuş.Yaşıtız diye söylemiyorum ama haaaarrrriiiikaaaaaa!!! Ya kusura bakma ben bu fan fice yeni dadandım yazılarda geç kalıyorum yorumlar yarıda geliyo.Deyim yerindeyse geçti borun pazarı gibi bişi oluyo.Walla çok özür dilerim.Mazur görün yeniyimm
Yazı Hakkında...
Ben "büyük aşklar nefretle başlar" gibi klasik bi sözle başlamak istiyorum yoruma.Lavie ve Sasuke arasında olacakları merak ettim.Bide başlarda şu "Dört Kafadar" mevzusunu uzatır, onlarla dewam eden bi hikaye olur diye düşünmüştüm.Ama olsun bu daha iyi. Bide ninja ejder falan deyince kavga gürültü sıkıcı bişi çıkacak sandım.Ama bi başladım okumaya.alllaaaaaah!!!Gitti de gitti.Komedi, heyecan merak tavan yaptı bende.Nadir olur bu durumlar bende.Nadir yazılarda nadir tepkiler bunlar.Senin yazında o nadirlerden biri.
Lavie'ye bayıldım tam benim tipim.Yetenek bakımıdan olmasa da (ahhh ahhh nerdeeeee!!!)samuraidir- ninjadır severim böyle şeyleri.Harika bir yazı.Ara notlar da iyi fikir.Dewam Dewam Dewam kim tutar seni diyorum.
Yazar Hakkında...
Hayal gücün ve yazma yeteneğin müthiş ötesi.Böyle uydurmasyonlar pek denk gelmez yazılarda.Sen geleceğin Dan Brown’u olursun bence.Artık Da Vinci değil animelerin şifrelerini okuruz senin kaleminden.Beni bilmem,seninkinin acemi şansı değil ama yetenek olduğu kesin. Gerçekten harika kurgulamışsın.(Tipik öğretmen yorumu)Başarılarının dewamını dilerim...
Saat bayağı geç oldu.Son yayınladığın bölümü yarın okicam söz.Benim yazıyı da tamamlicam senin için oda söz.Yazının sonunda da kendimi tanıtayım belki bi faydası olur.Yarın tanırsın beni artık.
Not: Bende miyop var ve sanırım hipermetropta başlıyor.İtalikle yazınca zor okuyorum.Lütfen normal yazı tipi ile yaz...
Ufffff!!!Bayağı uzun bi yorum oldu yaa...
Yazı Hakkında...
Ben "büyük aşklar nefretle başlar" gibi klasik bi sözle başlamak istiyorum yoruma.Lavie ve Sasuke arasında olacakları merak ettim.Bide başlarda şu "Dört Kafadar" mevzusunu uzatır, onlarla dewam eden bi hikaye olur diye düşünmüştüm.Ama olsun bu daha iyi. Bide ninja ejder falan deyince kavga gürültü sıkıcı bişi çıkacak sandım.Ama bi başladım okumaya.alllaaaaaah!!!Gitti de gitti.Komedi, heyecan merak tavan yaptı bende.Nadir olur bu durumlar bende.Nadir yazılarda nadir tepkiler bunlar.Senin yazında o nadirlerden biri.
Lavie'ye bayıldım tam benim tipim.Yetenek bakımıdan olmasa da (ahhh ahhh nerdeeeee!!!)samuraidir- ninjadır severim böyle şeyleri.Harika bir yazı.Ara notlar da iyi fikir.Dewam Dewam Dewam kim tutar seni diyorum.
Yazar Hakkında...
Hayal gücün ve yazma yeteneğin müthiş ötesi.Böyle uydurmasyonlar pek denk gelmez yazılarda.Sen geleceğin Dan Brown’u olursun bence.Artık Da Vinci değil animelerin şifrelerini okuruz senin kaleminden.Beni bilmem,seninkinin acemi şansı değil ama yetenek olduğu kesin. Gerçekten harika kurgulamışsın.(Tipik öğretmen yorumu)Başarılarının dewamını dilerim...
Saat bayağı geç oldu.Son yayınladığın bölümü yarın okicam söz.Benim yazıyı da tamamlicam senin için oda söz.Yazının sonunda da kendimi tanıtayım belki bi faydası olur.Yarın tanırsın beni artık.
Not: Bende miyop var ve sanırım hipermetropta başlıyor.İtalikle yazınca zor okuyorum.Lütfen normal yazı tipi ile yaz...
Ufffff!!!Bayağı uzun bi yorum oldu yaa...
hahahaha çok güzel bir yorumdu.
yaşıt olmamız da çok iyi geldi
sen de benim gibisin. ben de bir yorum yaparım hikaye gibi iyi değil ama çok komik bir huy...
bu arada, ilk bölümü okuyup da yorum yapman bile yeterdi açıkcası. sen yeter ki oku. hatta yorum yazmasan ve sadece güzel yazsan bile yeter bana.
güzel görünmesi için italikle yazmak zorundayım ama sana ö.m ile düzyazı olarak atarım. böylece bölümleri ilk sen okumuş olursun hem de !
yorumu yine aynı yere yazarsın istersen.
bir de geleceğin Dan Brown'u demen hoşuma gitti, saol. ailem de en azından bu yazı konusunda beni destekliyorlar. o yüzden belki büyüyünce yazar bile olabilirm.
beni takip eden herkese sevgilerimi ve mutluluk tohumlarını iletiyorum. (şu anda dışarıda fırtına olduğundan gelemeyebilirler, gelmezlerse söyleyin, tekrar yollayayım. )
yaşıt olmamız da çok iyi geldi
sen de benim gibisin. ben de bir yorum yaparım hikaye gibi iyi değil ama çok komik bir huy...
bu arada, ilk bölümü okuyup da yorum yapman bile yeterdi açıkcası. sen yeter ki oku. hatta yorum yazmasan ve sadece güzel yazsan bile yeter bana.
güzel görünmesi için italikle yazmak zorundayım ama sana ö.m ile düzyazı olarak atarım. böylece bölümleri ilk sen okumuş olursun hem de !
yorumu yine aynı yere yazarsın istersen.
bir de geleceğin Dan Brown'u demen hoşuma gitti, saol. ailem de en azından bu yazı konusunda beni destekliyorlar. o yüzden belki büyüyünce yazar bile olabilirm.
beni takip eden herkese sevgilerimi ve mutluluk tohumlarını iletiyorum. (şu anda dışarıda fırtına olduğundan gelemeyebilirler, gelmezlerse söyleyin, tekrar yollayayım. )
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
müthişş hepsini okuyamadım ama gerçekten çok eğlenceli hemen okuorum şidiii
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
özür dilerim, bölüm koyucam dedim, koymadım annem bilgisayardan çık artık dedi (size yazarken bilgisayardaki ikinci saatimdi )
bir de düşüncesizce söylediğim sözden dolayı ay_prensesinden özür diliyorum. ama onu alaya almak için söylememiştim gerçekten
O yüzden de ciddi olduğumun kanıtı olarak bu bölümü ona ithaf ediyorum...
bir de düşüncesizce söylediğim sözden dolayı ay_prensesinden özür diliyorum. ama onu alaya almak için söylememiştim gerçekten
O yüzden de ciddi olduğumun kanıtı olarak bu bölümü ona ithaf ediyorum...
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
özür dilerim misafirler geldi o yüzden birkaç saat sonra yazabileceğim (yine)
yaww kardeşim ben de yazmak istiyorum ya sizi de merakta bıraktım
maalesef artık...
yaww kardeşim ben de yazmak istiyorum ya sizi de merakta bıraktım
maalesef artık...
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
önemli değil yanlış anlamalardan dolayı ben özür dilerim hata bende... Umarım özel mesajım ulaşmıştır.Çünkü eğer gerçekten böyle bir problemin varsa aynı problemi bende yaşıyorum.Gerçekten çok çok üzülürüm.Yardımcı olmak isterim.Lütfen haberdar et.
Not : İthaf için teşekkür ederim...Hiç gereği yoktu.Sözlerinde samimi olduğunu biliyorum.Bu bana yapılan ilk ithaf. Çok teşekkür ederim...
Not : İthaf için teşekkür ederim...Hiç gereği yoktu.Sözlerinde samimi olduğunu biliyorum.Bu bana yapılan ilk ithaf. Çok teşekkür ederim...
Sorun değil. Ben öyle sevdiğim üyelere doğumgünü veya bana özel yardımlarında ithaf yaparım. Hoşuma gider. Hem o da mutlu olur. Biliyor musun, sana ithaf ettiğim bölüm cidden güzel ve heyecanlı olacak. (benim fikrim bu yönde)
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
Bölüm 12 - Kaçış
Kakashi tam ağzını açmıştı ki, İruka nefes nefese ve ani bir şekilde sınıfa girdi. Herkes şaşırdı. Sakura ise İruka'nın arkasına bakmaya çalışıyor, Sasuke'nin orada olup olmadığını merak ediyordu. Ama yoktu... Gelmemişti... Sakura bir anda ağlamaklı oldu. Fakat İruka'nın sözleri, herkesi dehşete düşürmeye yetmişti.
- Kakashi, çabuk gel! Hokage kızın üstündeki büyüyü çözemiyor! Zehir vücudunun her yerine yayılmış!
Kakashi şok olmuştu. O kadar güçlü bir büyüyü kimse yapamazdı. Nasıl?..
- Ne?! Bir de zehir mi varmış?!
- Biz de inanamadık. Ama maalesef evet...
- Biz diyorsun fakat yanında kimler var?
- Köyün bütün Çünin ve Jouninleri. Bir de Hokage. Sadece sen eksiksin. Bu arada, 4 öğrenci görevlendireceğim. Onlar bizimle gelecek. Yapacakları şeyi orada söyleyeceğim. Seçiyorum : Naruto, Sakura ve Hinata. Gelin buraya. Diğerleri sessizce bekleyebilirler. Evlerinize gitmeye kalkışmayın sakın.
Sakura şaşırdı. Üç öğrenci seçmiş ama dört demişti. Sorarak vakit harcamaması daha iyiydi şimdi. Nasılsa kızın hayatı onların elindeydi.
Hastanenin içinde bir hareket vardı. Bu harekete beş kişi daha katılmıştı. İruka onları Lavie'nin yattığı odaya aldı. Çocuklara da dışarıda beklemelerini, birazdan gelip, görevlerini bildireceğini söyledi. Çocuklar koltuğa oturdular. Hepsi de başlarını eğmişlerdi.
Bir süre boyunca beklediler. En sonunda kapıdan Sasuke çıktı. Sakura, herşeyi unutup sevinç naraları atmaya başladı.
- Oh, Sasuke! Buradayız! Haydi gel!
Fakat Sasuke'nin onu iyice haşlayacağından haberi yoktu.
- Böyle bir durumda nasıl sevinebiliyorsun anlamadım. Ama bazı insanlar da bu kadar duyarsız işte.
Sakura ancak bunları söyledikten sonra, Sasuke'nin sargı yapılmış kolunu görebildi. Lafları ise duymadı bile. Fakat sırası değildi. İruka çocukları çağırmıştı. Neydi şu önemli görev?
-NE?! Sadece bu mu yani?
- Ama size şu anda verdiğim görev B seviyesinde. O yüzden dikkatli olun onu korurken. Odaya dışarıdan saldırı yapmaya kalkabilirler.
- Peki efendim. Lavie'yi gözümüz gibi koruruz.
- Sasuke. Sen benimle gel. Sen göz kulak olma işinde değilsin. Zaten sana anlatmam gereken önemli şeyler var.
- Peki efendim.
İlk ve son kez, Sakura ile Sasuke aynı şeyleri düşünmüşlerdi. Sırası mıydı yani şimdi konuşmanın? AmaSasuke merak etmişti ne söyleyeceğini. O yüzden pürdikkat dinleyecekti.
Sakura ise çok farklı düşünüyordu. Sasuke de yanında olsaydı şimdi. Odaya saldırılsaydı ve o herkesi kurtarıp, günün kahramanı olsaydı. Sasuke de ondaki cevheri farkedip de onunla evlenseydi. Fakat Sakura bile, bunun bir hayal olduğunu biliyordu. Ancak Sasuke onu kurtarırdı. Kendisi ne yapardı? Put gibi dururdu orada...
İruka, önce derin bir nefes aldı. Ardından çabucak bitirmek istiyormuşcasına sözüne başladı.
- Bak Sasuke. ''Uchiha Katliamı'ndan kurtulan tek kişi sen ve abindiniz ya. Uchiha'ların sonu gelmişti ya.
- Bunu bana neden anlattığınızı merak ediyorum. Geçmişte neler yaşadığım sizi ilgilendirmiyor ve yaşadıklarımı sizden iyi biliyorum.
- İşte burada küçük bir yanılgı var. Lavie'ye jutsu uygulanırken, boynunda bu bulundu. Sana tanıdık geliyor mu?
Sasuke çok ama çok şaşırmıştı. İmkanı yoktu. Bunu ancak ve ancak Uchiha olan birisi takardı ve kendisininkini kızgın bir anında koparıp fırlatmıştı. İmkanı yoktu... Yoktu...
- A...A..Ama bu kolyeyi ancak bir Uchiha takabilir. İmkansız...
Hala İruka'nın elinde tuttuğu, üzerinde Uchiha klanının sembolü olan altın kolyeye bakıyordu. İmkansızdı...
- Y...Ya...Yani ş... şim...şimdi La...Lavie b...bir...
- Evet... Lavie bir Uchiha. Gerçek adı Lavie Uchiha.
İmkansızdı. Sasuke çok şaşırmıştı. Başı dönüyordu ve kafasında geçmişin anıları uçuşuyordu. O korkunç görüntüler aklında tekrar tekrar canlanıyordu. İruka onu omzundan tuttu.
- Şaşırmanı anlayabiliyorum. Seni yanlız bırakayım.
İruka gider gitmez, Sasuke, Lavie'nin odasına girdi. Sessizce girmişti çünkü diğerleri uyuyorlardı. Lavie'nin yanına gitti. Ağzına nefes aygıtı takılmıştı. Gözlerinde de bandaj vardı. Sasuke, Lavie'nin eline dokundu. Ona baktı. Fakat birden, zorlukla nefes alan kırmızı dudaklar, gülümsediler. Lavie uyanmıştı. Normal bir kişi iki günde ancak uyanırdı.
Sonra Lavie, serumun borusunu kopardı. Serum her tarafa damladı. Ardından nefes aygıtını çıkardı. Sasuke çok şaşırmıştı. Normal bir kişi yaşarsa ve sakt kalırsa şanslıydı. Ama Lavie...
Lavie, yerdeki beyaz babetleri giydi. Üstünde beyaz bir elbise vardı ve gözleri gümüş renkliydi. Sasuke bunu görmüştü çünkü az önce yataktan çıkmış ve göz bandajını koparmıştı. Sasuke'ye kolunu attı ve yaslandı. Sasuke de hemen onu tuttu. Yürümekte zorluk çekiyordu.
- Hadi... Hadi gidelim... Beni bu sorunlu yerden götür...
Lavie'nin kısık sesli inlemesinin ardından yola koyuldular. Sasuke onu çok uzağa götürmek istememişti. Yorgundu zaten... Ama LAvie'yi oyalamak için ona büyük bir söz vermek zorunda kalmıştı.
- Merak etme...Sen iyileşir iyileşmez, birlikte çok uzak diyarlara gideceğiz.
Güneşin mutlulukla doğduğu diyarlara...
Bu bölüm biraz uzun oldu ama böyle yazmak zorundaydım maalesef...
Kakashi tam ağzını açmıştı ki, İruka nefes nefese ve ani bir şekilde sınıfa girdi. Herkes şaşırdı. Sakura ise İruka'nın arkasına bakmaya çalışıyor, Sasuke'nin orada olup olmadığını merak ediyordu. Ama yoktu... Gelmemişti... Sakura bir anda ağlamaklı oldu. Fakat İruka'nın sözleri, herkesi dehşete düşürmeye yetmişti.
- Kakashi, çabuk gel! Hokage kızın üstündeki büyüyü çözemiyor! Zehir vücudunun her yerine yayılmış!
Kakashi şok olmuştu. O kadar güçlü bir büyüyü kimse yapamazdı. Nasıl?..
- Ne?! Bir de zehir mi varmış?!
- Biz de inanamadık. Ama maalesef evet...
- Biz diyorsun fakat yanında kimler var?
- Köyün bütün Çünin ve Jouninleri. Bir de Hokage. Sadece sen eksiksin. Bu arada, 4 öğrenci görevlendireceğim. Onlar bizimle gelecek. Yapacakları şeyi orada söyleyeceğim. Seçiyorum : Naruto, Sakura ve Hinata. Gelin buraya. Diğerleri sessizce bekleyebilirler. Evlerinize gitmeye kalkışmayın sakın.
Sakura şaşırdı. Üç öğrenci seçmiş ama dört demişti. Sorarak vakit harcamaması daha iyiydi şimdi. Nasılsa kızın hayatı onların elindeydi.
Hastanenin içinde bir hareket vardı. Bu harekete beş kişi daha katılmıştı. İruka onları Lavie'nin yattığı odaya aldı. Çocuklara da dışarıda beklemelerini, birazdan gelip, görevlerini bildireceğini söyledi. Çocuklar koltuğa oturdular. Hepsi de başlarını eğmişlerdi.
Bir süre boyunca beklediler. En sonunda kapıdan Sasuke çıktı. Sakura, herşeyi unutup sevinç naraları atmaya başladı.
- Oh, Sasuke! Buradayız! Haydi gel!
Fakat Sasuke'nin onu iyice haşlayacağından haberi yoktu.
- Böyle bir durumda nasıl sevinebiliyorsun anlamadım. Ama bazı insanlar da bu kadar duyarsız işte.
Sakura ancak bunları söyledikten sonra, Sasuke'nin sargı yapılmış kolunu görebildi. Lafları ise duymadı bile. Fakat sırası değildi. İruka çocukları çağırmıştı. Neydi şu önemli görev?
-NE?! Sadece bu mu yani?
- Ama size şu anda verdiğim görev B seviyesinde. O yüzden dikkatli olun onu korurken. Odaya dışarıdan saldırı yapmaya kalkabilirler.
- Peki efendim. Lavie'yi gözümüz gibi koruruz.
- Sasuke. Sen benimle gel. Sen göz kulak olma işinde değilsin. Zaten sana anlatmam gereken önemli şeyler var.
- Peki efendim.
İlk ve son kez, Sakura ile Sasuke aynı şeyleri düşünmüşlerdi. Sırası mıydı yani şimdi konuşmanın? AmaSasuke merak etmişti ne söyleyeceğini. O yüzden pürdikkat dinleyecekti.
Sakura ise çok farklı düşünüyordu. Sasuke de yanında olsaydı şimdi. Odaya saldırılsaydı ve o herkesi kurtarıp, günün kahramanı olsaydı. Sasuke de ondaki cevheri farkedip de onunla evlenseydi. Fakat Sakura bile, bunun bir hayal olduğunu biliyordu. Ancak Sasuke onu kurtarırdı. Kendisi ne yapardı? Put gibi dururdu orada...
İruka, önce derin bir nefes aldı. Ardından çabucak bitirmek istiyormuşcasına sözüne başladı.
- Bak Sasuke. ''Uchiha Katliamı'ndan kurtulan tek kişi sen ve abindiniz ya. Uchiha'ların sonu gelmişti ya.
- Bunu bana neden anlattığınızı merak ediyorum. Geçmişte neler yaşadığım sizi ilgilendirmiyor ve yaşadıklarımı sizden iyi biliyorum.
- İşte burada küçük bir yanılgı var. Lavie'ye jutsu uygulanırken, boynunda bu bulundu. Sana tanıdık geliyor mu?
Sasuke çok ama çok şaşırmıştı. İmkanı yoktu. Bunu ancak ve ancak Uchiha olan birisi takardı ve kendisininkini kızgın bir anında koparıp fırlatmıştı. İmkanı yoktu... Yoktu...
- A...A..Ama bu kolyeyi ancak bir Uchiha takabilir. İmkansız...
Hala İruka'nın elinde tuttuğu, üzerinde Uchiha klanının sembolü olan altın kolyeye bakıyordu. İmkansızdı...
- Y...Ya...Yani ş... şim...şimdi La...Lavie b...bir...
- Evet... Lavie bir Uchiha. Gerçek adı Lavie Uchiha.
İmkansızdı. Sasuke çok şaşırmıştı. Başı dönüyordu ve kafasında geçmişin anıları uçuşuyordu. O korkunç görüntüler aklında tekrar tekrar canlanıyordu. İruka onu omzundan tuttu.
- Şaşırmanı anlayabiliyorum. Seni yanlız bırakayım.
İruka gider gitmez, Sasuke, Lavie'nin odasına girdi. Sessizce girmişti çünkü diğerleri uyuyorlardı. Lavie'nin yanına gitti. Ağzına nefes aygıtı takılmıştı. Gözlerinde de bandaj vardı. Sasuke, Lavie'nin eline dokundu. Ona baktı. Fakat birden, zorlukla nefes alan kırmızı dudaklar, gülümsediler. Lavie uyanmıştı. Normal bir kişi iki günde ancak uyanırdı.
Sonra Lavie, serumun borusunu kopardı. Serum her tarafa damladı. Ardından nefes aygıtını çıkardı. Sasuke çok şaşırmıştı. Normal bir kişi yaşarsa ve sakt kalırsa şanslıydı. Ama Lavie...
Lavie, yerdeki beyaz babetleri giydi. Üstünde beyaz bir elbise vardı ve gözleri gümüş renkliydi. Sasuke bunu görmüştü çünkü az önce yataktan çıkmış ve göz bandajını koparmıştı. Sasuke'ye kolunu attı ve yaslandı. Sasuke de hemen onu tuttu. Yürümekte zorluk çekiyordu.
- Hadi... Hadi gidelim... Beni bu sorunlu yerden götür...
Lavie'nin kısık sesli inlemesinin ardından yola koyuldular. Sasuke onu çok uzağa götürmek istememişti. Yorgundu zaten... Ama LAvie'yi oyalamak için ona büyük bir söz vermek zorunda kalmıştı.
- Merak etme...Sen iyileşir iyileşmez, birlikte çok uzak diyarlara gideceğiz.
Güneşin mutlulukla doğduğu diyarlara...
Bu bölüm biraz uzun oldu ama böyle yazmak zorundaydım maalesef...
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
9. sayfa (Toplam 12 sayfa) [ 119 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |